Başbakan Yardımcısı Atalay:
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ`un tutuklanmasını, "Önemli bir olay.
İlk defa bir Genelkurmay Başkanımız yargı tarafından iddiayla tutuklanmış bulunuyor. Yargıdaki gelişmeleri görmek ve izlemek durumundayız, onun dışında bir şey söylemenin yanlış olduğunu düşünüyorum" dedi.
CNN Türk`te Hande Fırat`ın sorularını cevaplandıran Atalay, İlker Başbuğ`un tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine, "Önemli bir olay. Bütün değerlendirmelerde ifade edildiği gibi ilk defa bir Genelkurmay Başkanımız yargı tarafından iddiayla tutuklanmış bulunuyor. Gerçi avukatların çalışmaları sürüyor, yetki konusunda da itirazlar var. Birlikte uzun süre görev yaptığımız bir Genelkurmay Başkanı ama yargıdaki konularla ilgili çok fazla bir değerlendirme yapmıyorum, çok taze konu, ortada çok tartışma var. Yaniorada yargıdaki gelişmeleri görmek ve izlemek durumundayız, onun dışında bir şey söylemenin yanlış olduğunu düşünüyorum" cevabını verdi.
Atalay, Başbuğ`un, Yüce Divan`da yargılanıp yargılanmaması gerektiği konusunda ise "Bu hukuki tartışma, yeni anayasa değişikliği, görevle ilgili tartışmalar var, hukukun içinde yürümeli. Günün en önemli tartışması, benim bir değerlendirmem olmayacak. Yargıdan tüm beklentimiz, hep söylüyoruz, ülkede yargı sistemi adaletin temsilcisidir. Adaletin adaletli yürümesi, adil olması, çabuk olması bizim beklentimiz bu, olması gereken budur" dedi. Atalay, `Başbuğ`dan darbeye teşebbüs gibi iddialar girişimler beklediniz mi, bekler miydiniz?` sorusuna, "Bizim dönemimizin Genelkurmay Başkanı`dır. Ama yürüyen soruşturma çok teknik konuda. Bu andıç diye bir şey var, paraf sistemi, daha önce bu konuda sorgulanan ve soruşturmaya dahil edilenlerin ifadeleri, yargı herhalde ben de ayrıntıyı bilmiyorum. Bansına yansıyanları biliyorum. Orayı beklemek lazım, yoksa bizim çalışma arkadaşımız, değerli arkadaşımız, biz atadık, uzun süre beraber çalıştık" cevabınıverdi
Atalay, tutuklamanın, asker sivil ilişkilerini etkilip etkilemeyeceği, terörle mücadalede ordunun moralini etkilip etkilemeyeceği konusunda ise "Doğrusu etkilememesi lazım, adalet sistemi iyi işler ise doğrular yanlışlar iyi ayrılırsa herkes bilir. İnsanlar yanlış yapıyorlarsa vicdanen herkes ikna olur, şu yanlış yapılmış diye. Yanlış yapılmadığı halde yargıda bazı şeyler oluyorsa insanın orayla ilgili endişeleri sürer. Yoksa etkilemez diyorum ben. Türkiye`de çok büyük bir normalleş var. Çok geniş birkavram var. Algılar falan çok değişti Türkiye`de. Bir yerde yanlış varsa Türkiye`de insanlar bunu görüyor. Şunun bunun yapması farketmiyor Türkiye`de yanlışsa yanlış. Bir Uludere olayı oldu, Genelkurmay açıklama yaptı, yanlış oldu dedi, bu bir kaza dedi, soruşturuyorum dedi. Türkiye`nin bu hale gelmesi çok önemli" dedi
Demokratikleşme yolunda çalışmalar olduğunun altını çizen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığının uzun süredir yürüttüğü çalışma var. Adalet Bakanı son bakanlar kurulunda sunum yaptı, çok farklı kanunlarda bazı değişiklikler ama hepsinin ortak özelliği yargılamayı yargılama süreçlerini hızlandırmak. Çalışma bitince Adalet Bakanı açıklar, çek ve icra da dahil usul kanununda pek çok kanunda değişiklik. Yargılamanın hızlandırılması, dosya sayısının azaltılması, bazılarının üst mahkemeye gelmeden altmahkemede çözülmesini öngören düzenlemeler. Biz yargının yükünü azaltıp adalet mekanizmasını hızlandırmamızı gerekiyor" dedi
