Kimyacılar Fethiye’de Buluştu
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu, “Hükümetimizin antidemokratik durumları kaldırması, sanayiye vitamin vermesi, bilimin ve sanayinin önünü açmasıyla 144 milyon dolarlık ihracata ulaşmıştır.
2023’teki hedef 500 milyar dolardır” dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin düzenlediği 6 Ekim tarihine kadar devam edecek 26. Ulusal Kimya Kongresi, Ölüdeniz'de başladı.
Kongre başkanlığını Prof. Dr. Gül Asiye Ayçık’ın yaptığı Ulusal Kimya Kongresi’ne Türkiye’nin yanı sıra değişik ülkelerden bilim adamları ile kimya sanayisi yetkilileri de katılıyor. Ölüdeniz Lykia World’da düzenlenen kongrenin açılışına Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Davut Kavranoğlu, Milli Eğitim Bakanı Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Mansur Harmandar, Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz ile üniversitelerden ve özel sektörden kimyacılar katıldılar. Kongrenin açılışına Prof. Dr. Gül Asiye Ayçık, Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Mansur Harmandar, birer hoş geldiniz konuşması yaparak, 26. Ulusal Kimya Kongresi’nin programı hakkında bilgiler aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan, liselerde kimyanın yılladır ders olarak okutulduğunu, öğrencilerin bu dersi hangi amaçla okuduklarını kavrayamadığını, kendilerini bu konuda sorgulayamadığını belirterek, “Yeni müfredatlarda kimyanın hayatımızın bir parçası olduğunu kavrayıp, hayata atılınca da kimyayı seveceklerini, hatta bu ders ile ilgili soran ve sorgulayabilen olacaklardır” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Davut Kavranoğlu da, Türkiye’de bilim ve sanayinin adeta bir tarihçesini anlattı. Kavranoğlu, 1980’lerde 1,5 milyar dolar olan ihracatın, 2002 yılında 35 milyar dolar, bugün ise 144 milyar dolar olduğunu, Başbakan’ın liderliğinde hükümetin anti demokratik durumları kaldırması, sanayiye vitamin vermesi, bilimin ve sanayinin önünü açmasıyla bu rakamlara erişildiğini, ihracatta kimya sektörünün önemli ve bir numarada olduğunu söyledi.
Bugün kişi başı milli gelirin 10 bin 700 dolar olduğunu, 2023 yılında 25 bin dolar olarak hedeflendiğini belirten Kavranoğlu, “Bu konudaki politikayı devletin kurumu değil, halkın temsilcilerinin yapması gerekir. Bilimin, sanayinin önünün açılarak, tıkanan damarları açarak, sanayiciye daha çok yatırım sağlatacak, ekonomimizin artık uçması gerekir. Akkuyu’da nükleer santral yapıyoruz. 2023 yılında bugünkünden 3 kat enerjiye ihtiyacımız olacak. Bugün nükleer teknolojiler kuran uzman bir üniversitemiz var mı? Sinop’a da bir nükleer santral yapacağız. Akkuyu’nun maliyeti 20 Milyar Dolar’dır. Burada biz bilgiye para ödüyoruz. O zaman bütün bilim kuruluşlarının yeniden yapılandırılarak, YÖK değiştirilerek, sanayi, bilim işbirliğini kurmalıyız. Bu doğrultuda 2023 ve 2050 hedeflerimiz arasına Almanya’yı sanayide geçmek hedefi koyduk. AR-GE’yi, inovasyonu geliştirmek için çalışmalar yapıyoruz. AR-GE’ye devlet olarak son 10 yılda ayırdığımız para yüzde 4’den, yüzde 85’e çıktı. Artık kimya sektöründe ve diğer sektörlerde orta ve düşük sanayiye dayalı sistemler çıkararak, bilgi sistemine odaklamalı. TÜBİTAK ve üniversiteleri faal hala getire bilmeliyiz” diye konuştu.
Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Erk ise, son 2-3 yıl içinde Türkiye’nin kimya sanayinde 43’üncü sıraya yükseldiğini, Türkiye’nin belirlediği büyük hedefleri yakalamak için yerleşme ve kümeleşme, kıyılardan yer tahsisi konularında önünün açılması gerektiğini söyleyerek, “Kimya sanayisi her yıl asgari yüzde 7 büyümesi lazım. 7 Milyon Dolar yatırım gerekiyor. Bugün bir Petkim ile bu büyüme olmaz. Mutlaka 1-2 Petkim yatırımı daha yapılmalıdır. Sektörde 7-8 olan AR-GE merkezlerin sayısı artırılmalıdır. Mevcut insan gücü ve eğitim ile bunu artırmak zor. AR-GE ve inovasyona önem verilmelidir. Öncelikle sanayide bilimi artırmalı. Dışarıya bilim için para ödenmemelidir” diyerek Çin ve Japonya’nın bu konudaki çalışmalarından örnekler verdi
Kaynak: İHA
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin düzenlediği 6 Ekim tarihine kadar devam edecek 26. Ulusal Kimya Kongresi, Ölüdeniz'de başladı.
