Chp'den Hükümete Destektbmm

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fransa Meclisi ve Senatosunda kabul edilen teklife ilişkin ``Bu ayıpla Fransa`nın, `Biz özgürlüğü savunuyoruz, bizde düşünce özgürlüğü vardır` deme şansı kaybolmuş durumda.

  Hükümete bu konuda açık çek veriyoruz . Tutarlı , kararlı politika izleyin , alacağınız her kararda yanınızdayız`` dedi .

Kılıçdaroğlu , partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada , özgürlüğü , bağımsızlığı savunan , Türkiye`ye araştırmacı gazeteciliği getiren Uğur Mumcu`yu , ölümünün 19 . yılında andıklarını belirtti . Mumcu`nun ölümünden itibaren bütün siyasetçilerin , katillerin bulunacağına dair namus sözleri verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu , tetikçilerin bulunduğunu , ancak asıl katilerin bulunamadığını kaydetti . Kılıçdaroğlu , ``Kaç yıl geçerse geçsin demokrasi kahramanı , düşünce özgürlüğü şehidini asla unutmayacağız . Her birimiz Uğur Mumcu gibi yürekli olmak durumundayız`` dedi .

Kemal Kılıçdaroğlu ayrıca , sosyal demokrasi hareketine önemli katkıda bulunan İsmail Cem ve Aydın Güven Gürkan`ını da ölüm yıldönümlerinde andıklarını ifade etti .

Fransa Meclisi ve Senatosunda kabul edilen teklife değinen Kılıçdaroğlu , ``kendisini inkar eden ülke`` olayına tanık olduklarını söyledi . Fransa`nın , aldığı bu kararla kendi geçmişini inkar ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu , ``Hani 1789 devrimi? Hani aydınlanma , düşünce özgürlüğü vardı . Bunu düzeltmek Fransız halkı ve aydınlarının görevidir . Bu kara leke Fransız tarihinden çıkarılmak isteniyorsa , Fransız Parlamentosuna düşen görevler var . Teklifi Anayasa Mahkemelerine götürmeliler . Bu ayıpla Fransa`nın , `Biz özgürlüğü savunuyoruz , bizde düşünce özgürlüğü vardır` deme şansı kaybolmuş durumda`` diye konuştu .

Fransa`ya karşı yaptırımların dikkatle ele alınması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu , şöyle devam etti : ``Hükümete bu konuda açık çek veriyoruz . Tutarlı , kararlı politika izleyin , alacağınız her kararda yanındayız . Yeter ki kararlı olun , doğru karar alın . Daha önce karar çıktı . Bir Bakanları `Bu önemli değil , biz Fransız iş adamlarını bekliyoruz` dedi . İsviçre de benzer karar almıştı . O zaman da büyük laflar edildi . Şimdi onların bir anlam içermediğini gördük . 21 . yüzyılın kara lekesi Fransa açısından , Hükümetin atacağı kararlı adımların yanında olacağız . Ancak , bu konuda kararsızlık sergilerse , yeri ve zamanı gelirse , Hükümeti eleştirmeye de devam edeceğiz . ``-``Türkiye , korku tünelinden geçiyor``-Türkiye`nin bir korku tünelinden geçtiğini , özelikle son 15-20 günde ürkütücü olaylara tanık olduklarını belirten Kılıçdaroğlu , ``Ne oluyor bu ülkede? Neden böyle tablo çıkıyor? Demokrasi neden ağır aksak gidiyor? Neden yara alıyor? Hani biz adaletten , insan haklarından söz ediyorduk ; bunlar neden yok?`` diye konuştu .

Ortaya çıkan tabloya şaşırmadığını , AK Parti`yi demokrasinin güvencesi olarak görenlerin şaşırdığını ifade eden Kılıçdaroğlu , şöyle devam etti : ``Demokrasinin güvencesi olarak gördüğünüz AKP , demokrasinin güvencesi değil , onu askıya alan siyasi partidir . Biz defalarca söyledik , `demokrasi askıya alınacak` dedik , gülüp geçtiniz ve `bunları muhalefet yapıyor` dediniz . Şimdi sizin kapınızı çalmaya başladılar . Biz kararlılıkla bu olayların üzerine gideceğiz . Halkla beraber , demokratik yollardan her türlü mücadelemizi yapacağız .

Hrant Dink olayı , turnusol kağıdı gibi ortaya çıktı . Katledildiği tarih 19 Ocak 2007 . Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü , basına , `Cinayetin herhangi siyasi boyutu ve örgüt bağlantısı yok . Zanlı , milliyetçi duygularla cinayeti işlemiş` dedi . Bu açıklamayı yapan arkadaşımız şimdi Osmaniye`de Vali . Daha olayın üzerinden 24 saat geçmeden yapılan bir açıklamaydı . `Ortada örgüt yok` diyor . O dönem İstanbul Valisi Muammer Güler . Güler bu olayları bilmiyor muydu? Ne yaptık , getirdik devletin en kozmik yönetimlerinden birinin , Kamu Güvenliği Müsteşarlığının başına . Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü , şimdi Emniyet Müdürü . Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü , şimdi Emniyet İstihbarat Daire Başkanı .

