Kılıçdaroğlu: Biz Hiçbir Zaman Esed Rejimini Savunmadık
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman Esad rejimini savunmadıklarını, hep eleştirdiklerini söyledi.
Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, psikolojide yansıtma denilen bir davranış bozukluğu olduğunu ifade etti.
"Yansıtma, kişinin kendisindeki bozuk davranışları, başkalarına ya da çevresine yüklemesidir. İki türlü var. 1 kişi beceriksizliğini başkasında arar. 2. si ise kendi tutarsız isteklerini başkasına yükler." diyen Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir zaman Esed rejimini savunmadık. Esad'ı eleştirdik. Bize dönüp ne dedi 'siz Baascısınız.' Savunsak tamam deriz ama savunmadık. Yemen çöllerinde, Afrika çöllerinde, binlerce şehit dedemizin türbeleri var. Bir bedel ödediler, şimdi sen durup dururken aynı bedeli genç çocuklarına ödetiyorsun. Kendisine söyledik yanlış yapıyorsun dedik, gerek yok ben bilirim dedi.
Gel çatışan taraflardan olma dedik. Türkiye'nin büyüklüğünü göster dedik. Şimdi bütün dünyada yalnızları oynuyor. Pes yani. Biz bunları söylemeseydik bizi suçluyor derdik ama tamamını söyledik. Hatta sen taşeronluk yapıyorsun dedik. Ama biraz insaflı davranmışız. ABD biz Türkiye ile el ve eldiven gibiyiz diyor. Türkiye Ortadoğu bataklığına düşürülmek isteniyor. Sen silahlı göçmenleri eğitiyorsun, silahlandırıyorsun." diye konuştu.
"ECEVİT’İN TIRNAĞI OLAMAZSIN"
Ecevit üzerinden kendilerinin eleştirilmek istendiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bunlar bizi eleştirecekler ya başladırlar Ecevit üzerinden eleştirmeye. Erdoğan sen Ecevit'in tırnağı bile olamazsın. Unutmayın bunlar poster hükümetidir. Fotoğraf verirler, arkası farklıdır. 9 yurttaşımız uluslararası sularda şehit edildi. Meclise tezkere gelmedi. Brüksel'de otel odalarından İsrail'le pazarlık yaptılar. Bunlar giderler ayak ayağı atarlar, sonra danışmanı gider özür diler. Bunlar beyzbol sopasıyla ders aldılar. Ecevit Kıbrıs Barış Hareketi'ni yapan insandır. Irak'ta öldüren vatandaşların kanı yoktıur, tecavüz edilen kadınların ayıbı yoktur. Erdoğan sen Kaddafi'den aldığın 25 milyon doları ne yaptın. Hangi şehit ailesine verdin, çık anlat. Ecevit'te böyle bir utanç yoktur. Çapsız adam yaptığından vazgeçmez. Bizi sevmeyen ülkeler bir araya gelse eğer biz Davutoğlu'nu başa getirsek bu ülke ifla olmaz derlerdi. Davutoğlu'nun ne bildiği olacak. Erdoğan'ın zaten dış politikadan anladığı yok. Suriye ile Libya arasındaki farkı ortaokul mezununa sorsanız bilir. Bu farkı kavrayamayacak çapsızlıkta bir kişi var o da Ahmet Davautoğlu."
"DİNİ SİYASETE ALET ETMEK ÇOK TEHLİKELİDİR"
Her inanca saygı gösterdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, bunun temel kuralının laiklik olduğunu ifade etti.
İnanç ve kimliğin bir insanın hakkı olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bu AKP'lilerden biri Hz. Muhammed için bir kimlik kartı hazırlatmış sen kimsin hangi hakla çıkarırsın. Dini siyasete alet etmek çok tehlikelidir. Ve soyuyla da oynuyor, çocuklarından birinin adını Tayyip koyuyor. Bu kadar büyük ahlaksızlığı densizliği ne gördüm ne de duydum. Daha ayıbı kimlik kartının arkasına da AKP'nin amblemini koyuyor. Eğer Erdoğan birşey yapmazsa o da onun suç ortağıdır. Milyarca insanın peygamberine nasıl yapabilirsiniz bunu. Arkasını bırakmayacağım bu konunun. Bunlar arada bir batıdan da söz ederler. Bunlar batıyı bir coğrafi bölgesi sanıyorlar. Batı demek, örgütlenmek demektir, insan hakları, anayasa demektir. Batı demek, bağımsız yargı , ahlak demektir." ifadelerini kullandı.