Atalay, tutukluluk sürelerinde yeni bir düzenlemeyle ilgili olarak da, "Bizde böyle bir kestirmeden çözümün sorunlar getirdiğini gördük. Ben kendim bizzat yaşadım, 2010 başında böyle bir süre kısaltması, yargıtayın karar vermesinden sonra on yılını doldurmuş bazı tutuklular çıktı, vicdanlarda rahatsızlık yarattı. burada ona çok müdahale edilmesi uygun görülmüyor. Çünkü geniş bir yelpazede kimlerin ne kadar serbest bırakılacağı öngörülemiyor, burada yargılamanın hızlandırılması çözüm görülüyor. Belkiorada hakim ve savcıların tutuklamaya ilişkin kararları ile ilgili bazı düzenlemeler getirilebilir. Özellikler şartlar, nitelikler, gerekçeler olarak ama benim şu anda somut bir şey söylemem mümkün değil" dedi
Atalay, Uludere olayıyla ilgili ise "Bu konuda açıklanabilecekleri epey açıkladık. Şeffaf yürüyen bir süreç oldu, Uludere`deki üç köyden 35 vatandaşımızın böyle bir duruma mağruz kalması çok acı bir olay, hepimiz çok üzüldük. Çok iyi yürüyen bir süreç varken, sivil vatandaşları gözeten bir süreç varken böyle bir olay gündeme geldi. Bakın Ağustos`tan bu yana operasyonlar sürüyor, sınırötesi... Ama sivil vatandaşla ilgili bir defa bir tartışma meydana geldi, onun dışında bir şey olmadı ama bu defa böylebir olay oldu, herkesi çok üzdü, bu çalışmayı yürütenleri çok üzdü, hem yargı süreci yürüyor hem idari soruşturma, gizlilik kararı alındı, onu ihlal etmemek bizlere de bağlı, meclisi bilgilendirme konuşmamda Genelkurmay Başkanlığı`nın MİT Müsteşarı`nın hepsinin bilgisini aldım. Verilebilecek şu andaki bilgileri verdim. Meclis konuşmamda da söyledim, bu operasyonlarda bir noktasal istihbaratla yapılan operasyonlar vardır. Bir de sınır güvenliği ve sınırın denetlenmesidir, bu son olayda bizim elimizdekiveriler bilgilerde ikinci türdendir. Çok özel noktasal bir istihbarat söz konusu değil. Ama neden gizlilik diyorsunuz, bu olayın iyi aydınlatılması, iyi soruşturulması için o sürecin iyi yürüt r diyor. Genel manada zamanında iülmesi lazım. Sürekli her tarafından çekilen olayın aydınlatılması lazım. Çok yönlü soruşturma var, bunların hepsi yapılsın aydınlatılsın, bu olayın hiçbir yerinde şüphe gölge kalmasın, vatandaşa her şey anlatılsın, bu olayın hiçbir yerinde şüphe gölge kalmasın, biz burada incelemelerideğerlendirmeleri beklemeden, belgelerle gerçekten yargılamanın sonucunu beklemeden ön hükümler vererek çok isabetli davranmış olmayız. En başta Genelkurmay Başkanlığı burada bir yanlışlık olduğunu kendisi açıkladı. Türkiye`nin böyle bir şeffaflık kazanması çok önemli. Biz gittik orada acıyı paylaştık. Bunun du`e7izen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığına soruşturması lazım. Onu bekleyelim hepimiz. Soruşturma, çıkacak, nerelerde mekanizmalar orada belirlenecek. Masa başında yapamayız" şeklindekonuştu, Atalay, `Askerin ya da hükümetin tuzağa düşürüldüğünü düşünüyor musunuz?` sorusuna, "Önemli olay, soruşturmayı beklemeliyiz. Bu sorular alternatifler vs o manada akıl yürütmemiz olayın aydınlatılmasına fayda sağlamaz. Koordinasyonu ben yürütüyorum, kurumlarımız arasında, devletin tüm mekanizmalarında terörle mücadele konusunda koordinasyonun eşgüdümün beraber çalışmanın en iyi dönemini yaşıyoruz. Son zamanlarda etkili verimli görüntüler bunun sonucudur, şuna da sevindim, dün hem Genelkurmay Başkanımız`ınıaçıklaması vardı hem MİT Müsteşarı basına açtı teşkilatı, ikisinin de koordinasyona atıfta bulunması beni memnun etti. Dolayısıyla yani şu anda koordinasyon etkili ve verimli, birileri bu koordinasyondan rahatsız oluyor olabilir. Bazen kurumlar arasında ihtilaf çıkarmaya çalışıyor, şu anda onlar tutmuyor" cevabını verdi
