Büyükelçinin PKK önerisini kimin ortaya attığı belli oldu
ABD'nin Ankara Büyükelçisi'nin açıkladığı 'PKK'ya karşı Bin Ladin tarzı operasyon önerisi'nin perde arkası belli oldu. Ankara 12 Mart'ta aktif destek istedi, 3 Eylül'de CIA Başkanı Petreaus 'yeni yöntem'i önerdi
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Riccardone tarafından açıklanan, 'PKK'ya karşı Bin Ladin tarzı operasyon sistemi' önerisinin MİT ile CIA arasında gerçekleştirilen temaslarla geliştiği ve CIA Başkanı David Petreaus'un 3 Eylül'de yaptığı sürpriz ziyarette Türkiye'ye iletildiği öğrenildi.
Artan terör saldırıları ve PKK'nın konsept değiştirmesi üzerine Ankara, Washington'dan terörle mücadele konusunda işbirliğinin artırılmasını istedi. Konu ilk olarak 12 Mart'ta Ankara'ya gelen Petreaus'a, MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından iletildi. Özellikle Kuzey Irak'ta terörle mücadelede ortaklaşa etkin adımlar atılması için Washington'dan destek istendi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel de aynı dönemde, ABD'li mevkidaşlarından istihbarat işbirliğinin ötesinde çalışma yapılmasının zorunlu olduğunu iletti. Bu kapsamda, 12 Mart'tan sonra CIA ile MİT arasında yoğun çalışma başlatıldı, PKK'ya karşı atılabilecek adımlar masaya yatırıldı. Özellikle PKK'nın Kandil'deki yöneticilerinin etkisiz hale getirilmesi konusunda MİT CIA'dan destek istedi.
3 EYLÜL'DE GELDİ VE...
Riccardone tarafından açıklanan teklif ise, 3 Eylül'de İstanbul'a inen Petreaus'tan geldi. Petreaus Türkiye'ye, PKK'nın lider kadrosu için, ABD'nin El Kaide Lideri Usame Bin Ladin'e karşı uyguladığı 'Taktik Teknik Usuller' adlı programın benzerini önerdi. Ancak edinilen bilgilere göre, bu teklifte ABD ile Türkiye'nin Kandil'deki PKK liderlerine yönelik ortak bir askeri operasyon yapmaları öngörülmedi. Ankara'nın, PKK'nın yapısal anlamda böyle bir operasyona elverişli olmaması nedeniyle öneriyi olumlu değerlendirmediği vurgulandı.
10 yıllık operasyon 45 dakikada bitti
El Kaide lideri Usame bin Ladin, 11 Eylül saldırıları sonrası ABD'nin aradığı bir numaralı terörist haline geldi. Bin Ladin'in Ebu Ahmed el Kuveyti kod adlı kuryesinin kimliğini ancak 6 yılda tespit edebildi. Şu anda ABD Savunma Bakanı olan dönemin CIA Başkanı Leon Panetta'nın yürüttüğü ve 2 Mayıs 2011'de sona eren operasyon, Pakistan'ın Abbottabad kentinde bahçeli, büyük bir eve yapıldı. Yüksek duvarlı bir bahçeye sahip olan ve iyi korunan evde kalanlarla ilgili ABD ajanları uzun süre bilgi topladı. Sonunda 5 helikopterle gelen ABD komandoları Bin Ladin'i öldürerek cesedini aldı ve kayıpsız geri döndü. Böylece 10 yıl süren istihbarat ve hazırlık aşamaları sonucu yapılan nokta operasyon 45 dakika gibi bir sürede Bin Ladin'in ölü geçirilmesiyle son buldu.
'Hayalet tim' vurmuştu
Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonu, ABD Ortak Özel Operasyonlar Komutanlığı'na (JSOC) bağlı 20 Navy Seals komandosu gerçekleştirdi. Navy Seals biriminin adı sea (deniz), air (Hava) ve land (kara) kelimelerinin ilk harflerinden oluşuyor. Testleri geçenler 11 - 30 ay süren zorlu eğitimden geçiyor. ABD ordusu, tek bir Navy Seals üyesinin eğitimi ve teçhizatı için 500 bin - 1 milyon dolar arası masraf yapıyor. Seal ekibi ayrıca, titanyum kaplama dişleri olan ve çok özel eğitimden geçen köpekler kullanıyor.
