'Son 10 Yılda Ülke Dışa Bağımlılıktan Kurtuldu'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son 10 yılda ülkenin dışa bağımlılıktan kurtulduğunu belirterek, "Dünyanın en modern tankını ihraç edeceğiz.
Savunma sanayiinin isteklerinin karşılanma oranını iki kat artırarak yüzde 54’ler seviyesine çıkarttık. Bağımsızlık mücadelemizin en büyük göstergesidir bunlar." dedi.
Türkiye'nin ilk bölgesel havalimanı olma özelliğini taşıyan Kütahya'nın Altıntaş ilçesindeki Zafer Havalimanı, düzenlenen törenle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı. Törene; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı.
"SAVUNMA SANAYİİNDE DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULDUK"
Başbakan Erdoğan, kısa süre önce tanıtımını yaptıkları ve milli şirketlerin yaptığı Altay Tankı’nın üretimine 2008 yılında başladıklarını, testlerin ardından önümüzdeki yıl üretime başlanacağını ifade etti.
Erdoğan, “Dünyanın en modern tankını ihraç edeceğiz. Savunma sanayiinin isteklerinin karşılanma oranını iki kat artırarak yüzde 54’ler seviyesine çıkarttık. Anka insansız hava aracının üretimine başladık. Uzun menzilli roketleri artık dışarıdan almıyoruz. Milge savaş gemisini denize indirdik. Atak helikopterlerini üretiyoruz önümüzdeki yıl seri üretime başlayacağız. Mayınlara karşı kirpi adı verilen araçları üretiyoruz. Tank ve uçak modernizasyonları artık başka ülkelerde değil burada gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu.
"HİÇ BİR ÜLKENİN TOPRAKLARI ÜZERİNDE GÖZÜMÜZ YOK"
Erdoğan, konuşmasına, dış politikada yaşanlara değinerek devam etti. “Hiçbir ülkenin iç içlerinde, topraklarında gözümüz yok” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz ülkemizde huzur istediğimiz kadar bölgemizde de huzur istiyoruz. Refah, güvenlik, istikrar istediğimiz kadar bölgemizde de istiyoruz. Biz her zaman barıştan yanayız, diyalogtan yananız. Ancak ülkenin güvenliğine yönelik, toprak bütünlüğümüze, huzurumuza karşı yönelen bir tehdit karşısında asla sessiz kalamayız. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’un gereğini yapıyoruz, çok aktif barışçı bir dış politika izliyoruz. Akçakale’ye bombayı atarsanız ve 5 kardeşimiz şehit olursa sessiz kalacak değiliz. Biz de onan misliyle cevap vereceğiz. Atatük, Çanakkale’ye gelen düşmanlara sessiz kalmadı. Birilerinin yanlış anladığı gibi biz olayı asla bir pasiflik olarak, tepkisizlik olarak yorumlayamayız. Biz seyirci kalanlardan asla olamayız. Gazze’de çocukların, masum insanlarını üzerine korkakça, namertçe bomba yağarken ‘bize dokunmayan yılan bin yaşasın’ diye susacak mıyız ? Hastaneler, kreşler, ambulanslar bombalanırken sessiz mi kalacağız. Suriye halkı bombalanırken, evlerinden göç ederken biz her koyun kendi bacağından asılır deyip seyirci mi kalacağız ? Bugün 180 bin Suriyeli, zorba Beşşar’ın zulmünden kaçarak geldi. Biz zulümden kaçan bu insanlara açık kapı politikasını açarak yardımı ediyoruz. Bu millete yakışanı yapıtık. Biz Dumlupınar’daki şehitlerimizin zihniyetiyle hareket ediyoruz. Biz Osmanlı’yı kuranların zihniyetiyle hareket ediyoruz.”
