Tolon'a, Tsk İçindeki Ergenekon Yapılanması İddiası Soruldu

İstanbul 13.

Ağır Ceza Mahkemesi`ndeki duruşmada çapraz sorgusu devam eden Hurşit Tolon`a, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu da bazı sorular yöneltti. Haşıloğlu, Ergenekon ana davasının tutuksuz sanıklarından Semih Tufan Gülaltay`ın, Akın Birdal suikastından mahkumiyeti olduğunu ve 100`ü aşkın sabıkası bulunduğunu söyledi.

Haşıloğlu, sanık Gülaltay`ın, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen ayrı bir davada, iletişim tespit tutanaklarında Tolon`un da adının geçtiğini hatırlattı. Gülaltay ile bir arkadaşı arasındaki görüşmeden bahseden Haşıloğlu, "İzmir`de Tolon`un önderliğinde yeni bir oluşum olduğunu söylüyor. Gülaltay ise `Hurşit Paşa ile zaman zaman görüşüyorum, partileşme çabası içindeler, Türkiyem Patisi olacak.` diyor. Partileşmede Sinan Aygün, İzzettin Doğan`dan söz ediyor. Gülaltay, sizinle zaman zaman görüştüğünü beyan ediyor." dedi. Tolon da "Gerçek dışı, olmamış bir şey. Gülaltay ile görüşmem, rastgele karşılaşmamdan ibarettir. İzmir`de bir parti çalışması bilmiyorum." diye ifade etti.

Tutuksuz sanıklardan eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile Semih Tufan Gülaltay arasında yoğun bir telefon trafiği olduğunun tespit edildiğini belirten Haşıloğlu, "Bu ilişki konusunda sizin bilginiz var mı?" diye sordu. Bu konuda bir bilgisi olmadığını belirten Tolon, "Şener Eruygur ile bir samimiyetimiz yok. 5-6 görüşme haricinde bir irtibatımız ya da biraraya gelmişliğimiz yok. Kendisi emekli bir asker. Atatürkçü Düşünce Derneği gibi büyük bir sivil toplum kuruluşunun başkanı. Aramızda bir nezaket var." karşılığını verdi.

Çapraz sorgusu sırasında, 3 dönem genelkurmay genel sekreterliği görevini yaptığını belirten Tolon, 1989-1992 ve 1993-1995 yıllarında, Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler`in kendisine bağlı olduğu bilgisini verdi. Daha sonra Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi kurduklarını belirten Tolon, gazetecilerin çoğunu bu görevi sırasında tanıdığını söyledi.
Haşıloğlu, "Basında TSK ve TSK mensuplarıyla ilgili ciddi iddialar çıktığında ne yaparsınız?" diye sordu. Genel Sekreter`in, kendisine arz edilen haberleri 2. Başkan`a arz ettiği bilgisini veren Tolon, "2. Başkan `Adli Müşavir gelsin beni aydınlatsın` der. 2. Başkan da ya kendisi genelkurmay başkanına arz eder ya da genel sektereterden arz etmesini ister. Komuta katının bilgisi dışına genel sekreter hiç bir şey yapamaz." şeklinde konuştu.

Dava dosyasında 1990`lı yıllarda basında TSK`da Ergenekon adlı illegal bir yapılanma olduğu iddiasının bulunduğunu belirten Haşıloğlu, Genelkurmay Başkanlığı`nın bu yapılanmaya müdahale etmediğinin öne sürüldüğünü söyledi. Bu yapıyı deşifre etmek isteyen birtakım üst düzey general ve amirallerin olduğunu da hatırlatan Haşıloğlu, iddialarla ilgili idari bir tahkikat başlatılıp başlatılmadığına ilişkin, mahkeme tarafından Genelkurmay Başkanlığı`na yazı yazdıklarını hatırlattı. Genelkurmay Başkanlığı`ndan gelen cevapta ise bu konuyla ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmadığı bilgisinin verildiğini belirten Haşıloğlu, "Ergenekon ile ilgili Can Dündar, Erol Mütercimler kitap yazdı. Uğur Mumcu`nun öldürülmesinde Ergenekon`un parmağı olduğuna ilişkin açıklamalar yapıldı. Bunlarla ilgili komutana bir arzınız oldu mu?" diye sordu.

Uğur Mumcu`nun, öldürüldüğü zamanda genel sekreter olarak görev yaptığını belirten Tolon, "Doğan Güreş o dönem genelkurmay başkanıydı. Doğan Güreş, Uğur Mumcu için `Kucağımda oturmuş insandı` derdi ve çok severdi. Ben de rahmetliyi çok iyi tanırım. Kendisinin bana gazeteciler ile ilişkilerim konusunda irşatları olmuştur. Halka açılın gibi. Uğur Mumcu suikastı ile Silahlı Kuvvetler arasında bir irtibat bulunduğuna ilişkin basında haber yer almadı." ifadesini kullandı.

Haşıloğlu, dosyadaki bir beyanda, "General, amiral seviyesindeki insanların öldürülmesiyle ilgili bir şey yapmadık, diyor. Bu yöndeki iddialar sizin döneminizde gündeme geldi mi?" diye sordu. Tolon, bu soruya da "Gelmedi." şeklinde cevap verdi.