`Uludere terörle mücadeleyi etkiler mi? Vursa Uludere, vurmasalar Hantepe iddiası değiştirir mi mücadeleyi?` sorusu üzerine Atalay, "Hiç bir şeyi değiştirmez belki hukuk açısından daha dikkatli sounçları getirir. Bizim sivil vatandaşı korumak, zarar vermemem hassasiyetini yürütmede bütün kurumlar bundan ders alır. Onun dışında terörle mücadelemizi etkilemez. Eskiye mi dönüş, güvenlik mi önde, gibi konular var. Türkiye bu ifade ettiğim koordinasyon içinde kurumsal bütünlükte terörle mücadele politikasıyürütüyor. 12 Haziran seçimi ve sonrasına iyi bakmak lazım, terörle mücadelede Ak Parti tüm sorunları kökten çözmek için çok cesaretli adımlar attı, büyük riskler aldık, ülke bekliyordu. 12 Haziran seçimi önemli, tüm toplumsal sorunlar çözülecek. Ama terör kesimi bu hiç beklemiyordu, seçimden sonra, bu yaz meydana gelen. Ramazan ayı bekleyelim deyip ertelediğimiz. Terör o kadar haince saldırılarda bulundu ki 17 Ağustos`ta bu saldırılar başladı. Silvan`dan başlayarak hatırlayalım, ikincisi aynı gündemokratik özerklik açıklamaları, sonra siyasi temsil konusunda yani maalesef BDP şiddetten arındırılmış, şiddete karşı terörle arasına mesafe koyan bir temsili sağlayamadı. Bizim yeni süreçte bu operasyonalara ağırlık verdik, kararı devletin tüm mekanizmaları ile birlikte verdik. Bunu yürütürken demokratikleşme sürecini, hak hukuk boyutunu asla ihmal etmedik, etmeyeceğiz, bu süreç yürüyecek" dedi.
`AK Parti Ankaralaştı, reformcu partiden baskıcıya dönüştü doğru mu?` sorusuna Atalay, "Asla doğru değil, bizim temel niteliğimiz Türkiye`de Türkiye`yi normalleştirmek, reformcu bir Ak Partiyiz biz bunda bir durağanlık yok. Şu anda bir durağanlık var gibi duruyorsa bu anayasa çalışmasının öne alınmasıdır, anayasa bunların hepsinin başında esas değişimi oradan bekliyoruz, Türkiye yeni sivil bir anayasa çalışması içinde. AK Parti bu reformist özelliğini terkederse, AK parti kendi misyonundan çok şeyiterketmiş olur. Bizde böyle şey yok. Gelişen süreçte göreceksiniz. AK Parti reformist bir partidir, Türkiye`yi normalleştirecektir, bizim Türkiye`de en önemli misyonumuz budur" cevabını verdi
`AK Parti Uludere`de kurumlarına ilk kez sona erdi, nedeni vesayet bitti, AK Parti devlet oldu deniyor. Bu yüzden mi kurumların du`e7izen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığınıza sahip çıktınız?` sorusu üzerine, "Şu anda Türkiye`de kurumlarnum yaptı, çok farklı kanu arası büyük bir koordinasyon, bütünlüğün yürüdüğü doğrudur. Ama burada AK Parti`nin hükümetin, yine adaletli bakış, peşinen linç etmeyin, soruşturmayı bekleyin olaylar aydınlansın. Olayın olduğu gün MYK`mız vardı, Hüseyin Çelik Bey çıktıher şey araştırılacak soruşturulacak dedi, elimizde veri olmadan biz karar verecek durumda değiliz ve tabii ki kurumlarımızın hakkını hukukunu gerekiyorsa korumakta hükümete düşer. Kurumlarımızın haksız yere eleştirilmesine de tabii ki karşı çıkacağız. Eski yılları düşünün, nice olayların karanlıklarda kaldığı yılları düşünün. Genelkurmay başkanı var şimdi yeni Türkiye`nin imajıdır bu, ben yanlış yaptım diyor, burada bir hata var diyor, terörist sandık diyor soruşturulacak diyor" şeklinde konuştu
