Kenan Evren Soruları Cevaplamıyor

Sorulan soruların hiçbirine cevap vermeyen Evren, konuşmak yerine daha çok jest ve mimiklerini kullanmayı tercih ediyor. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların avukatlarından Bülent Hayri Acar'ın yanı sıra, müdahilliklerine karar verilen Başbakanlık, Tbmm Başkanlığı, CHP, MHP, DİSK ve Hak-İş'in de aralarında bulunduğu bazı tüzel kişiler ile gerçek kişilerin avukatları, müdahillik talebinde bulunanlar ve basın mensupları katıldı.

12 Eylül Davası'nda müdahilliği kabul edilen MHP'nin avukatı Yücel Bulut, sanık Evren'e "MHP'ye bombalı ve silahlı saldırı düzenlenmiş, 2 partili hayatını kaybetmiştir. Bahçelievler Polis Karakolu'na 50 metre mesafedeki olayla ilgili bazı kişiler tutuklanmıştır. Bu provokasyonlara tepki göstermekten imtina etme gerekçeniz nedir? Bu provokasyonları, sizi iktidara taşıyacak sinsi bir planın yapı taşları olarak mı gördüğünüz için kınama gereği duymadınız?" şeklindeki soruyu yöneltti.

"MHP GENEL MERKEZİ'Nİ DARBEDEN 3 SAAT ÖNCE BASILMASI EMRİNİ SİZ Mİ VERDİNİZ?" Avukat Bulut'un cevapsız kalan soruları şöyle: "MHP Genel Merkezi darbeden 3 saat önce aranmaya başlanmıştır. Askeri müdahaleye saatler kala, bir askeri savcının bir partinin genel merkezini basması konusunda emriniz var mı? Milli Güvenlik Konseyi'nde MHP'ye soruşturma açılmasını istemeyenleri sizin ikna ettiğiniz söylenmektedir. Bu doğru mu? Milli Güvenlik Konseyi kararı ile faaliyetleri durdurulmuş siyasi partileri kapatmanızın sebebi nedir? MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında Türkeş'in ceza alması konusunda özellikle ısrarcı olduğunuz ve yargı organlarına tavsiye ve telkinlerde bulunduğunuz doğru mu?" "NETEKİM ADLI KİTABI SİZE GÖNDERMEMİ İSTEDİNİZ Mİ?" Müdahil avukatlarından Fikret Babaoğlu da, "Siz dün savunmanızda, 'biz ihtilal yaptık ihtilale teşebbüs etmedik, bizi yargılayamazsınız' derken, herhalde Balyozcuları kastettiniz. Balyozcular ceza aldı, dosya Yargıtay'da. Bu darbeyi yaparken ayıp etmediniz mi bu topluma? Sizin için deve kesilmesine vicdanınız sızladı izin vermediniz, işkencelere vicdanınız sızlamadı mı? Aydınlar’ı sevmediniz, Aziz Nesin’e 'vatan haini' dediniz. Sonra resime başladınız. Biraz aydınların arasına girdiniz. O zaman aydınları sevme duygusu gelişti mi?” sorularını yöneltti.

Babaoğlu'nun Aziz Nesin'in yazığı iddia edilen "Netekim" adlı kitabı hediye etme isteğine sanık Evren, gülümseyerek karşılık verdi.

"BERFO ANA'DAN ÖZÜR DİLEYECEK MİSİNİZ?" İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Evren'e "Dünyada darbe yapanların hepsi yargılanmıştır. Siz de kabul etmeseniz de yargılanıyorsunuz. Hala evlatlarını arayan anaların elini öpün, hiç mi vicdanınız kalmadı? Susmayın susmanızın bir anlamı olmayacak" ifadeleri ile seslenerek, "Türkçe dışındaki dilleri neden yasakladınız, Kürtlere asimilasyonu neden uygulanınız? Bu ülkede kan akıyor 40 binden fazla insan öldü, nelere mal olduğunuzun farkında mısınız? Alevilere yönelik asimilasyon programının amacı neydi? 105 yaşındaki Berfo Kırbayır'a öldürülen oğlu Cemil Kırbayır'ın nerede gömülü olduğunu söyleyecek misiniz? Berfo Ana'dan özür dileyecek misiniz?" şeklindeki soruları yöneltti. Evren bu soruları da cevapsız bıraktı.

"BİR KÜRT GENERAL İHTİLAL YAPSAYDI DAĞA MI ÇIKARDINIZ?" Müdahil Avukatlarından Arif Ali Cangı, müdahilliği kabul edilmeyen ADAMDER Başkanı Rahmi Yıldırım'ın sormak istediği sorular oldunu ancak müdahilliği kabul edilmediği için bu soruları kendisinin sormasını istediğini kaydetti.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Muharrem İnce'den tekrar söz alan Cangı, Evren'e şu soruları yöneltti: "Darbeden sonra oluşturduğunu ve başkanlığını yürüttüğünüz MGK'yla onlarca insanın ana dillerini yasakladınız, yurttaşların basına-yayın araçlarından yararlanmasını engellediniz. Böyle bir uygulamayı kendiniz mi akıl ettiniz. Eğer sizden önce bir Kürt general ihtilal yapsaydı ve Türklerin haklarını engelleseydi ne düşünürdünüz. Siz de dağa mı çıkardınız? Bu subaylar aslında Kürtlerin aslında Türk olduklarını ve bunların dağda yürürken çıkardıkları 'kart kurt' seslerinden dolayı Kürt ismini aldıklarını belirtiyorlar. Siz de mi böyle düşünüyorsunuz?" "SİZİN DE KIZLARINIZ VAR, ONLARIN İDAM KARARINI HABER ALMAK İSTER MİYDİNİZ?" Müdahil Sabire Yazgan Serin söz alarak, sanık Evren'e "12 Eylül sabahı kapınımız çalındı ve abiniz idam edildi" diyerek, "Sizin de kızlarınız var, böyle bir haber almak ister miydiniz" diye sordu. Evren, bu soruya da cevap vermedi.

Müdahil Serin, Evren'e şunları sordu: "Abim yalnız donu üzerinde olduğu halde kapısında tabuta konuldu. Abimin canice katledilmesinin sorumlusu olarak sizi görmem mümkün değil mi?, Abimin cesetlerine bile zalimce işkence ettiniz, bu yönetimin adı nedir sizce? Annelerin sizlere uzun ömürler vermesi için dua ettiklerini biliyor musunuz? Sizce neden? Yüreksiz olduğunuz için mi bu sorulara cevap vermiyorsunuz. Yakınlarımızı 'asmayıp da besleyelim mi' demiştiniz. Biz yıllarca vergilerimizle sizi besliyoruz. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?" Sanık Evren, soruların sorulara cevap vermezken zaman zaman mimikleriyle karşılık vermeyi tercih etti