Çitlioğlu: PKK'ya baskı olacak
Uluslararası terör uzmanı Dr. Ercan Çitlioğlu, ABD'nin getirdiği önerinin 'ortak askeri operasyon' anlamına gelmediğini vurgularken 'Bu öneriyi, bir operasyon için gerekli istihbarat desteğinin verilmesi olarak okumak daha doğru olur' dedi. Çitlioğlu, AKŞAM'a yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
'Bunu ortak askeri operasyon değil de, operasyon için gerekli istihbarat desteğinin verilmesi olarak okumak daha doğru olur. Şimdi PKK yöneticilerinin, kendilerine yönelik böyle bir eylemi sürekli bekledikleri için çok tedbirli davrandıklarını ve kısa aralıklarla yer değiştirdiklerini, koruma önlemlerini geliştirdiklerini düşündüğümüzde, bu hazırlığın önceden seslendirilmesinin pek doğru olduğunu söylemek mümkün değil. Bu onların daha da hazırlıklı hale gelmelerine yarar. Ancak psikolojik açıdan PKK'da baskı oluşur. Özellikle bu açıklamanın ardından önlemleri artıracaklardır. Bu önlemler de onların hem eylemsel yöntemlerini hem hareket kabiliyetlerini kısıtlar. Ben Sayın Başbakan'ın açıklamasını bu yönteme sıcak bakmamak değil de, ABD büyükelçisinin yaptığı tahribatı engelleme açıklaması olarak görüyorum.'
Davutoğlu: Sadece istihbarat yeterli değil
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu dün A-Haber kanalında konuyla ilgili soru üzerine, terörle mücadele konusunda ABD ile yakın bir işbirliği ve ortak anlayış olduğunu söyledi. 5 Kasım 2007'de dönemin ABD Başkanı George Bush ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı görüşmenin ardından, eşzamanlı istihbarat uygulamasının başladığını vurgulayan Davutoğlu, bunun daha sonra insansız hava araçlarıyla desteklenerek 'ortak operasyonel bir niteliğe büründüğü'nü anlattı. Davutoğlu şunları söyledi: 'Ama terörle mücadele sadece istihbarat paylaşımıyla olan bir şey değil. Özellikle finansman kaynaklarının kurutulması ve üzeri örtülü bazı derneklerin faaliyetleri dahil birçok konu var. Dolayısıyla Türkiye'nin güvenliğine yönelik böyle bir şey varsa ortak her türlü çalışmanın olmasını bekleriz. Bin Ladin örneği bağlamında söylemiyorum. Ama bütün müttefiklerimiz ve komşu ülkelerimizden teröre karşı mücadelede etkin-aktif ve her noktada destek olmalarını bekliyoruz.'
Org. Özel 'peşindeyiz' demişti
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel 26 Eylül'de verdiği bir röportajda 'Örgütün üst düzey yöneticilerinin nokta operasyonlarla etkisiz hale getirilmesi imkansız mı' sorusuna 'Çok iyi korunuyorlar ve çok sık yer değiştiriyorlar. Etkisiz hale getirmek için çalışıyoruz' yanıtı vererek, örgütün lider kadrosunun peşinde olduklarını söylemişti.
Artan terör saldırıları ve PKK'nın konsept değiştirmesi üzerine Ankara, Washington'dan terörle mücadele konusunda işbirliğinin artırılmasını istedi. Konu ilk olarak 12 Mart'ta Ankara'ya gelen Petreaus'a, MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından iletildi. Özellikle Kuzey Irak'ta terörle mücadelede ortaklaşa etkin adımlar atılması için Washington'dan destek istendi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel de aynı dönemde, ABD'li mevkidaşlarından istihbarat işbirliğinin ötesinde çalışma yapılmasının zorunlu olduğunu iletti. Bu kapsamda, 12 Mart'tan sonra CIA ile MİT arasında yoğun çalışma başlatıldı, PKK'ya karşı atılabilecek adımlar masaya yatırıldı. Özellikle PKK'nın Kandil'deki yöneticilerinin etkisiz hale getirilmesi konusunda MİT CIA'dan destek istedi.
3 EYLÜL'DE GELDİ VE...
Riccardone tarafından açıklanan teklif ise, 3 Eylül'de İstanbul'a inen Petreaus'tan geldi. Petreaus Türkiye'ye, PKK'nın lider kadrosu için, ABD'nin El Kaide Lideri Usame Bin Ladin'e karşı uyguladığı 'Taktik Teknik Usuller' adlı programın benzerini önerdi. Ancak edinilen bilgilere göre, bu teklifte ABD ile Türkiye'nin Kandil'deki PKK liderlerine yönelik ortak bir askeri operasyon yapmaları öngörülmedi. Ankara'nın, PKK'nın yapısal anlamda böyle bir operasyona elverişli olmaması nedeniyle öneriyi olumlu değerlendirmediği vurgulandı.
