Keşke Eski Günler Geri Dönse
75 yaşındaki Tomris Oğuzalp, ''Keşke eski günler geri dönse'' diyerek ifade ediyor özlemini
Yemek yapmayı bilmeyen ama güzel yemeye meraklı , evine ' otel gibi ' girip çıkan , güzel giyinen , güzel yaşayan bir kadınmış Tomris Oğuzalp . 75 yaşında , ' Keşke eski günler geri dönse ' diyor .
Bakırköy Devlet Hastanesi Nöroloji Bölümü ' nde , yatakların perdelerle ayrıldığı bir odada buluyoruz Tomris Oğuzalp ' i . Baş ucunda serum , kafasında kızıl saçlarını örten siyah bir bere , yüzü bembeyaz , yorgun . Kısık sesle , zar zor konuşuyor , &ldquo ; Su içmemişim , serum taktılar&rdquo ; diyor . Şimdiki zamanı kısa kesiyor , geçmiş ve gelecekten bahsediyor : &ldquo ; Artık düzelip aranıza karışmak , Boğaz ' da balık yemek istiyorum . Geleceğe güzel bakmak lazım&hellip ; Ama şimdiki aklım olsa , daha tutumlu yaşardım . Düşünmedim bugünleri . &rdquo ;
Hem sağlık sorunları hem de borçları yüzünden zor günler geçiren sanatçının durumu basına yansıyana kadar yanında yalnızca birkaç kişi vardı : ' Kızım gibi ' dediği 10 aylık komşusu Handan Meyveci ve babasının ikinci eşinden olan yeğenleri .
Yeğenleri , uzun yıllar Tomris Hanım ' ın durumunu kendi aralarında çözmeye çalışmışlar . Ama Tomris Hanım ' ın kendi isteğiyle Cerrahpaşa ' ya yaptığı 20 bin liralık bağış , kredi kartı borçlarına eklenince emekli maaşına haciz gelmiş . En sonunda Devlet Tiyatroları ' na haber vermişler , onlar da basına duyurmuş olan biteni .
&ldquo ; Bu kadar gururlu bir kadının kameraların önünde ' Ayağımı yorganıma göre uzatmayı bilemedim ' diyecek hale gelmesi içimizi parçalıyor&rdquo ; diyor komşusu Handan Hanım . Nisanda apartmanlarına taşındığından beri sağlığı kötüye giden sanatçıyla ' annesi gibi ' ilgileniyor , &ldquo ; En büyük derdi yalnızlık&rdquo ; diyor . Çocukluğu ' Arkası Yarın ' ı dinleyerek geçmiş , onun sesiyle büyümüş . Şimdilerde , Tomris Hanım &ldquo ; kapını kapatma , seni görebileyim&rdquo ; diyor , kapıları açık bırakıyorlar .
Eski günler
Yeğenlerinden Emine Barutçu , Tomris Hanım ' ın gençlik günlerini anlatıyor : &ldquo ; Küçüktüm , bir bayram babamın evindeydik . Ajda , Semiramis Pekkan , Fikret Hakan , Tijen Par arabayla onu almaya geldi . İyi giyinmeyi , yemeyi , gezmeyi severdi . Kıyafetleri Beymen ' den , Vakko ' dandı . &rdquo ;
Handan Hanım da uzun uzun dinlemiş anılarını : &ldquo ; Elmadağ ' da otururmuş . Eve otel gibi gelmiş , gitmiş . Yemek yapmayı bilmez . ' Hiç ev hanımlığım olmadı kızlar ' der bize . Ev de almamış , ' Çoluğum çocuğum yok , ne yapayım evi ' demiş . &rdquo ;
&ldquo ; Eli çok açıktır . Cebinde 10 milyon var , apartman merdivenlerini silen teyzeye vermeye çalışıyor . ' Sıkışıksınız , yapmayın ' diyorum , ben yokken veriyor . Etrafındakiler de vaktiyle yemiş , içmiş onun parasıyla . &rdquo ;
&ldquo ; Garipçe Köyü ' ne götürdük gezmeye . Arabaya üç kişi anca bindirdik , zor yürüyor , ama ' haftaya nereye gideceğiz? ' diyor . Pelit ' te çay içmeyi , Divan ' da yemeyi sever . &rdquo ;
&ldquo ; Disiplinli , otoriter , işini çok seven bir insan . Hayatında oynadığı rolleri taşıyor sanki hâlâ . Ani iniş çıkışları vardır . Mimikleri çok kuvvetlidir . &rdquo ;
&ldquo ; Çok da komiktir . Beyaz Melek ' te rol önermek için Mahsun Kırmızıgül aradığında inanmamış , ' Ben de Emel Sayın ' demiş . &rdquo ;
&ldquo ; Zor beğenir . Peynir getiririz , yemez . Dört sene o çöpe döktü , ben taşıdım . Hiç yılmadım . Hayatı bu ufacık evde geçiyor ama , &ldquo ; Beni insan gibi yaşatıyorsunuz&rdquo ; diyor .
Bakırköy Devlet Hastanesi Nöroloji Bölümü ' nde , yatakların perdelerle ayrıldığı bir odada buluyoruz Tomris Oğuzalp ' i . Baş ucunda serum , kafasında kızıl saçlarını örten siyah bir bere , yüzü bembeyaz , yorgun . Kısık sesle , zar zor konuşuyor , &ldquo ; Su içmemişim , serum taktılar&rdquo ; diyor . Şimdiki zamanı kısa kesiyor , geçmiş ve gelecekten bahsediyor : &ldquo ; Artık düzelip aranıza karışmak , Boğaz ' da balık yemek istiyorum . Geleceğe güzel bakmak lazım&hellip ; Ama şimdiki aklım olsa , daha tutumlu yaşardım . Düşünmedim bugünleri . &rdquo ;
Hem sağlık sorunları hem de borçları yüzünden zor günler geçiren sanatçının durumu basına yansıyana kadar yanında yalnızca birkaç kişi vardı : ' Kızım gibi ' dediği 10 aylık komşusu Handan Meyveci ve babasının ikinci eşinden olan yeğenleri .
Yeğenleri , uzun yıllar Tomris Hanım ' ın durumunu kendi aralarında çözmeye çalışmışlar . Ama Tomris Hanım ' ın kendi isteğiyle Cerrahpaşa ' ya yaptığı 20 bin liralık bağış , kredi kartı borçlarına eklenince emekli maaşına haciz gelmiş . En sonunda Devlet Tiyatroları ' na haber vermişler , onlar da basına duyurmuş olan biteni .
&ldquo ; Bu kadar gururlu bir kadının kameraların önünde ' Ayağımı yorganıma göre uzatmayı bilemedim ' diyecek hale gelmesi içimizi parçalıyor&rdquo ; diyor komşusu Handan Hanım . Nisanda apartmanlarına taşındığından beri sağlığı kötüye giden sanatçıyla ' annesi gibi ' ilgileniyor , &ldquo ; En büyük derdi yalnızlık&rdquo ; diyor . Çocukluğu ' Arkası Yarın ' ı dinleyerek geçmiş , onun sesiyle büyümüş . Şimdilerde , Tomris Hanım &ldquo ; kapını kapatma , seni görebileyim&rdquo ; diyor , kapıları açık bırakıyorlar .
Eski günler
Yeğenlerinden Emine Barutçu , Tomris Hanım ' ın gençlik günlerini anlatıyor : &ldquo ; Küçüktüm , bir bayram babamın evindeydik . Ajda , Semiramis Pekkan , Fikret Hakan , Tijen Par arabayla onu almaya geldi . İyi giyinmeyi , yemeyi , gezmeyi severdi . Kıyafetleri Beymen ' den , Vakko ' dandı . &rdquo ;
Handan Hanım da uzun uzun dinlemiş anılarını : &ldquo ; Elmadağ ' da otururmuş . Eve otel gibi gelmiş , gitmiş . Yemek yapmayı bilmez . ' Hiç ev hanımlığım olmadı kızlar ' der bize . Ev de almamış , ' Çoluğum çocuğum yok , ne yapayım evi ' demiş . &rdquo ;
&ldquo ; Eli çok açıktır . Cebinde 10 milyon var , apartman merdivenlerini silen teyzeye vermeye çalışıyor . ' Sıkışıksınız , yapmayın ' diyorum , ben yokken veriyor . Etrafındakiler de vaktiyle yemiş , içmiş onun parasıyla . &rdquo ;
&ldquo ; Garipçe Köyü ' ne götürdük gezmeye . Arabaya üç kişi anca bindirdik , zor yürüyor , ama ' haftaya nereye gideceğiz? ' diyor . Pelit ' te çay içmeyi , Divan ' da yemeyi sever . &rdquo ;
&ldquo ; Disiplinli , otoriter , işini çok seven bir insan . Hayatında oynadığı rolleri taşıyor sanki hâlâ . Ani iniş çıkışları vardır . Mimikleri çok kuvvetlidir . &rdquo ;
&ldquo ; Çok da komiktir . Beyaz Melek ' te rol önermek için Mahsun Kırmızıgül aradığında inanmamış , ' Ben de Emel Sayın ' demiş . &rdquo ;
&ldquo ; Zor beğenir . Peynir getiririz , yemez . Dört sene o çöpe döktü , ben taşıdım . Hiç yılmadım . Hayatı bu ufacık evde geçiyor ama , &ldquo ; Beni insan gibi yaşatıyorsunuz&rdquo ; diyor .