Davutoğlu: 'suriyeli Muhalifler Keşke Özgür Bir Şekilde Şam'da Toplanabilseydi'
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye muhalefetinin Türkiye`de toplandığını belirterek, "Keşke özgür şekilde Şam`da toplanabilselerdi.
Buna ihtiyaç olmasaydı " dedi
Moskova`da Rus meslektaşı Sergey Lavrov ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Bakan Davutoğlu , Suriye yönetimine şiddete son vermesi ve reformlara bir an önce başlaması çağrısını tekrarladı . Türkiye`nin dış politikada ilkesel bir tutum sergilediğini belirten Davutoğlu , " Bu ilkelerden biri , herhangi bir ülkede halk demokratik taleplerde bulunurs , bu taleplere destek veririz . Ama kimsenin iç işlerine karışmayız ve hiçbir halka da yönlendirmede bulunmayız . İkinci ilke , bütünbu süreçlerin barışçıl yollarla ve diplomatik usullerle gerçekleşmesini hedefleriz " dedi
Libya konusunda da , Suriye konusunda da bu ilkelere sadık kaldıklarını ifade eden Bakan Davutoğlu , " Libya`da aylarca Kaddafi`ye , haklı taleplerde bulunan halkına karşı silah çekmemesini tavsiye ettik ve yabancı müdahaleye karşı çıktık . Ve Trablus`ta aylarca sadece Türk Büyükelçiliği kaldı . Ama Kaddafi kendi halkıyla anlaşmak , uzlaşmak , halkını dinlemek yerine o halkı öldürmeye başlayınca ilkesel olarak o halkın yanında yer aldık . Kaddafi , tavsiyelerimizi dinlemiş olsaydı bugün kendi ülkesinde halkıylabarışık şekilde yaşıyor olabilirdi " şeklinde konuştu
" SURİYE`DE RAMAZAN AYINDA KATLİAMLAR DEVAM EDİNCE HALKIN YANINDA YER ALMAK ZORUNDA KALDIK " Türkiye`nin geçtiğimiz sene ocak ayından eylül ayına kadar da aynı şekilde Suriye yönetimine bu yönde tavsiyelerini sürdürdüğünü hatırlatan Davutoğlu , " Sayın Başbakanımız da , ben de defalarca Suriye`ye gittik , heyetlerimiz gitti . Ve halkıyla birlikte bu reformları gerçekleştirmesi ve halkına silah çekmemesi yönünde hep tavsiyelerde bulunduk ve destek vaadinde bulunduk ve hep destek verdik . Ancak maalesef bize birçok takvim iletilmiş olmasına ve reform sözü verilmiş olmasına rağmen bunların hiçbirisigerçekleşmediği gibi , özellikle Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayında da büyük sivil katliamlara devam edilince aynen Libya`da olduğu gibi net tavrımızı halkın yanında almak zorunda kaldık " dedi
Davutoğlu , " Keşke Suriye yönetimi , Türkiye gibi , Rusya gibi dostlarını dinleyip bu reformları daha önceden başlatmış olsaydı , Suriye şu an Ortadoğu`da örnek bir ülke olurdu " ifadelerini kullandı . Bakan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü : " Şimdi buradan , Moskova`dan Suriye yönetimine aynı çağrıyı tekrarlıyoruz : Halka karşı şiddetin durdurulması ve reformların bir an önce başlatılması . Ve bütün grupların barış içinde geleceğin Suriye`sini birlikte inşa etmesi . Ama bugün bunları konuşurken bile Suriye`de insanlar ölmeye devam ediyor . Şehirlerde , meskun mahallerde askeri operasyonlar devam ediyor . Suriye halkı , Türk halkıyla büyük akrabalık ilişkilerine sahip bir halk . Tabii biz yine bu tavsiyelerimizi yapmaya devam edeceğiz . Evet Suriyemuhalefeti Türkiye`de toplanıyor . Keşke özgür şekilde Şam`da toplanabilselerdi . Buna ihtiyaç olmasaydı . " " SURİYE VE İRAN KONUSUNDA KAPSAMLI İSTİŞARELERDE BULUNDUK " Davutoğlu , bir soru üzerine Lavrov ile bugün gerçekleştirdiği görüşmede hem Suriye hem de İran konularında kapsamlı istişarelerde bulunduklarını belirtti . Suriye`de sivil halka dönük şiddetin bir an önce durmasının önemli olduğunu yineleyen Davutoğlu , " Suriye halkının kendi geleceğini tayin edecek şekilde reform sürecinin önünün mutlak anlamda açılması ve Suriye halkının haklı taleplerinin karşılanması önemlidir . Bu konuda hem sivil kayıpların durması , hem reform sürecinin uygulanması konusunda aynıyaklaşıma sahibiz . Türkiye olarak Arap Ligi`nin yürüttüğü inisiyatife her zaman destek verdik . Konunun Suriye içinde ve bölge içinde çözümü önemlidir . Biz bölgemizde her zaman önemli rol oynamış olan Rusya ile yoğun istişarelerle soruna bir çözüm bulunması konusunda birlikte çalışmaya hazırız , beraber bu konuda çalışmaya devam edeceğiz . Bu konuda Rusya`nın çok ciddi katkılar yapacağına inanıyoruz " diye konuştu
İran konusunda ise en kısa sürede müzakere masasına dönülmesi ve özde , kapsamlı müzakerelerin bir an önce başlayarak bu sorunun çözülmesini umduğunu söyleyen Davutoğlu , " Türkiye bütün taraflarla istişare halinde , eğer mutabık kalınırsa her zaman böyle bir müzakereye tekrar ev sahipliği yapmaya her zaman hazırdır . Bu konuda Türkiye`nin çabalarına desteğinden dolayı da Rusya`nın desteğine müteşekkiriz " şeklinde konuştu
Lavrov da , Rusya ve Türkiye`nin Suriye ve İran`a yönelik tutumlarının örtüştüğünü belirterek , " Biz sebebi ne olursa olsun , akan kanın durmasını istiyoruz . Bu konuda Arap Birliği de aynı çağrıyı yaptı . Biz kuşkusuz , Suriye krizinin barışçıl ve siyasi şekilde çözümlenmesini istiyoruz . Ve bizim yabancı ortaklarımızın da aynı çabayı göstermelerinden yanayız " dedi
Rusya`nın Suriye`ye yönelik bir dış müdahaleye karşı çıktığını tekrarlayan Lavrov , Suriye meselesinin çözümünün şimdilik kolay görünmediğini ve ancak tüm taraflarla diyaloğun ve çözüm arayışının süreceğini kaydetti . İran konusunda da iki ülkenin pozisyonlarının aynı olduğunu ifade eden Lavrov , " Biz de bu sorunun ancak ve ancak siyasi ve diplomatik yollarla çözümlenmesini istiyoruz . Hem Moskova , hem Ankara mümkün olduğunca yakın bir zamanda 5+1 zemininde görüşmelerin tekrar başlamasını istiyor . İki ülke de , bu görüşmelerin tekrar başlaması için , gerekli şartların oluşturulması için yoğun şekilde çalışıyorlar . Rusya 5+1 grubunun üyesi olarak üç yıl önce oluşturulan ve İran`a teklif edilen prensiplerinetkinleştirilmesi üzerine çalışmaya devam ediyor . Türkiye de görüşmelere ev sahipliği konusuyla uğraşıyor . Türkiye bu yönde bir teklif getirmiştir , biz de bunu destekliyoruz " dedi
" TÜRKİYE VE RUSYA BÖLGESEL VE ULUSLARARASI KONULARDA ORTAK BİR STRATEJİK PERSPEKTİF GELİŞTİRİYOR " Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin son dönemde büyük bir ivme kazandığını belirten Bakan Davutoğlu , " 2010`da aldığımız kararla liderlerimiz arasında kurulan Üst Düzey İşbirliği Konseyi ve bizim Dışişleri Bakanlığı olarak yürüttüğümüz Ortak Stratejik Planlama Grubu toplantıları ilişkilerimizi , sıradan ikili ilişkilerin çok ötesinde ortak bir stratejik perspektifle geliştirdiğimiz ilişkiler düzeyine çıkarmıştır " dedi
Davutoğlu , " Böylece bugünkü görüşmemizde de açık bir şeklide ortaya çıktığı gibi , rutin bir ikili görüşmenin ötesinde hem ikili ilişkilerimizi hem de bölgesel ve uluslararası sorunlara ortak bir stratejik perspektif geliştirme doğrultusunda son derece yoğun istişarelerde bulunduk " şeklinde konuştu
