Diyetisyenden Bayram Uyarıları
Malatya Universal Hastanesi Diyetisyeni Öncü Çelfiş, kurban kesildikten bir gün sonra etinin işlenmesini önerdiklerini söyledi.
Çelfiş, Kurban Bayramı dolayısıyla vatandaşlara et ve etin tüketimiyle ilgili uyarılarda bulundu. Etin hijyeninin bozulmamasına dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Çelfiş, “Güvenli et olduğu zaman hayvanın üzerindeki veya etindeki mikrop insanlara geçmemiş oluyor. Kurban Bayramı’nda ilk önce buna dikkat edilmesi lazım. Bunun yanında kesimhanelerdeki hijyen çok önemli. Hayvanımız hastalıklı olmayabilir ama etin eve gelene kadar hijyeninin bozulmaması önemli. Buna dikkat edilmelidir” dedi.
Çelfiş, kurbanın kesildikten bir gün sonra etinin işlenmesini önererek şunları ifade etti: “Etin aynı gün yenmesi taraftarı değiliz. Çünkü etin ölüm katılığı denen bir sertleşme durumu var. Bu sertlik, 24 saat sonunda azalmakta, o yüzden eti bir gün buzdolabında bekletip ertesi gün işleme taraftarıyız.” Eti pişirirken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da bilgi veren Çelfiş, şunları söyledi: “Et hayvansal ürün olduğu için proteinin yanı sıra üzerinde yağ bulunduruyor. Dolayısıyla kavurma dediğimiz tereyağı ya da kuyruk yağı ilave edilerek pişirme usulü değil de, güveç dediğimiz etin yağsız tarafının sebzelerle, etin kendi yağında pişirilmesi daha sağlıklı. Güvecin yanı sıra ızgara olabilir. Mangal yapılabilir ya da fırında pişirilebilir. Mangalda da dikkat edilmesi gereken hususlar var. Mangal kömür ateşine et fazla yaklaştığında kanserojen olmakta. Bu nedenle 15 santimetreden daha kısa mesafede etin değmesi zararlı.”
Etin parçalanarak saklanması gerektiğine dikkat çeken Çelfiş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Etin sağlanırken küçük parçalara ayrılarak saklanmasını öneriyoruz. Küçük parçalara ayırmak neden önemli? Eti kullanmadan önce tüm hepsini dışarıda çözdürüp, kullanamadığımız kısmı tekrar dondurmamak açısından önemli. Çünkü çözdürülen et tekrar dondurulmaz. Buna dikkat etmeliyiz.”
Hasta ve yaşlıların et tüketimine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Çelfiş, sözlerine şöyle devam etti: “Diyaliz hastalarının et tüketimine dikkat etmesi gerekiyor. Et, proteinden çok zengin bir besin. Diyaliz hastalarında da proteinin biraz daha dikkatli kullanılması gerekiyor. Bunun yanında böbrek hastalarının da et tüketimine dikkat etmesi gerekiyor. Kalp hastalarını da uyarıyoruz. Kırmızı etin tuzu yüksektir. Bunun yanı sıra kolesterol dediğimiz doymuş yağ oranı yüksektir. O yüzden kalp hastalarının, tansiyon hastalarının da kırmızı ete dikkat etmesi gerekir. Şeker hastalarının diyetlerini kontrol altında tutması gerekiyor. Diğer bir risk grubu yaşlılardır. Çünkü eti dinlendirmeden, ölüm katılığını atlatmadan pişirdiğimiz zaman yaşlılar ve çocuklarda sindirim problemleri, bağırsak problemleri yaşanabilmektedir.”
Kaynak: İHA
Çelfiş, kurbanın kesildikten bir gün sonra etinin işlenmesini önererek şunları ifade etti: “Etin aynı gün yenmesi taraftarı değiliz. Çünkü etin ölüm katılığı denen bir sertleşme durumu var. Bu sertlik, 24 saat sonunda azalmakta, o yüzden eti bir gün buzdolabında bekletip ertesi gün işleme taraftarıyız.” Eti pişirirken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da bilgi veren Çelfiş, şunları söyledi: “Et hayvansal ürün olduğu için proteinin yanı sıra üzerinde yağ bulunduruyor. Dolayısıyla kavurma dediğimiz tereyağı ya da kuyruk yağı ilave edilerek pişirme usulü değil de, güveç dediğimiz etin yağsız tarafının sebzelerle, etin kendi yağında pişirilmesi daha sağlıklı. Güvecin yanı sıra ızgara olabilir. Mangal yapılabilir ya da fırında pişirilebilir. Mangalda da dikkat edilmesi gereken hususlar var. Mangal kömür ateşine et fazla yaklaştığında kanserojen olmakta. Bu nedenle 15 santimetreden daha kısa mesafede etin değmesi zararlı.”
Etin parçalanarak saklanması gerektiğine dikkat çeken Çelfiş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Etin sağlanırken küçük parçalara ayrılarak saklanmasını öneriyoruz. Küçük parçalara ayırmak neden önemli? Eti kullanmadan önce tüm hepsini dışarıda çözdürüp, kullanamadığımız kısmı tekrar dondurmamak açısından önemli. Çünkü çözdürülen et tekrar dondurulmaz. Buna dikkat etmeliyiz.”
Hasta ve yaşlıların et tüketimine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Çelfiş, sözlerine şöyle devam etti: “Diyaliz hastalarının et tüketimine dikkat etmesi gerekiyor. Et, proteinden çok zengin bir besin. Diyaliz hastalarında da proteinin biraz daha dikkatli kullanılması gerekiyor. Bunun yanında böbrek hastalarının da et tüketimine dikkat etmesi gerekiyor. Kalp hastalarını da uyarıyoruz. Kırmızı etin tuzu yüksektir. Bunun yanı sıra kolesterol dediğimiz doymuş yağ oranı yüksektir. O yüzden kalp hastalarının, tansiyon hastalarının da kırmızı ete dikkat etmesi gerekir. Şeker hastalarının diyetlerini kontrol altında tutması gerekiyor. Diğer bir risk grubu yaşlılardır. Çünkü eti dinlendirmeden, ölüm katılığını atlatmadan pişirdiğimiz zaman yaşlılar ve çocuklarda sindirim problemleri, bağırsak problemleri yaşanabilmektedir.”