Prof. Dr. İsmail Filya: Yeni Global Kriz, Gıda ve Su Kaynaklarından Olacak
Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. İsmail Filya, "Bundan sonra çıkacak ve tüm dünyayı saracak olan global kriz, ne petrol, ne enerji, ne de finans sektöründe olacak. Yeni kriz tamamen gıda ve su kaynakları üzerinde kendisini gösterecek." dedi.
Türkiye’de tarımsal eğitimin başlamasının 166. Yıldönümü, Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutlandı. Rektörlük A Salonunda düzenlenen törene Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Filya, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy, Ekonomist Gazeteci Yazar Mustafa Sönmez, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve öğretim üyeleri katıldıç
Törende konuşan UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, 1970’li yıllarda tarım ve ziraatin tıp kadar önemsendiğini anımsatarak, meslek mensuplarının o günden bu yana ısrarla sektörün önemini vurgulamaya çalıştıklarını belirtti.
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Filya ise, Türkiye’de tarımsal eğitimin önemini vurguladığı konuşmasında, gelişmekte olan ülkelerin 2008 yılında global ekonomik krizden etkilendiğini ve tarımsal üretimin büyük darbe aldığını söyledi. Prof. Dr. Filya, şunları söyledi: “Bundan sonra çıkacak ve tüm dünyayı saracak olan global kriz, ne petrol, ne enerji, ne de finans sektöründe olacak. Yeni kriz tamamen gıda ve su kaynakları üzerinde kendisini gösterecek. Bugün dünyada yaklaşık 1 milyar insan açlıkla karşı karşıya. Oysa dünyadaki mevcut tarımsal üretim tüm dünyayı fazlasıyla doyurabilecek düzeyde. Dolayısıyla açlığın nedeni, kaynakların adaletsiz bölüşümü sonucu insanların ekonomik güçlerinin yetmemesine bağlı olarak gıdaya ulaşamamalarıdır. Buna rağmen çok az ülke tarımın önemini kavramıştır. ABD’nin efsane Dışişleri Bakanı Henry Kissenger’ın 1970’li yıllarda söylediği ‘Eğer petrolü kontrol ederseniz ülkeyi kontrol edersiniz, gıdayı kontrol ederseniz toplumu kontrol edersiniz’ sözleri çok manidar olup, tarımın stratejik önemini gözler önüne sermektedir.”
Temel önceliklerinin kaliteli eğitim-öğretim olduğuna işaret eden Filya, fakültelerinin Ziraat ve çevre alanında dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına girdiğini hatırlattı. Fulya, “Kaliteyi daha da artırmak için tüm öğretim elemanlarının dünya standardı olan yılda en az bir indeks yayın ortalamasını mutlaka tutturmalı. 2007’de 1.33, 2009 yılında 1.24 olan bu ortalamayı ilk aşamada 1.5’a çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy da, tarımsal öğretimin 166. yılına ulaşmanın onurunun yaşandığı belirtti. Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy, tarım sektörünün içler acısı bir durumda olduğunu belirterek, Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olarak gösterilen Türkiye’de, en hızlı yoksullaşan kesimin çiftçiler olduğunu söyledi. Aksoy, emek ve üretim odaklı ulusal tarım politikalarının hemen uygulanması gerektiğini kaydetti.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş da, GDO’lu ürünlerin biyo çeşitliliğinin sağlığı tehdit ettiğini vurgulayarak, bu ürünlerin Türkiye’ye girişine karşı çıktı.
"İKİNCİ DİP YOLDA"
Konuşmaların ardından, Ekonomist Gazeteci Yazar Mustafa Sönmez “Küresel Kriz ve Tarıma Etkileri” konulu bir konferans verdi. 2008 yılında yaşanan krizden sonra toparlanmanın cılız kaldığına işaret eden Sönmez, şöyle konuştu: “Merkezin krizi, bütün çevre ekonomileri farklı biçimlerde etkiledi. Kriz, ABD’de yüzde 2, Avro alanında yüzde 2,5 ortalama daralmaya yol açarken Çin, Hindistan ve diğer yükselen ülkelerin ise dünya hasılasındaki paylarını artırdı. Artık, yükselen ülkeler de dahil olmak üzere, dünya ekonomisi bir durgunluk dönemine girdi. 2010, dünya genelinde toparlanma yılı olarak nitelendirildi ama yaşanan cılız büyüme, 2011 ortalarından itibaren yerini yeni bir inişe bıraktı. Avrupa’da, Yunanistan’dan başlayan Portekiz, İrlanda, İtalya ve İspanya’da yaşanan borç krizi, yeni bir ‘dip’e gidişi hızlandırdı. İkinci dip yolda.”
