Türkiye’de Üretilen İlk Tank 'Altay' Tanıtıldı
Türkiye’nin ilk özgün ana muharebe tankı Altay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle Otokar’ın Sakarya tesislerinde tanıtıldı.
Törende konuşan Mustafa Koç, "Koç Topluluğu bir ilke daha imza atmanın mutluluğunu yaşıyor. Dünyanın en modern ana muharebe tankı olarak Silahlı Kuvvetlerimizin gücüne güç katacaktır. Sayın Başbakan 2008’de projeyi erken tamamlama sözü vermiştik. Altay takımı bunun için çalışıyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan ise, konuşmasına "Ülkemiz için, savunma sanayimiz için büyük anlam ifade eden törende bulunmaktan, tarihe tanıklık etmekten büyük iftihar duyuyorum. Projede yer alan tüm kurum kuruluşlara teşekkür ediyorum. Mühendislerimize, teknisyenlerimize, işçilerimizi şahsım, ülkem, milletim adına şükranlarımı sunuyorum” diyerek başladı.
2008'de Altay’ın imza törenini gerçekleştirdiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Bugün verdiğimiz o kararın ete kemiğe bürünerek sahneye çıkışına şahitlik ederek, hep birlikte bunun gururunu yaşıyoruz. Türkiye tank üreten sınırlı sayıdaki ülkeler arasına giriyor. Biz ilk imzayı atarken 78 aylık takvim belirledik, 46. aya ulaştık. Projenin kritik tasarım aşamasının proje uygulama takvimine uygun olarak hazırlandığını öğrendim. Bunu öne çekebileceğimizin müjdesini verdiler. Altay takımının birazdan göreceğimiz prototiplerinde 2013 boyunca testler yapılacak. İnşallah seri üretimde zaman kaybetmeden başlanacaktır. Bu konuda irademiz tamdır. Altay tankının üretimi aşamasında Türkiye önemli yatırımları da kazanma şansını elde etti. Otokar tesislerinde elektromanyetik güvenliği test edilecek yansıtmasız oda kuruldu, iklimlendirme odası yapıldı, ısın işlem fırınları kullanılmaya başlandı. Bu altyapı yatırımları askeri-sivil birçok projeye hizmet edecek donanıma sahip. Savunma sanayinin gelişimi adına büyük yatırımları yapıyoruz” dedi
Son 10 yılda savunma sanayisinde sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerini ve Türkiye’nin kendi helikopterlerini, savaş gemilerini üretir hale geldiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurtuluş Savaşı’ndaki sıkıntıları hatırlarsak Altay tankının ne anlama geldiği anlaşılacaktır. Osmanlı'da da güçlü bir ordumuz vardı. Bu ordu Osmanlı’nın son dönemlerinde kötü bir vaziyetteydi. Bu anlamlı törende bir ismi rahmetle yad etmek istiyorum. Kurtuluş Savaşı’nda cephane gizlice Kastamonu'ya, oradan kağnılarla İç Anadolu’ya ulaşıyordu. Şerife Bacı, Kastamonu’ya kadar kağnıyı getirdi, orada donarak öldü. Bu tank Şerife Bacı’nın da ruhlarını şad edecek bir manzara arz ediyor. Bugün nihayet kendi silahını, tankını, uçağını yapan bir ülke konumuna geldik. Tam 81 boyunca savunma sanayinde gerekli yatırımların neden yapılmadığını sorgulamak zorundayız. Türkiye'nin tankını, gemisini yapmaktan neden uzak kaldığını ya da uzak tutulduğunu anlamak zorundayız. Gizli bir el girişimleri akabete uğratıyor. Son 10 yılda savunma sanayisinde sessiz devrim gerçekleştirdik. Türkiye kendi helikopterlerini, savaş gemilerini üretir hale geldi. Eksiğimiz yok mu, hala var. Süratle gidermek zorundayız. TSK'nın caydırıcılığını öne çıkaracaksak bunun başarmak zorundayız. İnsansız hava aracı üreten 3. ülkeyiz. Göktürk 2 uydusunu da uzaya göndereceğiz. Eğitim, sağlık, hukuk yatırımlarımızla 2023 hedeflerimize yol alıyoruz.” “SON 10 YILDA ORDUMUZUN GÜCÜNE GÜÇ KATTIK” Son 10 yılda ordunun gücünü güç kattıklarını belirten Erdoğan, “Kendi ordusunun ihtiyacını karşılayan bir ülke olmak yolunda emin adımlarla ilerleyen bir ülke olacağız. Bizim herhangi bir ülkeye karşı hasmane bir tutumumuz yok. Kendimiz için istediğimizi tüm bölgeler için istiyoruz. Bizim iyi niyetimizi hiç kimse pasiflik olarak algılamasın. Her ülke bilsin ki bizim de sabrımızın sınırı var. Dünyanın en yüce ordularından biriyle gereken karşılığı vermekte tereddüt etmeyiz. Böylesi büyük savunma projesinin planlanan takvime uygun hazırlanması büyük önem arz ediyor. Milli tank Altay’ın en kısa sürede Silahlı Kuvvetlerimize hizmet etmesini istiyoruz. Türk mühendislerin hazırlamış olması bizi ayrıca mutlu ediyor. Takımın üstün gayretleri takdire şayan. Altay’ın barış ve istikrara hizmet etmesini temenni ediyorum" diye konuştub.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Altay takımına plaket verdi. Konuşmaların ardından salona getirilen Altay prototipi önünde hatıra fotoğrafı çekinildi
Kamuoyuna tanıtılan Altay’ın yapılan ikinci prototipi atış kabiliyetini test etmek için kullanılacak. Bu iki prototipten elde edilen verilerle geliştirilmiş iki prototip daha üretilecek ve Altay tankı 4 yıl sonra 500 milyon dolarlık bir bütçe ile seri üretime hazır hale getirilecek. Altay’ın ilk prototipi ve ikinci prototipi ile törene katılan ziyaretçilere Otokar’ın tank test pistinde özel bir gösteri düzenledi.
ALTAY TANKI HAKKINDA İsmini Kurtuluş Savaşı’nda 5. Süvari Kolordusu’na komuta eden Fahrettin Altay’dan alan milli tank ile Türkiye bu alanda dışa bağımlılıktan kurtulacak ve Altay’ın tüm tasarım ve fikri mülkiyet haklarına sahip olacak. Milli tankın tasarım, geliştirme, entegrasyon, test ve üretimine ilişkin tüm bilgi ve dokümanları içeren ve tankın seri üretimine temel teşkil edecek bir teknik veri paketi, hiçbir kısıtlama olmaksızın ve tüm hakları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin olacak. Altay’ın tasarımında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu. Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak. Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu olarak 4 mürettebat görev yapacak. Altay’ın üzerinde ana silah olarak birçok farklı mühimmatları atabilen 120 mm’lik 55 kalibre top bulunacak. Ana silah ve yardımcı silahların kontrol edilmesi için Altay’a özel yeni nesil atış kontrol sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem sayesinde Altay, hareket halindeki hedefleri bile çok yüksek isabet oranıyla vurabilecek. Altay tankında her türlü tehdide karşı tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine olanak tanıyan yardımcı sistemler de bulunacak .