Bayram Öncesi Uzmanlar Uyardı: 40 Yaşın Üstündekiler Et Tüketimine Dikkat
Kurban Bayramı'nda aşırı et tüketiminin sağlık açısından olumsuz sonuçlarının olabileceği belirtildi.
Özellikle 40 yaşın üstündekiler ve kronik hastalığı bulunanların dikkatli olması uyarısı yapıldı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevhan Uygun, aşırı yağlı yiyecekler, tatlılar ve bol et tüketiminin sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.
Sakatat tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uygun, kurbanlığın sakatat kısımlarının tüketilmemesi gerektiğini vurguladı. Uygun, özellikle 40 yaş ve üstündeki kişilerin, kolesterolü yüksek olanların, kalp damar hastalığı olanların ve bu hastalıklara karşı riski yüksek olan kişilerin sakatat tüketiminden kaçınmaları gerektiğini söyledi.
"KURBAN ETİNİ HEMEN TÜKETMEYİN"
Kurban etinin kesildikten hemen sonra tüketilmesinin sindirimi zorlaştırdığını belirten Uygun, kesilen hayvan etinin ölüm katılığı nedeniyle 1 gün boyunca pişmesinin daha zor olduğunu vurguladı. Uygun, buzluktan çıkarılan etlerin, buzlarının çözülmesi için açık havada, oda sıcaklığında ya da kalorifer üstünde bekletilmelerinin yanlış olduğunu, doğru olanın akan suyun altında veya buzdolabında çözünmesinin olacağını kaydetti.
Açık havada, oda sıcaklığında veya kalorifer üzerinde çözünen etlerin bakteri ürettiğinin ve bu durumun besin zehirlenmesine yol açabileceğinin altını çizen Uygun, çözünmüş etlerin ise asla tekrar buzdolabına konulmaması için uyarıda bulundu. Uygun, bayramı kilo almadan geçirmenin püf noktalarını sıraladı: "Yemeklerde etin yağsız kısımları ve pişirme yöntemi olarak da fırında pişirme, ızgara veya haşlama tercih edilmelidir. Pişirme sırasında katı yağlar kullanılmamalı yemek kendi yağı ve suyuyla pişirilmelidir. Bir öğünde 2-4 köfte büyüklüğü kadar et tüketimi yapılmalı, az ve sık beslenilerek ana öğünlerde aşırı besin tüketilmemelidir. Bir öğünde fazla yemek yediğinizi düşünüyorsanız diğer öğünde olması gerekenden daha az yiyerek denge kurulmalıdır. İkram edilen hamur ve şerbetli tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Çikolata ve şeker tüketimi minimuma indirilmeli, yerine meyve tercih edilmelidir. Vitamin ve minerali yüksek ayrıca posa bakımından zengin olan ceviz, fındık gibi kuru yemişler tercih edilebilir. Çay kahve gibi içecekler sınırlandırılarak şekersiz tüketilmeli ve asitli içeceklerden kaçınılmalıdır. İçecek olarak su, ayran ve bitki çayları tercih edilebilir. Günde 2-2.5 litre su içilmelidir. Özellikle sabahları ve öğünlerden önce oda sıcaklığında su içilebilir. Her gün en az yarım saat yürüyüş yapılmalıdır. "
Sakatat tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uygun, kurbanlığın sakatat kısımlarının tüketilmemesi gerektiğini vurguladı. Uygun, özellikle 40 yaş ve üstündeki kişilerin, kolesterolü yüksek olanların, kalp damar hastalığı olanların ve bu hastalıklara karşı riski yüksek olan kişilerin sakatat tüketiminden kaçınmaları gerektiğini söyledi.
"KURBAN ETİNİ HEMEN TÜKETMEYİN"
Kurban etinin kesildikten hemen sonra tüketilmesinin sindirimi zorlaştırdığını belirten Uygun, kesilen hayvan etinin ölüm katılığı nedeniyle 1 gün boyunca pişmesinin daha zor olduğunu vurguladı. Uygun, buzluktan çıkarılan etlerin, buzlarının çözülmesi için açık havada, oda sıcaklığında ya da kalorifer üstünde bekletilmelerinin yanlış olduğunu, doğru olanın akan suyun altında veya buzdolabında çözünmesinin olacağını kaydetti.
Açık havada, oda sıcaklığında veya kalorifer üzerinde çözünen etlerin bakteri ürettiğinin ve bu durumun besin zehirlenmesine yol açabileceğinin altını çizen Uygun, çözünmüş etlerin ise asla tekrar buzdolabına konulmaması için uyarıda bulundu. Uygun, bayramı kilo almadan geçirmenin püf noktalarını sıraladı: "Yemeklerde etin yağsız kısımları ve pişirme yöntemi olarak da fırında pişirme, ızgara veya haşlama tercih edilmelidir. Pişirme sırasında katı yağlar kullanılmamalı yemek kendi yağı ve suyuyla pişirilmelidir. Bir öğünde 2-4 köfte büyüklüğü kadar et tüketimi yapılmalı, az ve sık beslenilerek ana öğünlerde aşırı besin tüketilmemelidir. Bir öğünde fazla yemek yediğinizi düşünüyorsanız diğer öğünde olması gerekenden daha az yiyerek denge kurulmalıdır. İkram edilen hamur ve şerbetli tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Çikolata ve şeker tüketimi minimuma indirilmeli, yerine meyve tercih edilmelidir. Vitamin ve minerali yüksek ayrıca posa bakımından zengin olan ceviz, fındık gibi kuru yemişler tercih edilebilir. Çay kahve gibi içecekler sınırlandırılarak şekersiz tüketilmeli ve asitli içeceklerden kaçınılmalıdır. İçecek olarak su, ayran ve bitki çayları tercih edilebilir. Günde 2-2.5 litre su içilmelidir. Özellikle sabahları ve öğünlerden önce oda sıcaklığında su içilebilir. Her gün en az yarım saat yürüyüş yapılmalıdır. "