Sakarya Halk Sağlığı Müdürü Aydın Erdoğan Kurban Bayramı Öncesi Vatandaşları Kist Hidatik Hastalığına Karşı Uyardı
Sakarya Halk Sağlığı Müdürü Aydın Erdoğan vatandaşları yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kist hidatik hastalığına karşı uyardı.
Hastalığın etkeninin, Echinococcus granulosus adı verilen bir parazit olduğunu kaydeden Dr. Aydın Erdoğan, “Bu parazitin esas kaynağı köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır” dedi.
Ülkemizde kist hidatiğin sebebinin sıklıkla köpekler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Parazit köpeklerin ince barsaklarında yaşar. Hastalık köpek dışkısı ile atılan yumurtalar ile insana bulaşır. Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmur etkisi ile yayılırlar. İnsanlar bu yumurtaları çiğ tüketilen ve iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden, kirli içme sularından alırlar. İnsandan başka koyun, keçi, sığır ve manda gibi otla beslenen hayvanlar da yumurtaları alarak hastalanırlar. Alınan bu yumurtalar, barsaklarda açılarak barsak duvarını geçer, kan ve lenf yoluyla öncelik sırasıyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yerleşerek kist formunda yaşamlarını sürdürürler. Hastalığın başlarında kistin küçük olduğu dönemlerde uzun yıllar boyunca belirtisiz seyredebilir. Fakat kist büyüdükçe, bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu basıya göre belirtiler ortaya çıkar. Kistler en sık karaciğer ve akciğerlerde görülürler. Nadiren dalak, karın zarı (periton), böbrek, kemik, göz yuvası, beyin, kalp ve yumurtalıklara da yerleşebilir. Karaciğer yerleşiminde karnın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, kusma ve bazen kaşıntı, sarılık gibi belirti görülür. Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve göğüs ağrısı olabilir” dedi.
Diğer organ ve sistem tutulumlarında da bu bölgelere ait tablolar ortaya çıktığını anlatan Erdoğan, “Örneğin kafa içi tutulumlarda; baş ağrısı, kusma, şuur kayıpları görülebilir. Kalp tutulumunda kalp ritm bozuklukları, enfarktüs bulguları, hatta kalp duvarında yırtılma olabilir. Kemik tutulumlarında kırıklar olabilir. Kist patladığında alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu kistleri içeren hayvan etleri ve sakatatlar, köpekler tarafından yenildiği zaman parazit köpeğin barsaklarda olgunlaşır. Parazitlerin belirli aralıklarla yumurtlayarak ana konakçı köpekler tarafından atılmasıyla hastalık yayılmaya başlar. Kişinin mesleği, hobileri, yaşam koşulları, eğitim ve sosyoekonomik düzeyi hastalığa yakalanma riskini etkilemektedir. En büyük risk grubunu veteriner kontrolünden geçirilmemiş, parazit mücadelesi yapılmamış ve aşılanmamış köpeklerle teması olan koyun, keçi, inek gibi hayvanlarla yakın temasta olan, yani hayvancılıkla uğraşan kişiler oluşturmaktadır” dedi.
Ülkemizde kist hidatiğin sorun olmasının en önemli nedenlerinden birisinin de özellikle kurban bayramlarında yapılan kesimler sonrası kistli ve hastalıklı sakatatları toprağa gömmek yerine, köpeklere yedirmek yada rastgele ortada bırakarak sokak köpeklerinin bu sakatatlarla beslenmelerine yol açılması olduğunu anlatan Erdoğan Kist Hidatik Hastalığından korunmak için alınması gereken tedbirleri açıkladı.
HASTALIKTAN KORUNMA YOLLARI Köpek ve kedilere mümkün olduğu kadar çiğ et verilmemelidir. Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle kurban bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir. Köpekler yılda dört kez iç parazitlere karşı ilaçlanmalıdır. Köpekler gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde dışkıları alınarak poşete konulmalı, ağzı bağlandıktan sonra çöpe atılmalıdır.
“Kurban bayramına birkaç gün kaldı ben vatandaşlarımızdan şunu istiyorum” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Lütfen bayramda kesilen kurbanlarımızın, kistli ve hastalıklı olan sakatatlarını ve barsak, tırnak gibi kullanılmayacak olan kısımlarını açıkta bırakmayalım. Bunları etrafta dolaşan kedi, köpek gibi hayvanların yemelerine izin vermeyelim. Bu maddeleri kedi köpek gibi hayvanların kolaylıkla eşeleyip çıkaramayacağı şekilde toprağı derince kazarak gömelim. Bu basit tedbir kist hidatik hastalığının yayılmasını önlenmesi için atılacak en önemli adımdır.”
