AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'ten açıklama
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, “Cumhurbaşkanımız kararını verirken, özellikle referandum şıkkı söz konusu olduğu zaman bunun ülkeye, kamuya ve millete getireceği maliyet ve iklim şartlarını şüphesiz ki göz önünde bulunduracaktır” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, AK Parti MYK’sının ardından açıklamada bulunarak, 12 Ekim'de 2’nci tur oylaması yapılan mahalli seçimlerin öne çekilmesiyle ilgili teklifle ilgili bütün seçeneklerin masaya yatırıldığını ve müzakere yapıldığını belirtti.
Kanun teklifinin bugün Cumhurbaşkanlığı makamına verildiğini söyleyen Çelik, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iradesinin ne olacağının henüz bilinmediğini vurgulayarak, “Cumhurbaşkanı’nın teklifi onaylaması veya görüşülmek üzere TBMM'ye iade etmesi söz konusu. Cumhurbaşkanının iradesi ortaya çıktıktan sonra konu üzerinde yorum yapmak çok daha doğru olacaktır” diye konuştu.
Bu aşamada 367’nin altında kaldığı için Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmesi şansının olmadığını dile getiren Çelik, ”Cumhurbaşkanımız kararını verirken, özellikle referandum şıkkı söz konusu olduğu zaman bunun ülkeye, kamuya ve millete getireceği maliyet ve iklim şartlarını şüphesiz ki göz önünde bulunduracaktır. Biliyorsunuz mahalli seçimlerin öne çekilmesi, malumunuz, zaten Mart ayında hem ülkemizin birçok yerinde karlar yerdeyken mahalli seçimlerin ve seçimlerin yapılmasının zorluğundan kurtulmaktı amaç. Eğer bir referandum söz konusu olursa bu Aralık sonu Ocak başı demektir ve zaten böyle bir sıkıntıyı referandumla birlikte yaşayacağız anlamına gelir. Ama tekrar altını çizmek isterim. Cumhurbaşkanımızın ne yönde karar vereceğini henüz bilmediğimiz için Cumhurbaşkanımızın kararı ortaya çıktıktan sonra hangi seçenek gündemdeyse tabii ki tekrar ilgili organlarımız kararlarını vereceklerdir ve onunla ilgili yol haritası belirlenip bu mesele çözülecektir” şeklinde konuştu.
Konunun bazı basın yayın organlarında kriz olarak ifade edildiğini söyleyen Çelik, “İşleyen bir demokraside krizden söz edilemez. İyi ki bir demokrasimiz var, iyi ki işleyen bir demokrasimiz var. Dolayısıyla demokratik kurallar çalıştırılarak, hukuk devletinin gerekleri yerine getirilerek bu mesele bir hal yoluna konulacaktır. Dolayısıyla ortada bir krizden söz etmek mümkün değildir” ifadesini kullandı.
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Çelik, ‘Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girememesi noktasında bir yıl kuralının uygulanabileceği iddiaları var. 27 Ekim'den önce bu değişikliğin iadesi ya da referandum süreci olursa bir yıl kuralı etkisiz mi olacak?’ sorusu üzerine, “Anayasa kuralı bir başka anayasa kuralıyla değiştirilebilir. Eğer ille de o tarihte seçim yapmak istiyorsanız, anayasada belirtilen nitelikli çoğunluğu sağlamanız halinde o problem de aşılabilir” dedi.
‘Cumhurbaşkanı'nın iadesi için sizin öngörünüz nedir, zamanlama iade için sebep oluşturuyor mu’ sorusu üzerine ise Çelik, “Cumhurbaşkanı Gül iade etme niyetindeyse iadesinin gerekçesini de kendisi bulacaktır” diye konuştu.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın niçin iade etmesi gerektiğini söylemiş falan değilim. İade etsin gibi bir temennide de bulunmadım” diyen Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımız onaylayabilir, iade edebilir. Onaylarsa farklı şeyler yapılması gerekiyor, iade ettiği zaman farklı şeyler yapılması gerekiyor. Onun üzerinde bir polemiğe girmiyorum” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin 367 rakamını bulmak için CHP ya da BDP ile bir temasının olup olmayacağının sorulması üzerine Çelik, TBMM'de her ihtimalin gündemde olduğunu belirterek, “Ama sizin bu dediğinizin olabilmesi için Sayın Cumhurbaşkanı tarafından iade edilmesi gerekir. Ama iade edip etmediğini bilemediğimiz için şu aşamada onun üzerinde bir yorum yapmak istemem açıkçası. Bence şimdiden onları konuşmak için çok erken. O zaman varsayımlar üzerinde konuşmuş olacağız” dedi.
