HAK-İŞ'in Kuruluşunun 37. Yıl Dönümü

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, ''HAK-İŞ kurulduğu şartlar, ilkeleri, duruşu, temsili, farklı bakış ve yaklaşımıyla özgün ve bağımsız sendikacılığa örnek bir konfederasyondur'' dedi.

Arslan, HAK-İŞ'in kuruluşunun 37. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ''Bölgesel Bağımsız Sendikal Hareketin ve Özgür Sivil Toplumun Geliştirilmesi'' uluslararası konferansının açılışındaki konuşmasında, kuruluş yıl dönümünü etkinliklerinde bilgiyi, kültürü ve sanatı emekle buluşturmayı amaçladıklarını söyledi.

HAK-İŞ'in kuruluş tarihine atıfta bulunarak 22 Ekim 1976'da toprağa atılan çekirdeğin 37 yıl sonra ulu bir çınara dönüştüğünü dile getiren Arslan, bu sürece katkısı olanlara teşekkür etti.

''Sendikacılığa karşı bir kısım çevrelerin ön yargıları HAK-İŞ'in farklı yaklaşımıyla tersine dönmeye başlamıştır'' diyen Arslan, şunları söyledi:

''HAK-İŞ, her biri kendi alanında başarılı sendikalarıyla dünya ve Türkiye'nin sorun alanlarına getirdiği çözüm önerileriyle emek mücadelesindeki özgün yeriyle, bilimsel çalışmalarıyla, projeleriyle, model ve politika önerileriyle, uluslararası faaliyetleriyle Türkiye'nin önemli bir emek örgütü haline gelmiştir. Bugün sendikacılık hak arayışı, uzlaşma, diyalog, değişim, çağdaşlıkla birlikte kullanılır hale gelmiştir. Endüstriyel ilişkilerin demokratikleşmesinde sendikacılığın çağdaş normlara kavuşmasında HAK-İŞ'in katkıları büyüktür.''

Endüstriyel ilişkilerdeki değişimin emek hareketinde de değişikliklere neden olduğunu vurgulayan Arslan, ''İşçi ve işverenlerin sadece toplu pazarlık masasında biraraya gelmeleri gibi bir anlayış artık çok gerilerde kalmıştır'' diye konuştu.

-''Sendikal mücadeleye yeni ufuklar geliştirmek elzem olmuştur''-

Sendikaların da değişime ayak uydurması, ezber ve alışkanlıklarından kurtulması gerektiğini belirten Arslan, şunları kaydetti:

''Tenkit etmek yerine teklif üretmek, klasik anlayış yerine yenilikçi fikirler oluşturmak, sendikal mücadeleye yeni boyutlar ve ufuklar geliştirmek elzem olmuştur. Sendikalar sorunların çözümüne yönelik model önerileri ortaya koyan, yeni damarlar açan, mekanizma olma hüviyetlerini geçlendirecek yeniden yapılanma içerisine girmelidir. Sendikaların gelişmelere ve yeniliklere karşı toptan 'evet' ya da 'hayır' şeklinde yaklaşıp değişim önüne duvar çekmek ya da direnmek yerine kendi dinamiklerini harekete geçirerek sanal olmayan değişimin önünü açması gerekiyor. Sendikaların aynı zamanda birer sivil toplum örgütü olarak bu özelliklerini öne çıkartmaları sendikacılığın gelişmesine ve güçlenmesine katkı sağlayacaktır.

HAK-İŞ olarak bunu yapıyoruz. Özgür bir sivil toplum yapılanmasını temel önceliğimiz olarak görüyoruz. İnsana saygı temelinde tüm çalışanlarına ve iradelerine saygıyı şeffaf, açık ve etkin bir sendikacılık anlayışının gereklerini yerine getiriyoruz.''

Sendikal hareketin dünya genelinde kan kaybettiğine işaret eden Arslan, ''HAK-İŞ kurulduğu şartlar, ilkeleri, duruşu, temsili, farklı bakış ve yaklaşımıyla özgün ve bağımsız sendikacılığa örnek bir konfederasyondur'' dedi.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'na değinen Arslan, ''Çekincelerimiz olmakla birlikte tasarının yasalaşmasını tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz'' diye konuştu.

