Sessiz ve Çaresiz Kentten Büyükşehire
Elini hiç bırakmadıkları yol arkadaşlarını, belki de 3 gün sonra yeni yaşına basacak çocuklarını, geleceğe dair umutlarını, sandıktan çıkarmak için en özel misafiri bekledikleri sabun kokulu örtüleri tam bir yıl önce toprağa teslim eden Van halkı, acılarını da birer birer kalbine gömüyor.
Geçen yıl aynı günlerde onların acısına tanıklık etmek ne kadar zor olduysa, bayram alışverişi için sokakları dolduranların heyecanını görmek o kadar güzeldi.
Bomboş sokaklar ve yıkık binaların yerini, bayram için memleketlerine gitmeye çalışan üniversite öğrencilerinin, parklarda güneşin son demlerinden faydalanmaya çalışan insanların; kısacası, akıp giden bir hayatın aldığı kent adeta kaybettiklerinin ardından suçluluk duygusuyla gülümsüyor.
TOKİ'nin dağın güvenli eteklerinde bir yılda bitirerek büyük başarıya imza attığı 15 bin konut ve sosyal donatılar, büyükşehirliği hak etmenin örneği olarak yükseliyor.
Ailelerini tanıdıklarının yanına göndererek neredeyse aç-susuz çalışan kentin depremzede yöneticileri, depremi fırsata nasıl çevirdiklerini sessiz cümlelerle anlatıyor. Kimisi konteynerkentte yaşayan çocukları spora yönlendirerek kısa sürede elde ettikleri Türkiye şampiyonluğundan, kimisi kadınlara psikososyal destek için açtıkları mesleki kurslardaki başarılardan bahsediyor.
Şehrin bilim merkezi olan 100. Yıl Üniversitesi, devletin sağladığı teşviklerle üniversiteler sıralamasında birçok üniversitenin önüne geçmiş bile.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın depremden kısa süre sonra memurların kentten ayrılamayacağını belirten talimatı ve Rektör Peyami Battal'ın üniversitede eğitime ara verilmesi baskılarına boyun eğmemesi kentin kısa sürede canlanmasının en önemli nedeni olarak gösteriliyor.
Türkiye İş Bankası, TOKİ ve Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun destekleriyle yerleşkede, öğrencilerin yüzde 95'e yakınını ağırlayabilecek kapasitede yurtlar yapılmış.
Çetin kış şartlarının etkisiyle artlarında ölülerini bırakarak ve üzerlerindeki giysileri dışında hiçbir şeyleri olmadan göç etmek zorunda kalanların yüzde 90'ı doğduğu topraklara geri dönmüş.
İnsanların çoğu bu kışı yeni taşındıkları sıcacık evlerinde ya da konteynerlerde geçirecek. Halk yaşadıklarından ders de çıkarmış görünüyor. Deprem sigortası yaptıranların artışı Türkiye çapında Van'ı ilk sıraya yerleştirmiş.
Şiddetli sallantının ardından ailesini memlekete gönderen ve ancak 45 gün sonra onları görebilen Vali Münir Karaloğlu, şehrin yeni halinden memnun olsa da yeniden inşasında rol oynayan hayırseverler arasında Vanlı iş adamları olmamasını üzülerek anlatıyor.
-Depremi hatırlatacak anılardan kurtulamayacak olsalar da-
Van'ın depremden bir yıl sonraki halini ''azmin zaferi'', ''küllerinden doğmak'', ''yeni bir kent yaratmak'' gibi birçok nitelemeyle anlatmak mümkün olsa da kenti ''kusursuz'' olarak adlandırmak hayalcilik olabilir ancak.
Şehrin merkezinde bulunan ve ağır hasarlarıyla ayakta durmakta inat eden binaların varlığı, ''bir yıl mucizesi''ne bir virgül koyuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hazırlamak için yetkili tutulduğu Van ve Erciş'in jeolojik etütleri yapılmış, yeraltı haritaları çıkarılmış ve imar planı tamamlanmış.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, belediyenin sivil toplum örgütleriyle görüştükten sonra bakanlığa görüş bildireceğini ifade ediyor. Böylelikle, kentin en önemli sorunu olarak gösterilen imar planı bayramdan sonra askıya çıkacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, geçen günlerde yaptığı açıklamada, Van'da imar planlarını Bakanlığa onaylatacaklarını söyleyerek halktan para sızdıran bazı kesimlerin olduğu yönünde ciddi şikayetler aldıklarını belirtmişti.
Enkazlar kaldırılmış olsa da hasarlı binaların yıkılmamış olması risk taşıyor. Hatta esnaf hasarlı binaların altında satış yapmaya devam ediyor.
