Chp, Atanamayan Engelli Öğretmenlerin Sorunlarını Meclis Gündemine Taşıdı
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘okulların fiziki şartlarının uygun olmaması’ gerekçesiyle engelli öğretmen ataması yapılmadığı açıklamasına tepki göstererek, “Daha önce atanan engelli öğretmenler okullarda çalışmıyor muydu? Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda hiç engelli öğrenci yok mu? Okulların engelliler için uygun olmadığının söylenmesi Milli Eğitim Bakanlığı için ciddi bir beceriksizliğin itirafı değil mi?” dedi.
Ağbaba, Meclis’te engellilerle birlikte düzenlediği basın toplantısında atanamayan engelli öğretmenlerin sorunlarını dile getirdi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bakanlık koltuğuna oturduğundan bu yana bir tane bile engelli öğretmen ataması yapmadığını belirten Ağbaba, önceki Milli Eğitim Başkanı Nimet Baş’ın ‘Bin engelli öğretmen atanmalıdır’ demesine rağmen bakanlığın bunu engellediğini savundu. Engelli öğretmenlerin bu konudaki sorularına Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘okulların fiziki olarak engelli öğretmenler için hazır duruma gelmeden atamalara yapılmayacağı’ cevabını verdiğini aktaran Ağbaba, “Daha önce atanan engelli öğretmenler okullarda çalışmıyor muydu? Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda hiç engelli öğrenci yok mu? Okulların engelliler için uygun olmadığının söylenmesi Milli Eğitim Bakanlığı için ciddi bir beceriksizliğin itirafı değil mi? 6 Eylül tarihinde 8 kişilik bir heyetle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na giden engelli öğretmen temsilcileri sıkıntılarını Yaşlı ve Özürlü Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne aktardılar. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın engelli öğretmenlere karşı bu ayrımcı ve önyargılı tutumundan hükümetin diğer bir bakanı da rahatsızlığını ifade etmekte, yazdıklarına cevap alamadıklarını söylemektedir” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın pozitif ayrımcılık yerine ayrımcılık yaptığını ifade eden Ağbaba, “Bakanlığın engelli öğretmenlerin çocuk üzerinde negatif etkisi olacağı önyargısı bir türlü kırılamıyor. Oysa engellilerin hassas yapılarının bir çocuğa ne kadar yakın geleceğini, engelli bir öğretmenin yaşama mücadelesinin çocuklar üzerine yaratacağı olumlu etkisini, yaşama tutunma mücadelesini, çıkaracağı hayat derslerini görmekte güçlük çekiyorlar” dedi.
Engelli öğretmenlerin önyargılara kurban edildiğini belirten Ağbaba, “Engelli olmak sevgiye, paylaşmayı, öğretmeye engel midir? Engelli olmak, öğretmenliğe, öğretmeye, üretkenliğe, meslek sahibi olmaya, eğitim emekçisi olmaya engel midir? Bine yakın engelli öğretmenin öğrencileriyle buluşması neden 4 yıldır engellenmektedir?” diye sordu.
Engelli öğretmenlerin gidecekleri okullarda uygun fiziki şartların bulunmadığı zaten bildiklerini söyleyen Ağbaba, “Onlar, Bakanlığın düzeltmediği engelleri bile aşarlar, yeter ki Bakanlık beceriksizliğini mazeret göstererek atanmalarına engel olmasın” diye konuştu.
Engellilerin uyum sorununu öne süren kamu kurumlarını da boş kadroları hakkında bilgi vermediğini belirten Ağbaba, yasal olarak istihdam edilmesi gereken yüzde 3 engelli oranının hiçbir zaman doldurulamadığını söyledi.
Ağbaba, “Atamalar yapılmıyor. AKP iktidarında bu bir gelenek haline geldi. Bu gelenekten en çok nasibini alanlar ise maalesef eğitim emekçileri, engelli öğretmenler oldu” dedi.
Engelli öğretmenlerin, Bakanlığın fiziki koşulların uygun olmadığını itiraf ettiği okullarda okuyarak eğitimci olduklarını belirten Ağbaba, “Hükümetten çok basit bir talepleri var; ‘Engel olmayın yeter’” dedi.
Altınokta Körler Derneği Ankara Şube Başkanı Hasan Tatar, 3 Aralık’ın Dünya Engelliler Günü olduğunu ve muhtemelen bu 3 Aralık’ta da iktidar çevrelerinin bir takım söylemlerde bulunacaklarını ve engelliler için neler yaptıklarını anlatacaklarını söyledi.
Yapılanları inkar etmeyeceklerini belirten Tatar, “Ama bugün Türkiye’deki engellilerin sorunları dağlar gibi büyük ve çözüm bekliyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Milli Eğitim Bakanlığı’nın pozitif ayrımcılık yerine ayrımcılık yaptığını ifade eden Ağbaba, “Bakanlığın engelli öğretmenlerin çocuk üzerinde negatif etkisi olacağı önyargısı bir türlü kırılamıyor. Oysa engellilerin hassas yapılarının bir çocuğa ne kadar yakın geleceğini, engelli bir öğretmenin yaşama mücadelesinin çocuklar üzerine yaratacağı olumlu etkisini, yaşama tutunma mücadelesini, çıkaracağı hayat derslerini görmekte güçlük çekiyorlar” dedi.
Engelli öğretmenlerin önyargılara kurban edildiğini belirten Ağbaba, “Engelli olmak sevgiye, paylaşmayı, öğretmeye engel midir? Engelli olmak, öğretmenliğe, öğretmeye, üretkenliğe, meslek sahibi olmaya, eğitim emekçisi olmaya engel midir? Bine yakın engelli öğretmenin öğrencileriyle buluşması neden 4 yıldır engellenmektedir?” diye sordu.
Engelli öğretmenlerin gidecekleri okullarda uygun fiziki şartların bulunmadığı zaten bildiklerini söyleyen Ağbaba, “Onlar, Bakanlığın düzeltmediği engelleri bile aşarlar, yeter ki Bakanlık beceriksizliğini mazeret göstererek atanmalarına engel olmasın” diye konuştu.
Engellilerin uyum sorununu öne süren kamu kurumlarını da boş kadroları hakkında bilgi vermediğini belirten Ağbaba, yasal olarak istihdam edilmesi gereken yüzde 3 engelli oranının hiçbir zaman doldurulamadığını söyledi.
Ağbaba, “Atamalar yapılmıyor. AKP iktidarında bu bir gelenek haline geldi. Bu gelenekten en çok nasibini alanlar ise maalesef eğitim emekçileri, engelli öğretmenler oldu” dedi.
Engelli öğretmenlerin, Bakanlığın fiziki koşulların uygun olmadığını itiraf ettiği okullarda okuyarak eğitimci olduklarını belirten Ağbaba, “Hükümetten çok basit bir talepleri var; ‘Engel olmayın yeter’” dedi.
Altınokta Körler Derneği Ankara Şube Başkanı Hasan Tatar, 3 Aralık’ın Dünya Engelliler Günü olduğunu ve muhtemelen bu 3 Aralık’ta da iktidar çevrelerinin bir takım söylemlerde bulunacaklarını ve engelliler için neler yaptıklarını anlatacaklarını söyledi.
Yapılanları inkar etmeyeceklerini belirten Tatar, “Ama bugün Türkiye’deki engellilerin sorunları dağlar gibi büyük ve çözüm bekliyor” şeklinde konuştu.