Japon Otomobil Firmaları Çin’den Umut Kesti
Japonya ile Çin arasında adalar kriziyle başlayan boykot sebebiyle Çin’deki Japon otomobil firmaları yeni alternatif yollar arıyor.
Doğu Çin Denizi'ndeki ve Tokyo tarafından bir ay önce kamulaştırılan tartışmalı adalar, doğal kaynaklar ve balıkçılık açısından zengin bir bölgede bulunuyor. Japonya’nın adımı Çin’de protesto gösterilerine sebep olurken, Japon mallarına karşı boykot başlamıştı. Bu boykot en çok Japon otomobil firmalarını vurdu. Japon turizmi de krizden etkilendi. Özellikle Güney Kore, Çin’den Japonya’ya gidecek turistlerin yeni tercihi oldu.Otomotivde Japon markalarının yerini, Kore, Avrupa ve Amerikan şirketleri dolduruyor. Güney Koreli otomobil markaları da Japon otomobillerinin bıraktığı boşluktan yararlanan firmalar oldu. Özellikle Alman markalarının, Çin pazarında Japonya'nın en büyük rakibi olduğuna dikkat çekiliyor. Amerikan General Motors'un da satışlarını artırdığı belirtiliyor.Kriz sonucu satışların yarı yarıya düştüğü Çin’deki Japon otomobil firmalarının bir aylık zararının yaklaşık 250 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Japon otomobil firmalarının Çin borsasındaki hisseleri yüzde 30 civarında değer kaybederken, promosyon ve yerel fuarlara katılım da askıya alındı. Bu arada Çin gümrüğüne gelen Japon mallarının denetiminin arttırıldığı ifade ediliyor. Japon Toyota ile Nissan otomobil markaları, krizi nedeniyle Çin'deki satışlarında 2008'den beri en büyük düşüşü yaşadı. Toyota'nın teslimatları Eylül ayında yüzde 49 azalarak, 44 bin 100 araca, Nissan'ın yüzde 35 azalarak, 76 bin 66 araca ve Honda'nınkiler ise yüzde 41 azalarak, 33 bin 931 araca düştü.
Diğer Japon şirketler gibi bu şirketler şimdilerde yatırımlarını Endonezya yada Hindistan gibi ülkelere kaydırma planları yapıyor.Öte yandan son yıllarda Çin'in ana kesimindeki iş gücü maliyetlerinde görülen artışlar sebebiyle uluslararası şirketler gibi Japon şirketler de Çin'deki fabrikalarını Güneydoğu Asya ülkelerine kaydırmaya başlamıştı. Ancak, Çin pazarının büyüklüğü, şirketlerin ARGE birimleri gibi önemli ağırlıklarını Çin'de tutmalarına neden olmuştu.
JAPON EKONOMİSİ ÇİN’E BAĞIMLI
Çin'in elindeki Japon tahvilleri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 71 artarak 18 trilyon Japon yenine ulaştı. Japonya'nın kamu borçları da 2011 yılında, gayri safi yurtiçi hâsılasının (GSYİH) 2,2 katına çıktı. Çin medyasına göre, Japonya’nın içinde bulunduğu zor durumdan tek çıkış yolunun Çin olduğu belirtiliyor. Japon ekonomisini Çin'e bağlayan bir başka etkenin ise Çin'den ithal ettiği düşük katma değerli ürünlere karşılık, Çin'e katma değeri yüksek kârlı ürünler ihraç etmesi. 2010 yılında Japonya'ya en çok borç veren Çin, beş yıldır Japonya'nın en büyük ticaret ortağı ülkesi özelliğini sürdürüyor.Geçen yıl iki ülke arasındaki dış ticaret, yıllık yüzde 15,1 artışla 345 milyar dolar olmuş ve bu oran Japonya'nın toplam dış ticareti payının yüzde 21'ine denk gelmişti. Japonya da Çin’in Avrupa Birliği, ABD ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkelerinden sonra dördüncü sırada bulunuyor. Ancak ülkeler bazında ise ABD’den sonra Çin’in ikinci büyük ticaret ortağı. Japonya 84 milyar dolarla Çin’e en fazla yatırım yapan ülke konumunda bulunurken, bu yılın ilk yarısında Japonya'nın Çin'e ihracatı yüzde 6,2 azalarak, 73.7 milyar dolar oldu. Çin'den yapılan ithalat ise yüzde 7 artarak, 91.3 milyar dolar gerçekleşti.Çin medyası, adalar krizinin Japon yatırımları üzerindeki etkisinin üç ya da beş yıl devam edeceğini tahmin ediyor.
Uzmanlar, iki ülke arasındaki krizin bu ülkelerin GSYİH’na yüzde 0,1 gibi çok küçük etkisinin olacağını kaydediyor.
Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin’in büyüme tahminini yüzde 0.2 keserek yüzde 7.8’e, Japonya’nın ise yine yüzde 0.2 azaltarak yüzde 2.2’ye düşürdü .
Diğer Japon şirketler gibi bu şirketler şimdilerde yatırımlarını Endonezya yada Hindistan gibi ülkelere kaydırma planları yapıyor.Öte yandan son yıllarda Çin'in ana kesimindeki iş gücü maliyetlerinde görülen artışlar sebebiyle uluslararası şirketler gibi Japon şirketler de Çin'deki fabrikalarını Güneydoğu Asya ülkelerine kaydırmaya başlamıştı. Ancak, Çin pazarının büyüklüğü, şirketlerin ARGE birimleri gibi önemli ağırlıklarını Çin'de tutmalarına neden olmuştu.
JAPON EKONOMİSİ ÇİN’E BAĞIMLI
Çin'in elindeki Japon tahvilleri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 71 artarak 18 trilyon Japon yenine ulaştı. Japonya'nın kamu borçları da 2011 yılında, gayri safi yurtiçi hâsılasının (GSYİH) 2,2 katına çıktı. Çin medyasına göre, Japonya’nın içinde bulunduğu zor durumdan tek çıkış yolunun Çin olduğu belirtiliyor. Japon ekonomisini Çin'e bağlayan bir başka etkenin ise Çin'den ithal ettiği düşük katma değerli ürünlere karşılık, Çin'e katma değeri yüksek kârlı ürünler ihraç etmesi. 2010 yılında Japonya'ya en çok borç veren Çin, beş yıldır Japonya'nın en büyük ticaret ortağı ülkesi özelliğini sürdürüyor.Geçen yıl iki ülke arasındaki dış ticaret, yıllık yüzde 15,1 artışla 345 milyar dolar olmuş ve bu oran Japonya'nın toplam dış ticareti payının yüzde 21'ine denk gelmişti. Japonya da Çin’in Avrupa Birliği, ABD ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkelerinden sonra dördüncü sırada bulunuyor. Ancak ülkeler bazında ise ABD’den sonra Çin’in ikinci büyük ticaret ortağı. Japonya 84 milyar dolarla Çin’e en fazla yatırım yapan ülke konumunda bulunurken, bu yılın ilk yarısında Japonya'nın Çin'e ihracatı yüzde 6,2 azalarak, 73.7 milyar dolar oldu. Çin'den yapılan ithalat ise yüzde 7 artarak, 91.3 milyar dolar gerçekleşti.Çin medyası, adalar krizinin Japon yatırımları üzerindeki etkisinin üç ya da beş yıl devam edeceğini tahmin ediyor.
Uzmanlar, iki ülke arasındaki krizin bu ülkelerin GSYİH’na yüzde 0,1 gibi çok küçük etkisinin olacağını kaydediyor.
Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin’in büyüme tahminini yüzde 0.2 keserek yüzde 7.8’e, Japonya’nın ise yine yüzde 0.2 azaltarak yüzde 2.2’ye düşürdü .