Behçet Oktay'ın Dosyası İade Edildi
Ölümü şüpheli bulunan eski Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay`ın Avukatı Şenol Özel`in Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`na başvurarak "soruşturmayı özel yetkili bir savcının yürütmesi ve dosyanın da faili meçhul cinayetlere dahil edilmesi istemi" reddedildi.
Behçet Oktay dosyasını inceleyen faili meçhul cinayetler soruşturmasını yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, soruşturmayı eski Cumhuriyet savcılığının yapmasına karar verdi.
Behçet Oktay`ın Avukatı Şenol Özel, 27 Aralık 2011 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`na başvurarak "Olayın, mağduru maktulün kimliği, devletimiz ve milletimiz için arz ettiği önem bakımından olay değerlendirildiğinde olayın tam aydınlatılması açısından özel ve tam yetkili soruşturma ceza usulleri hükümlerinin uygulanmasının gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu sebeple faili meçhul olayları araştırmakla görevlendirilen özel yetkili Cumhuriyet savcısının yürütmüş bulunduğu soruşturma dosyası ile iş bu soruşturma dosyasının birleştirilmesini talep etmekteyiz." talebinde bulunmuştu.
Bu talebi değerlendiren Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, Oktay soruşturmasının özel yetkili savcılık olarak kendilerinin değil, normal soruşturmayı eski Cumhuriyet savcısının yapması gerektiğini bildirerek dosyayı iade etti. Behçet Oktay soruşturmasını yeniden Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün yürütecek.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan özel harekat polisi Ayhan Çarkın, daha önce yaptığı açıklamalarda, Behçet Oktay`ın intihar ettiğine inanmadığını söylemişti. Bunun üzerine Oktay`ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün`e Çarkın tanık sıfatıyla ifade vermişti.
Behçet Oktay`la ilgili `156 Jandarma İmdat` hattına yapılan bir ihbarda ise "olayın suikast olduğu, Oktay`ın ölmesi olayında bir emniyet müdürü, bir Cumhuriyet savcısı bir de işadamı bulunduğunu, 3 kişi olduklarını ve kendisinin olay sırasında gözcülük yaptığını, anlaştıkları ücretin de ödenmediğini" ileri sürmüştü.
Ölümü şüpheli bulunan Özel Harekât eski Daire Başkanı Behçet Oktay`la ilgili hazırlanan bilimsel mütalaada, Oktay`ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtiliyordu. Prof. Dr. Özdemir Kolusayın imzalı mütaalada gerekçe olarak "Behçet Oktay`ın baş, göğüs, el ve ayaklarda travmatik belirtilerin bulunması, olay anında ölenin yanında bulunan şahsın elinde barut izi kalması, ölüm anında kandaki alkol miktarının kişinin direncini yok edecek derecede çok yüksek olması" gösteriliyordu. Behçet Oktay`ın sağ ve sol el üstü svaplarında atış artıkları tespit edilirken; sağ ve sol el içi svaplarında atış artıklarına rastlanmamıştı. Olay sırasında Oktay`ın yanında bulunan Halil Kesici`nin ise sağ ve sol el içi svaplarında atış artıkları belirlenirken; sağ ve sol el üstü svaplarında atış artıkları bulunamamıştı.
Behçet Oktay`ın Avukatı Şenol Özel, 27 Aralık 2011 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`na başvurarak "Olayın, mağduru maktulün kimliği, devletimiz ve milletimiz için arz ettiği önem bakımından olay değerlendirildiğinde olayın tam aydınlatılması açısından özel ve tam yetkili soruşturma ceza usulleri hükümlerinin uygulanmasının gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu sebeple faili meçhul olayları araştırmakla görevlendirilen özel yetkili Cumhuriyet savcısının yürütmüş bulunduğu soruşturma dosyası ile iş bu soruşturma dosyasının birleştirilmesini talep etmekteyiz." talebinde bulunmuştu.
Bu talebi değerlendiren Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, Oktay soruşturmasının özel yetkili savcılık olarak kendilerinin değil, normal soruşturmayı eski Cumhuriyet savcısının yapması gerektiğini bildirerek dosyayı iade etti. Behçet Oktay soruşturmasını yeniden Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün yürütecek.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan özel harekat polisi Ayhan Çarkın, daha önce yaptığı açıklamalarda, Behçet Oktay`ın intihar ettiğine inanmadığını söylemişti. Bunun üzerine Oktay`ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün`e Çarkın tanık sıfatıyla ifade vermişti.
Behçet Oktay`la ilgili `156 Jandarma İmdat` hattına yapılan bir ihbarda ise "olayın suikast olduğu, Oktay`ın ölmesi olayında bir emniyet müdürü, bir Cumhuriyet savcısı bir de işadamı bulunduğunu, 3 kişi olduklarını ve kendisinin olay sırasında gözcülük yaptığını, anlaştıkları ücretin de ödenmediğini" ileri sürmüştü.
Ölümü şüpheli bulunan Özel Harekât eski Daire Başkanı Behçet Oktay`la ilgili hazırlanan bilimsel mütalaada, Oktay`ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtiliyordu. Prof. Dr. Özdemir Kolusayın imzalı mütaalada gerekçe olarak "Behçet Oktay`ın baş, göğüs, el ve ayaklarda travmatik belirtilerin bulunması, olay anında ölenin yanında bulunan şahsın elinde barut izi kalması, ölüm anında kandaki alkol miktarının kişinin direncini yok edecek derecede çok yüksek olması" gösteriliyordu. Behçet Oktay`ın sağ ve sol el üstü svaplarında atış artıkları tespit edilirken; sağ ve sol el içi svaplarında atış artıklarına rastlanmamıştı. Olay sırasında Oktay`ın yanında bulunan Halil Kesici`nin ise sağ ve sol el içi svaplarında atış artıkları belirlenirken; sağ ve sol el üstü svaplarında atış artıkları bulunamamıştı.