Kaynak: İHA
Kanun teklifinin bugün Cumhurbaşkanlığı makamına verildiğini söyleyen Çelik, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iradesinin ne olacağının henüz bilinmediğini vurgulayarak, “Cumhurbaşkanı’nın teklifi onaylaması veya görüşülmek üzere TBMM'ye iade etmesi söz konusu. Cumhurbaşkanının iradesi ortaya çıktıktan sonra konu üzerinde yorum yapmak çok daha doğru olacaktır” diye konuştu.
Bu aşamada 367’nin altında kaldığı için Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmesi şansının olmadığını dile getiren Çelik, ”Cumhurbaşkanımız kararını verirken, özellikle referandum şıkkı söz konusu olduğu zaman bunun ülkeye, kamuya ve millete getireceği maliyet ve iklim şartlarını şüphesiz ki göz önünde bulunduracaktır. Biliyorsunuz mahalli seçimlerin öne çekilmesi, malumunuz, zaten Mart ayında hem ülkemizin birçok yerinde karlar yerdeyken mahalli seçimlerin ve seçimlerin yapılmasının zorluğundan kurtulmaktı amaç. Eğer bir referandum söz konusu olursa bu Aralık sonu Ocak başı demektir ve zaten böyle bir sıkıntıyı referandumla birlikte yaşayacağız anlamına gelir. Ama tekrar altını çizmek isterim. Cumhurbaşkanımızın ne yönde karar vereceğini henüz bilmediğimiz için Cumhurbaşkanımızın kararı ortaya çıktıktan sonra hangi seçenek gündemdeyse tabii ki tekrar ilgili organlarımız kararlarını vereceklerdir ve onunla ilgili yol haritası belirlenip bu mesele çözülecektir” şeklinde konuştu.
Konunun bazı basın yayın organlarında kriz olarak ifade edildiğini söyleyen Çelik, “İşleyen bir demokraside krizden söz edilemez. İyi ki bir demokrasimiz var, iyi ki işleyen bir demokrasimiz var. Dolayısıyla demokratik kurallar çalıştırılarak, hukuk devletinin gerekleri yerine getirilerek bu mesele bir hal yoluna konulacaktır. Dolayısıyla ortada bir krizden söz etmek mümkün değildir” ifadesini kullandı.
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Çelik, ‘Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girememesi noktasında bir yıl kuralının uygulanabileceği iddiaları var. 27 Ekim'den önce bu değişikliğin iadesi ya da referandum süreci olursa bir yıl kuralı etkisiz mi olacak?’ sorusu üzerine, “Anayasa kuralı bir başka anayasa kuralıyla değiştirilebilir. Eğer ille de o tarihte seçim yapmak istiyorsanız, anayasada belirtilen nitelikli çoğunluğu sağlamanız halinde o problem de aşılabilir” dedi.
‘Cumhurbaşkanı'nın iadesi için sizin öngörünüz nedir, zamanlama iade için sebep oluşturuyor mu’ sorusu üzerine ise Çelik, “Cumhurbaşkanı Gül iade etme niyetindeyse iadesinin gerekçesini de kendisi bulacaktır” diye konuştu.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın niçin iade etmesi gerektiğini söylemiş falan değilim. İade etsin gibi bir temennide de bulunmadım” diyen Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımız onaylayabilir, iade edebilir. Onaylarsa farklı şeyler yapılması gerekiyor, iade ettiği zaman farklı şeyler yapılması gerekiyor. Onun üzerinde bir polemiğe girmiyorum” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin 367 rakamını bulmak için CHP ya da BDP ile bir temasının olup olmayacağının sorulması üzerine Çelik, TBMM'de her ihtimalin gündemde olduğunu belirterek, “Ama sizin bu dediğinizin olabilmesi için Sayın Cumhurbaşkanı tarafından iade edilmesi gerekir. Ama iade edip etmediğini bilemediğimiz için şu aşamada onun üzerinde bir yorum yapmak istemem açıkçası. Bence şimdiden onları konuşmak için çok erken. O zaman varsayımlar üzerinde konuşmuş olacağız” dedi.