Kalkınma Bakanı Yılmaz Açıklaması
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 20 yıl aradan sonra Türkiye'nin 'yatırım yapılabilir ülke' kategorisine girmiş olduğunu belirterek ''Bize göre geç kalmış bir karardı. Piyasalar çoktan bu kredi notunu vermişlerdi, artık kredi derecelendirme kurumları da bu notu veriyor. Bu not Türkiye'nin son 10 yıllık performansına ve küresel krizin etkilerini yönetmesine verilmiş bir nottur.'' Dedi.
Bakan Yılmaz'ın Zafer Kalkınma Ajansı'nın bir otelde düzenlenen iki yeni mali destek programının tanıtımına katıldı.
Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yıllarda ciddi mesafeler katettiğini son 10 yıldaki gelişmeler göz önüne alındığında gayrisafi yurtdışı hasılanın 230 milyar dolardan 774 milyar dolara, kişi başına gelirin ise 3 bin 400 dolarlardan başlayıp 10 bin dolara çıktığını söyledi.
Ekonomik politikaların küresel kriz ortamında test edildiğini ve bundan başarıyla çıkıldığını ifade eden Bakan Yılmaz, ''Birçok ülkede ciddi anlamda büyüme sorunu, işsizlik sorunu yaşanırken, ücretler dondurulurken, emekli maaşlarında geriye gidiş olurken, sosyal haklar kısıtlanırken, ülkemiz çok şükür küresel kriz ortamında başarıyla sınav verdi'' diye konuştu.
Türkiye'nin 2010 yılında yüzde 9,2, 2011 yılında yüzde 8,5 büyüme gerçekleştirdiğini, bu yıl da yüzde 3'ün üzerinde büyüme beklediklerini ifade eden Bakan Yılmaz, şunları belirtti:
''Krizin tepe noktasından bugüne baktığımız zaman 4 milyon üzerinde istihdam ürettik. dünyada en gelişmiş ülkelerde istihdamda çok ciddi dar boğaz yaşanırken, ülkemiz istihdamında da çok ciddi gelişmeler sağlamış durumdayız.''
Bu gelişmelerin ekonomik büyümenin dışında yoksulluğu da ciddi anlamda azalttığına işaret eden Bakan Yılmaz, Türkiye'de günlük 1 doların altında geliri olan hiçbir ferdin kalmadığını bildirdi.
Yılmaz, şöyle konuştu:
''Dünyada 1 milyarın üzerinde insan günlük 1 doların altında gelire sahip. 2,15 dolar günlük geliri olan insanların toplam nüfusumuza oranı 2002 yılında yüzde 3-4 civarındayken geçen yıl itibariyle binde 7'lere kadar düştü, neredeyse sıfırlandı. Günlük geliri 4,5 doların altında olanların nüfusa oranı yüzde 30'un üzerindeyken, geçen yıl itibariyle yüzde 3,6 ya kadar geriledi. Türkiye geçtiğimiz 10 yılda büyüdü, sadece büyümekle kalmadı, gelirini daha iyi dağıttı, yoksulluğu da azalttı. Hem ekonomimizi geliştirdik hem de mutlak yoksulluğu azaltmayı başardık''
-Kalkınma ajansları-
Türkiye'nin siyasi istikrarı, mali disipliniyle sağlam bankacılık yapısıyla başarılı şekilde yoluna devam ettiğini kaydeden Yılmaz, ''Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin notu yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükseltildi. 20 yıl aradan sonra ilk kez Türkiye'de yatırım yapılabilir ülke kategorisine girmiş oldu. Bize göre geç kalmış bir karardı. Piyasalar çoktan bu kredi notunu vermişlerdi, artık kredi derecelendirme kurumları da bu notu veriyor. Bu not Türkiye'nin son 10 yıllık performansına ve küresel krizin etkilerini yönetmesine verilmiş bir nottur'' değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz, dar bir grubun kalkınmasını refahını sağlayan hizmet eden bir kalkınmanın kimseye yararı olmayacağını, AK Parti hükümetinin kucaklayıcı ve kapsayıcı bir kalkınma anlayışıyla çalıştığını, bunun da ekonomik sosyal çevresel boyutlarının olduğunu vurguladı.