"Yansıtma, kişinin kendisindeki bozuk davranışları, başkalarına ya da çevresine yüklemesidir. İki türlü var. 1 kişi beceriksizliğini başkasında arar. 2. si ise kendi tutarsız isteklerini başkasına yükler." diyen Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir zaman Esed rejimini savunmadık. Esad'ı eleştirdik. Bize dönüp ne dedi 'siz Baascısınız.' Savunsak tamam deriz ama savunmadık. Yemen çöllerinde, Afrika çöllerinde, binlerce şehit dedemizin türbeleri var. Bir bedel ödediler, şimdi sen durup dururken aynı bedeli genç çocuklarına ödetiyorsun. Kendisine söyledik yanlış yapıyorsun dedik, gerek yok ben bilirim dedi.
Gel çatışan taraflardan olma dedik. Türkiye'nin büyüklüğünü göster dedik. Şimdi bütün dünyada yalnızları oynuyor. Pes yani. Biz bunları söylemeseydik bizi suçluyor derdik ama tamamını söyledik. Hatta sen taşeronluk yapıyorsun dedik. Ama biraz insaflı davranmışız. ABD biz Türkiye ile el ve eldiven gibiyiz diyor. Türkiye Ortadoğu bataklığına düşürülmek isteniyor. Sen silahlı göçmenleri eğitiyorsun, silahlandırıyorsun." diye konuştu.
"ECEVİT’İN TIRNAĞI OLAMAZSIN"
Ecevit üzerinden kendilerinin eleştirilmek istendiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bunlar bizi eleştirecekler ya başladırlar Ecevit üzerinden eleştirmeye. Erdoğan sen Ecevit'in tırnağı bile olamazsın. Unutmayın bunlar poster hükümetidir. Fotoğraf verirler, arkası farklıdır. 9 yurttaşımız uluslararası sularda şehit edildi. Meclise tezkere gelmedi. Brüksel'de otel odalarından İsrail'le pazarlık yaptılar. Bunlar giderler ayak ayağı atarlar, sonra danışmanı gider özür diler. Bunlar beyzbol sopasıyla ders aldılar. Ecevit Kıbrıs Barış Hareketi'ni yapan insandır. Irak'ta öldüren vatandaşların kanı yoktıur, tecavüz edilen kadınların ayıbı yoktur. Erdoğan sen Kaddafi'den aldığın 25 milyon doları ne yaptın. Hangi şehit ailesine verdin, çık anlat. Ecevit'te böyle bir utanç yoktur. Çapsız adam yaptığından vazgeçmez. Bizi sevmeyen ülkeler bir araya gelse eğer biz Davutoğlu'nu başa getirsek bu ülke ifla olmaz derlerdi. Davutoğlu'nun ne bildiği olacak. Erdoğan'ın zaten dış politikadan anladığı yok. Suriye ile Libya arasındaki farkı ortaokul mezununa sorsanız bilir. Bu farkı kavrayamayacak çapsızlıkta bir kişi var o da Ahmet Davautoğlu."
"DİNİ SİYASETE ALET ETMEK ÇOK TEHLİKELİDİR"
Her inanca saygı gösterdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, bunun temel kuralının laiklik olduğunu ifade etti.
İnanç ve kimliğin bir insanın hakkı olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bu AKP'lilerden biri Hz. Muhammed için bir kimlik kartı hazırlatmış sen kimsin hangi hakla çıkarırsın. Dini siyasete alet etmek çok tehlikelidir. Ve soyuyla da oynuyor, çocuklarından birinin adını Tayyip koyuyor. Bu kadar büyük ahlaksızlığı densizliği ne gördüm ne de duydum. Daha ayıbı kimlik kartının arkasına da AKP'nin amblemini koyuyor. Eğer Erdoğan birşey yapmazsa o da onun suç ortağıdır. Milyarca insanın peygamberine nasıl yapabilirsiniz bunu. Arkasını bırakmayacağım bu konunun. Bunlar arada bir batıdan da söz ederler. Bunlar batıyı bir coğrafi bölgesi sanıyorlar. Batı demek, örgütlenmek demektir, insan hakları, anayasa demektir. Batı demek, bağımsız yargı , ahlak demektir." ifadelerini kullandı.