Türkiye Rekabet Kurumu Başkanı Kaldırımcı'dan Açıklama
Türkiye Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı, ''21. yüzyılın dünyası, 15. yüzyıla göre çok küçük. Artık dünya dümdüz. Sanki bir ova, tarla gibi başından sonuna görülüyor'' dedi.
Atatürk Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Akdeniz Üniversitesi'nin 2012-2013 eğitim öğretim yılı açılış törenine Türkiye Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı ile Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Törende konuşmalardan önce Akdeniz Halk Müziği Topluluğu, bir süre önce hayatını kaybeden Neşet Ertaş'ın türkülerini seslendirdi.
Törende akademik yılın ilk dersi Türkiye Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı tarafından ''Türkiye'nin Dünya ile Bütünleşmesi Açısından Rekabetçi Yaklaşım'' konusunda verildi.
Kaldırımcı, rekabetin kendilerini güçlendiren bir imkan gibi görülmesi gerektiğini ifade ederek, bu nedenle ilk dersini dünya ve Türkiye'nin bulunduğu durumun analizi, dünya ve Türkiye'nin eğilimleri ile amaçlar ve hedeflerin ne olması gerektiği konularına ayırdığını belirtti.
Dünyanın yeni yüzyılda küçüldüğünü ve adeta düz bir ova haline geldiğini dile getiren Kaldırımcı, ''21. yüzyılın dünyası, 15. yüzyıla göre çok küçük. Bir zamanlar 'dünya düz' diye inanılırdı, sonradan küre olduğu ortaya çıktı. Ancak artık dünya dümdüz. Sanki bir ova, tarla gibi başından sonuna görülüyor'' dedi.
Artık denizlerin, dağların engel olmadığını, küreselleşme olgusunun ulaşım, iletişim ve değişim ilişkilerinin milli sınırları aşacak şekilde çapının büyümesi ve yoğunlaşması süreci olarak tanımlanabildiğini vurgulayan Kaldırımcı, ''Nesne, mekan ve bilgi artan bir hızla çok yönlü akıyor. Sabit yapılar eski zamandan kalma nispi sürekliliğini kaybediyor. İstikrarın devamlılığının yerine belirsizlik, akışkanlık, bilinemezlik öne çıkıyor'' diye konuştu.
Kaldırımcı, küreselleşmeyi başlatan nedenlerin siyasal alandaki soğuk savaşın bitmesi, teknoloji ile üretim, ticaret ve finansın gelişmesi olduğunu kaydetti.
Kaldırımcı, sosyal ve kültürel küreselleşmenin birey ve toplulukların milli sınırları aşacak şekilde bağlanması, internet ve sosyal ağların gelişmesi, eğitim ve sporun küreselleşmesi, küresel sivil toplum düşüncesinin oluşması ve turizm ve göçün artmasıyla oluştuğunu dile getirdi.
Türkiye'de son yıllarda önemli gelişmeler olduğuna dikkati çeken Kaldırımcı, şunları kaydetti:
''Kişi başına milli gelir 2000 yılında 4 bin 500 dolarken 10 bin 500 doları geçti. Türkiye, dünyanın 17'nci büyük ekonomisi haline geldi. Küresel rekabet endeksi raporuna göre bu alanda 61. sıradan 43. sıraya yükseldik. Sağlık, eğitim ve yaşam standardını dikkate alan Birleşmiş Milletler Gelişme Endeksine göre bu alanlarda 187 ülke arasında 92. sıradayız. Türkiye dinamik bir tablo olarak hızla değişiyor, gelişiyor. Birçok alanda hızlı yükselmelerle önümüzdeki yıllarda da karşılaşabiliriz. Türkiye bu yükselmeyi kamu sektörünü etkinleştirerek, yasal düzenlemeleri modernleştirerek, pazarları serbestleştirerek ve özelleştirmeler, eğitim ve sanayi altyapılarındaki düzenlemelerle sağladı.''