Yeni sendikacılık anlayışının masada olmayı gerektirdiğini dile getiren Arslan, ''HAK-İŞ olarak masada farklı, sokakta farklı konuşanların yanında yer almadık; bundan sonra da yer almayacağız'' dedi.

-DSP Genel Başkanı Türker-

DSP Genel Başkanı Masum Türker de partisinin emek gücü ve sendikal harekete önem verdiğini bildirdi.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nı ''12 Eylül'den bu yana yavaş yavaş geri alınan hakları biraz daha geri alınmasının zemini hazırlayan, örgütlülüğü yok etmeye yönelik bir kanunun'' olarak nitelendiren Türker, işçilerin haklarının yavaş yavaş ellerinden alındığını savundu.

Hazreti Muhammed'e hakaret içeren provokatif filmi de hatırlatan Türker, ''Benim içim kanıyor bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak. Benim ülkem dahil kendilerine 'modern, demokrat' diyen Müslümanlar, Hazreti Muhammed'e hakaret eden filme karşı tepkilerini göstermemişlerdir. Ben arzu ederdim ki örgütler bu tepkiyi açık seçik ortaya koyabilmelidir. Burada toplanan bölgesel liderler ILO'da bunu gündeme getirebilmelidirler'' dedi.

''Ekonomide, siyasette, savunmada ve kültürdeki küresel yaptırımlara karşı duruş sergileyemezsek daima başkalarına hizmet eden bir grup olmaya mahkum kalırız'' diyen Türker, işçi örgütlerinin bunlara her dönem karşı duruş sergileyen toplulukların arasında geldiğini belirtti.

-Diğer konuşmalar-

AK Parti Çorum Milletvekili ve HAK-İŞ Onursal Başkanı Salim Uslu da HAK-İŞ'in ilkeli duruşundan rahatsızlık duyanların ve konfederasyona ''çamur atanların'' olduğunu belirtti.

Uslu, şunları kaydetti:

''İnsanların en korktukları rüzgarlar, sert rüzgarlardır. Çünkü sert rüzgarlar ayıplarını ortaya çıkarır. Eğer bugün koro halinde bazı çevreler HAK-İŞ'ten rahatsızlık duyuyor ve HAK-İŞ'e çamur atmaya devam ediyorsa bilesiniz ki HAK-İŞ gibi sert bir rüzgarın onların ayıplarını ortaya çıkarıyor olmasından dolayı endişe duyuyorlar. Kapalı kapılar arkasında konuştuklarını, kapalı kapılar arkasındaki teslimiyetlerini HAK-İŞ açığa çıkartıp deşifre ettiği için HAK-İŞ'ten korkmaya ve çamur atmaya devam ediyorlar. Oysa HAK-İŞ ilkeli, ahlaklı ve tutarlı duruşuyla bugün Türkiye'nin en saygın, en etkili işçi konfederasyonunu temsil etmektedir. Erdemlilik ve cesaret HAK-İŞ'in en belirgin niteliğidir. Dün 'evet' dediğine bugün 'hayır' demez, küçük çıkarlara asla itibar etmez. Gelene 'ağam' gidene 'paşam' demez. HAK-İş bugün de inanç ve kararlılıkla yoluna devam ediyor.''

TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er de TİKA'nın çalışmaları hakkında bilgi verdi.

33 ülkede bulunan program koordinasyon ofislerinin sayısını yakın zamanda 40'a çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Er, TİKA olarak restorasyondan eğitime yüzlerce projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Tuğrul Gücük sendikaların demokratik toplumlarda önemli bir rolü olduğuna işaret etti. Sendikaların amaçlarına da değinen Gücük, sendikaların önemli görevleri yerine getirdiğini söyledi.

Afrika İşçi Sendikaları Birliği Başkanı İbrahim Elkhandour, Arap İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Recep Maatouk ve Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu temsilcisi Mustafa Tlili'nin de konuştuğu etkinlikte HAK-İŞ'in tanıtım filmi de gösterildi.

Konuşmaların ardından ''Osmanlı Belgelerinde İşçi Hareketi'' sergisi açıldı. 33 ülkeden 80 sendikacının da katıldığı etkinlikler kapsamında bugün ve yarın çeşitli forumlar ve sunumlar yapılacak.

Muhabir: Sarp Özer

Yayıncı: Ziver Büyüktaş
Kaynak: AA