Atalay, Uludere olayında sorumluların görevden alınması konusunda da, "Soruşturma bir çıksın
Bir boyut daha var. Biz oraya gittik. Orada tabii bir çadır. Orası bir spor alanı aslında, bir şov alanı haline dönüştürmüşler, köylüler de protesto etmişler, kendi evlerine gitmişler. Alihan Bey 25 kişinin hayatını kaybettiğin beyefendinin odasına gittik, paylaştık, anlattık, dinledik gözyaşı döktük, ben devlet olarak gereken yapılacak dedim. Başbakanı onlarla konuştuk. Hem BDP, hem CHP elelele orada maalesef tahrike dönük, şova yönelik açıklamalar yaptı" dedi
Atalay, `Hasip Kaplan hayatınızı kendisinin kurtardığını iddia ediyor?` sorusuna, "Hasip Kaplan gelmesinler diye terbiyesizce tehdit ediyor, sorumsuzca Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı grup toplantısında onlar tiyatro çadırına gitti, biz taziye çadırına diyor. Bir ana muhalefet lideri, ana muhalefet parlementer sistemde iktidarın yarısı gibidir, yatıştırıcı olur, hiçbir devlet sorumluluğu yoktu, kaygısı yok, yalan tiyatro çadırına kendisi gitti, BDP bayrakları ile donatılmış şov çadırıydı, HasipKaplan ile el ele şov yaptılar. Ben yine gideceğim oraya. Sorumsuzca açıklamalar yapılmasına insan çok üzülüyor, seviyesiz açıklama hiçbir normal insana yakışmayacak açıklama hepimizi üzüyor Bundan sonraki çalışmalarda, hepimizin ortak acısıdır. Biz geleceğiz, orada yeniden görüşeceğiz. Yapılabilecek her neyse yapacağız" cevabını verdi, Atalay, tazminat ödemeleriyle ilgili de "Mevzuat var elimizde, çalışmalar sürüyor, hayatını kaybedenlerin aileleri yakınları tespitlerimiz sürüyor, hepsi bitince, gidip konuşacağız
Bizim vatandaşımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Oraya gidip siyasi nutuk atmak çok yanlış" dedi Atalay, "Kılıçdaroğlu`na helikopter verilmemesiyle ilgili olarak "Helikopter meselesi, neticede siyaset çalışmalarında devletin helikopterleri çok kullanılmaz. Onu resmi çalışmalarda kullanırsanız, siyasi partilerin gelirleri vardır, resmi çalışma ayrıdır. Bu uygulamayı doğru buluyordum" dedi
`Arınç tüm Kürtlerin hakkını vereceğiz dedi, siz de çalışmadan bahsettiniz, terörle mücadele kanununda değişiklik olacak mı?` sorusuna, "Şiddetten arınmış düşünceyi geliştiren çalışmalar yürütüyoruz. Demokratikleşme adımlarımız gelecek. Şu anda terörle mücadele devletin görevidir onuu`e7izen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığın yapıyor, şunu da bilmeliyiz sadece güvenlik tedbirleriyle çözemeyiz bu sorunları bunu da biliyoruz. Terörle mücadele çok yönlü bakışı getirdik, o devam ediyor. Konjonktürelolarak bazen iniş çıkış, dalgalanma olabilir. Ama demokratikleşme süreci devam edecek" cevabını verdi
`Kuzey Irak yönetimi ile ilgili Genelkurmay Başkanı destek göremiyoruz dedi, göremiyor musunuz, üçlü mekanizma çöktü mü?` sorusu üzerine Atalay, "Daha çok destek bekliyoruz. Orada niyetlerin ötesinde düşüncelerin ötesinde daha aktif tutum bekliyoruz, esasen Irak`ın işi sorunlu ve Kuzey Irak`ta o terör örgütünün bulunması Irak`ın kendi içinde de sorun yaratır, Kuzey Irak yönetimi çok iyi düşünmeli, yeni gelişen süreçte. Genelkurmay Başkanımıza katılıyorum artık aktif rol bekliyoruz. Bu sorumluluktur,herkes bunu yerine getirsin" dedi
Atalay, üçlü mekanizmayla ilgili ise "Irak`ın hükümetle ilgili sorunları var. Toplantı olmadı, ama ikili görüşmeler sürüyor. ABD tarafıyla daha fazla sürüyor" dedi.