Rekabet Kurumu'nun 15 yıldır Türkiye'de rekabet hukukunu uygulamaya çalıştığını hatırlatan Kaldırımcı, 15 yılda kartellerle mücadele, hakim durumun kötüye kullanılması ve yoğunlaşmaların kontrolü gibi temel görevler üstlendiklerini dile getirdi. Kaldırımcı, dünyanın rekabetle mücadeleye yaklaşık 100 yıl önce başladığını, Türkiye'nin bu anlamda geç kaldığını kaydetti.
Kaldırımcı, istikrar içinde büyüyen, gelirini daha iyi paylaşan, küresel ölçükte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB'ye üyelik için uyum sürecini tamamlayan bir Türkiye vizyonunun benimsendiğini ve bu vizyona göre hareket etmenin doğru olduğunu belirtti.
-Diğer konuşmacılar-
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak ise Antalya'nın ''Rehavet ve rekabetçi'' olmak üzere iki yüzünün bulunduğunu ifade etti.
Altıparmak, rehavete girmek, huzur bulmak için gelinen Antalya'da, insanların tırnaklarıyla kazıyarak sektörleri güçlendirdiğini dile getirdi. Türkiye'nin turizmde dünyanın sayılı ülkelerinden olduğunu vurgulayan Altıparmak, alternatif turizm alanında ciddi enstrümanlarla ortaya çıkılmaması halinde sıkıntılar yaşanabileceğini kaydetti.
Antalya'nın turizm ve tarımda rekabetçilik anlamında önemli potansiyele sahip olduğuna işaret eden Altıparmak, akademisyenlerden bu konularda teorik anlamda şekillendirecek, yönlendirecek ve eldeki dokümanları iyi okuyup geleceğe hazırlayacak yaklaşımlar beklediklerini anlattı.
Altıparmak, öğrencilere seslenerek, şöyle konuştu:
''Üniversiteler özgür düşüncenin yeşerdiği değil büyümesi, gelişmesi için önemli ortamlardır. Türkiye'deki sorun, hakkı biraz da karşı tarafın fikrinde aramamaktır. Mülakatlarda çocuklara bakıyorum, karşı tarafı yok sayıyor. Turiste gösterdiğimiz saygının zerresini birbirimize gösteremez haldeyiz. 50 bin nüfus dışarıya çıktığı zaman iklimi değiştirmesi lazım. Hakkı karşı tarafından fikrinde arayın. Bu toplumda beraber yaşayacaksınız.''
Rektör Kurtcephe de bilgiyi önemseyen ve bilgiyi üretmek yolunda politikalar benimseyen toplumların her zaman kazançlı çıktığını söyledi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaş uygarlıklar seviyesinin üstüne çıkmak idealine ulaşma noktasında en önemli görevin üniversitelere düştüğünü dile getiren Kurtcephe, başarının sırrının öz güven olduğunu, kendine güvenen, başaracağına inanan fertlerden oluşan toplumu kimsenin engelleyemeyeceğini ifade etti.
Kurtcephe, bilgiyi toplumun ihtiyaç alanlarına doğru yönlendirip, teknolojiye ve sosyal fikirlere döndüren bir kurum olan üniversitelerin halkın kendine olan güvenini arttırma noktasında lokomotif görevi görme gibi ağır bir misyona sahip olduğunu vurguladı.
Akdeniz Üniversitesi'nin genç, dinamik, enerjik ve üreten bir üniversite olduğuna dikkati çeken Kurtcephe, şöyle devam etti:
''Biz marka değeri olan dünya kenti Antalya'nın üniversiteyiz. Tarihi başarılarla süslü bir milletin üniversitesi olarak kendimizi farkındalık yaratacak büyük hedeflere koşmakla yükümlü addediyoruz. Dünya üniversiteleri arasında en iyilerden birisi olmayı hedefliyoruz. Yakın zaman diliminde yaşadığımız başarılar gelecekteki hedeflerimizi de kolaylıkla sağlayacağımızın garantisi gibi görülüyor. Sağlık, tarım, turizm alanında üniversitemiz önemli başarılar elde etti.''