Bakan Davutoğlu , " Ancak şunu özellikle ifade etmek istiyorum , Türkiye ile Rusya arasındaki bu yeni stratejik ilişki paradigması , bütün Avrasya sathında ve uluslar arası ilişkilerde bir istikrar unsuru olarak gittikçe güçlenecektir " ifadelerini kullandı
" TİCARİ ALANDA 100 MİLYAR DOLAR HEDEFİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ " Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin 5 yıl içinde 100 milyar dolara çıkarılması hedefinin belki planlanan da daha önce gerçekleştirilebileceğini ifade eden Davutoğlu , " Bu aynı zamanda bütün Avrasya sathındaki ticari akışın da hacmini artıracaktır " dedi . Davutoğlu konuşmasının devamında şunları söyledi : " Enerji alanında , şu ana kadar ki işbirliğimiz çeşitlenerek güçlenecek . Gerek nükleer enerji konusunda , Akkuyu`da ortak projemizin başlaması , gerek Güney Akım`la ilgili sağladığımız mutabakat , gerekse Samsun-Ceyhan konusundaki ortak yaklaşımımız bütün enerji sathındaki işbirliğimize yeni boyutlar kazandırmıştır . Bütün bu ilişkilerimize ivme katan önemli bir unsur da , vize serbestiyetinin gelmiş olmasıdır . Biz bunu daha da genişletebilmek için neler yapabileceğimizi de bugün ele aldık . Türkiye ile Rusyaarasında insan mobilizasyonundaki artış yatırımları da teşvik edecektir . Ve ulaştırma başta olmak üzere birçok alana da yeni boyutlar kazandıracaktır . Türkiye ile Rusya arasındaki ikili ilişkiler boyutu , bölgesel istikrar çabalarına katkıda bulunacak . Biz bugün bu çerçevede , Kafkaslar , Balkanlar , Orta Asya , Ortadoğu`daki gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık . Güzel ve ümit verici olan şu ki , Türkiye ve Rusya bu konuları dostça paylaşmakta , hem de ortak bir perspektif geliştirmek için ciddi çabasarfetmektedir . Ve güzel olan bu ortak perspektifin birçok alanda gerçekleşmiş olmasıdır . "
Kaynak: İHA
Moskova`da Rus meslektaşı Sergey Lavrov ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Bakan Davutoğlu , Suriye yönetimine şiddete son vermesi ve reformlara bir an önce başlaması çağrısını tekrarladı . Türkiye`nin dış politikada ilkesel bir tutum sergilediğini belirten Davutoğlu , " Bu ilkelerden biri , herhangi bir ülkede halk demokratik taleplerde bulunurs , bu taleplere destek veririz . Ama kimsenin iç işlerine karışmayız ve hiçbir halka da yönlendirmede bulunmayız . İkinci ilke , bütünbu süreçlerin barışçıl yollarla ve diplomatik usullerle gerçekleşmesini hedefleriz " dedi
Libya konusunda da , Suriye konusunda da bu ilkelere sadık kaldıklarını ifade eden Bakan Davutoğlu , " Libya`da aylarca Kaddafi`ye , haklı taleplerde bulunan halkına karşı silah çekmemesini tavsiye ettik ve yabancı müdahaleye karşı çıktık . Ve Trablus`ta aylarca sadece Türk Büyükelçiliği kaldı . Ama Kaddafi kendi halkıyla anlaşmak , uzlaşmak , halkını dinlemek yerine o halkı öldürmeye başlayınca ilkesel olarak o halkın yanında yer aldık . Kaddafi , tavsiyelerimizi dinlemiş olsaydı bugün kendi ülkesinde halkıylabarışık şekilde yaşıyor olabilirdi " şeklinde konuştu
