'bin 591 Beldenin Kapatılması Tatil Bölgelerinde Önemli Sorunlara Yol Açar'

Özden, "Bu belediyeler, yerel hizmetlerin etkili bir biçimde tüm ülke coğrafyasına yayılmasında ve kentleşmede önemli bir işlev görmektedir. Onların kaldırılacak olması, özellikle tatil yöreleri olan yerleşim yerlerinde önemli sorunlara yol açacaktır. Sendikamız, belediyelerin kapatılması veya birleştirilmesi aşamasında söz, yetki ve karar hakkının, halk oylaması yöntemi ile yöre halkına verilmesi gerektiğine inanıyor." dedi.

Belediye-İş Şube Başkanı Özden, hükümetin söz konusu kanunu taraflara, yerel yönetimlere, sendikalara ve ilgili uzmanlara danışmadan Meclis'e sevk ettiğini savundu. Nüfusu 750 bini aşan 13 ilin büyükşehir statüsü kazandığını hatırlatan Özden, toplam sayının 29'a çıktığını bildirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kanunu onaylaması halinde 29 il özel idaresi, bin 591 belde belediyesi ve 16 bin 82 köyün tüzel kişiliğinin Sona ereceğini kaydetti.

Şehirde yaşayan halkın büyükşehir statüsüne geçme talepleri ne kadar haklı ise belde ve köylerde yaşayanların da yaşadıkları yerlerle ilgili verecekleri kararların o kadar haklı olduğunu belirten Yüksel Özden, sadece nüfus kriterine dayanarak belde belediyelerinin kapatılması kararını antidemokratik bulduklarını söyledi.

Özden, "Etkin, demokratik, saydam, hesap veren yerel yönetimler reformu, iktidarla muhalefetin uzlaşmasıyla gerçekleşmesi halinde ülkemizde demokrasinin yerleşmesine ve bir yaşam biçimine dönüşmesine Son derece önemli katkılar sunacaktır. Sosyal devlet ve demokratik yönetim anlayışının ülkemize hakim kılınması, sosyal hizmet, ulaşım, konut, sağlık, eğitim, kültür gibi alanların piyasanın ve taşeronların insafına terk edilememesi gerektiğine inanıyoruz." şeklinde konuştu.