Kaynak: İHA
Ülkemizde kist hidatiğin sebebinin sıklıkla köpekler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Parazit köpeklerin ince barsaklarında yaşar. Hastalık köpek dışkısı ile atılan yumurtalar ile insana bulaşır. Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmur etkisi ile yayılırlar. İnsanlar bu yumurtaları çiğ tüketilen ve iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden, kirli içme sularından alırlar. İnsandan başka koyun, keçi, sığır ve manda gibi otla beslenen hayvanlar da yumurtaları alarak hastalanırlar. Alınan bu yumurtalar, barsaklarda açılarak barsak duvarını geçer, kan ve lenf yoluyla öncelik sırasıyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yerleşerek kist formunda yaşamlarını sürdürürler. Hastalığın başlarında kistin küçük olduğu dönemlerde uzun yıllar boyunca belirtisiz seyredebilir. Fakat kist büyüdükçe, bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu basıya göre belirtiler ortaya çıkar. Kistler en sık karaciğer ve akciğerlerde görülürler. Nadiren dalak, karın zarı (periton), böbrek, kemik, göz yuvası, beyin, kalp ve yumurtalıklara da yerleşebilir. Karaciğer yerleşiminde karnın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, kusma ve bazen kaşıntı, sarılık gibi belirti görülür. Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve göğüs ağrısı olabilir” dedi.
Diğer organ ve sistem tutulumlarında da bu bölgelere ait tablolar ortaya çıktığını anlatan Erdoğan, “Örneğin kafa içi tutulumlarda; baş ağrısı, kusma, şuur kayıpları görülebilir. Kalp tutulumunda kalp ritm bozuklukları, enfarktüs bulguları, hatta kalp duvarında yırtılma olabilir. Kemik tutulumlarında kırıklar olabilir. Kist patladığında alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu kistleri içeren hayvan etleri ve sakatatlar, köpekler tarafından yenildiği zaman parazit köpeğin barsaklarda olgunlaşır. Parazitlerin belirli aralıklarla yumurtlayarak ana konakçı köpekler tarafından atılmasıyla hastalık yayılmaya başlar. Kişinin mesleği, hobileri, yaşam koşulları, eğitim ve sosyoekonomik düzeyi hastalığa yakalanma riskini etkilemektedir. En büyük risk grubunu veteriner kontrolünden geçirilmemiş, parazit mücadelesi yapılmamış ve aşılanmamış köpeklerle teması olan koyun, keçi, inek gibi hayvanlarla yakın temasta olan, yani hayvancılıkla uğraşan kişiler oluşturmaktadır” dedi.
Ülkemizde kist hidatiğin sorun olmasının en önemli nedenlerinden birisinin de özellikle kurban bayramlarında yapılan kesimler sonrası kistli ve hastalıklı sakatatları toprağa gömmek yerine, köpeklere yedirmek yada rastgele ortada bırakarak sokak köpeklerinin bu sakatatlarla beslenmelerine yol açılması olduğunu anlatan Erdoğan Kist Hidatik Hastalığından korunmak için alınması gereken tedbirleri açıkladı.
HASTALIKTAN KORUNMA YOLLARI Köpek ve kedilere mümkün olduğu kadar çiğ et verilmemelidir. Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle kurban bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir. Köpekler yılda dört kez iç parazitlere karşı ilaçlanmalıdır. Köpekler gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde dışkıları alınarak poşete konulmalı, ağzı bağlandıktan sonra çöpe atılmalıdır.
“Kurban bayramına birkaç gün kaldı ben vatandaşlarımızdan şunu istiyorum” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Lütfen bayramda kesilen kurbanlarımızın, kistli ve hastalıklı olan sakatatlarını ve barsak, tırnak gibi kullanılmayacak olan kısımlarını açıkta bırakmayalım. Bunları etrafta dolaşan kedi, köpek gibi hayvanların yemelerine izin vermeyelim. Bu maddeleri kedi köpek gibi hayvanların kolaylıkla eşeleyip çıkaramayacağı şekilde toprağı derince kazarak gömelim. Bu basit tedbir kist hidatik hastalığının yayılmasını önlenmesi için atılacak en önemli adımdır.”