10 yıllık operasyon 45 dakikada bitti
El Kaide lideri Usame bin Ladin, 11 Eylül saldırıları sonrası ABD'nin aradığı bir numaralı terörist haline geldi. Bin Ladin'in Ebu Ahmed el Kuveyti kod adlı kuryesinin kimliğini ancak 6 yılda tespit edebildi. Şu anda ABD Savunma Bakanı olan dönemin CIA Başkanı Leon Panetta'nın yürüttüğü ve 2 Mayıs 2011'de sona eren operasyon, Pakistan'ın Abbottabad kentinde bahçeli, büyük bir eve yapıldı. Yüksek duvarlı bir bahçeye sahip olan ve iyi korunan evde kalanlarla ilgili ABD ajanları uzun süre bilgi topladı. Sonunda 5 helikopterle gelen ABD komandoları Bin Ladin'i öldürerek cesedini aldı ve kayıpsız geri döndü. Böylece 10 yıl süren istihbarat ve hazırlık aşamaları sonucu yapılan nokta operasyon 45 dakika gibi bir sürede Bin Ladin'in ölü geçirilmesiyle son buldu.
'Hayalet tim' vurmuştu
Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonu, ABD Ortak Özel Operasyonlar Komutanlığı'na (JSOC) bağlı 20 Navy Seals komandosu gerçekleştirdi. Navy Seals biriminin adı sea (deniz), air (Hava) ve land (kara) kelimelerinin ilk harflerinden oluşuyor. Testleri geçenler 11 - 30 ay süren zorlu eğitimden geçiyor. ABD ordusu, tek bir Navy Seals üyesinin eğitimi ve teçhizatı için 500 bin - 1 milyon dolar arası masraf yapıyor. Seal ekibi ayrıca, titanyum kaplama dişleri olan ve çok özel eğitimden geçen köpekler kullanıyor.
Çitlioğlu: PKK'ya baskı olacak
Uluslararası terör uzmanı Dr. Ercan Çitlioğlu, ABD'nin getirdiği önerinin 'ortak askeri operasyon' anlamına gelmediğini vurgularken 'Bu öneriyi, bir operasyon için gerekli istihbarat desteğinin verilmesi olarak okumak daha doğru olur' dedi. Çitlioğlu, AKŞAM'a yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
'Bunu ortak askeri operasyon değil de, operasyon için gerekli istihbarat desteğinin verilmesi olarak okumak daha doğru olur. Şimdi PKK yöneticilerinin, kendilerine yönelik böyle bir eylemi sürekli bekledikleri için çok tedbirli davrandıklarını ve kısa aralıklarla yer değiştirdiklerini, koruma önlemlerini geliştirdiklerini düşündüğümüzde, bu hazırlığın önceden seslendirilmesinin pek doğru olduğunu söylemek mümkün değil. Bu onların daha da hazırlıklı hale gelmelerine yarar. Ancak psikolojik açıdan PKK'da baskı oluşur. Özellikle bu açıklamanın ardından önlemleri artıracaklardır. Bu önlemler de onların hem eylemsel yöntemlerini hem hareket kabiliyetlerini kısıtlar. Ben Sayın Başbakan'ın açıklamasını bu yönteme sıcak bakmamak değil de, ABD büyükelçisinin yaptığı tahribatı engelleme açıklaması olarak görüyorum.'
Davutoğlu: Sadece istihbarat yeterli değil
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu dün A-Haber kanalında konuyla ilgili soru üzerine, terörle mücadele konusunda ABD ile yakın bir işbirliği ve ortak anlayış olduğunu söyledi. 5 Kasım 2007'de dönemin ABD Başkanı George Bush ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı görüşmenin ardından, eşzamanlı istihbarat uygulamasının başladığını vurgulayan Davutoğlu, bunun daha sonra insansız hava araçlarıyla desteklenerek 'ortak operasyonel bir niteliğe büründüğü'nü anlattı. Davutoğlu şunları söyledi: 'Ama terörle mücadele sadece istihbarat paylaşımıyla olan bir şey değil. Özellikle finansman kaynaklarının kurutulması ve üzeri örtülü bazı derneklerin faaliyetleri dahil birçok konu var. Dolayısıyla Türkiye'nin güvenliğine yönelik böyle bir şey varsa ortak her türlü çalışmanın olmasını bekleriz. Bin Ladin örneği bağlamında söylemiyorum. Ama bütün müttefiklerimiz ve komşu ülkelerimizden teröre karşı mücadelede etkin-aktif ve her noktada destek olmalarını bekliyoruz.'
Org. Özel 'peşindeyiz' demişti
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel 26 Eylül'de verdiği bir röportajda 'Örgütün üst düzey yöneticilerinin nokta operasyonlarla etkisiz hale getirilmesi imkansız mı' sorusuna 'Çok iyi korunuyorlar ve çok sık yer değiştiriyorlar. Etkisiz hale getirmek için çalışıyoruz' yanıtı vererek, örgütün lider kadrosunun peşinde olduklarını söylemişti.