Törende konuşmaların ardından Kaldırımcı'ya, Kurtcephe tarafından plaket verildi.
Muhabir: Süleyman Elçin
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
Kaynak: AA
Törende konuşmalardan önce Akdeniz Halk Müziği Topluluğu, bir süre önce hayatını kaybeden Neşet Ertaş'ın türkülerini seslendirdi.
Törende akademik yılın ilk dersi Türkiye Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı tarafından ''Türkiye'nin Dünya ile Bütünleşmesi Açısından Rekabetçi Yaklaşım'' konusunda verildi.
Kaldırımcı, rekabetin kendilerini güçlendiren bir imkan gibi görülmesi gerektiğini ifade ederek, bu nedenle ilk dersini dünya ve Türkiye'nin bulunduğu durumun analizi, dünya ve Türkiye'nin eğilimleri ile amaçlar ve hedeflerin ne olması gerektiği konularına ayırdığını belirtti.
Dünyanın yeni yüzyılda küçüldüğünü ve adeta düz bir ova haline geldiğini dile getiren Kaldırımcı, ''21. yüzyılın dünyası, 15. yüzyıla göre çok küçük. Bir zamanlar 'dünya düz' diye inanılırdı, sonradan küre olduğu ortaya çıktı. Ancak artık dünya dümdüz. Sanki bir ova, tarla gibi başından sonuna görülüyor'' dedi.
Artık denizlerin, dağların engel olmadığını, küreselleşme olgusunun ulaşım, iletişim ve değişim ilişkilerinin milli sınırları aşacak şekilde çapının büyümesi ve yoğunlaşması süreci olarak tanımlanabildiğini vurgulayan Kaldırımcı, ''Nesne, mekan ve bilgi artan bir hızla çok yönlü akıyor. Sabit yapılar eski zamandan kalma nispi sürekliliğini kaybediyor. İstikrarın devamlılığının yerine belirsizlik, akışkanlık, bilinemezlik öne çıkıyor'' diye konuştu.
Kaldırımcı, küreselleşmeyi başlatan nedenlerin siyasal alandaki soğuk savaşın bitmesi, teknoloji ile üretim, ticaret ve finansın gelişmesi olduğunu kaydetti.
Kaldırımcı, sosyal ve kültürel küreselleşmenin birey ve toplulukların milli sınırları aşacak şekilde bağlanması, internet ve sosyal ağların gelişmesi, eğitim ve sporun küreselleşmesi, küresel sivil toplum düşüncesinin oluşması ve turizm ve göçün artmasıyla oluştuğunu dile getirdi.
Türkiye'de son yıllarda önemli gelişmeler olduğuna dikkati çeken Kaldırımcı, şunları kaydetti:
''Kişi başına milli gelir 2000 yılında 4 bin 500 dolarken 10 bin 500 doları geçti. Türkiye, dünyanın 17'nci büyük ekonomisi haline geldi. Küresel rekabet endeksi raporuna göre bu alanda 61. sıradan 43. sıraya yükseldik. Sağlık, eğitim ve yaşam standardını dikkate alan Birleşmiş Milletler Gelişme Endeksine göre bu alanlarda 187 ülke arasında 92. sıradayız. Türkiye dinamik bir tablo olarak hızla değişiyor, gelişiyor. Birçok alanda hızlı yükselmelerle önümüzdeki yıllarda da karşılaşabiliriz. Türkiye bu yükselmeyi kamu sektörünü etkinleştirerek, yasal düzenlemeleri modernleştirerek, pazarları serbestleştirerek ve özelleştirmeler, eğitim ve sanayi altyapılarındaki düzenlemelerle sağladı.''
Rekabet Kurumu'nun 15 yıldır Türkiye'de rekabet hukukunu uygulamaya çalıştığını hatırlatan Kaldırımcı, 15 yılda kartellerle mücadele, hakim durumun kötüye kullanılması ve yoğunlaşmaların kontrolü gibi temel görevler üstlendiklerini dile getirdi. Kaldırımcı, dünyanın rekabetle mücadeleye yaklaşık 100 yıl önce başladığını, Türkiye'nin bu anlamda geç kaldığını kaydetti.
