Çelik: ''Anter Müracaat Ederse Kabul Edilir''

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ''Sayın Başbakan, İçişleri Bakanlığı'na talimat vermiştir.

  Anter Anter`in müracaat etmesi halinde yeniden en seri şekilde vatandaşlığa kabulü sağlanacaktır`` dedi .

Çelik , Uludere`de hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine ödenecek olan 123`er bin TL`lik paranın BDP yetkilileri tarafından ``kan parası`` olarak nitelendirilmesine tepki göstererek , ``İstismarcılar ve bunun rantından yararlanmaya çalışanlar , gidip o insanlara `kan parasını kabul etmeyin` demiştir . Devletimiz , şehit ailelerine ev iş sağlıyor buna kan parası mı diyeceksiniz? Kan parası , kan davalarında birisi kaste mahsus adam öldürdüğü zaman barışırken ödenen paradır`` diye konuştu .

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik , parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi , gazetecilerin sorularını yanıtladı . Çelik , BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş`ın , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a yönelik , Uludere`ye yaşananlara ilişkin ``Efendim 50 kişilik bir grup var . Bunlarla ilgili ne yapalım dendiğinde siz vurun demediniz mi?`` sözleriyle yüklendiğini anımsatarak , ``Sayın Başbakanımızla bizatihi görüştüm . Sayın Başbakan `Bu ifade hem yalan hem iftiradır . Ben böyle bir şey demedim` diyor . Sayın Başbakanın böyle bir vicdansızlık içinde olması asla sözkonusu olamaz`` dedi .

Heron görüntülerinin , mahkemelere verilmediğine ilişkin iddiaları da yalanlayan Çelik , 23 Ocak günü Genelkurmay Başkanlığı tarafından bu görüntülerin özel kurye ile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı`na verildiğini ve Ankara`da olayı soruşturan yetkililere de görüntülerin izlettirildiğini dile getirdi .

-``Kan parası değil``-Bu meselenin tüm detaylarının ortaya çıkarılması için çalıştıklarını ifade eden Hüseyin Çelik , ``Vatandaşlarımızın yaralarını maddi ve manevi olarak sarmak üzere çalışmaya devam ettik ediyoruz . Uludere`de hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine 123`er bin TL tazminat çıkarıldı . İstismarcılar ve bunun rantından yararlanmaya çalışanlar gidip o insanlara , `kan parasını kabul etmeyin` demiştir . Devletimiz , şehit ailelerine ev iş sağlıyor buna kan parası mı diyeceksiniz? Kan parası , kan davalarında birisi kaste mahsus adam öldürdüğü zaman barışırken ödenen paradır`` diye konuştu .

Uludere`de hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine yönelik 123`er bin TL`lik yardımın ödeme şeklinin sorulması üzerine Çelik , ``Ailelerin verdiği hesap numarasına yatırılacak . Birileri de `almayın` diye telkinde buluyor ; bulunabilir . Devlet üzerine düşeni yapar . Şefkat devletinin , hukuk devletinin yapması gereken budur . Bu para tahsis edildi ama kaç kişinin hesabına girdi bilemem . 2005 yılına kadar köyü boşaltılan terörden zarar gören insanların meramını anlatabileceği bir merci yoktu . Bizim iktidarımız kanun çıkardı . 2 milyar TL`nin üzerinde vatandaşlara tazminat ödenmiştir . Şimdi bu tazminat kan parası mıdır?`` karşılığını verdi .

-Erdoğan`dan Anter`e vatandaşlık vizesi-Musa Anter`in oğlu Anter Anter`in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın izniyle Türkiye`ye gelip babasının mezarını ve memleketini ziyaret ettiğini anımsatan Hüseyin Çelik , ``1972`de Anter Anter vatandaşlıktan çıkarıldı . Sayın Başbakan , İçişleri Bakanlığı`na talimat vermiştir . Anter Anter`in müracaat etmesi halinde yeniden en seri şekilde vatandaşlığa kabulü sağlanacaktır ve bu kara leke de gündemden çıkarılmış olacaktır`` dedi .

BDP yöneticilerinin ``öyle ama siz Musa Anter`in kitabını yasakladınız`` şeklinde suçlamalarda bulunduğunu da anımsatan AK Parti Sözcüsü Çelik , İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı`nın 9 kitapla ilgili başvurusunun şu an mahkeme gündeminde olduğunu , bu kitaplar arasında Anter`in iki kitabının da yer aldığını ancak kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığını dile getirdi .

-``İstihbarat raporu yok``-Konuşmasının ardından , basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Çelik , Uludere`de vatandaşlarla birlikte 6 teröristinde öldürüldüğüne ilişkin istihbarat raporları bulunduğuna ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine , ``Bu bir istihbarat kaynağı tarafından doğrulanmamıştır . En azından bizde , istihbarat görevlileriyle yapılan görüşmeler sonucunda iktidar kanadında hükümette , böyle bir bilgi sözkonusu değildir . Bazı çevreler çeşit çeşit komplo teorileri üretiyorlar . Varsayın ki aralarında 6 tane terörist var . Bunun doğru olduğunu sayın . Bir gemide 9 cani bir masum olsa o gemiyi batıramazsınız . Teröristler kendilerine kalkan yapabilir . Hiçbir hukuk devleti bile bile kurunun yanında yaş da yansın diye ama oraya saldıramaz`` diye konuştu .

Çelik , Başbakan Erdoğan`ın eşi Emine Erdoğan`ın Uludere köyüne gidip gitmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine , ``Sayın Başbakanımızın eşi hanımefendi ve bir grup özellikle bayan siyasetçi arkadaşımızla ilgili olarak bu olağanüstü fevkalade bir şey değil . Oradaki insanlar bizim insanımızdır bizim vatandaşımızdır . İlk günden itibaren acıları paylaştık . Oraya gitmek gelmek bizim açımızdan problem teşkil etmiyor . Zaman zaman `muhafazakar çevre olaya gerekli ilgiyi göstermedi` gibi yorumların yapıldığını anımsatan Çelik , `` Kürtçü olmayan , PKK ; ya sempati duymayan Kürtler de bir yerde PKK bayrağı , Apo posteri gördüğü zaman ve BDP`nin orada başrolde olduğunu gördüğü zaman `acaba ; der . Uludere kaymakamı linç etmeye çalışan grubun herhangi bir vatandaşın oraya gitmesi durumunda olabilecekleri bir düşünün . O gün başka can kaybının olmasına yol açabilecek bir tasarrufumuz olamazdı . Bu , oraya ilgi , saygı göstermediğimiz anlamına gelmiyor`` dedi .

Uludere olayıyla ilgili olarak organize-örgütlü bir hareket olup olmadığına ilişkin bir bilgiye sahip olup olmadığının sorulması üzerine Çelik , şöyle konuştu : ``Adli , idari soruşturma devam ediyor . Soruşturmanın detayları hakkında bilgi sahibi olsam bile bunu kamuoyuyla paylaşmam doğru olmaz . Başbakanımızın hem Uludere , hem de Hrant Dink olayıyla ilgili sergilediği siyasi tavır , hepimizin benimsediği , vicdanın benimsemesi gereken bir tavırdır . Mağdur ve maktül olan insanların durumu bir tarafa bırakıldığı zaman bile Türkiye`nin böyle bir hadiseyi yaşaması uluslararası düzeyde , kendi içimizde böyle bir olayın yaşanması bir faciadır . Türkiye esasen böyle bir imajı da hak etmiyor . ``Hüseyin Çelik , ``Bizim iktidarımız dönemindeki en vahim siyasi cinayet Hrant Dink olayıdır . 2002 yılından beri bu olayların beslendiğini , nasıl bir iklim oluşturulmaya çalışıldığını , bir patlama olsun diye birilerinin nasıl adeta grizu gazı pompaladığını herkesin çok iyi bilmesi ve tahmin etmesi gerekiyor ama Türkiye o karanlık dehlizlerden buraya kadar geldi`` dedi .

-ABD Büyükelçisine basın özgürlüğü yanıtı-AK Parti Sözücü Hüseyin Çelik , ABD Büyükelçisi Riciardione`nin , basın özgürlüğüne yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine , şöyle konuştu : ``Gazetecilerin içerde olmasını ben anlamıyorum diyor . Anlamaması normal çünkü o dava dosyasının hepsine vakıf olduğu kanaatinde değilim . Ben de gazetecilerin içerde olmaması gerektiğini düşünüyorum . Gazetecilik yaptığı için bir insan içeri girdiği zaman ben sayın Riciardione`den daha sert tepki gösteririm . Düşünce özgürlüğüne sonuna kadar evet .

Matbaacılık saygın bir meslektir ama orada sahte para basarsanız polis orayı basar . O zaman kimse `bu matbaacılardan ne istiyorsunuz` hakkına sahip olmaz . Otelcilik saygın bir iştir ama orada fuhuş yaptırılırsa polis orayı basar . Kimse , `otelcilerden ne istiyorsunuz` diyemez . Bir taraftan basın kartı taşıyacak , basın mensubu kimliği taşıyacak ama bir taraftan da terör örgütleriyle koyun koyuna olacak . Bu dünyanın her yerinde adli idari kovuşturmaya sebep olur .

Zaman zaman Türkiye`de de insanlar düşüncesini ifade ettiği için mağdur olmuyor mu? Bununla ilgili istisnai örnekler vardır . Bununla ilgili olarak iktidar olarak biz de tepkimizi gösteriyoruz . Eğer bu , şiddeti kutsamak , terörü öngörmek , eğer bu terörü tahrik ve teşvik etmek veya birine lojistik destek sağlamak anlamındaysa bu takibi farklıdır . ``-``Sarkozy mahcup olacak``-Hüseyin Çelik , Fransa senatosunun sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili aldığı kararı değerlendirirken , ``Biz Fransa`dan yeni Emile Zola`lar , yeni Calensio`lar , yeni Anatol Franz`ler yeni Alen`ler , Fransız aydınları , Fransa`yı bu konuda Sayın Sarkozy ve benzerlerinin maceralarına teslim etmemelidirler . İnanıyorum ki bu meselede de Sarkozy ve ekibi bir kez daha mahcup olacaktır`` dedi .

Çelik , deprem bölgesine gönderilen konteynerlere ilişkin soruyu ``Van`a gitmesi gereken konteyner 28 bin 500 olarak belirlendi . Dün itibarıyla vatandaşa 25 bini teslim edildi . Ocak içinde 3 bin 500`ün önemli bir kısmı da yerine ulaşacaktır . Türkiye`de bunun üretimini yapan çok fazla firma yok . Dün itibarıyla 100 bine yakın insanımız şu an konteynerde yaşıyor . Bu , önemli bir rakam`` şeklinde yanıtladı .
Kaynak: AA