" SURİYE`DE RAMAZAN AYINDA KATLİAMLAR DEVAM EDİNCE HALKIN YANINDA YER ALMAK ZORUNDA KALDIK " Türkiye`nin geçtiğimiz sene ocak ayından eylül ayına kadar da aynı şekilde Suriye yönetimine bu yönde tavsiyelerini sürdürdüğünü hatırlatan Davutoğlu , " Sayın Başbakanımız da , ben de defalarca Suriye`ye gittik , heyetlerimiz gitti . Ve halkıyla birlikte bu reformları gerçekleştirmesi ve halkına silah çekmemesi yönünde hep tavsiyelerde bulunduk ve destek vaadinde bulunduk ve hep destek verdik . Ancak maalesef bize birçok takvim iletilmiş olmasına ve reform sözü verilmiş olmasına rağmen bunların hiçbirisigerçekleşmediği gibi , özellikle Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayında da büyük sivil katliamlara devam edilince aynen Libya`da olduğu gibi net tavrımızı halkın yanında almak zorunda kaldık " dedi
Davutoğlu , " Keşke Suriye yönetimi , Türkiye gibi , Rusya gibi dostlarını dinleyip bu reformları daha önceden başlatmış olsaydı , Suriye şu an Ortadoğu`da örnek bir ülke olurdu " ifadelerini kullandı . Bakan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü : " Şimdi buradan , Moskova`dan Suriye yönetimine aynı çağrıyı tekrarlıyoruz : Halka karşı şiddetin durdurulması ve reformların bir an önce başlatılması . Ve bütün grupların barış içinde geleceğin Suriye`sini birlikte inşa etmesi . Ama bugün bunları konuşurken bile Suriye`de insanlar ölmeye devam ediyor . Şehirlerde , meskun mahallerde askeri operasyonlar devam ediyor . Suriye halkı , Türk halkıyla büyük akrabalık ilişkilerine sahip bir halk . Tabii biz yine bu tavsiyelerimizi yapmaya devam edeceğiz . Evet Suriyemuhalefeti Türkiye`de toplanıyor . Keşke özgür şekilde Şam`da toplanabilselerdi . Buna ihtiyaç olmasaydı . " " SURİYE VE İRAN KONUSUNDA KAPSAMLI İSTİŞARELERDE BULUNDUK " Davutoğlu , bir soru üzerine Lavrov ile bugün gerçekleştirdiği görüşmede hem Suriye hem de İran konularında kapsamlı istişarelerde bulunduklarını belirtti . Suriye`de sivil halka dönük şiddetin bir an önce durmasının önemli olduğunu yineleyen Davutoğlu , " Suriye halkının kendi geleceğini tayin edecek şekilde reform sürecinin önünün mutlak anlamda açılması ve Suriye halkının haklı taleplerinin karşılanması önemlidir . Bu konuda hem sivil kayıpların durması , hem reform sürecinin uygulanması konusunda aynıyaklaşıma sahibiz . Türkiye olarak Arap Ligi`nin yürüttüğü inisiyatife her zaman destek verdik . Konunun Suriye içinde ve bölge içinde çözümü önemlidir . Biz bölgemizde her zaman önemli rol oynamış olan Rusya ile yoğun istişarelerle soruna bir çözüm bulunması konusunda birlikte çalışmaya hazırız , beraber bu konuda çalışmaya devam edeceğiz . Bu konuda Rusya`nın çok ciddi katkılar yapacağına inanıyoruz " diye konuştu
İran konusunda ise en kısa sürede müzakere masasına dönülmesi ve özde , kapsamlı müzakerelerin bir an önce başlayarak bu sorunun çözülmesini umduğunu söyleyen Davutoğlu , " Türkiye bütün taraflarla istişare halinde , eğer mutabık kalınırsa her zaman böyle bir müzakereye tekrar ev sahipliği yapmaya her zaman hazırdır . Bu konuda Türkiye`nin çabalarına desteğinden dolayı da Rusya`nın desteğine müteşekkiriz " şeklinde konuştu
Lavrov da , Rusya ve Türkiye`nin Suriye ve İran`a yönelik tutumlarının örtüştüğünü belirterek , " Biz sebebi ne olursa olsun , akan kanın durmasını istiyoruz . Bu konuda Arap Birliği de aynı çağrıyı yaptı . Biz kuşkusuz , Suriye krizinin barışçıl ve siyasi şekilde çözümlenmesini istiyoruz . Ve bizim yabancı ortaklarımızın da aynı çabayı göstermelerinden yanayız " dedi
