Bakan Dinçer ve Ergün “1. Osb Eğitim Zirvesi”nde

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün “1. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Eğitim Zirvesi”ne katıldı.

Bakan Dinçer, ''Mesleki eğitimde bir sıçramaya yapacaksak, özel sektörün bu sürecin kıyısında değil tam içinde yer alması gerekmektedir'' dedi.

Pendik Crown Plaza’da gerçekleştirilen “1. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Eğitim Zirvesi” Bakan Dinçer ve Ergün’ün katılımıyla başladı.

Bakan Ergün, yaptığı konuşmada, “Türkiye de üniversite sanayi işbirliğine verdiğimiz önem gibi mesleki eğitiminde çok önemli olduğuna her zaman vurgu yapılır ama konuşulduğu kadar önemsenmez. Biz bazen şu konu çok önemlidir diye konuşuruz ama önemli dediğimiz kadar önem vermeyiz, iş yaparken öyle olmuyor. Şimdi artık iş yaparken de önem vermeliyiz. Madem mesleki eğitim önemli o zaman sanayi ve mesleki eğitim arasında doğrudan bir ilgi kurulması ilişki kurulması sanayinin sanayicinin elini taşın altına koyması işin içine girmesi işbirliği derken okul yapmakla bir iş birliği değil şöyle işbirlikleri oluyor; Sen bize okul yap biz de öğretmenini koyalım. Gerekirse okula senin adını verelim. Bizim okul ihtiyacımız karşılansın seninde adın ölümsüzleşsin. Tamam bunlarda güzel işbirliği ama çok yüzeysel daha derinlemesine bir işbirliğine ihtiyacımız var. Üniversite sanayi işbirliği de aynı rektörler sanayiciye sen bize bir fakülte yap fakülteye senin adını verelim, hatta sana birde fahri doktora verelim. Alsana üniversite sanayici işbirliği artık sanayicinin risk alması lazım” dedi.

Bakan Dinçer ise, “Mesleki eğitimde bir sıçramaya yapacaksak, özel sektörün bu sürecin kıyısında değil tam içinde yer alması gerekmektedir'' diye konuştu.

Dinçer, mesleki ve teknik eğitimin Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesinde en temel unsur olduğunu belirterek, bilgi ve teknoloji ile mesleklerdeki hızlı değişimin, eğitim yaklaşımı ve beklentilerini sürekli gözden geçirilmesini gerektirdiğini kaydetti.

Dinçer, “Bu zirve, işbirliğimizi güçlendirecek olması bakımından önemli bir adımdır. Değerli katılımcılarla nüfusumuzu, girişimci, yenilikçi, yaratıcı işgücüne dönüştürmenin yollarını tartışacağız. Nitelikli mesleki ve teknik eğitim için kurumlara ne tür sorumluluklar düşüyor, sektörün bizden beklentileri kadar Bakanlık olarak bizim de sektörden beklentilerimiz nelerdir? Süreçte ne tür sıkıntılar yaşıyoruz? Bu sıkıntıların aşılması konusunda ne tür iş birliklerine gidebiliriz, gibi birçok sorun için ortaya konulacak çözüm önerileri hepimize yol gösterecektir” dedi.

Eğitim sistemini yeniden kurguladıklarını hatırlatan Bakan Dinçer, “Diğer husus da fiziksel erişimden çok, kalite ile ilgili kaygıların ön plana çıkmasıdır. Ülkemizde hem eğitime erişim hem de kaliteye ilişkin kaygıların son 10 yıllık süreçte damgasını vurduğunu, bu husustaki çaba ve tedbirlerin hem yasal hem de uygulamaya dönük boyutuyla kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtmek gerekir. Eğitimde daha esnek ve demokratik yapılanmayı sağlamak üzere eğitim sistemimizi yeniden kurguladık, ancak yasaları değiştirebildiğimiz hızda zihniyet değişimi gerçekleştirebilmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Zihinlerin değişim ve dönüşümü çok daha uzun yıllara yayılarak gerçekleştiriliyor. Bildiklerimizin davranış ve tutumlara dönüşmesi için hepimizin daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Mesleki ve teknik eğitime ilişkin belki de en önemli sorunumuz, zihniyet ve bakış açısı sorunudur. Bakış açısını değiştirmediğimiz takdirde bu alana ne kadar yatırım yaparsak yapalım, çaba gösterirsek gösterelim, arzu ettiğimiz sonuca ulaşmamız mümkün olmayacaktır” dedi.

Kaynak: İHA