Ak Parti'li Gürkan: Dünya'da Her 10 Kadından 6’sı Şiddet Görüyor
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, Birleşmiş Milletler'in (BM) açıkladığı rakamlarına göre dünya genelinde yaklaşık her 10 kadından 6'sının hayatının herhangi bir döneminde fiziksel, psikolojik veya cinsel şiddete maruz kaldığını belirtti.
Gürkan, 21. yüzyıl dünyasında kadına karşı uygulanan şiddetin ulaştığı boyutun, bugün böyle bir günü anmamanın da utanç verici olduğunu söyledi.
Fatoş Gürkan, '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar Arası Mücadele ve Dayanışma Günü' sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada, kadına yönelik şiddetin, bir insanlık suçu olduğunu hatırlattı.Dünya genelinde, hayat standartlarının ve insana verilen değerin yüksek olduğu iddia edilen ülkelerde bile kadınların şiddete maruz kalıyor olmasının, durumun ciddiyetini açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Gürkan, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınların şiddete maruz kaldığını kaydetti.
"21. yüzyıl Türkiye’sinde de kadınlarımızın toplumdaki konumlarının güçlendirilmesi konusunda hala atılması gereken adımlar olduğu ortadadır." tespitini yapan Gürkan, şöyle devam etti: "Özellikle son yıllarda hükümetlerimiz döneminde, kadına yönelik şiddetin engellemesi amacıyla birçok ileri düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve cezai yaptırımlar arttırılmıştır. Bu düzenlemelerle beraber kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına büyük mesafe kat edilmiştir. Başbakanımızın önderliğinde ve ilgili bakanlıklarımızın büyük gayretleriyle kadınlarımızın toplumsal statüsünün yükseltilmesi, sosyal ve ekonomik hayatta maruz kaldıkları ayrımcılığın ve kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve kadınlarımızın arzu edilen konuma ulaşmasına yönelik önemli çalışmalara imza atılmıştır.” " ÖNLEM VE KORUMA TEDBİRLERİ ALINDI"2004 yılında yürürlüğe giren Belediye Kanunu ile büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelere, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açma yükümlülüğü getirildiğini aktaran Gürkan, "2005 yılına kadın-erkek eşitliği gözetilerek hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu’nda, kadının mağdur olduğu birçok suç topluma karşı işlenen suçlar kapsamından çıkarılıp, kişilere karşı işlenen suçlar kapsamına alınarak cezaları ağırlaştırılmıştır. Ayrıca, töre cinayetleri faillerinin kanunda öngörülen en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması hükmü getirildi.
2005 yılında töre ve namus cinayetleri ile kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu kurularak önemli çalışmalara imza attı. 'Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleri ile Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi için Alınacak Tedbirler' konulu Başbakanlık genelgesi yürürlüğe girdi. 2009 tarihinde TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurularak, kadınların toplumsal hayatın her alanın da hak ettiği konuma ulaştırılması için çalışmalarını sürdürmektedir.” dedi.
2008–2013 döneminde uygulanmak üzere 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı' hazırlandığını hatırlatan, Fatoş Gürkan, "Söz konusu plan; Pekin Eylem Platformu’nda tanımlanan kritik alanlardan 'Kadının Eğitimi ve Öğretimi', 'Kadın ve Ekonomi', 'Kadın ve Yoksulluk', 'Kadın ve Sağlık', 'Yetki ve Karar Alma Süreçlerine Katılım', 'Kadın ve Çevre', 'Kadın ve Medya', 'Kadının İnsan Hakları', 'Kız Çocukları' ve 'Kadının İlerlemesinde Kurumsal Mekanizmalar' konu başlıkları kapsamında hazırlanmıştır.” açıklamasında bulundu. "ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA İÇİNDE OLALIM"Yapılan çalışma ve yasal düzenlemelere rağmen kadına yönelik şiddetin devam ettiğine dikkat çeken Gürkan, şunları kaydetti: “Bu durum esas değişimin toplumsal zihniyette yapılmasının çok daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Maalesef toplumumuzda halen ömür boyu hapis cezası almayı göze alarak töre ve namus saikiyle kadınlarımız öldürülmektedir. Cezai müeyyideleri ne kadar arttırsanız da toplum da kadının yeri ve toplumdaki algılanış biçimini değiştirmediğiniz sürece şiddeti tam olarak engelleyemezsiniz. Nereden ve kimden gelirse gelsin kadına uygulanan her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı toplumumuzu mücadele ve dayanışmaya davet ediyorum. Kadını ve erkeği ile mutlu, huzurlu ve güçlü bir Türkiye hedefimize ulaşmak için bizler de üzerimize düşen vekâlet görevini hakkıyla yapmaya çalışmaktayız.”
Fatoş Gürkan, '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar Arası Mücadele ve Dayanışma Günü' sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada, kadına yönelik şiddetin, bir insanlık suçu olduğunu hatırlattı.Dünya genelinde, hayat standartlarının ve insana verilen değerin yüksek olduğu iddia edilen ülkelerde bile kadınların şiddete maruz kalıyor olmasının, durumun ciddiyetini açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Gürkan, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınların şiddete maruz kaldığını kaydetti.
"21. yüzyıl Türkiye’sinde de kadınlarımızın toplumdaki konumlarının güçlendirilmesi konusunda hala atılması gereken adımlar olduğu ortadadır." tespitini yapan Gürkan, şöyle devam etti: "Özellikle son yıllarda hükümetlerimiz döneminde, kadına yönelik şiddetin engellemesi amacıyla birçok ileri düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve cezai yaptırımlar arttırılmıştır. Bu düzenlemelerle beraber kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına büyük mesafe kat edilmiştir. Başbakanımızın önderliğinde ve ilgili bakanlıklarımızın büyük gayretleriyle kadınlarımızın toplumsal statüsünün yükseltilmesi, sosyal ve ekonomik hayatta maruz kaldıkları ayrımcılığın ve kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve kadınlarımızın arzu edilen konuma ulaşmasına yönelik önemli çalışmalara imza atılmıştır.” " ÖNLEM VE KORUMA TEDBİRLERİ ALINDI"2004 yılında yürürlüğe giren Belediye Kanunu ile büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelere, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açma yükümlülüğü getirildiğini aktaran Gürkan, "2005 yılına kadın-erkek eşitliği gözetilerek hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu’nda, kadının mağdur olduğu birçok suç topluma karşı işlenen suçlar kapsamından çıkarılıp, kişilere karşı işlenen suçlar kapsamına alınarak cezaları ağırlaştırılmıştır. Ayrıca, töre cinayetleri faillerinin kanunda öngörülen en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması hükmü getirildi.
2005 yılında töre ve namus cinayetleri ile kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu kurularak önemli çalışmalara imza attı. 'Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleri ile Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi için Alınacak Tedbirler' konulu Başbakanlık genelgesi yürürlüğe girdi. 2009 tarihinde TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurularak, kadınların toplumsal hayatın her alanın da hak ettiği konuma ulaştırılması için çalışmalarını sürdürmektedir.” dedi.
2008–2013 döneminde uygulanmak üzere 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı' hazırlandığını hatırlatan, Fatoş Gürkan, "Söz konusu plan; Pekin Eylem Platformu’nda tanımlanan kritik alanlardan 'Kadının Eğitimi ve Öğretimi', 'Kadın ve Ekonomi', 'Kadın ve Yoksulluk', 'Kadın ve Sağlık', 'Yetki ve Karar Alma Süreçlerine Katılım', 'Kadın ve Çevre', 'Kadın ve Medya', 'Kadının İnsan Hakları', 'Kız Çocukları' ve 'Kadının İlerlemesinde Kurumsal Mekanizmalar' konu başlıkları kapsamında hazırlanmıştır.” açıklamasında bulundu. "ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA İÇİNDE OLALIM"Yapılan çalışma ve yasal düzenlemelere rağmen kadına yönelik şiddetin devam ettiğine dikkat çeken Gürkan, şunları kaydetti: “Bu durum esas değişimin toplumsal zihniyette yapılmasının çok daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Maalesef toplumumuzda halen ömür boyu hapis cezası almayı göze alarak töre ve namus saikiyle kadınlarımız öldürülmektedir. Cezai müeyyideleri ne kadar arttırsanız da toplum da kadının yeri ve toplumdaki algılanış biçimini değiştirmediğiniz sürece şiddeti tam olarak engelleyemezsiniz. Nereden ve kimden gelirse gelsin kadına uygulanan her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı toplumumuzu mücadele ve dayanışmaya davet ediyorum. Kadını ve erkeği ile mutlu, huzurlu ve güçlü bir Türkiye hedefimize ulaşmak için bizler de üzerimize düşen vekâlet görevini hakkıyla yapmaya çalışmaktayız.”