"BU MİLLETİN DEĞERLERİYLE OYNAYANLARA ASLA MÜSAADE ETMEYİZ"
Dış politikada muhalefetin, “Gazze, Suriye ve Irak ile niye ilgileniyorsunuz?’ şeklinde serzenişte bulunduğunu belirten Erdoğan, “Biz 7 milyarlık bu dünyanın içinde yaşıyoruz. Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, her yerle ilgileniriz. Bunlar televizyon başında Muhteşem Yüzyıl belgeseliyle ecdadımızı tanıyorlar. Biz öyle bir Kanuni'yi tanımıyoruz. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti, bunu çok iyi anlamamız lazım. Televizyon sahiplerini ve yönetmenlerini kınıyorum. Uyarmamıza rağmen yargının gerekli kararı vereceğine inanıyoruz. Bu milletin değeriyle oynayanlara hukuk içinde cevabın verilmesi gerekiyor. Şehitliklerin bulunduğu, kardeşlerimizin bulunduğu her yere gideriz. Bize bugün ‘Suriye ile ilgilenmeyin’ diyenler eli kanlı lideriyle hatıra fotoğrafı çektirmeye çekinmiyorlar. Biz bunların arkasında dursaydık ‘sizin ne işiniz var’ diyeceklerdi. Bunlar gariptir, mazlumun yanında yer aldığımız için ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. Çünlü yıllardır kendileri Hitlerin yanında yer aldı. Tarihleri boyunca halkına zulmeden zalimlerin yanında yer aldı. Bunlar, mazlumu görmezden geliyorlar.” dedi.
HAVALİMANI BİR İLK
Zafer Havalimanı'nı kazandırmanın mutluluğunu yaşadığını ve en büyük güzelliğinin, 3 vilayete yarım saat mesafede her boyutta uçağın inebileceği bir boyutta olması olduğunu ifade eden Erdoğan, yap-işlet-devret modeliyle üretilen bu havaalanının çok kısa sürede 36 aydan 18 ay gibi kısa sürede bitirildiğini anlattı. Erdoğan; Kütahya, Afyon ve Uşak illerindeki ekonomik potansiyelin harekete geçeceğini kaydetti.
Avrupa’nın, burayı merkez kabul ederek yapılan anlaşmalarla kendi vatandaşlarını buralara göndereceğini anlatan Erdoğan, tarifeli uçak seferi düzenlenen 26 ilden bugün 48 havalimanına ulaşıldığını anlattı. Erdoğan, “2003 yılında 34 milyon olan yolcu trafiği 2012 yılında 118 milyona yükseldi. Fakirleşen bir ülkede bu olabilir mi. Sene sonunda 131 milyona ulaşacak. Ulaşım, medeniyet demektir. Biz bu şuurla çalışıyoruz. Türkiye’de toplam 6 bin 100 kilometre yol vardı, 10 yılda 16 bin kilometreye ulaşıldı, fark budur.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, havalimanını yap-işlet-devret modeliyle iştecek olan IC İçtaç Yönetim Kurulu Başbakanı İbrahim Çeçen’e Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından işletme ruhsatı verildi.
Çeçen de Erdoğan’a, üç ili temsil eden çeşitli hediyeler verdi. Öte yandan, Kütahya’da öğretmenlik yapan olimpiyat şampiyonu milli atlet Aslı Çakır Alptekin, 2021 Londra Olimpiyatları'nda altında madalya kazandığı yarışmada giydiği ayakkabıları Başbakan'a hediye etti.Zafer Havalimanı'nın açılışına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu katıldı.
NASIL BİR HAVALİMANI
Zafer Havalimanı, 3 bin metre boy, 45 metre eninde beton kaplamalı, her türlü hava koşullarında iniş ve kalkış yapılabilecek teknik cihazlarla donatılmış pist, bağlantı taksi yolu, 5 uçak kapasiteli apron ve terminalden oluşuyor. 17 bin 600 metrekare kapalı alana sahip terminalde 20 check-in noktası, 4 çıkış kapısı, iç ve dış hat gelen yolcu salonları bulunuyor.
Check-in noktaları ve diğer bölümler, en ileri teknolojiler kullanılarak, yolcu ve bagaj güvenliğini maksimum seviyede sağlayan cihazlarla donatıldı. Ticari alanlar, Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak'ta üretilen yöresel yiyecek ve içecekler, el sanatları ve benzeri ürünlerin pazarlanmasına imkan sağlayacak şekilde dizayn edildi.Havalimanı açıldıktan sonra başlangıçta bazı havayolu şirketlerince iç hat seferlerine başlanması, bundan birkaç ay sonra Düsseldorf, Köln, Brüksel gibi kentlere dış hat seferleri düzenlenmesi bekleniyor. Yılda 3 milyon yolcuya hizmet verebilecek şekilde inşa edilen havalimanından iç ve dış hatlar olmak üzere, yılda 2 milyon kişinin geçiş yapması ve tesisin Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak illerindeki termal merkezlere talebi artırması öngörülüyor. Tesis, Kütahya il merkezine 45, Afyonkarahisar il merkezine 55, Uşak il merkezine de yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunuyor .
Türkiye'nin ilk bölgesel havalimanı olma özelliğini taşıyan Kütahya'nın Altıntaş ilçesindeki Zafer Havalimanı, düzenlenen törenle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı. Törene; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı.
"SAVUNMA SANAYİİNDE DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULDUK"
Başbakan Erdoğan, kısa süre önce tanıtımını yaptıkları ve milli şirketlerin yaptığı Altay Tankı’nın üretimine 2008 yılında başladıklarını, testlerin ardından önümüzdeki yıl üretime başlanacağını ifade etti.
Erdoğan, “Dünyanın en modern tankını ihraç edeceğiz. Savunma sanayiinin isteklerinin karşılanma oranını iki kat artırarak yüzde 54’ler seviyesine çıkarttık. Anka insansız hava aracının üretimine başladık. Uzun menzilli roketleri artık dışarıdan almıyoruz. Milge savaş gemisini denize indirdik. Atak helikopterlerini üretiyoruz önümüzdeki yıl seri üretime başlayacağız. Mayınlara karşı kirpi adı verilen araçları üretiyoruz. Tank ve uçak modernizasyonları artık başka ülkelerde değil burada gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu.
"HİÇ BİR ÜLKENİN TOPRAKLARI ÜZERİNDE GÖZÜMÜZ YOK"
Erdoğan, konuşmasına, dış politikada yaşanlara değinerek devam etti. “Hiçbir ülkenin iç içlerinde, topraklarında gözümüz yok” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz ülkemizde huzur istediğimiz kadar bölgemizde de huzur istiyoruz. Refah, güvenlik, istikrar istediğimiz kadar bölgemizde de istiyoruz. Biz her zaman barıştan yanayız, diyalogtan yananız. Ancak ülkenin güvenliğine yönelik, toprak bütünlüğümüze, huzurumuza karşı yönelen bir tehdit karşısında asla sessiz kalamayız. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’un gereğini yapıyoruz, çok aktif barışçı bir dış politika izliyoruz. Akçakale’ye bombayı atarsanız ve 5 kardeşimiz şehit olursa sessiz kalacak değiliz. Biz de onan misliyle cevap vereceğiz. Atatük, Çanakkale’ye gelen düşmanlara sessiz kalmadı. Birilerinin yanlış anladığı gibi biz olayı asla bir pasiflik olarak, tepkisizlik olarak yorumlayamayız. Biz seyirci kalanlardan asla olamayız. Gazze’de çocukların, masum insanlarını üzerine korkakça, namertçe bomba yağarken ‘bize dokunmayan yılan bin yaşasın’ diye susacak mıyız ? Hastaneler, kreşler, ambulanslar bombalanırken sessiz mi kalacağız. Suriye halkı bombalanırken, evlerinden göç ederken biz her koyun kendi bacağından asılır deyip seyirci mi kalacağız ? Bugün 180 bin Suriyeli, zorba Beşşar’ın zulmünden kaçarak geldi. Biz zulümden kaçan bu insanlara açık kapı politikasını açarak yardımı ediyoruz. Bu millete yakışanı yapıtık. Biz Dumlupınar’daki şehitlerimizin zihniyetiyle hareket ediyoruz. Biz Osmanlı’yı kuranların zihniyetiyle hareket ediyoruz.”
"BU MİLLETİN DEĞERLERİYLE OYNAYANLARA ASLA MÜSAADE ETMEYİZ"
Dış politikada muhalefetin, “Gazze, Suriye ve Irak ile niye ilgileniyorsunuz?’ şeklinde serzenişte bulunduğunu belirten Erdoğan, “Biz 7 milyarlık bu dünyanın içinde yaşıyoruz. Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, her yerle ilgileniriz. Bunlar televizyon başında Muhteşem Yüzyıl belgeseliyle ecdadımızı tanıyorlar. Biz öyle bir Kanuni'yi tanımıyoruz. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti, bunu çok iyi anlamamız lazım. Televizyon sahiplerini ve yönetmenlerini kınıyorum. Uyarmamıza rağmen yargının gerekli kararı vereceğine inanıyoruz. Bu milletin değeriyle oynayanlara hukuk içinde cevabın verilmesi gerekiyor. Şehitliklerin bulunduğu, kardeşlerimizin bulunduğu her yere gideriz. Bize bugün ‘Suriye ile ilgilenmeyin’ diyenler eli kanlı lideriyle hatıra fotoğrafı çektirmeye çekinmiyorlar. Biz bunların arkasında dursaydık ‘sizin ne işiniz var’ diyeceklerdi. Bunlar gariptir, mazlumun yanında yer aldığımız için ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. Çünlü yıllardır kendileri Hitlerin yanında yer aldı. Tarihleri boyunca halkına zulmeden zalimlerin yanında yer aldı. Bunlar, mazlumu görmezden geliyorlar.” dedi.