Kurban Bayramı'na eksik, buruk girse de her an herhangi bir yerde yeniden depremi hatırlatacak anılardan kurtulamayacak olsa da halk, Her Şeye Rağmen yeni umutlarla yaşamını sürdürüyor.
Yayıncı: Ziver Büyüktaş
Kaynak: AA
Bomboş sokaklar ve yıkık binaların yerini, bayram için memleketlerine gitmeye çalışan üniversite öğrencilerinin, parklarda güneşin son demlerinden faydalanmaya çalışan insanların; kısacası, akıp giden bir hayatın aldığı kent adeta kaybettiklerinin ardından suçluluk duygusuyla gülümsüyor.
TOKİ'nin dağın güvenli eteklerinde bir yılda bitirerek büyük başarıya imza attığı 15 bin konut ve sosyal donatılar, büyükşehirliği hak etmenin örneği olarak yükseliyor.
Ailelerini tanıdıklarının yanına göndererek neredeyse aç-susuz çalışan kentin depremzede yöneticileri, depremi fırsata nasıl çevirdiklerini sessiz cümlelerle anlatıyor. Kimisi konteynerkentte yaşayan çocukları spora yönlendirerek kısa sürede elde ettikleri Türkiye şampiyonluğundan, kimisi kadınlara psikososyal destek için açtıkları mesleki kurslardaki başarılardan bahsediyor.
Şehrin bilim merkezi olan 100. Yıl Üniversitesi, devletin sağladığı teşviklerle üniversiteler sıralamasında birçok üniversitenin önüne geçmiş bile.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın depremden kısa süre sonra memurların kentten ayrılamayacağını belirten talimatı ve Rektör Peyami Battal'ın üniversitede eğitime ara verilmesi baskılarına boyun eğmemesi kentin kısa sürede canlanmasının en önemli nedeni olarak gösteriliyor.
Türkiye İş Bankası, TOKİ ve Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun destekleriyle yerleşkede, öğrencilerin yüzde 95'e yakınını ağırlayabilecek kapasitede yurtlar yapılmış.
Çetin kış şartlarının etkisiyle artlarında ölülerini bırakarak ve üzerlerindeki giysileri dışında hiçbir şeyleri olmadan göç etmek zorunda kalanların yüzde 90'ı doğduğu topraklara geri dönmüş.
İnsanların çoğu bu kışı yeni taşındıkları sıcacık evlerinde ya da konteynerlerde geçirecek. Halk yaşadıklarından ders de çıkarmış görünüyor. Deprem sigortası yaptıranların artışı Türkiye çapında Van'ı ilk sıraya yerleştirmiş.
Şiddetli sallantının ardından ailesini memlekete gönderen ve ancak 45 gün sonra onları görebilen Vali Münir Karaloğlu, şehrin yeni halinden memnun olsa da yeniden inşasında rol oynayan hayırseverler arasında Vanlı iş adamları olmamasını üzülerek anlatıyor.
-Depremi hatırlatacak anılardan kurtulamayacak olsalar da-
Van'ın depremden bir yıl sonraki halini ''azmin zaferi'', ''küllerinden doğmak'', ''yeni bir kent yaratmak'' gibi birçok nitelemeyle anlatmak mümkün olsa da kenti ''kusursuz'' olarak adlandırmak hayalcilik olabilir ancak.
Şehrin merkezinde bulunan ve ağır hasarlarıyla ayakta durmakta inat eden binaların varlığı, ''bir yıl mucizesi''ne bir virgül koyuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hazırlamak için yetkili tutulduğu Van ve Erciş'in jeolojik etütleri yapılmış, yeraltı haritaları çıkarılmış ve imar planı tamamlanmış.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, belediyenin sivil toplum örgütleriyle görüştükten sonra bakanlığa görüş bildireceğini ifade ediyor. Böylelikle, kentin en önemli sorunu olarak gösterilen imar planı bayramdan sonra askıya çıkacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, geçen günlerde yaptığı açıklamada, Van'da imar planlarını Bakanlığa onaylatacaklarını söyleyerek halktan para sızdıran bazı kesimlerin olduğu yönünde ciddi şikayetler aldıklarını belirtmişti.
Enkazlar kaldırılmış olsa da hasarlı binaların yıkılmamış olması risk taşıyor. Hatta esnaf hasarlı binaların altında satış yapmaya devam ediyor.
Kurban Bayramı'na eksik, buruk girse de her an herhangi bir yerde yeniden depremi hatırlatacak anılardan kurtulamayacak olsa da halk, Her Şeye Rağmen yeni umutlarla yaşamını sürdürüyor.
Yayıncı: Ziver Büyüktaş