Çiftçi Korucularda Sigorta İkilemi
Asıl mesleği çiftçilik olan il genelindeki yaklaşık 2 bin geçici köy korucusu, mecburen Tarım Bağkur’lusu olmalarının yanı sıra devlet tarafından sunulan Yeşilkart imkânı arasında kalınca, sağlık yardımından faydalanamaz oldu.
İki ayrı sigorta arasında kalan geçici köy korucuları duruma tepki gösteriyor. Kahramanmaraş Geçici Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Celalettin Fırtına, köy korucularının devlet için çalıştıklarını ve Yeşilkart'lı statüsünde olmasına rağmen, Tarım Bağkur’u yatırmak zorunda kalmasının anlaşılamaz bir durum olduğunu kaydetti.
Kendisi de dâhil birçok köy korucusunun, aynı zamanda çiftçilik yaptığı için istemedikleri halde Tarım Bağkur’lusu olduğunu belirten Fırtına, “Dünyanın hangi devletinde devleti adına teröristle mücadele edip de sağlıktan faydalanamayan, kendi cebinden muayene olup ilaç alan var?” diyerek tepki gösterdi. Fırtına, geçici köy korucularının, devlet ve millet adına 30 yıldır terörle mücadele ettiklerini, askerle aynı operasyon şartlarında 24 saat esaslı görev yaptıklarını söyledi.
Fırtına, "Ancak maalesef tüm bunlara rağmen köy korucularımızın almış oldukları maaş, asgari ücretin de altında, açlık sınırının altında kalmıştır ve yıllardır da böyle. Korucularımızın almış oldukları 825 TL maaşla ortalama 8 nüfusa bakar ve çocuk okutur. Zaten geçim sıkıntısı çekip sorunlarına çözüm bekleyen korucularımız, yeşil kartlı oldukları gibi bir de istemediğimiz çiftçi Bağ Kur prim borçları gelmiştir. Köy korucularımız bu primleri yatıramamış ve yatırma ödeme imkânları da yok.” dedi.
Meclis’te, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e bizzat durumu anlattığını ifade eden Kahramanmaraş Geçici Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Celalettin Fırtına, şöyle devam etti:“'Koruculara Bağkur gelmemeli, bununla ilgileneyim' demiştir. Ayrıca, Sağlık Komisyon Başkanı Ankara Milletvekili Sayın Cevdet Erdöl’e de ilettim ve not aldılar. Dolayısıyla köy korucularımız devlet adına görevli kişilerdir. Çiftçi, Bağkur’u ödemek zorunlulukları olmamalıdır. Şu anda birçok korucu sağlıktan faydalanamıyor. Kendi cebinden muayene olup ilaçlarını kendileri parayla alıyorlar. Bunlardan bir tanesi de benim. Devletimiz sigortasız işçi çalıştırana cezai müeyyide uygularken kendi kanununu kendisi ihlal ediyor. Dünyanın hangi devletinde devleti adına teröristle mücadele edip de sağlıkta faydalanamayan, kendi cebinde muayene olup ilaç alan var. Bunu kamuoyumuzun ve ilgililerin dikkatlerine sunuyorum. Köy korucularımızın bu ve diğer özlük hakları ile ilgili beklentilerinin sayın bakanlarımızın söz verdikleri gibi artık yasalaşmasını bekliyoruz.”
Kendisi de dâhil birçok köy korucusunun, aynı zamanda çiftçilik yaptığı için istemedikleri halde Tarım Bağkur’lusu olduğunu belirten Fırtına, “Dünyanın hangi devletinde devleti adına teröristle mücadele edip de sağlıktan faydalanamayan, kendi cebinden muayene olup ilaç alan var?” diyerek tepki gösterdi. Fırtına, geçici köy korucularının, devlet ve millet adına 30 yıldır terörle mücadele ettiklerini, askerle aynı operasyon şartlarında 24 saat esaslı görev yaptıklarını söyledi.
Fırtına, "Ancak maalesef tüm bunlara rağmen köy korucularımızın almış oldukları maaş, asgari ücretin de altında, açlık sınırının altında kalmıştır ve yıllardır da böyle. Korucularımızın almış oldukları 825 TL maaşla ortalama 8 nüfusa bakar ve çocuk okutur. Zaten geçim sıkıntısı çekip sorunlarına çözüm bekleyen korucularımız, yeşil kartlı oldukları gibi bir de istemediğimiz çiftçi Bağ Kur prim borçları gelmiştir. Köy korucularımız bu primleri yatıramamış ve yatırma ödeme imkânları da yok.” dedi.
Meclis’te, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e bizzat durumu anlattığını ifade eden Kahramanmaraş Geçici Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Celalettin Fırtına, şöyle devam etti:“'Koruculara Bağkur gelmemeli, bununla ilgileneyim' demiştir. Ayrıca, Sağlık Komisyon Başkanı Ankara Milletvekili Sayın Cevdet Erdöl’e de ilettim ve not aldılar. Dolayısıyla köy korucularımız devlet adına görevli kişilerdir. Çiftçi, Bağkur’u ödemek zorunlulukları olmamalıdır. Şu anda birçok korucu sağlıktan faydalanamıyor. Kendi cebinden muayene olup ilaçlarını kendileri parayla alıyorlar. Bunlardan bir tanesi de benim. Devletimiz sigortasız işçi çalıştırana cezai müeyyide uygularken kendi kanununu kendisi ihlal ediyor. Dünyanın hangi devletinde devleti adına teröristle mücadele edip de sağlıkta faydalanamayan, kendi cebinde muayene olup ilaç alan var. Bunu kamuoyumuzun ve ilgililerin dikkatlerine sunuyorum. Köy korucularımızın bu ve diğer özlük hakları ile ilgili beklentilerinin sayın bakanlarımızın söz verdikleri gibi artık yasalaşmasını bekliyoruz.”