Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı'nda Devir Teslim
Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesi Neboyşa Radmanoviç, Boşnak üye Bakir İzzetbegoviç'in Konsey başkanlığında geçirdiği 8 aylık sürenin dolmasıyla Konsey Başkanlığı görevine başladı.
Önümüzdeki 8 ay boyunca Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanlığı yapacak olan Radmanoviç, başkent Saraybosna'daki Devlet Başkanlığı binasında basın toplantısını düzenledi.
Radmanoviç, AA muhabirinin Türkiye'nin Balkanlar'daki rolüne ilişkin sorusu üzerine, Bosna-Türkiye-Sırbistan ve Bosna-Sırbistan-Hırvatistan arasında Türkiye'nin girişimiyle üç yıl önce başlatılan üçlü görüşmelerin Bosna-Hersek için çok önemli olduğunu söyledi.
Radmanoviç, "Bu tür görüşmeler bölgedeki işbirliğini ve komşuluk ilişkilerimizi geliştiriyor. Üçlü görüşmelerde bir durgunluk yaşıyoruz, fakat bunların devam etmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım" dedi.
Türkiye'nin desteğinin Bosna-Hersek ve diğer bölge ülkeleri için çok önemli olduğunu belirten Radmanoviç, "Balkanlar'da yaşayan halkların bir çoğu Türkiye'yi koruyucu bir ülke gibi görüyor. Türkiye'nin bize ekonomik anlamda yaptığı yardımlar ve yatırımlar da çok büyük. Bu sebeplerden dolayı Türkiye ve Türkler bizim için her zaman hoş karşılanmıştır. Eğer Türkiye Bosna-Hersek'te ayrımcılık yaparak sadece bir halka yardım etse o zaman sorun yaşardık. Fakat ben şu ana kadar yaptığım temaslardan oldukça memnunum ve böyle bir şeyin söz konusu olmadığından eminim" şeklinde konuştu.
-AB'nin Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi İnzko'nun BMGK'ya sunduğu rapor-
Görev süresi boyunca izleyeceği politika hakkında bilgiler veren Radmanoviç, AB'nin Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko'nun BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu rapora değindi.
İnzko'nun BMGK'ye sunduğu ve kendisinin de üye olduğu Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği Partisi'nin Genel Başkanı Milorad Dodik'in ayrılıkçı ifadelerini eleştirdiği raporla Bosna-Hersek hakkında "yanlış ve tamamen kötü" bir tablo çizildiğini savunan Radmanoviç, raporun tarafsız yazılmadığını iddia etti.
Raporda, uluslararası toplum hakkında hiçbir şeyin yazılmadığını, fakat bu toplumun Bosna-Hersek'te en az yerli siyasi liderler kadar büyük rol oynadığını söyleyen Radmanoviç, Valentin İnzko'nun raporunu eleştirdi.
Radmanoviç, Bosna-Hersek'in böyle bir rapor sonrasında sessiz kalmaması gerektiğini, bunun Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin suçu olduğunu, Konsey'deki üç üyenin uzlaşmaya varamadığını söyledi.
Radmanoviç, "Üçümüz BMGK'deki büyükelçimizin konuşacakları hakkında anlaşamadığımız için Bosna-Hersek sessiz kaldı. Büyükelçimiz Konsey'in onayı olmadan öyle bir açıklamada bulunamaz" dedi.
Konsey Başkanının kim olduğunun önemi olmadığını, bunun büyük bir yetkiye sahip olmak anlamına gelmediğini kaydeden Radmanoviç, "Konsey Başkanı kim olursa olsun, önceliklerimiz aynıdır. Benim ilk ilgileneceğim konu Bosna-Hersek'in AB'ye üyeliği olacak. Komşularımız çoktan AB'ye doğru yol aldı, biz geride kaldık. Eğer önümüzdeki bir kaç ay boyunca onlara yetişemezsek Balkanların 'kara lekesi' olarak kalacağız. Bence çok zor olmayacak. Çünkü sürekli eleştirdiğimiz AB, Bosna-Hersek'ten üyelik için sadece anayasasını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlaştırmasını istiyor" diye konuştu.
Radmanoviç diğer bir önceliğinin ise Bosna-Hersek'in 2013 yılı için hazırlanan bütçe önergesinin kabul edilmesi olduğunu belirtti.
Kaynak: AA
Radmanoviç, AA muhabirinin Türkiye'nin Balkanlar'daki rolüne ilişkin sorusu üzerine, Bosna-Türkiye-Sırbistan ve Bosna-Sırbistan-Hırvatistan arasında Türkiye'nin girişimiyle üç yıl önce başlatılan üçlü görüşmelerin Bosna-Hersek için çok önemli olduğunu söyledi.
Radmanoviç, "Bu tür görüşmeler bölgedeki işbirliğini ve komşuluk ilişkilerimizi geliştiriyor. Üçlü görüşmelerde bir durgunluk yaşıyoruz, fakat bunların devam etmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım" dedi.
Türkiye'nin desteğinin Bosna-Hersek ve diğer bölge ülkeleri için çok önemli olduğunu belirten Radmanoviç, "Balkanlar'da yaşayan halkların bir çoğu Türkiye'yi koruyucu bir ülke gibi görüyor. Türkiye'nin bize ekonomik anlamda yaptığı yardımlar ve yatırımlar da çok büyük. Bu sebeplerden dolayı Türkiye ve Türkler bizim için her zaman hoş karşılanmıştır. Eğer Türkiye Bosna-Hersek'te ayrımcılık yaparak sadece bir halka yardım etse o zaman sorun yaşardık. Fakat ben şu ana kadar yaptığım temaslardan oldukça memnunum ve böyle bir şeyin söz konusu olmadığından eminim" şeklinde konuştu.
-AB'nin Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi İnzko'nun BMGK'ya sunduğu rapor-
Görev süresi boyunca izleyeceği politika hakkında bilgiler veren Radmanoviç, AB'nin Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko'nun BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu rapora değindi.
İnzko'nun BMGK'ye sunduğu ve kendisinin de üye olduğu Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği Partisi'nin Genel Başkanı Milorad Dodik'in ayrılıkçı ifadelerini eleştirdiği raporla Bosna-Hersek hakkında "yanlış ve tamamen kötü" bir tablo çizildiğini savunan Radmanoviç, raporun tarafsız yazılmadığını iddia etti.
Raporda, uluslararası toplum hakkında hiçbir şeyin yazılmadığını, fakat bu toplumun Bosna-Hersek'te en az yerli siyasi liderler kadar büyük rol oynadığını söyleyen Radmanoviç, Valentin İnzko'nun raporunu eleştirdi.
Radmanoviç, Bosna-Hersek'in böyle bir rapor sonrasında sessiz kalmaması gerektiğini, bunun Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin suçu olduğunu, Konsey'deki üç üyenin uzlaşmaya varamadığını söyledi.
Radmanoviç, "Üçümüz BMGK'deki büyükelçimizin konuşacakları hakkında anlaşamadığımız için Bosna-Hersek sessiz kaldı. Büyükelçimiz Konsey'in onayı olmadan öyle bir açıklamada bulunamaz" dedi.
Konsey Başkanının kim olduğunun önemi olmadığını, bunun büyük bir yetkiye sahip olmak anlamına gelmediğini kaydeden Radmanoviç, "Konsey Başkanı kim olursa olsun, önceliklerimiz aynıdır. Benim ilk ilgileneceğim konu Bosna-Hersek'in AB'ye üyeliği olacak. Komşularımız çoktan AB'ye doğru yol aldı, biz geride kaldık. Eğer önümüzdeki bir kaç ay boyunca onlara yetişemezsek Balkanların 'kara lekesi' olarak kalacağız. Bence çok zor olmayacak. Çünkü sürekli eleştirdiğimiz AB, Bosna-Hersek'ten üyelik için sadece anayasasını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlaştırmasını istiyor" diye konuştu.
Radmanoviç diğer bir önceliğinin ise Bosna-Hersek'in 2013 yılı için hazırlanan bütçe önergesinin kabul edilmesi olduğunu belirtti.