Dünyada kalkınma anlayışı kapsamına temel hak ve özgürlüklerin de girdiğini kaydeden Yılmaz, iyi bir hukuk sistemine sahip olmayan ülkelerin kalkınmış sayılmadıklarını dile getirdi. Çoklu gelişmişliği sağlama amacıyla kalkınma ajanslarını oluşturduklarını bildiren Yılmaz, kalkınma ajanslarından, içinde bulundukları yöreyi çok iyi analiz etmelerini beklediklerini ifade etti.
Bilgisiz kalkınmanın olamayacağını söyleyen Bakan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Kendinizi, bölgenizi tanımazsanız, fırsatları görmezseniz kalkınamazsınız. tüm bölgenin illerin ilçelerin röntgeninin hatta MR'ının çekilmesi gerekiyor. Hangi potansiyellere sahip olduğumuzu her yöre için görmemiz gerekiyor. Hepsinin ayrı ayrı potansiyelleri var. Küresel dünyada küçük olsun benim olsun mantığıyla gidemiyorsunuz, belli bir büyüklük olmadan dünya ile yarışamıyorsunuz. Türkiye'de belli bir büyüklüğe sahip olmasını gözeterek 26 ajans kurduk, ekonomik havza ilan ettik ve yörelerimizi dünyada rekabetçi hale getirelim istedik.''
Ajansların sadece ekonomik konularla değil gelişme kalkınma bağlantılı sosyal konularla da ilgilendiğini, dezavantajlı grupları sisteme çekmeyi, potansiyeline ulaşılamamış gruplara ulaşmayı da amaçladığını bildiren Bakan Yılmaz, ''sosyal kalkınma'' ve ''sosyal altyapı'' projeleriyle ilgili son başvuru tarihinin 25 Ocak 2013 olduğunu, bu fırsatların kaçırılmaması gerektiğini söyledi.
ZEKA Yönetim Kurulu dönem başkanı Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ise kalkınma ajanslarının somut başarılara imza attığını, bölgeler arasında gelişmişlikte dengesizliği en aza indirme, avantajlarını öne çıkarma amacıyla çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.
Toplantıya Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden, Kütahya Valisi Kenan Çiftçi ve ZEKA'nın yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Kaynak: AA
Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yıllarda ciddi mesafeler katettiğini son 10 yıldaki gelişmeler göz önüne alındığında gayrisafi yurtdışı hasılanın 230 milyar dolardan 774 milyar dolara, kişi başına gelirin ise 3 bin 400 dolarlardan başlayıp 10 bin dolara çıktığını söyledi.
Ekonomik politikaların küresel kriz ortamında test edildiğini ve bundan başarıyla çıkıldığını ifade eden Bakan Yılmaz, ''Birçok ülkede ciddi anlamda büyüme sorunu, işsizlik sorunu yaşanırken, ücretler dondurulurken, emekli maaşlarında geriye gidiş olurken, sosyal haklar kısıtlanırken, ülkemiz çok şükür küresel kriz ortamında başarıyla sınav verdi'' diye konuştu.
Türkiye'nin 2010 yılında yüzde 9,2, 2011 yılında yüzde 8,5 büyüme gerçekleştirdiğini, bu yıl da yüzde 3'ün üzerinde büyüme beklediklerini ifade eden Bakan Yılmaz, şunları belirtti:
''Krizin tepe noktasından bugüne baktığımız zaman 4 milyon üzerinde istihdam ürettik. dünyada en gelişmiş ülkelerde istihdamda çok ciddi dar boğaz yaşanırken, ülkemiz istihdamında da çok ciddi gelişmeler sağlamış durumdayız.''
Bu gelişmelerin ekonomik büyümenin dışında yoksulluğu da ciddi anlamda azalttığına işaret eden Bakan Yılmaz, Türkiye'de günlük 1 doların altında geliri olan hiçbir ferdin kalmadığını bildirdi.