Rusya`nın Suriye`ye yönelik bir dış müdahaleye karşı çıktığını tekrarlayan Lavrov , Suriye meselesinin çözümünün şimdilik kolay görünmediğini ve ancak tüm taraflarla diyaloğun ve çözüm arayışının süreceğini kaydetti . İran konusunda da iki ülkenin pozisyonlarının aynı olduğunu ifade eden Lavrov , " Biz de bu sorunun ancak ve ancak siyasi ve diplomatik yollarla çözümlenmesini istiyoruz . Hem Moskova , hem Ankara mümkün olduğunca yakın bir zamanda 5+1 zemininde görüşmelerin tekrar başlamasını istiyor . İki ülke de , bu görüşmelerin tekrar başlaması için , gerekli şartların oluşturulması için yoğun şekilde çalışıyorlar . Rusya 5+1 grubunun üyesi olarak üç yıl önce oluşturulan ve İran`a teklif edilen prensiplerinetkinleştirilmesi üzerine çalışmaya devam ediyor . Türkiye de görüşmelere ev sahipliği konusuyla uğraşıyor . Türkiye bu yönde bir teklif getirmiştir , biz de bunu destekliyoruz " dedi
" TÜRKİYE VE RUSYA BÖLGESEL VE ULUSLARARASI KONULARDA ORTAK BİR STRATEJİK PERSPEKTİF GELİŞTİRİYOR " Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin son dönemde büyük bir ivme kazandığını belirten Bakan Davutoğlu , " 2010`da aldığımız kararla liderlerimiz arasında kurulan Üst Düzey İşbirliği Konseyi ve bizim Dışişleri Bakanlığı olarak yürüttüğümüz Ortak Stratejik Planlama Grubu toplantıları ilişkilerimizi , sıradan ikili ilişkilerin çok ötesinde ortak bir stratejik perspektifle geliştirdiğimiz ilişkiler düzeyine çıkarmıştır " dedi
Davutoğlu , " Böylece bugünkü görüşmemizde de açık bir şeklide ortaya çıktığı gibi , rutin bir ikili görüşmenin ötesinde hem ikili ilişkilerimizi hem de bölgesel ve uluslararası sorunlara ortak bir stratejik perspektif geliştirme doğrultusunda son derece yoğun istişarelerde bulunduk " şeklinde konuştu
Bakan Davutoğlu , " Ancak şunu özellikle ifade etmek istiyorum , Türkiye ile Rusya arasındaki bu yeni stratejik ilişki paradigması , bütün Avrasya sathında ve uluslar arası ilişkilerde bir istikrar unsuru olarak gittikçe güçlenecektir " ifadelerini kullandı
" TİCARİ ALANDA 100 MİLYAR DOLAR HEDEFİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ " Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin 5 yıl içinde 100 milyar dolara çıkarılması hedefinin belki planlanan da daha önce gerçekleştirilebileceğini ifade eden Davutoğlu , " Bu aynı zamanda bütün Avrasya sathındaki ticari akışın da hacmini artıracaktır " dedi . Davutoğlu konuşmasının devamında şunları söyledi : " Enerji alanında , şu ana kadar ki işbirliğimiz çeşitlenerek güçlenecek . Gerek nükleer enerji konusunda , Akkuyu`da ortak projemizin başlaması , gerek Güney Akım`la ilgili sağladığımız mutabakat , gerekse Samsun-Ceyhan konusundaki ortak yaklaşımımız bütün enerji sathındaki işbirliğimize yeni boyutlar kazandırmıştır . Bütün bu ilişkilerimize ivme katan önemli bir unsur da , vize serbestiyetinin gelmiş olmasıdır . Biz bunu daha da genişletebilmek için neler yapabileceğimizi de bugün ele aldık . Türkiye ile Rusyaarasında insan mobilizasyonundaki artış yatırımları da teşvik edecektir . Ve ulaştırma başta olmak üzere birçok alana da yeni boyutlar kazandıracaktır . Türkiye ile Rusya arasındaki ikili ilişkiler boyutu , bölgesel istikrar çabalarına katkıda bulunacak . Biz bugün bu çerçevede , Kafkaslar , Balkanlar , Orta Asya , Ortadoğu`daki gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık . Güzel ve ümit verici olan şu ki , Türkiye ve Rusya bu konuları dostça paylaşmakta , hem de ortak bir perspektif geliştirmek için ciddi çabasarfetmektedir . Ve güzel olan bu ortak perspektifin birçok alanda gerçekleşmiş olmasıdır . "