Mehmet Fendoğlu: Geçmişte Oynanmış Oyunların Meydana Çıkmasını Bekliyoruz
12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, evine gönderilen bombalı bir paketle öldürülen `Hamido` lakaplı Hamit Fendoğlu olayına da yer veriliyor.
Dönemin Malatya Belediye Başkanı Fendoğlu`nun 17 Nisan 1978 tarihinde öldürülmesinin darbeye giden süreçte gerçekleştirilen 10 terör olayından biri olduğu belirtiliyor.
Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine konuşan Mehmet Fendoğlu, yargı sürecinin geç de olsa tecelli edeceğine inandığını söyledi. Olayın üzerinden 34 yıl geçtiğini, bu süre zarfında tabi gerçek suçluluların bulunacağını da düşünmediğini ifade eden Fendoğlu, "Ama en azından geçmişte oynanmış olan oyunların meydana çıkmasını canı gönülden bekliyoruz. İnşallah tecelli eder, biz o günleri görürüz." dedi.
Davaya müdahillik konusunda ise Fendoğlu, emniyet ile bazı görüşmelerinin olduğunu belirterek konuyu değerlendireceklerini söyledi. 12 Eylül 1980 ihtilal davasında Hamit Fendoğlu`nun öldürülmesinin bir milat olduğuna dikkat çeken Fendoğlu şöyle devam etti: "Türkiye`nin karanlık ortama sürülmesi, rahmetli Hamit Fendoğlu davasıyla başladı. Faili meçhul ile başladı. Geriye dönüp oradan başlarlarsa sonuca ulaşırlar. O bir başlangıçtı. Zaten Malatya, Maraş, Çorum olayları ve bu sürede sağ sol çatışmaları, organize kilitlenmesi halkın. Belirli bir merkezden kaynaklı bu aşikar."
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin`in kendileri için sürpriz yaptığını vurgulayan Fendoğlu, "Allah razı olsun. Güzel bir çalışma yaptı." övgüsünde de bulundu.
POSTAYLA GÖNDERİLEN BOMBALAR
6 Nisan 1978 tarihinde Ankara Emek Postanesi`nden gönderilen bombanın 17 Nisan günü evinde patlaması sonucu Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu öldürüldü. Belediye Başkanı`nın Adalet Partili olması nedeniyle solcular tarafından öldürüldüğü düşüncesiyle halk ayaklandı. Camilerde "Din elden gidiyor" diye vaazlar verildi. Belediye hoparlöründen Kur`an okundu. Camilerden çıkan halk ayaklanarak Aleviler ve solcu olarak bilinenlere ait 500 dükkan yağmalandı. 15 ev ateşe verildi. Ayrıca paniği artırmak için içme suyuna zehir katıldığı yönünde dedikodular etrafa yayıldı.
Aynı tarihte provokasyonun arkasındaki gizli el tarafından, aynı postaneden Adıyaman Emniyet Müdür Muavini Abdulkadir Aksu’ya gönderilen kolideki bomba alıcıya ulaşamadığı gerekçesiyle iade edilerek, bomba uzman ekiplerce imha edilmişti. Bu tarihten bir gün sonra 7 Nisan 1978 tarihinde ise bomba bu kez solcu bir hedefe yönelmişti. Bomba Ankara’nın Çankaya Postanesi`nden gönderildi. Fakat Kahramanmaraş`ın Pazarcık ilçesindeki CHP`li İlçe Başkanı ve milletvekili adayı Memiş Özdal paketten şüphelenerek geri gönderdi. Bomba postanede hiçbir şeyden haberi olmayan postane memurunun hayatını kaybetmesine neden oldu.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin olayı şöyle değerlendiriyor: "Burada 3 adet bombanın aynı ilden bir gün arayla farklı siyasi görüşteki kişilere gönderilmiş olması ve olayın oluşuna göre toplumda kaos oluşturmak ve darbeye zemin hazırlamak isteyen gizli güçler tarafından tertiplendiğini göstermektedir."
Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine konuşan Mehmet Fendoğlu, yargı sürecinin geç de olsa tecelli edeceğine inandığını söyledi. Olayın üzerinden 34 yıl geçtiğini, bu süre zarfında tabi gerçek suçluluların bulunacağını da düşünmediğini ifade eden Fendoğlu, "Ama en azından geçmişte oynanmış olan oyunların meydana çıkmasını canı gönülden bekliyoruz. İnşallah tecelli eder, biz o günleri görürüz." dedi.
Davaya müdahillik konusunda ise Fendoğlu, emniyet ile bazı görüşmelerinin olduğunu belirterek konuyu değerlendireceklerini söyledi. 12 Eylül 1980 ihtilal davasında Hamit Fendoğlu`nun öldürülmesinin bir milat olduğuna dikkat çeken Fendoğlu şöyle devam etti: "Türkiye`nin karanlık ortama sürülmesi, rahmetli Hamit Fendoğlu davasıyla başladı. Faili meçhul ile başladı. Geriye dönüp oradan başlarlarsa sonuca ulaşırlar. O bir başlangıçtı. Zaten Malatya, Maraş, Çorum olayları ve bu sürede sağ sol çatışmaları, organize kilitlenmesi halkın. Belirli bir merkezden kaynaklı bu aşikar."
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin`in kendileri için sürpriz yaptığını vurgulayan Fendoğlu, "Allah razı olsun. Güzel bir çalışma yaptı." övgüsünde de bulundu.
POSTAYLA GÖNDERİLEN BOMBALAR
6 Nisan 1978 tarihinde Ankara Emek Postanesi`nden gönderilen bombanın 17 Nisan günü evinde patlaması sonucu Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu öldürüldü. Belediye Başkanı`nın Adalet Partili olması nedeniyle solcular tarafından öldürüldüğü düşüncesiyle halk ayaklandı. Camilerde "Din elden gidiyor" diye vaazlar verildi. Belediye hoparlöründen Kur`an okundu. Camilerden çıkan halk ayaklanarak Aleviler ve solcu olarak bilinenlere ait 500 dükkan yağmalandı. 15 ev ateşe verildi. Ayrıca paniği artırmak için içme suyuna zehir katıldığı yönünde dedikodular etrafa yayıldı.
Aynı tarihte provokasyonun arkasındaki gizli el tarafından, aynı postaneden Adıyaman Emniyet Müdür Muavini Abdulkadir Aksu’ya gönderilen kolideki bomba alıcıya ulaşamadığı gerekçesiyle iade edilerek, bomba uzman ekiplerce imha edilmişti. Bu tarihten bir gün sonra 7 Nisan 1978 tarihinde ise bomba bu kez solcu bir hedefe yönelmişti. Bomba Ankara’nın Çankaya Postanesi`nden gönderildi. Fakat Kahramanmaraş`ın Pazarcık ilçesindeki CHP`li İlçe Başkanı ve milletvekili adayı Memiş Özdal paketten şüphelenerek geri gönderdi. Bomba postanede hiçbir şeyden haberi olmayan postane memurunun hayatını kaybetmesine neden oldu.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin olayı şöyle değerlendiriyor: "Burada 3 adet bombanın aynı ilden bir gün arayla farklı siyasi görüşteki kişilere gönderilmiş olması ve olayın oluşuna göre toplumda kaos oluşturmak ve darbeye zemin hazırlamak isteyen gizli güçler tarafından tertiplendiğini göstermektedir."