Arınç: Emniyet Müdürüne Desteğim Konusunda Sözümün Arkasındayım

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in 'Dağda ölen terörist için ağlamıyorsan insan değilsin' cümlesi hakkındaki sözlerinin arkasında olduğunu söyledi.

Arınç, "Keşke emniyet müdürü o cümleyi bu konuşmanın içine koymasa. Ama konuşmanın bütünü doğru. Benim adım Bülent Arınç. Bu konuşma doğru, ben sözümün arkasındayım. Şahsi fikrimi söylerken ben ne kadar doğru ve haklı isem Sayın Başbakanımız da söylediklerinde yerden göğe kadar halkı ve doğrudur." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'da Yeni Başkent Gazetesi Bursa Temsilciliği'nin açılışına katıldı, burada basının önemine dikkat çekti. Yeni Başkent Gazetesi'nin açılışına Bülent Arınç'ın yanı sıra Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri ve Yeni Başkent Gazetesi İmtiyaz sahibi Ali Pala da iştirak etti. Arınç daha sonra AK Parti Bursa İl Teşkilatı'nın 29. İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.

AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın'ın konuşması ile başlayan program, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin konuşması ile devam etti. Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Bülent Arınç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Arınç, yeni katılımlarla daha güçlü bir şekilde yollarına devam edeceklerini söyledi.

DİYARBAKIR EMNİYET MÜDÜRÜ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Geçen günlerde Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün bir sözü oldu. Ben de Diyarbakır'a gidiyorum ve onları çok seviyorum. Diyarbakır'ın Müslüman kimliğine, dine ve diyanete olan ilgisini ben geçmişten beri biliyorum. Şu anda Diyarbakır'da PKK terörü üzücüdür ama onların aslı Müslümanlıktır. Onlar İslamiyet ve Peygamber Efendimizin her sözüne 'lebbeyk' demişlerdir. Kürtlerin önemli alimleri var. Bediüzzaman bunlardan biridir. O örgüt ortaya çıkınca en büyük zararı bu tür Müslaman ve alimlere ve mollalara vermiştir. O bölgede bulunan mollaların açlığa mahkum edilmesi ve sürgüne zorunlu kılınması rastgele değildir." dedi.

Diyarbakır Emniyet Müdürü'nü Siirt'ten tanıdığını belirten Bülent Arınç, "Bu arkadaşımız gazetecilerle bir söyleşide bir cümle kullanıyor. 'Eğer bir teröristin bile dağda öldüğüne ağlamıyor isek insan değiliz.' diyor. O 20 dakikalık bir konuşmanın içinde bir cümle. Bana da soruldu ben de konuşmadan duramam. Ben 40 yıllık siyasi hayatımda söylediğim her sözün, atığım her adımın hesabını veririm. Bir yanlışım olursa 'yanlış yaptım' derim. Doğru yapmışsak arkasında dururum. Şu mu olacağım, bu mu olacağım demem. Rabbim bana Meclis başkanlığını ve milletvekilliği nasip etti, ben de bundan gurur duyuyorum." şeklinde konuştu.

O cümlenin önü arkası alınmadan yorum yapıldığına dikkat çeken Arınç, şöyle devam etti: "Sadece o cümleye dikkat ederek bunu eleştirebilirler. Özellikle muhalefet bunu eleştirebilir ve terörle mücadelede yanlış anlaşılabilir. Çünkü askerimiz ve polisimiz törele cansiparane mücadele ediyor. Bunların maneviyatını kırmak yanlış olur. Benim sözüme de bakarsanız ben orada teröre sebep olan ve o çocukları dağa çıkaran sebeplere dair değerlendirme yapmışım. O çocukları dağa çıkaran 10 tane sebep varsa onlara vurgu yapıyorum. Sen Kürk olamazsın, sen kar yağışının kart kurt etmesinden ortaya çıktın milletsin denmiş. Sen böyle olsan isyan etmez misin? Aldılar adamı taksinin içinde vurdular. Bunları biz gördük. 1995'li yıllarda 18 bin faili meçhul yaşandı. Babası kucağında ölmüş genç dağa çıkarsa ayıp değil mi? Bu insanları dağa iten sebeplerden biri de budur demek ne zaman suç oldu yav."

BEN DE DOĞRUYUM BAŞBAKAN DA

Sözünün arkasında olduğunu belirten Bülent Arınç, "Keşke emniyet müdürü o cümleyi bu konuşmanın içine koymasa. Ama konuşmanın bütün doğru. Benim adım Bülent Arınç. Bu konuşma doğru, ben sözümün arkasındayım. Şahsi fikrimi söylerken ben ne kadar doğru ve haklı isem Sayın Başbakanımız da söylediklerinde yerden göğe kadar halkı ve doğrudur. Sayın Başbakanımız da o yanlışı görmüş ve eleştirmiştir. Birimiz konuşmanın bütününü, birimiz de konuşmanın bu kısmını ele almış eleştirmiştir. İkimizin söylediği de doğrudur." dedi.

"TÜRKİYE'NİN AĞLAYAN GENELKURMAY BAŞKANLARINA VE BAŞBAKANLARA İHTİYACI VAR"

O çocukları dağa çıkaran sebeplerin ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları söyledi: "Bu gün güzel insanlar bazı okullar dershaneler açıyor. Örgüt bu dershaneye bomba attı. Şimdi de okulları yakıyorlar. Harun Tokak güzel bir hikaye yazdı: Hakkari'de bir baba sefil kıyafetler içinde gelir, bir çocuğunun dağa çıktığını belirtir ve en akıllı çocuğunun ise yurda alınmasını ister. Yurt yönetimi ise yurdun dolu olduğunu belirterek alamayacağını belirtir. Adam parasal sanarak elinde ne varsa satıp vereceğini belirterek, 'oğlumun kurtulması size bağlı, yoksa dağa çıkacak' der. Ama maalesef yer olmadığı belirtilerek 6 ay sonraya adamı çağırıyorlar ve adam iki gözü iki çeşme 'geç kaldınız oğlum dağa çıktı' diyor." Gözyaşlarına boğulan Bülent Arınç, "Türkiye'nin ağlayan Genelkurmay başkanlarına ve başbakanlara ihtiyacı var. Çünkü ağlayan insanda vicdan, edep ve insan sevgisi olur." şeklinde sözlerini tamamladı.