Kaynak: İHA
CNN Türk`te Hande Fırat`ın sorularını cevaplandıran Atalay, İlker Başbuğ`un tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine, "Önemli bir olay. Bütün değerlendirmelerde ifade edildiği gibi ilk defa bir Genelkurmay Başkanımız yargı tarafından iddiayla tutuklanmış bulunuyor. Gerçi avukatların çalışmaları sürüyor, yetki konusunda da itirazlar var. Birlikte uzun süre görev yaptığımız bir Genelkurmay Başkanı ama yargıdaki konularla ilgili çok fazla bir değerlendirme yapmıyorum, çok taze konu, ortada çok tartışma var. Yaniorada yargıdaki gelişmeleri görmek ve izlemek durumundayız, onun dışında bir şey söylemenin yanlış olduğunu düşünüyorum" cevabını verdi.
Atalay, Başbuğ`un, Yüce Divan`da yargılanıp yargılanmaması gerektiği konusunda ise "Bu hukuki tartışma, yeni anayasa değişikliği, görevle ilgili tartışmalar var, hukukun içinde yürümeli. Günün en önemli tartışması, benim bir değerlendirmem olmayacak. Yargıdan tüm beklentimiz, hep söylüyoruz, ülkede yargı sistemi adaletin temsilcisidir. Adaletin adaletli yürümesi, adil olması, çabuk olması bizim beklentimiz bu, olması gereken budur" dedi. Atalay, `Başbuğ`dan darbeye teşebbüs gibi iddialar girişimler beklediniz mi, bekler miydiniz?` sorusuna, "Bizim dönemimizin Genelkurmay Başkanı`dır. Ama yürüyen soruşturma çok teknik konuda. Bu andıç diye bir şey var, paraf sistemi, daha önce bu konuda sorgulanan ve soruşturmaya dahil edilenlerin ifadeleri, yargı herhalde ben de ayrıntıyı bilmiyorum. Bansına yansıyanları biliyorum. Orayı beklemek lazım, yoksa bizim çalışma arkadaşımız, değerli arkadaşımız, biz atadık, uzun süre beraber çalıştık" cevabınıverdi
Atalay, tutuklamanın, asker sivil ilişkilerini etkilip etkilemeyeceği, terörle mücadalede ordunun moralini etkilip etkilemeyeceği konusunda ise "Doğrusu etkilememesi lazım, adalet sistemi iyi işler ise doğrular yanlışlar iyi ayrılırsa herkes bilir. İnsanlar yanlış yapıyorlarsa vicdanen herkes ikna olur, şu yanlış yapılmış diye. Yanlış yapılmadığı halde yargıda bazı şeyler oluyorsa insanın orayla ilgili endişeleri sürer. Yoksa etkilemez diyorum ben. Türkiye`de çok büyük bir normalleş var. Çok geniş birkavram var. Algılar falan çok değişti Türkiye`de. Bir yerde yanlış varsa Türkiye`de insanlar bunu görüyor. Şunun bunun yapması farketmiyor Türkiye`de yanlışsa yanlış. Bir Uludere olayı oldu, Genelkurmay açıklama yaptı, yanlış oldu dedi, bu bir kaza dedi, soruşturuyorum dedi. Türkiye`nin bu hale gelmesi çok önemli" dedi
Demokratikleşme yolunda çalışmalar olduğunun altını çizen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığının uzun süredir yürüttüğü çalışma var. Adalet Bakanı son bakanlar kurulunda sunum yaptı, çok farklı kanunlarda bazı değişiklikler ama hepsinin ortak özelliği yargılamayı yargılama süreçlerini hızlandırmak. Çalışma bitince Adalet Bakanı açıklar, çek ve icra da dahil usul kanununda pek çok kanunda değişiklik. Yargılamanın hızlandırılması, dosya sayısının azaltılması, bazılarının üst mahkemeye gelmeden altmahkemede çözülmesini öngören düzenlemeler. Biz yargının yükünü azaltıp adalet mekanizmasını hızlandırmamızı gerekiyor" dedi