Kaldırımcı, istikrar içinde büyüyen, gelirini daha iyi paylaşan, küresel ölçükte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB'ye üyelik için uyum sürecini tamamlayan bir Türkiye vizyonunun benimsendiğini ve bu vizyona göre hareket etmenin doğru olduğunu belirtti.
-Diğer konuşmacılar-
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak ise Antalya'nın ''Rehavet ve rekabetçi'' olmak üzere iki yüzünün bulunduğunu ifade etti.
Altıparmak, rehavete girmek, huzur bulmak için gelinen Antalya'da, insanların tırnaklarıyla kazıyarak sektörleri güçlendirdiğini dile getirdi. Türkiye'nin turizmde dünyanın sayılı ülkelerinden olduğunu vurgulayan Altıparmak, alternatif turizm alanında ciddi enstrümanlarla ortaya çıkılmaması halinde sıkıntılar yaşanabileceğini kaydetti.
Antalya'nın turizm ve tarımda rekabetçilik anlamında önemli potansiyele sahip olduğuna işaret eden Altıparmak, akademisyenlerden bu konularda teorik anlamda şekillendirecek, yönlendirecek ve eldeki dokümanları iyi okuyup geleceğe hazırlayacak yaklaşımlar beklediklerini anlattı.
Altıparmak, öğrencilere seslenerek, şöyle konuştu:
''Üniversiteler özgür düşüncenin yeşerdiği değil büyümesi, gelişmesi için önemli ortamlardır. Türkiye'deki sorun, hakkı biraz da karşı tarafın fikrinde aramamaktır. Mülakatlarda çocuklara bakıyorum, karşı tarafı yok sayıyor. Turiste gösterdiğimiz saygının zerresini birbirimize gösteremez haldeyiz. 50 bin nüfus dışarıya çıktığı zaman iklimi değiştirmesi lazım. Hakkı karşı tarafından fikrinde arayın. Bu toplumda beraber yaşayacaksınız.''
Rektör Kurtcephe de bilgiyi önemseyen ve bilgiyi üretmek yolunda politikalar benimseyen toplumların her zaman kazançlı çıktığını söyledi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaş uygarlıklar seviyesinin üstüne çıkmak idealine ulaşma noktasında en önemli görevin üniversitelere düştüğünü dile getiren Kurtcephe, başarının sırrının öz güven olduğunu, kendine güvenen, başaracağına inanan fertlerden oluşan toplumu kimsenin engelleyemeyeceğini ifade etti.
Kurtcephe, bilgiyi toplumun ihtiyaç alanlarına doğru yönlendirip, teknolojiye ve sosyal fikirlere döndüren bir kurum olan üniversitelerin halkın kendine olan güvenini arttırma noktasında lokomotif görevi görme gibi ağır bir misyona sahip olduğunu vurguladı.
Akdeniz Üniversitesi'nin genç, dinamik, enerjik ve üreten bir üniversite olduğuna dikkati çeken Kurtcephe, şöyle devam etti:
''Biz marka değeri olan dünya kenti Antalya'nın üniversiteyiz. Tarihi başarılarla süslü bir milletin üniversitesi olarak kendimizi farkındalık yaratacak büyük hedeflere koşmakla yükümlü addediyoruz. Dünya üniversiteleri arasında en iyilerden birisi olmayı hedefliyoruz. Yakın zaman diliminde yaşadığımız başarılar gelecekteki hedeflerimizi de kolaylıkla sağlayacağımızın garantisi gibi görülüyor. Sağlık, tarım, turizm alanında üniversitemiz önemli başarılar elde etti.''
Törende konuşmaların ardından Kaldırımcı'ya, Kurtcephe tarafından plaket verildi.
Muhabir: Süleyman Elçin
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu