Chp’den 'büyükşehir Yasası'na Şartlı Destek
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Adnan Keskin, "Büyükşehir Yasası"nda halkın özlemleri, kazanılmış haklar dikkate alınarak yapılacak bir düzenlemenin parlamentoya getirilmesi halinde parti olarak destek verebileceklerini açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, İzmir İl Genel Meclisi CHP Grup Toplantı Salonu’nda Büyükşehir Yasası hakkında açıklamalarda bulundu. Basın açıklamasında ilk sözü alan İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, kamuoyunda 'Büyükşehir Yasası' olarak bilinen Büyükşehir Belediyeleri Kanunu'nun birçok değişikliği beraberinde getireceğini söyledi.
Çıkarılmak istenen yasanın geçecekse tartışılarak geçirilmesi gerektiğini belirten Değirmenci, "Bu tasarının getirdikleriyle birlikte 29 ilde İl Özel İdareleri ve İl Genel Meclisleri kaldırılıyor. 52 ilde devam ediyor. Devam eden 52 ilde de 1.15 oranında bütçelere aldığınız pay 0.5 oranlarına düşürülüyor. 29 ilde de kapatılıyor. Türkiye’nin yarısında ayrı bir yönetim modeli diğer yarısında da ayrı bir yönetim modeli uygulanacak. Bin 591 tane belde belediyesi kapatılıyor, 16 bin köyün köy tüzel kişiliğine Son veriliyor. Bu bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Maalesef bu yasa Türkiye’nin hiçbir İl Genel Meclisi’nde konuşulmadan, tartışılmadan, sorgulanmadan bir oldu bittiye getirilerek parlamentodan geçirilmek isteniyor. Biz de buna karşı olduğumuzu defalarca söyledik” dedi.
CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil ise, Türkiye’de demokrasinin işleyişi olarak ve idari model olarak bakıldığında AK Parti’nin her zaman kendi siyasi emellerine hizmet edecek yasama faaliyetlerinin bir örneğinin de İl Genel Meclisleri üzerinde yaşanmaya başlandığını söyledi.
Tamaylıgil, “Bu AK Parti’nin ve başta Sayın Başbabakan’ın ve Türkiye’yi yönetme, devleti yönetme mantığının, her şeye hakim olmak, her şeyin sınırlarını kendi çizmek, milli irade, ileri demokrasi lafları ederek maalesef yerelde güçlenme ve yerelin milli irade olarak ortaya koyduğu katkı ve düşünceyi dikkate almadan merkezileşen bir yönetim modelinin açıkça örneğini görüyoruz” diye konuştu
Tamaylıgil, yerelde halkın katılımı düşüncesiyle ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiğini, yasa taslağının Türkiye’de 56 milyon kişiyi kapsadığını, bu nedenle de yasanın çok iyi değerlendirilip çok iyi bir şekilde tartışılması gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin de, demokrasinin soyut bir mekanizma olmadığını, demokrasinin sosyal, kültürel, ekonomik boyutları olduğunu, halkın demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisi olduğunu ifade etti.
Keskin, “Demokrasilerde seçmen tribünlerde dondurulursa, siyaset ancak elitlerin kendi aralarında yürüttükleri bir yarışa dönüşür. 12 Eylül hareketinden Sonra Türkiye’de demokrasimizin almış olduğu en büyük yaralardan birisi, ihtilali yapanların demokrasiyi elitlerin yürüttüğü soyut bir mekanizmaya dönüştürme düzenlemeleridir. İhtilalden bu yana 30 yıllık bir süre geçmiş, demokrasimiz hala kurumsallaşamamıştır. Halkımız ne yazık ki tribünlerde donmuş bir şekilde demokrasimize seyirci kalmaktan kurtulamadı. Adalet ve Kalkınma Partisi bu olumsuzluklara yeni olumsuzluklar ekleme çalışmalarını götürüyor. İleri demokrasi görüntüsü altında maalesef demokrasimizde var olan sıkıntılara yeni sıkıntılar eklemektedir. Bütün Şehir Projesi bu olumsuzluklardaki en büyük projelerden birisidir. Bir yerleşim alanının idari yapısının değişikliği gündeme geldiğinde evrensel kurallar gereği değişiklikler yapılır. Bütün dünyada yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir. Fransa’da 36 bin belediye varken, bizde 2 bin 500 belediye vardır. Maalesef AK Parti bu sayıyı da fazla bularak belediye sayısını bin 500’e indirmek istiyor. Yapılan bu değişikliklerle Türkiye’de 148 senedir var olan İl Özel İdareleri de kaldırılmaktadır” dedi
Keskin, hazırlanan yasada İl Özel İdareleri’nin mal varlıklarının ne olacağı sorununa değinilmediğini de söyledi.