Yılmaz, şöyle konuştu:
''Dünyada 1 milyarın üzerinde insan günlük 1 doların altında gelire sahip. 2,15 dolar günlük geliri olan insanların toplam nüfusumuza oranı 2002 yılında yüzde 3-4 civarındayken geçen yıl itibariyle binde 7'lere kadar düştü, neredeyse sıfırlandı. Günlük geliri 4,5 doların altında olanların nüfusa oranı yüzde 30'un üzerindeyken, geçen yıl itibariyle yüzde 3,6 ya kadar geriledi. Türkiye geçtiğimiz 10 yılda büyüdü, sadece büyümekle kalmadı, gelirini daha iyi dağıttı, yoksulluğu da azalttı. Hem ekonomimizi geliştirdik hem de mutlak yoksulluğu azaltmayı başardık''
-Kalkınma ajansları-
Türkiye'nin siyasi istikrarı, mali disipliniyle sağlam bankacılık yapısıyla başarılı şekilde yoluna devam ettiğini kaydeden Yılmaz, ''Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin notu yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükseltildi. 20 yıl aradan sonra ilk kez Türkiye'de yatırım yapılabilir ülke kategorisine girmiş oldu. Bize göre geç kalmış bir karardı. Piyasalar çoktan bu kredi notunu vermişlerdi, artık kredi derecelendirme kurumları da bu notu veriyor. Bu not Türkiye'nin son 10 yıllık performansına ve küresel krizin etkilerini yönetmesine verilmiş bir nottur'' değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz, dar bir grubun kalkınmasını refahını sağlayan hizmet eden bir kalkınmanın kimseye yararı olmayacağını, AK Parti hükümetinin kucaklayıcı ve kapsayıcı bir kalkınma anlayışıyla çalıştığını, bunun da ekonomik sosyal çevresel boyutlarının olduğunu vurguladı.
Dünyada kalkınma anlayışı kapsamına temel hak ve özgürlüklerin de girdiğini kaydeden Yılmaz, iyi bir hukuk sistemine sahip olmayan ülkelerin kalkınmış sayılmadıklarını dile getirdi. Çoklu gelişmişliği sağlama amacıyla kalkınma ajanslarını oluşturduklarını bildiren Yılmaz, kalkınma ajanslarından, içinde bulundukları yöreyi çok iyi analiz etmelerini beklediklerini ifade etti.
Bilgisiz kalkınmanın olamayacağını söyleyen Bakan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Kendinizi, bölgenizi tanımazsanız, fırsatları görmezseniz kalkınamazsınız. tüm bölgenin illerin ilçelerin röntgeninin hatta MR'ının çekilmesi gerekiyor. Hangi potansiyellere sahip olduğumuzu her yöre için görmemiz gerekiyor. Hepsinin ayrı ayrı potansiyelleri var. Küresel dünyada küçük olsun benim olsun mantığıyla gidemiyorsunuz, belli bir büyüklük olmadan dünya ile yarışamıyorsunuz. Türkiye'de belli bir büyüklüğe sahip olmasını gözeterek 26 ajans kurduk, ekonomik havza ilan ettik ve yörelerimizi dünyada rekabetçi hale getirelim istedik.''
Ajansların sadece ekonomik konularla değil gelişme kalkınma bağlantılı sosyal konularla da ilgilendiğini, dezavantajlı grupları sisteme çekmeyi, potansiyeline ulaşılamamış gruplara ulaşmayı da amaçladığını bildiren Bakan Yılmaz, ''sosyal kalkınma'' ve ''sosyal altyapı'' projeleriyle ilgili son başvuru tarihinin 25 Ocak 2013 olduğunu, bu fırsatların kaçırılmaması gerektiğini söyledi.
ZEKA Yönetim Kurulu dönem başkanı Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ise kalkınma ajanslarının somut başarılara imza attığını, bölgeler arasında gelişmişlikte dengesizliği en aza indirme, avantajlarını öne çıkarma amacıyla çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.
Toplantıya Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden, Kütahya Valisi Kenan Çiftçi ve ZEKA'nın yönetim kurulu üyeleri katıldı.