Kongre başkanlığını Prof. Dr. Gül Asiye Ayçık’ın yaptığı Ulusal Kimya Kongresi’ne Türkiye’nin yanı sıra değişik ülkelerden bilim adamları ile kimya sanayisi yetkilileri de katılıyor. Ölüdeniz Lykia World’da düzenlenen kongrenin açılışına Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Davut Kavranoğlu, Milli Eğitim Bakanı Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Mansur Harmandar, Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz ile üniversitelerden ve özel sektörden kimyacılar katıldılar. Kongrenin açılışına Prof. Dr. Gül Asiye Ayçık, Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Mansur Harmandar, birer hoş geldiniz konuşması yaparak, 26. Ulusal Kimya Kongresi’nin programı hakkında bilgiler aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan, liselerde kimyanın yılladır ders olarak okutulduğunu, öğrencilerin bu dersi hangi amaçla okuduklarını kavrayamadığını, kendilerini bu konuda sorgulayamadığını belirterek, “Yeni müfredatlarda kimyanın hayatımızın bir parçası olduğunu kavrayıp, hayata atılınca da kimyayı seveceklerini, hatta bu ders ile ilgili soran ve sorgulayabilen olacaklardır” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Davut Kavranoğlu da, Türkiye’de bilim ve sanayinin adeta bir tarihçesini anlattı. Kavranoğlu, 1980’lerde 1,5 milyar dolar olan ihracatın, 2002 yılında 35 milyar dolar, bugün ise 144 milyar dolar olduğunu, Başbakan’ın liderliğinde hükümetin anti demokratik durumları kaldırması, sanayiye vitamin vermesi, bilimin ve sanayinin önünü açmasıyla bu rakamlara erişildiğini, ihracatta kimya sektörünün önemli ve bir numarada olduğunu söyledi.
Bugün kişi başı milli gelirin 10 bin 700 dolar olduğunu, 2023 yılında 25 bin dolar olarak hedeflendiğini belirten Kavranoğlu, “Bu konudaki politikayı devletin kurumu değil, halkın temsilcilerinin yapması gerekir. Bilimin, sanayinin önünün açılarak, tıkanan damarları açarak, sanayiciye daha çok yatırım sağlatacak, ekonomimizin artık uçması gerekir. Akkuyu’da nükleer santral yapıyoruz. 2023 yılında bugünkünden 3 kat enerjiye ihtiyacımız olacak. Bugün nükleer teknolojiler kuran uzman bir üniversitemiz var mı? Sinop’a da bir nükleer santral yapacağız. Akkuyu’nun maliyeti 20 Milyar Dolar’dır. Burada biz bilgiye para ödüyoruz. O zaman bütün bilim kuruluşlarının yeniden yapılandırılarak, YÖK değiştirilerek, sanayi, bilim işbirliğini kurmalıyız. Bu doğrultuda 2023 ve 2050 hedeflerimiz arasına Almanya’yı sanayide geçmek hedefi koyduk. AR-GE’yi, inovasyonu geliştirmek için çalışmalar yapıyoruz. AR-GE’ye devlet olarak son 10 yılda ayırdığımız para yüzde 4’den, yüzde 85’e çıktı. Artık kimya sektöründe ve diğer sektörlerde orta ve düşük sanayiye dayalı sistemler çıkararak, bilgi sistemine odaklamalı. TÜBİTAK ve üniversiteleri faal hala getire bilmeliyiz” diye konuştu.
Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Erk ise, son 2-3 yıl içinde Türkiye’nin kimya sanayinde 43’üncü sıraya yükseldiğini, Türkiye’nin belirlediği büyük hedefleri yakalamak için yerleşme ve kümeleşme, kıyılardan yer tahsisi konularında önünün açılması gerektiğini söyleyerek, “Kimya sanayisi her yıl asgari yüzde 7 büyümesi lazım. 7 Milyon Dolar yatırım gerekiyor. Bugün bir Petkim ile bu büyüme olmaz. Mutlaka 1-2 Petkim yatırımı daha yapılmalıdır. Sektörde 7-8 olan AR-GE merkezlerin sayısı artırılmalıdır. Mevcut insan gücü ve eğitim ile bunu artırmak zor. AR-GE ve inovasyona önem verilmelidir. Öncelikle sanayide bilimi artırmalı. Dışarıya bilim için para ödenmemelidir” diyerek Çin ve Japonya’nın bu konudaki çalışmalarından örnekler verdi