Türkiye’de tarımsal eğitimin başlamasının 166. Yıldönümü, Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutlandı. Rektörlük A Salonunda düzenlenen törene Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Filya, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy, Ekonomist Gazeteci Yazar Mustafa Sönmez, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve öğretim üyeleri katıldıç
Törende konuşan UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, 1970’li yıllarda tarım ve ziraatin tıp kadar önemsendiğini anımsatarak, meslek mensuplarının o günden bu yana ısrarla sektörün önemini vurgulamaya çalıştıklarını belirtti.
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Filya ise, Türkiye’de tarımsal eğitimin önemini vurguladığı konuşmasında, gelişmekte olan ülkelerin 2008 yılında global ekonomik krizden etkilendiğini ve tarımsal üretimin büyük darbe aldığını söyledi. Prof. Dr. Filya, şunları söyledi: “Bundan sonra çıkacak ve tüm dünyayı saracak olan global kriz, ne petrol, ne enerji, ne de finans sektöründe olacak. Yeni kriz tamamen gıda ve su kaynakları üzerinde kendisini gösterecek. Bugün dünyada yaklaşık 1 milyar insan açlıkla karşı karşıya. Oysa dünyadaki mevcut tarımsal üretim tüm dünyayı fazlasıyla doyurabilecek düzeyde. Dolayısıyla açlığın nedeni, kaynakların adaletsiz bölüşümü sonucu insanların ekonomik güçlerinin yetmemesine bağlı olarak gıdaya ulaşamamalarıdır. Buna rağmen çok az ülke tarımın önemini kavramıştır. ABD’nin efsane Dışişleri Bakanı Henry Kissenger’ın 1970’li yıllarda söylediği ‘Eğer petrolü kontrol ederseniz ülkeyi kontrol edersiniz, gıdayı kontrol ederseniz toplumu kontrol edersiniz’ sözleri çok manidar olup, tarımın stratejik önemini gözler önüne sermektedir.”
Temel önceliklerinin kaliteli eğitim-öğretim olduğuna işaret eden Filya, fakültelerinin Ziraat ve çevre alanında dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına girdiğini hatırlattı. Fulya, “Kaliteyi daha da artırmak için tüm öğretim elemanlarının dünya standardı olan yılda en az bir indeks yayın ortalamasını mutlaka tutturmalı. 2007’de 1.33, 2009 yılında 1.24 olan bu ortalamayı ilk aşamada 1.5’a çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy da, tarımsal öğretimin 166. yılına ulaşmanın onurunun yaşandığı belirtti. Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy, tarım sektörünün içler acısı bir durumda olduğunu belirterek, Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olarak gösterilen Türkiye’de, en hızlı yoksullaşan kesimin çiftçiler olduğunu söyledi. Aksoy, emek ve üretim odaklı ulusal tarım politikalarının hemen uygulanması gerektiğini kaydetti.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş da, GDO’lu ürünlerin biyo çeşitliliğinin sağlığı tehdit ettiğini vurgulayarak, bu ürünlerin Türkiye’ye girişine karşı çıktı.
"İKİNCİ DİP YOLDA"
Konuşmaların ardından, Ekonomist Gazeteci Yazar Mustafa Sönmez “Küresel Kriz ve Tarıma Etkileri” konulu bir konferans verdi. 2008 yılında yaşanan krizden sonra toparlanmanın cılız kaldığına işaret eden Sönmez, şöyle konuştu: “Merkezin krizi, bütün çevre ekonomileri farklı biçimlerde etkiledi. Kriz, ABD’de yüzde 2, Avro alanında yüzde 2,5 ortalama daralmaya yol açarken Çin, Hindistan ve diğer yükselen ülkelerin ise dünya hasılasındaki paylarını artırdı. Artık, yükselen ülkeler de dahil olmak üzere, dünya ekonomisi bir durgunluk dönemine girdi. 2010, dünya genelinde toparlanma yılı olarak nitelendirildi ama yaşanan cılız büyüme, 2011 ortalarından itibaren yerini yeni bir inişe bıraktı. Avrupa’da, Yunanistan’dan başlayan Portekiz, İrlanda, İtalya ve İspanya’da yaşanan borç krizi, yeni bir ‘dip’e gidişi hızlandırdı. İkinci dip yolda.”