Sayın Başbakan , `Olayın faalini yakalayacağız` diyordu . Bu cinayetin ne zaman , nerede işleneceği belliydi zaten . Senin bunu anından bulman lazım . 17 ihbar dilekçesi gidiyor , `cinayet şurada , şu silahla işlenecek` diye . `Haberimiz yok` diyorlar . Hepsinin haberi var , hepsi örgütlü .

Eski üst düzey istihbarat görevlisi , 20 Eylül 2010 tarihinde , İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişine ifade veriyor ve süreci anlatıyor . Ben Sayın Başbakan`a soruyorum . Bu ifade tutanağı neden Hrant Dink`in avukatlarına verilmiyor? Siz bu ifadeler üzerine ne yaptınız? Başbakan , `Ankara`nın derin dehlizlerinde bu kaybolmayacaktır . Örgüt varsa bulunacaktır` diyor . Beyefendi , derin dehlizlerin efendisi , sahibi sizsiniz . Emniyet Müdürü , Valisi , istihbaratçısı var . Herkes olayı biliyor . Hatta bir Vali , `Bana haber verilseydi ben önlerdim` diyor . Sayın Başbakan nelerden bahsediyor? Pişkinliğin bu kadarına `pes` diyorum . ``-``Dava AKP`nin gözetimi altında yürütüldü``-Hrant Dink olayı ile ilgili davada kararı veren yargıcın , `Örgütle ilgili suçlamamız veya bu konuda karar vermemiz için yeterli delil yok` dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu , bunun önemli bir itiraf ve bir yargıcın çığlığı olduğuna dikkati çekti .

Mahkemelerin delil toplayamayacağını , delileri savcının ve emniyet birimlerinin toplayabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu , ``Yargıç da önüne gelen bu delilere göre karar verir . O delilleri , o yargıcın önüne kimler getirmedi . Az önce saydığım insanlar . AKP`nin gözde bürokratları . Bunları neden dava dosyasına koymadılar? Bu dava neresinden bakılırsa bakılsın , AKP`nin gözetimi ve koruması altında yürütülen bir davadır`` diye konuştu .

Kılıçdaroğlu , şöyle devam etti : `` ( Biz mahkemelerin işine kaşımayız ) diyor Başbakan . Ne demek `karışmayız . ` Senin hakimleri , savcıları sağa sola dağıttığını bilmeyen mi var? Sen bunu ancak benim külahıma anlatırsın .

Bir olay ortaya çıkıyor , kamuoyu tepkisini gösterirken ertesi gün Adalet Bakanı , `yargı reformu paketini açıklayacağım` diyor . Kamuoyunun dikkatini başka yöne sevk etmek için . Bunlar icraatçı değil reklamcı Hükümet . Kendilerini sıkıştıran bir olay olduğunda gündemi değiştirmek istiyorlar .

Hrant Dink davasıyla ilgili olarak kamuoyunun tepkisi olmasaydı , Recep Tayyip Erdoğan`ın kılı bile kıpırdamazdı . Şimdi , `Yanlıştır düzeltilecek` diyor . Hani sen mahkemelerin işine karışmazdın . Düzeltileceğini nereden biliyorsun? Yargıya talimat mı verdin? Öyle anlaşılıyor . Birbiriyle çelişen ne varsa AKP iktidarında var . 5 yıldır delil bulamadınız , şimdi mi bulacaksınız? Göreceksiniz bunların hepsi utulacak . Ama biz unutmayacağız . ``Hafta sonunda Gebze`ye gittiğini ve kamyon şoförlerinin sorunlarını dinlediğini anlatan Kılıçdaroğlu , şoförlerin özelikle pahalı mazottan şikayetçi olduklarını söyledi . Kamyon şoförlerinin , maliyetlerini kurtarmak için 10 numara yağ kullanmak zorunda kaldıklarını anlattığını ifade eden Kılıçdaroğlu , ``Üç , dört haftadır evine gidemeyen şoförler var . Dertleri öyle kolay kolay giderilecek gibi değil . Dertlerini anlatacak makam da bulamıyorlar`` dedi .

Grup başkanvekilerinden , kamyoncu ve taksici esnafının sorunlarına ilişkin Meclis Araştırması açılması için önerge vermelerini isteyen Kılıçdaroğlu , ``Biz onların sorunlarını dile getireceğiz . Bakalım kim çözmekten yana , kim değil`` dedi .
Kaynak: AA