Ak Parti Mkyk Üyesi Bülent Gedikli Açıklaması
Recep Demir - AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi ekonomist Bülent Gedikli, geçen yılın sonuna ilişkin rakamlara bakıldığında, Türkiye'de tasarrufların milli gelire oranının yüzde 12, yatırımların milli gelire oranının ise yüzde 22 seviyelerinde olduğunu söyledi.
Gedikli, ''Aradaki fark da zaten cari açığı veriyor bize. Bu da şunu çok net gösteriyor ki; Tasarrufların milli gelire oranı 10 puan daha artsa, Türkiye'de cari açık diye bir problem kalmayacak'' dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gedikli, gelişmiş bir çok ülke ile kıyaslandığında Türkiye'deki tasarruf oranlarının oldukça düşük seviyelerde olduğunu söyledi.
Bunun da ülke ekonomisine olumsuz etkileri olduğunu vurgulayan Gedikli, geçmiş yıllara göre önemli oranda azalsa da Türkiye'nin başını bir çok alanda ağrıtan cari açığın en önemli sebebini, tasarruf oranlarının düşük olması olarak gösterdi.
Gedikli, Türkiye'nin milli gelirinin şu an 750 milyar dolar civarında olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Geçen yılın Sonuna ilişkin rakamlara bakarsak, Türkiye'de tasarrufların milli gelire oranı yüzde 12, yani 90 milyar dolar civarında tasarruf ediyoruz. Yatırımların milli gelire oranı ise yüzde 22 seviyelerinde, yani 165 milyar dolar da yatırım yapmışız. Aradaki fark da zaten cari açığı veriyor bize. Bu da şunu çok net gösteriyor ki; Tasarrufların milli gelire oranı 10 puan daha artsa, Türkiye'de cari açık diye bir problem kalmayacak.''
-''Bireysel Emeklilik Sistemi sayesinde herkes kazanacak''-
Bu konuda da özellikle gönüllü tasarrufların çok etkili olduğunu vurgulayan Gedikli, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin daha etkin kullanılması gerektiğini söyledi.
Bülent Gedikli, BES'teki fon tutarının 19,3 milyarı bulduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını belirterek, ''Özellikle BES'e yönelik Son yapılan düzenleme ile sistemde kalan ve uzun süre katkıda bulunan katılımcılara devlet katkısı aracılığı ile yüksek teşvik getirildi.
Sektör de katılımcılar da bu teşvikleri iyi değerlendirir, BES'i iyi kullanırlarsa, hem vatandaşımız buradaki birikimlerinden faydalanacak hem tasarruf oranlarımız artacak hem de cari açığın finansmanında ülkenin elinde uzun vadeli bir fon oluşacak. Böylelikle herkes kazanmış olacak'' diye konuştu.
-''Yastık altındaki 150 milyar dolar ekonomiye kazandırılmalı''-
Türkiye'de uzun zamandır konuşulan bir ''yastık altı ekonomisi'' olduğuna da değinen Gedikli, bu konunun da cari açığı olumsuz etkilediğini ifade etti.
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de 120 milyar dolar civarında altının, 30 milyar dolar civarında da dövizin yastık altında bulunduğunu aktaran Gedikli, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bunu da değerlendirdiğimizde aslında ortaya değişik bir tablo çıkıyor. Tasarruf oranlarımız az, evet ama aslında vatandaş tasarruf yapmıyor da değil. Vatandaşımız tasarrufunu yastık altında yapıyor, bu da ülke ekonomisine bir katkı sağlamıyor. Yastık altında duran bu 150 milyar doların mutlaka ülke kaynaklarını artıracak şekilde ekonomiye kazandırılması lazım, yani bu rakamın finans sistemine dahil olması gerekiyor. Şu anda bu 150 milyar dolar, tamamen kayıt dışı şekilde, bir kenarda duruyor. Bunu ekonomiye kazandırdığımızda tasarruf oranlarımız, çok yüksek seviyelere çıkacaktır.''
Yayıncı: Hamdi Ateş
Kaynak: AA
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gedikli, gelişmiş bir çok ülke ile kıyaslandığında Türkiye'deki tasarruf oranlarının oldukça düşük seviyelerde olduğunu söyledi.
Bunun da ülke ekonomisine olumsuz etkileri olduğunu vurgulayan Gedikli, geçmiş yıllara göre önemli oranda azalsa da Türkiye'nin başını bir çok alanda ağrıtan cari açığın en önemli sebebini, tasarruf oranlarının düşük olması olarak gösterdi.
Gedikli, Türkiye'nin milli gelirinin şu an 750 milyar dolar civarında olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Geçen yılın Sonuna ilişkin rakamlara bakarsak, Türkiye'de tasarrufların milli gelire oranı yüzde 12, yani 90 milyar dolar civarında tasarruf ediyoruz. Yatırımların milli gelire oranı ise yüzde 22 seviyelerinde, yani 165 milyar dolar da yatırım yapmışız. Aradaki fark da zaten cari açığı veriyor bize. Bu da şunu çok net gösteriyor ki; Tasarrufların milli gelire oranı 10 puan daha artsa, Türkiye'de cari açık diye bir problem kalmayacak.''
-''Bireysel Emeklilik Sistemi sayesinde herkes kazanacak''-
Bu konuda da özellikle gönüllü tasarrufların çok etkili olduğunu vurgulayan Gedikli, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin daha etkin kullanılması gerektiğini söyledi.
Bülent Gedikli, BES'teki fon tutarının 19,3 milyarı bulduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını belirterek, ''Özellikle BES'e yönelik Son yapılan düzenleme ile sistemde kalan ve uzun süre katkıda bulunan katılımcılara devlet katkısı aracılığı ile yüksek teşvik getirildi.
Sektör de katılımcılar da bu teşvikleri iyi değerlendirir, BES'i iyi kullanırlarsa, hem vatandaşımız buradaki birikimlerinden faydalanacak hem tasarruf oranlarımız artacak hem de cari açığın finansmanında ülkenin elinde uzun vadeli bir fon oluşacak. Böylelikle herkes kazanmış olacak'' diye konuştu.
-''Yastık altındaki 150 milyar dolar ekonomiye kazandırılmalı''-
Türkiye'de uzun zamandır konuşulan bir ''yastık altı ekonomisi'' olduğuna da değinen Gedikli, bu konunun da cari açığı olumsuz etkilediğini ifade etti.
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de 120 milyar dolar civarında altının, 30 milyar dolar civarında da dövizin yastık altında bulunduğunu aktaran Gedikli, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bunu da değerlendirdiğimizde aslında ortaya değişik bir tablo çıkıyor. Tasarruf oranlarımız az, evet ama aslında vatandaş tasarruf yapmıyor da değil. Vatandaşımız tasarrufunu yastık altında yapıyor, bu da ülke ekonomisine bir katkı sağlamıyor. Yastık altında duran bu 150 milyar doların mutlaka ülke kaynaklarını artıracak şekilde ekonomiye kazandırılması lazım, yani bu rakamın finans sistemine dahil olması gerekiyor. Şu anda bu 150 milyar dolar, tamamen kayıt dışı şekilde, bir kenarda duruyor. Bunu ekonomiye kazandırdığımızda tasarruf oranlarımız, çok yüksek seviyelere çıkacaktır.''
Yayıncı: Hamdi Ateş