Gül: Üniversiteleri, 1980 Yıllarında Hazırlanan Yasayla Yönetmek Mümkün Değil

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün 1980 yıllarında, o günün şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversiteleri yönetmenin mümkün olmadığını söyledi.

Gül: Üniversiteleri, 1980 Yıllarında Hazırlanan Yasayla Yönetmek Mümkün Değil
Gül, "Türkiye'de çok köklü, her alanda değişiklikler olurken çok büyük bir dinamizm yaşanırken siyasi hayatımızda, demokratik standartlarımızda, ekonomik reformlar, adalet yargı alanında çok büyük reformlar değişiklikler yaşanırken üniversiteleri 80'li yıllardaki yasayla bırakmak buda tabiki kabul edilebilir değil." dedi.

TED Üniversitesi'nin açılışına katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitenin açılışında emeği geçen herkese teşekkür etti. "Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Sizin işiniz ortada." diyen Gül, kendisinin de bu okulun bir velisi olduğunu ifade etti.

Yıllar önce oğlunu getirip sabah karşıdan karşı binaya bıraktığını ve daha sonra en iyi şekilde eğitilerek mezun olduğunu bilen bir kişi olduğunu kaydetti.

Bu kuruma güveni ve inancının tam olduğunu vurgulayan Gül, önemli olanın iyi bir üniversite kurmak olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bütün amacının halkı daha mutlu etmek, daha zengin etmek, ülkeyi daha güçlü kılmak, daha büyük yapmak, bütün vatandaşları daha huzurlu hale getirmek olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Gül, bunun birinci yolunun ise nitelikli insan gücüne sahip olmak olduğunu ifade etti.

Türkiye'de artık bugün çok sayıda üniversite bulunduğunu dile getiren Gül, şimdi esas meselenin seçkin iyi üniversitelerin sayısını çoğaltmak olduğunu kaydetti.

Mezunlarının arandığı, tercih edildiği üniversitelerin sayısının çoğaltılması gerektiğini belirten Gül, şöyle devam etti: "Bunun için hep uğraşılıyor. Yeni Yüksek Öğretim Kurumu YÖK Yasası, üniversiteler yasasının bütün amacı bu. İyi üniversite nasıl olacak? Yani kaliteli eğitim nasıl verilecek. Bunun için şimdi herkes kafa yoruyor, tecrübeler ortaya konuyor ve bu bağlamda yeni hazırlanan üniversite yasasıyla ilgili herkesin katkı vermesini, açık, seçik, şeffaf şekilde bu katılıma, bu hazırlıklara katılmasını, tekliflerinin en iyi şekilde değerlendirilmesini ve bu konunun hiçbir siyasi polemik konuları haline getirilmeden Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirecek kurumlarımız nasıl daha iyi olur, nasıl gelecek nesillerimiz daha nitelikli yetişir kaygısı ve amacıyla hareket ederek görüşlerimizi fikirlerimizi ortaya atıp ve gayet açık fikirle de ön yargısız onları dinleyip ve neticede yeni bir yasanın, yeni bir kanunun ortaya çıkarılması. Bugün 1980 yıllarında, o günün şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversitelerimizi yönetmek mümkün değil. Türkiye'nin en küçük üniversitesindeki bir üniversite ile Türkiye'nin en büyük köklü üniversitesini aynı kurallarla idare etmek; bunlar artık mantıklı şeyler değil. Bunları hepimiz görüyoruz. Türkiye'de çok köklü, her alanda değişiklikler olurken çok büyük bir dinamizm yaşanırken siyasi hayatımızda, demokratik standartlarımızda, ekonomik reformlar, adalet yargı alanında çok büyük reformlar değişiklikler yaşanırken üniversiteleri 80'li yıllardaki yasayla bırakmak buda tabiki kabul edilebilir değil."KÖKLÜ ÜNİVERSİTELERE DAHA ÇOK ESNEKLİKUzun süre maalesef üniversitelerin çok içe kapanık kaldığına dikkat çeken Gül, dışa açık olunmadığını, uzun süre kendi enerjimizin başka şekilde tüketildiğini ifade etti.

Son yıllarda üniversitelerin de kendine geldiğini ve bunun farkına vardıklarını anlatan Gül, önceliklerin yeniden ortaya konulduğunu belirterek büyük bir yarışın başladığını kaydetti.

Bu yarışın en önemli sebeplerinden birinin de vakıf üniversiteleri olduğunun altını çizen Gül, üniversite eğitiminde rekabetin başlatılmasının ise ancak bu kaliteyi yükselteceğini ifade etti.

Yeni yapılacak yasada bütün bunları gerçekleştirebilecek bir düzenlemenin yapılması gerektiğini belirten Gül, "Onun için herşeyi kontrol eden, merkezden herşeye talimat veren bir anlayıştan tamamen uzaklaşmamız ve üniversitelere, özellikle de köklü üniversitelere daha çok esneklik tanımamız, onlara daha çok yetki devretmemiz ve aynı zamanda da onların başarısını ölçmemiz. Dolayısıyla bütün devlet kamu kaynaklarını kullanan bütün kamu kuruluşları ve bütün kuruluşlar neticede hesap da vermesini bilmeleri gerekir. Bütün bu yapıyı oluşturacak yeni bir düzenlemenin vakit geçirilmeden ortaya çıkması gerektiği kanaatindeyim." diye konuştu.

Üniversitelerin özerkliklerinin en iyi şekilde korunması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bunun korunmadığı takdirde birçok empozelerin söz konusu olacağını, o zaman ise gelişme, dinamizm ve atılım söz konusu olmayacağını söyledi.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Gül, TED Üniversitesinin simgesi olan meş'aleyi yaktı. Ancak Gül, yakma sırasında birkaç defa başarısız olunca devreye görevliler girdi ve meş'ale yakıldı. Yakma sırasında Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya da hazır bulundu .