HAVALİMANI BİR İLK
Zafer Havalimanı'nı kazandırmanın mutluluğunu yaşadığını ve en büyük güzelliğinin, 3 vilayete yarım saat mesafede her boyutta uçağın inebileceği bir boyutta olması olduğunu ifade eden Erdoğan, yap-işlet-devret modeliyle üretilen bu havaalanının çok kısa sürede 36 aydan 18 ay gibi kısa sürede bitirildiğini anlattı. Erdoğan; Kütahya, Afyon ve Uşak illerindeki ekonomik potansiyelin harekete geçeceğini kaydetti.
Avrupa’nın, burayı merkez kabul ederek yapılan anlaşmalarla kendi vatandaşlarını buralara göndereceğini anlatan Erdoğan, tarifeli uçak seferi düzenlenen 26 ilden bugün 48 havalimanına ulaşıldığını anlattı. Erdoğan, “2003 yılında 34 milyon olan yolcu trafiği 2012 yılında 118 milyona yükseldi. Fakirleşen bir ülkede bu olabilir mi. Sene sonunda 131 milyona ulaşacak. Ulaşım, medeniyet demektir. Biz bu şuurla çalışıyoruz. Türkiye’de toplam 6 bin 100 kilometre yol vardı, 10 yılda 16 bin kilometreye ulaşıldı, fark budur.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, havalimanını yap-işlet-devret modeliyle iştecek olan IC İçtaç Yönetim Kurulu Başbakanı İbrahim Çeçen’e Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından işletme ruhsatı verildi.
Çeçen de Erdoğan’a, üç ili temsil eden çeşitli hediyeler verdi. Öte yandan, Kütahya’da öğretmenlik yapan olimpiyat şampiyonu milli atlet Aslı Çakır Alptekin, 2021 Londra Olimpiyatları'nda altında madalya kazandığı yarışmada giydiği ayakkabıları Başbakan'a hediye etti.Zafer Havalimanı'nın açılışına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu katıldı.
NASIL BİR HAVALİMANI
Zafer Havalimanı, 3 bin metre boy, 45 metre eninde beton kaplamalı, her türlü hava koşullarında iniş ve kalkış yapılabilecek teknik cihazlarla donatılmış pist, bağlantı taksi yolu, 5 uçak kapasiteli apron ve terminalden oluşuyor. 17 bin 600 metrekare kapalı alana sahip terminalde 20 check-in noktası, 4 çıkış kapısı, iç ve dış hat gelen yolcu salonları bulunuyor.
Check-in noktaları ve diğer bölümler, en ileri teknolojiler kullanılarak, yolcu ve bagaj güvenliğini maksimum seviyede sağlayan cihazlarla donatıldı. Ticari alanlar, Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak'ta üretilen yöresel yiyecek ve içecekler, el sanatları ve benzeri ürünlerin pazarlanmasına imkan sağlayacak şekilde dizayn edildi.Havalimanı açıldıktan sonra başlangıçta bazı havayolu şirketlerince iç hat seferlerine başlanması, bundan birkaç ay sonra Düsseldorf, Köln, Brüksel gibi kentlere dış hat seferleri düzenlenmesi bekleniyor. Yılda 3 milyon yolcuya hizmet verebilecek şekilde inşa edilen havalimanından iç ve dış hatlar olmak üzere, yılda 2 milyon kişinin geçiş yapması ve tesisin Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak illerindeki termal merkezlere talebi artırması öngörülüyor. Tesis, Kütahya il merkezine 45, Afyonkarahisar il merkezine 55, Uşak il merkezine de yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunuyor .