Hague: İsrail’in Huzur ve Güvenliğini Her Zaman Destekleyeceğiz

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki istikrarsızlığın İngiltere ve İsrail için ciddi sonuçları olabileceğini, bu sebeple dışişleri politikalarında bölgedeki gelişmeleri kenardan izleme lükslerinin bulunmadığını belirtti.

William Hague, ‘Muhafazakar Partisi İsrail Dostluk Grubu’ toplantısında yaptığı konuşmasında, İsrail ilişkileri ve Arap Baharı’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Arap Baharı sonucu İsrail’in birçok riskle karşı karşıya olduğunun farkında olduklarını kaydeden Hague, “İngiltere olarak İsrail’in huzur ve güvenliği için desteğimizi hiçbir zaman esirgemeyeceğiz ve İsrail’i gayrimeşru bir ülke olarak gösterme çabasında olanlara hiçbir zaman prim vermeyeceğiz.” dedi.

İngiliz Bakan, özellikle Bulgaristan’daki İsrail vatandaşlarına yapılan saldırı sonrası Hizbullah’ın askeri kanadını kanun dışı ilan etmek için İngiliz hükümetinin Avrupa Birliği’ne baskı yaptığını hatırlattı.Hague, İran’a yönelik AB’nin şu ana kadarki en ağır yaptırım kararları almasında da kendi hükümetinin kararlı ve etkili bir rol oynadığının altını çizerek, “Lüksemburg’da bu hafta benim de katılacağım AB toplantısında da İran’a yönelik ek yaptırım kararları alınarak İran’ın hareket alanı daha da güçleştirilecek.” diye konuştu.

Hague’nin, “Parti kongresinde de ifade ettiğim gibi, İran ile müzakere yapmaktan yorulmadık. Fakat İran’a yönelik baskının şiddetini arttırmaktan da yorulmadık.” şeklindeki sözleri salondakilerden alkış aldı.Hague, “İngiltere Dışişleri Bakanı olarak size iki mesaj vermek istiyorum. İlk olarak, bölgedeki bütün zorluklara ve tehlikelere rağmen Arap Baharı’na ilişkin inancınızı kaybetmeyin.” dedi.

Orta Doğu’da devam eden barış süreci, İran nükleer programı ve terörizm tehdidi gibi konularla mücadelelerinin devam ettiğini kaydeden Hague, şimdi de Tunus, Libya, Mısır’daki büyük değişim ve bölgedeki mevcut kriz ile pençeleştiklerini belirtti.

Arap Baharı’nı 21. yüzyılın en önemli olaylarından biri olarak tanımlayan İngiliz Bakan, bu sürecin uzun ve çetrefilli olduğunu, üstesinden gelmeleri gereken bir çok ‘krizi’ ve de ‘fırsatı’ içinde barındırdığına vurgu yaptı.Hague sözlerini şöyle sürdürdü: “Arap Baharı başarılı sonuçlanacak diye bir garanti yok. Eğer siyasi ve ekonomik reformlar yerine getirilmez ve insanlar yaşamlarının daha iyiye gitmediği yönünde bir fikre sahip olurlarsa, daha fazla istikrarsızlık söz konusu olabilir.”Bölgenin eskisi gibi otoriter yönetimlerin kontrolüne geçmesine göz yumulmaması gerektiğini söyleyen Hague, “Tercih yapma seçeneğimiz yok. Bu ülkelerin daha demokratik ve ekonomik olarak daha başarılı olmaları için elimizden gelen tüm yardımı yapmalıyız. Çünkü kendi güvenliğimiz ve geleceğimiz bu ülkelerle yakından ilişkili.” dedi.

Bazı insanların Arap Baharı korsanlığı yapmayı seveceğini, bazılarının ise bölgedeki yeni hükümetlerin İran ve Hizbullah’dan aldıkları cesaretle İsrail’e düşman kesilmeleri karşısında sevineceğini ifade eden Dışişleri Bakanı, bir kısım kişilerin de İslam’ın aşırıcılık yorumunu, kolayca manipüle edilebilen toplumlara empoze etmek için Arap Baharı’nı bir fırsat olarak göreceğini ileri sürdü.Hague ayrıca, Suriye’de devam eden istikrarsızlığın teröristler için tekrar uygun zemin hazırladığını ve bu ülkedeki kimyasal ve biyolojik silah depolarının büyük tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Birçok gez bölgeye ziyaretler yaptığını ve burada yeni hükümet yetkilileri ve halkla görüşme şansı bulduğunu anlatan Hague, “Size şunu söyleyebilirim ki, herkes gelişmelerden çok umutlu. Arap Baharı’ndaki riskler karşısında, olumlu gelişmeler noktasındaki tarafımızı hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Ve Orta Doğu zamanla daha demokratik ve huzurlu hale geldiğinde, bunun İngiltere ve İsrail’in güvenliği açısından ne anlama geleceğini göz önünde bulundurmalıyız.” diye konuştu.

İngiltere Başbakanı David Cameron’ın bölge ülkeleri için çok açık bir yazılı mesajı olduğunu hatırlatan Hague, bölgedeki demokrasi süreci yakından takip ettiklerine dikkat çekti. İngiliz Bakan, “Yeni kurulan bu hükümetlerin aynı inanç ve düşüncede olmayan vatandaşlarının haklarını garanti altına alıp almadığını; hukuk sisteminin kadın hakları, Hıristiyan veya azınlıkları da gözetip gözetmediğini; seçim sonuçlarına saygılı olup olmadığını yakından takip ediyoruz.” dedi.

Hague, Mısır’daki İslami kökene sahip yeni hükümetin ve diğerlerinin bu konularda görevlerini yerine getirip getirmeyeceklerini yakından, sıkı bir şekilde izlemeye devam edeceklerini vurguladı.İngiliz siyasetçi ayrıca, İsrail-Filistin iki devletli barışçıl çözüm konusunda Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde girişimlerine devam ettiklerini ve bu konuda temel olarak İsrail’in çıkarlarına zarar vermeden bir çözüm yolu bulunması yönünde gayret gösterdiklerini vurguladı.