Yurttaşlara verilen hizmetin de yok olacağını iddia eden Keskin, “Belediyelerin kaldırılması yurttaşlarımıza ucuz ve kaliteli hizmeti kesecektir. İlçe merkezine 40 km mesafede yaşayan yurttaşlarımıza yapılan hizmetler kısa sürede imkansız hale getirilecektir. Tasarının hazırlanmasında bunların hiçbirisi dikkate alınmamaktadır. İl Özel İdareleri’nin mal varlıklarının nereye gideceği büyük bir soru işaretidir. Özellikle İzmir İl Özel İdaresi’nin çok büyük bir mal varlığı vardır. Bu mal varlığı normalde Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi gerekirken, merkeze aktarılmak isteniyor” şeklinde konuştu
“TASARIYA DESTEK VERİRİZ AMA” Adnan Keskin, Türkiye’de demokrasideki uygulamaların, yargılamaların, yargı bağımsızlığının ortadan kalkmasının demokrasimizin en büyük ayıplarından birisi olduğunu, şimdi de getirilen yeni düzenlemeyle demokrasinin bu ayıbı daha da geniş boyutlara uzatacağını söyledi.
Tasarıya destek verebileceklerini belirten Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP demokrasiyi arka sokaklarda ucuz tezgahlarda satılan defolu bir mal haline getirmiştir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda iktidarın getireceği bir olumlu düzenlemeye omuz vereceğiz, ama halkın özlemleri dikkate alınarak, kazanılmış hakları dikkate alınarak yapılacak bir düzenleme parlamentoya getirilirse parti olarak biz de destekleyeceğiz.” Keskin, geçtiğimiz hafta CHP İzmir İl Genel Meclisi üyelerinin İl Özel İdare binasına alınmaması konusunda Vali Cahit Kıraç’a da tepki gösterdi. Keskin, “İzmir’de İl Genel Meclisi’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nin ağırlığı vardır. İl Genel Meclis üyelerinin bu yasanın olumsuzlukları konusunda tepkilerini dışa vurmak için yapmak istedikleri basın toplantısının merkezi idarenin temsilcisi tarafından yasaklanması da demokrasimizin bir başka ayıbıdır. Vali siyasal iktidarın müfreze kolu görevini üstlenmiş bir kişi değildir, devletin valisidir. İktidarın beklentileri onun talimatlarına boyun eğerek CHP'nin İl Genel Meclisi grubunun başkan ve üyelerinin yapmak istedikleri basın toplantısının sokağa indirgenmesi valinin ayıbıdır. İnşallah bundan Sonra İzmir'de valilik görevini yapan beyefendi, CHP'nin İl Genel Meclis üyelerinin bu konuda vereceği demokratik mücadele konusunda set çekmeye değil tam tersine İl Genel Meclisi üyelerimizin halkın beklentilerine yanıt verecek girişimlerine destek verirler” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Çıkarılmak istenen yasanın geçecekse tartışılarak geçirilmesi gerektiğini belirten Değirmenci, "Bu tasarının getirdikleriyle birlikte 29 ilde İl Özel İdareleri ve İl Genel Meclisleri kaldırılıyor. 52 ilde devam ediyor. Devam eden 52 ilde de 1.15 oranında bütçelere aldığınız pay 0.5 oranlarına düşürülüyor. 29 ilde de kapatılıyor. Türkiye’nin yarısında ayrı bir yönetim modeli diğer yarısında da ayrı bir yönetim modeli uygulanacak. Bin 591 tane belde belediyesi kapatılıyor, 16 bin köyün köy tüzel kişiliğine Son veriliyor. Bu bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Maalesef bu yasa Türkiye’nin hiçbir İl Genel Meclisi’nde konuşulmadan, tartışılmadan, sorgulanmadan bir oldu bittiye getirilerek parlamentodan geçirilmek isteniyor. Biz de buna karşı olduğumuzu defalarca söyledik” dedi.
CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil ise, Türkiye’de demokrasinin işleyişi olarak ve idari model olarak bakıldığında AK Parti’nin her zaman kendi siyasi emellerine hizmet edecek yasama faaliyetlerinin bir örneğinin de İl Genel Meclisleri üzerinde yaşanmaya başlandığını söyledi.
Tamaylıgil, “Bu AK Parti’nin ve başta Sayın Başbabakan’ın ve Türkiye’yi yönetme, devleti yönetme mantığının, her şeye hakim olmak, her şeyin sınırlarını kendi çizmek, milli irade, ileri demokrasi lafları ederek maalesef yerelde güçlenme ve yerelin milli irade olarak ortaya koyduğu katkı ve düşünceyi dikkate almadan merkezileşen bir yönetim modelinin açıkça örneğini görüyoruz” diye konuştu
Tamaylıgil, yerelde halkın katılımı düşüncesiyle ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiğini, yasa taslağının Türkiye’de 56 milyon kişiyi kapsadığını, bu nedenle de yasanın çok iyi değerlendirilip çok iyi bir şekilde tartışılması gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin de, demokrasinin soyut bir mekanizma olmadığını, demokrasinin sosyal, kültürel, ekonomik boyutları olduğunu, halkın demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisi olduğunu ifade etti.
Keskin, “Demokrasilerde seçmen tribünlerde dondurulursa, siyaset ancak elitlerin kendi aralarında yürüttükleri bir yarışa dönüşür. 12 Eylül hareketinden Sonra Türkiye’de demokrasimizin almış olduğu en büyük yaralardan birisi, ihtilali yapanların demokrasiyi elitlerin yürüttüğü soyut bir mekanizmaya dönüştürme düzenlemeleridir. İhtilalden bu yana 30 yıllık bir süre geçmiş, demokrasimiz hala kurumsallaşamamıştır. Halkımız ne yazık ki tribünlerde donmuş bir şekilde demokrasimize seyirci kalmaktan kurtulamadı. Adalet ve Kalkınma Partisi bu olumsuzluklara yeni olumsuzluklar ekleme çalışmalarını götürüyor. İleri demokrasi görüntüsü altında maalesef demokrasimizde var olan sıkıntılara yeni sıkıntılar eklemektedir. Bütün Şehir Projesi bu olumsuzluklardaki en büyük projelerden birisidir. Bir yerleşim alanının idari yapısının değişikliği gündeme geldiğinde evrensel kurallar gereği değişiklikler yapılır. Bütün dünyada yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir. Fransa’da 36 bin belediye varken, bizde 2 bin 500 belediye vardır. Maalesef AK Parti bu sayıyı da fazla bularak belediye sayısını bin 500’e indirmek istiyor. Yapılan bu değişikliklerle Türkiye’de 148 senedir var olan İl Özel İdareleri de kaldırılmaktadır” dedi
Keskin, hazırlanan yasada İl Özel İdareleri’nin mal varlıklarının ne olacağı sorununa değinilmediğini de söyledi.
Yurttaşlara verilen hizmetin de yok olacağını iddia eden Keskin, “Belediyelerin kaldırılması yurttaşlarımıza ucuz ve kaliteli hizmeti kesecektir. İlçe merkezine 40 km mesafede yaşayan yurttaşlarımıza yapılan hizmetler kısa sürede imkansız hale getirilecektir. Tasarının hazırlanmasında bunların hiçbirisi dikkate alınmamaktadır. İl Özel İdareleri’nin mal varlıklarının nereye gideceği büyük bir soru işaretidir. Özellikle İzmir İl Özel İdaresi’nin çok büyük bir mal varlığı vardır. Bu mal varlığı normalde Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi gerekirken, merkeze aktarılmak isteniyor” şeklinde konuştu
“TASARIYA DESTEK VERİRİZ AMA” Adnan Keskin, Türkiye’de demokrasideki uygulamaların, yargılamaların, yargı bağımsızlığının ortadan kalkmasının demokrasimizin en büyük ayıplarından birisi olduğunu, şimdi de getirilen yeni düzenlemeyle demokrasinin bu ayıbı daha da geniş boyutlara uzatacağını söyledi.
Tasarıya destek verebileceklerini belirten Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP demokrasiyi arka sokaklarda ucuz tezgahlarda satılan defolu bir mal haline getirmiştir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda iktidarın getireceği bir olumlu düzenlemeye omuz vereceğiz, ama halkın özlemleri dikkate alınarak, kazanılmış hakları dikkate alınarak yapılacak bir düzenleme parlamentoya getirilirse parti olarak biz de destekleyeceğiz.” Keskin, geçtiğimiz hafta CHP İzmir İl Genel Meclisi üyelerinin İl Özel İdare binasına alınmaması konusunda Vali Cahit Kıraç’a da tepki gösterdi. Keskin, “İzmir’de İl Genel Meclisi’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nin ağırlığı vardır. İl Genel Meclis üyelerinin bu yasanın olumsuzlukları konusunda tepkilerini dışa vurmak için yapmak istedikleri basın toplantısının merkezi idarenin temsilcisi tarafından yasaklanması da demokrasimizin bir başka ayıbıdır. Vali siyasal iktidarın müfreze kolu görevini üstlenmiş bir kişi değildir, devletin valisidir. İktidarın beklentileri onun talimatlarına boyun eğerek CHP'nin İl Genel Meclisi grubunun başkan ve üyelerinin yapmak istedikleri basın toplantısının sokağa indirgenmesi valinin ayıbıdır. İnşallah bundan Sonra İzmir'de valilik görevini yapan beyefendi, CHP'nin İl Genel Meclis üyelerinin bu konuda vereceği demokratik mücadele konusunda set çekmeye değil tam tersine İl Genel Meclisi üyelerimizin halkın beklentilerine yanıt verecek girişimlerine destek verirler” diye konuştu.