Atalay, tutukluluk sürelerinde yeni bir düzenlemeyle ilgili olarak da, "Bizde böyle bir kestirmeden çözümün sorunlar getirdiğini gördük. Ben kendim bizzat yaşadım, 2010 başında böyle bir süre kısaltması, yargıtayın karar vermesinden sonra on yılını doldurmuş bazı tutuklular çıktı, vicdanlarda rahatsızlık yarattı. burada ona çok müdahale edilmesi uygun görülmüyor. Çünkü geniş bir yelpazede kimlerin ne kadar serbest bırakılacağı öngörülemiyor, burada yargılamanın hızlandırılması çözüm görülüyor. Belkiorada hakim ve savcıların tutuklamaya ilişkin kararları ile ilgili bazı düzenlemeler getirilebilir. Özellikler şartlar, nitelikler, gerekçeler olarak ama benim şu anda somut bir şey söylemem mümkün değil" dedi
Atalay, Uludere olayıyla ilgili ise "Bu konuda açıklanabilecekleri epey açıkladık. Şeffaf yürüyen bir süreç oldu, Uludere`deki üç köyden 35 vatandaşımızın böyle bir duruma mağruz kalması çok acı bir olay, hepimiz çok üzüldük. Çok iyi yürüyen bir süreç varken, sivil vatandaşları gözeten bir süreç varken böyle bir olay gündeme geldi. Bakın Ağustos`tan bu yana operasyonlar sürüyor, sınırötesi... Ama sivil vatandaşla ilgili bir defa bir tartışma meydana geldi, onun dışında bir şey olmadı ama bu defa böylebir olay oldu, herkesi çok üzdü, bu çalışmayı yürütenleri çok üzdü, hem yargı süreci yürüyor hem idari soruşturma, gizlilik kararı alındı, onu ihlal etmemek bizlere de bağlı, meclisi bilgilendirme konuşmamda Genelkurmay Başkanlığı`nın MİT Müsteşarı`nın hepsinin bilgisini aldım. Verilebilecek şu andaki bilgileri verdim. Meclis konuşmamda da söyledim, bu operasyonlarda bir noktasal istihbaratla yapılan operasyonlar vardır. Bir de sınır güvenliği ve sınırın denetlenmesidir, bu son olayda bizim elimizdekiveriler bilgilerde ikinci türdendir. Çok özel noktasal bir istihbarat söz konusu değil. Ama neden gizlilik diyorsunuz, bu olayın iyi aydınlatılması, iyi soruşturulması için o sürecin iyi yürüt r diyor. Genel manada zamanında iülmesi lazım. Sürekli her tarafından çekilen olayın aydınlatılması lazım. Çok yönlü soruşturma var, bunların hepsi yapılsın aydınlatılsın, bu olayın hiçbir yerinde şüphe gölge kalmasın, vatandaşa her şey anlatılsın, bu olayın hiçbir yerinde şüphe gölge kalmasın, biz burada incelemelerideğerlendirmeleri beklemeden, belgelerle gerçekten yargılamanın sonucunu beklemeden ön hükümler vererek çok isabetli davranmış olmayız. En başta Genelkurmay Başkanlığı burada bir yanlışlık olduğunu kendisi açıkladı. Türkiye`nin böyle bir şeffaflık kazanması çok önemli. Biz gittik orada acıyı paylaştık. Bunun du`e7izen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığına soruşturması lazım. Onu bekleyelim hepimiz. Soruşturma, çıkacak, nerelerde mekanizmalar orada belirlenecek. Masa başında yapamayız" şeklindekonuştu, Atalay, `Askerin ya da hükümetin tuzağa düşürüldüğünü düşünüyor musunuz?` sorusuna, "Önemli olay, soruşturmayı beklemeliyiz. Bu sorular alternatifler vs o manada akıl yürütmemiz olayın aydınlatılmasına fayda sağlamaz. Koordinasyonu ben yürütüyorum, kurumlarımız arasında, devletin tüm mekanizmalarında terörle mücadele konusunda koordinasyonun eşgüdümün beraber çalışmanın en iyi dönemini yaşıyoruz. Son zamanlarda etkili verimli görüntüler bunun sonucudur, şuna da sevindim, dün hem Genelkurmay Başkanımız`ınıaçıklaması vardı hem MİT Müsteşarı basına açtı teşkilatı, ikisinin de koordinasyona atıfta bulunması beni memnun etti. Dolayısıyla yani şu anda koordinasyon etkili ve verimli, birileri bu koordinasyondan rahatsız oluyor olabilir. Bazen kurumlar arasında ihtilaf çıkarmaya çalışıyor, şu anda onlar tutmuyor" cevabını verdi
`Uludere terörle mücadeleyi etkiler mi? Vursa Uludere, vurmasalar Hantepe iddiası değiştirir mi mücadeleyi?` sorusu üzerine Atalay, "Hiç bir şeyi değiştirmez belki hukuk açısından daha dikkatli sounçları getirir. Bizim sivil vatandaşı korumak, zarar vermemem hassasiyetini yürütmede bütün kurumlar bundan ders alır. Onun dışında terörle mücadelemizi etkilemez. Eskiye mi dönüş, güvenlik mi önde, gibi konular var. Türkiye bu ifade ettiğim koordinasyon içinde kurumsal bütünlükte terörle mücadele politikasıyürütüyor. 12 Haziran seçimi ve sonrasına iyi bakmak lazım, terörle mücadelede Ak Parti tüm sorunları kökten çözmek için çok cesaretli adımlar attı, büyük riskler aldık, ülke bekliyordu. 12 Haziran seçimi önemli, tüm toplumsal sorunlar çözülecek. Ama terör kesimi bu hiç beklemiyordu, seçimden sonra, bu yaz meydana gelen. Ramazan ayı bekleyelim deyip ertelediğimiz. Terör o kadar haince saldırılarda bulundu ki 17 Ağustos`ta bu saldırılar başladı. Silvan`dan başlayarak hatırlayalım, ikincisi aynı gündemokratik özerklik açıklamaları, sonra siyasi temsil konusunda yani maalesef BDP şiddetten arındırılmış, şiddete karşı terörle arasına mesafe koyan bir temsili sağlayamadı. Bizim yeni süreçte bu operasyonalara ağırlık verdik, kararı devletin tüm mekanizmaları ile birlikte verdik. Bunu yürütürken demokratikleşme sürecini, hak hukuk boyutunu asla ihmal etmedik, etmeyeceğiz, bu süreç yürüyecek" dedi.
`AK Parti Ankaralaştı, reformcu partiden baskıcıya dönüştü doğru mu?` sorusuna Atalay, "Asla doğru değil, bizim temel niteliğimiz Türkiye`de Türkiye`yi normalleştirmek, reformcu bir Ak Partiyiz biz bunda bir durağanlık yok. Şu anda bir durağanlık var gibi duruyorsa bu anayasa çalışmasının öne alınmasıdır, anayasa bunların hepsinin başında esas değişimi oradan bekliyoruz, Türkiye yeni sivil bir anayasa çalışması içinde. AK Parti bu reformist özelliğini terkederse, AK parti kendi misyonundan çok şeyiterketmiş olur. Bizde böyle şey yok. Gelişen süreçte göreceksiniz. AK Parti reformist bir partidir, Türkiye`yi normalleştirecektir, bizim Türkiye`de en önemli misyonumuz budur" cevabını verdi
`AK Parti Uludere`de kurumlarına ilk kez sona erdi, nedeni vesayet bitti, AK Parti devlet oldu deniyor. Bu yüzden mi kurumların du`e7izen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığınıza sahip çıktınız?` sorusu üzerine, "Şu anda Türkiye`de kurumlarnum yaptı, çok farklı kanu arası büyük bir koordinasyon, bütünlüğün yürüdüğü doğrudur. Ama burada AK Parti`nin hükümetin, yine adaletli bakış, peşinen linç etmeyin, soruşturmayı bekleyin olaylar aydınlansın. Olayın olduğu gün MYK`mız vardı, Hüseyin Çelik Bey çıktıher şey araştırılacak soruşturulacak dedi, elimizde veri olmadan biz karar verecek durumda değiliz ve tabii ki kurumlarımızın hakkını hukukunu gerekiyorsa korumakta hükümete düşer. Kurumlarımızın haksız yere eleştirilmesine de tabii ki karşı çıkacağız. Eski yılları düşünün, nice olayların karanlıklarda kaldığı yılları düşünün. Genelkurmay başkanı var şimdi yeni Türkiye`nin imajıdır bu, ben yanlış yaptım diyor, burada bir hata var diyor, terörist sandık diyor soruşturulacak diyor" şeklinde konuştu
Atalay, Uludere olayında sorumluların görevden alınması konusunda da, "Soruşturma bir çıksın
Bir boyut daha var. Biz oraya gittik. Orada tabii bir çadır. Orası bir spor alanı aslında, bir şov alanı haline dönüştürmüşler, köylüler de protesto etmişler, kendi evlerine gitmişler. Alihan Bey 25 kişinin hayatını kaybettiğin beyefendinin odasına gittik, paylaştık, anlattık, dinledik gözyaşı döktük, ben devlet olarak gereken yapılacak dedim. Başbakanı onlarla konuştuk. Hem BDP, hem CHP elelele orada maalesef tahrike dönük, şova yönelik açıklamalar yaptı" dedi
Atalay, `Hasip Kaplan hayatınızı kendisinin kurtardığını iddia ediyor?` sorusuna, "Hasip Kaplan gelmesinler diye terbiyesizce tehdit ediyor, sorumsuzca Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı grup toplantısında onlar tiyatro çadırına gitti, biz taziye çadırına diyor. Bir ana muhalefet lideri, ana muhalefet parlementer sistemde iktidarın yarısı gibidir, yatıştırıcı olur, hiçbir devlet sorumluluğu yoktu, kaygısı yok, yalan tiyatro çadırına kendisi gitti, BDP bayrakları ile donatılmış şov çadırıydı, HasipKaplan ile el ele şov yaptılar. Ben yine gideceğim oraya. Sorumsuzca açıklamalar yapılmasına insan çok üzülüyor, seviyesiz açıklama hiçbir normal insana yakışmayacak açıklama hepimizi üzüyor Bundan sonraki çalışmalarda, hepimizin ortak acısıdır. Biz geleceğiz, orada yeniden görüşeceğiz. Yapılabilecek her neyse yapacağız" cevabını verdi, Atalay, tazminat ödemeleriyle ilgili de "Mevzuat var elimizde, çalışmalar sürüyor, hayatını kaybedenlerin aileleri yakınları tespitlerimiz sürüyor, hepsi bitince, gidip konuşacağız
Bizim vatandaşımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Oraya gidip siyasi nutuk atmak çok yanlış" dedi Atalay, "Kılıçdaroğlu`na helikopter verilmemesiyle ilgili olarak "Helikopter meselesi, neticede siyaset çalışmalarında devletin helikopterleri çok kullanılmaz. Onu resmi çalışmalarda kullanırsanız, siyasi partilerin gelirleri vardır, resmi çalışma ayrıdır. Bu uygulamayı doğru buluyordum" dedi
`Arınç tüm Kürtlerin hakkını vereceğiz dedi, siz de çalışmadan bahsettiniz, terörle mücadele kanununda değişiklik olacak mı?` sorusuna, "Şiddetten arınmış düşünceyi geliştiren çalışmalar yürütüyoruz. Demokratikleşme adımlarımız gelecek. Şu anda terörle mücadele devletin görevidir onuu`e7izen Atalay, "Yargı ile ilgili adalet bakanlığın yapıyor, şunu da bilmeliyiz sadece güvenlik tedbirleriyle çözemeyiz bu sorunları bunu da biliyoruz. Terörle mücadele çok yönlü bakışı getirdik, o devam ediyor. Konjonktürelolarak bazen iniş çıkış, dalgalanma olabilir. Ama demokratikleşme süreci devam edecek" cevabını verdi
`Kuzey Irak yönetimi ile ilgili Genelkurmay Başkanı destek göremiyoruz dedi, göremiyor musunuz, üçlü mekanizma çöktü mü?` sorusu üzerine Atalay, "Daha çok destek bekliyoruz. Orada niyetlerin ötesinde düşüncelerin ötesinde daha aktif tutum bekliyoruz, esasen Irak`ın işi sorunlu ve Kuzey Irak`ta o terör örgütünün bulunması Irak`ın kendi içinde de sorun yaratır, Kuzey Irak yönetimi çok iyi düşünmeli, yeni gelişen süreçte. Genelkurmay Başkanımıza katılıyorum artık aktif rol bekliyoruz. Bu sorumluluktur,herkes bunu yerine getirsin" dedi
Atalay, üçlü mekanizmayla ilgili ise "Irak`ın hükümetle ilgili sorunları var. Toplantı olmadı, ama ikili görüşmeler sürüyor. ABD tarafıyla daha fazla sürüyor" dedi.