Chp Myk Sona Erdi
CHP Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, hükümetin Gazze ablukasına meşruluk kazandıracak bir sürecin başlıca 'sebebi' olduğunu iddia ederek, "Birleşmiş Milletler'e başvurup, Türkiye'yi mahkum eden kararlar alınmasını sağlayan bir hükümet, Türkiye'yi dış dünya'da temsil edemez" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı(MYK) sonrasında açıklama yapan Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, bugün başlayan Adli Yıl ile ilgili olarak hakimlerin, savcıların ve avukatların yeni adli yılını kutlamak istediklerini fakat yargı sistemindeki değişikliklerden sonra vatandaşlar da dahil olmak üzere herkesin çok zor günler yaşayacağı düşüncesiyle bu kutlamayı buruk bir şekilde yaptıklarını belirtti
"Adli Yılın açılışı pek çok davanın hukuksuz görülmesi nedeniyle gölgelidir ama bunların içinde en önemlisi Deniz Feneri davasıdır" diyen CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, Deniz Feneri davasına bakan savcıların görevden alınmasıyla ilgili olarak "Ve görevden alınan savcılar hakkında değerlendirme henüz Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yapılmamışken, bu kurulun başkanı olan Adalet Bakanı tarafından mahkum edildiler" diye konuştu. Bu durumun HSYK'nın Adalet Bakanı'nın gölgesi altında çalıştığınason günlerde verilmiş somut bir örnek olduğunu belirten Güler, Deniz Feneri Davası'na ilişkin olarak Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun hükümete sorduğu bir takım soruların yanıtlanmadan ortada durduğunu belirtti
Bu sorulardan bir kısmını tekrar hükümete sormak istediğini belirten Güler, şu soruları tekrarladı: "Vaktiyle Deniz Feneri Derneği üzerinden oluşturulan fonlarla sayın Başbakan bir ilişkiniz var mıydı, yok muydu? Savcılar görevden alınmasının, davanın sanıklarından birisinin bir şeyler yapılmazsa konuşacağı tehdidiyle bir ilgisi var mı, yok mu? Bu davada kapsamındaki tedarikçi firmalar kimler? Bu firmalardan hangi fiyatlarla mal alındı? Bu firmalarla dernek yöneticileri arasında nasıl bir ilişki var? İşin arkasında başka kimler var?" "KHK'LARLA YASAMA ORGANI BAY-PAS EDİLİYOR" Hükümete 6 aylık süre için verilen Kanun Hükmünde Kararname(KHK) yetkisiyle yasama organının bay-pas edildiğini iddia eden Güler, şunları kaydetti: "Adli yılın açılışında yargı sistemi çökerken aynı tarihlere denk gelen ikinci büyük gelişme, Kanun Hükmünde Kararnamelerle yasama organın bay-pas edilmesidir. Son olarak 27 Ağustos tarihinde Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayınlanan yeni bir Kanun Hükmünde Kararname, Gıda , Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nı, TÜBİTAK'ı, cemaat vakıflarını, Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nü bunların örgütlenmelerini ve politikalarını değiştirdi. 6 Ay süreli Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi konusu bakımındanhem de içeriği bakımından hükümet tarafından, Haziran'ın daha ilk günlerinde çıkardığı kararnamelerden bu yana sürekli olarak aşıldı. Kanun Hükmünde Kararnamelerle bir taraftan yasama organı bay-pas edilirken, öbür taraftan Anayasa sürekli ihlal edilmektedir. Hükümeti, kamu yönetimini, kamu politikalarını yetkisiz bir şekilde Anayasa'ya aykırı olarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle düzenleme çabasına artık son vermeye bir kez daha çağırıyoruz." "HÜKÜMETİ TÜRKİYE'NİN ONURUNU YÜKSELTMEYE DAVET EDİYORUZ" Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerini de ele alan Birgül Ayman Güler, CHP'nin sürekli İsrail'in özür dilemesi gerektiğini, tazminat ödemesi gerektiğini daha önceden söylediğini belirterek, "Ancak Birleşmiş Milletler'e başvurup, Birleşmiş Milletler'den kendisini, Türkiye'yi mahkum eden kararlar alınmasını sağlayan bir hükümet Türkiye'yi dış dünya'da temsil edemez" dedi. AK Parti'nin bu raporla Gazze ablukasına meşruluk süreci kazandırmanın başlıca nedeni olduğunu iddia eden Güler, daha sonraBaşbakan'ın İsrail ile her türlü ilişkileri donduracaklarını söylediğini, fakat 2 gün sonra ise bu dondurulacak ilişkilerin savunma sanayi ile ilgili olan ilişkilerden ibaret olduğunu söylediğini belirtti. "Yani dedi ki, 'yanlış anlaşıldık.' Yaptırım gücünü kullanamayacağını bizzat kendisi dile getirdi" diyen Güler, "Böylece İsrail sorununu iç politika malzemesi olarak elinde evirip çevirdiğini ilan etti" diye konuştu
Dış politakının çok ciddi bir konu olduğunu belirten Güler, "Hükümeti yargıdan, yasamadan ve dış politikadan daha büyük bir ciddiyetle davranarak Türkiye'nin onurunu yükseltmeye davet ediyoruz" şeklinde konuştu
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Güler, bir gazetecinin bundan sonra Deniz Feneri ile ilgili olarak nasıl bir yol izleyeceklerini sorması üzerine, "Eldeki bütün hukuki ve siyasi araçları kullanacağız. Bunlardan bir tanesini somut olarak söyleyebilirim; yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nden yapılan açıklamalarla yetinmeyeceğiz, aynı zamanda il başkanlıklarımız da adliyelerin önüne giderek yapılan bu hukuksuzluğu ve yargının üzerine düşürülen lekeyi kendi il halklarınaşikayet edecekler. Yani tüm örgüt olarak bir protesto dalgası içerisinde yürüyoruz" diye konuştu
"FÜZEL KALKANI İSRAİL'İ KORUMAK İÇİN KURULUYOR" Başka bir gazetecinin ise, Türkiye'ye yerleştirilecek olan Füze Kalkanı'nın özellikle İsrail'i İran'ın füzelerinden korumak için kurulacağı yönünde iddialar olduğunu, CHP'nin bu iddiaları nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine CHP Sözcüsü, "Füze Kalkanı'nın olası mümkün, çok tartışılır ama evet İran'dan hareket edebilecek füzelere karşı İsrail'i savunmak amacıyla kurulduğunu ve bunun da Türkiye toprakları üzerinde kurulma izninin iktidar partisine ait olduğunu vurgulamak istiyorum" diyerek cevapladı. Güler, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Kılıçdaroğlu'ndan bir randevu talep edeceğini ifade ettiği ve böyle bir randevunun kendilerine ulaşıp ulaşmadığı yönündeki bir soruya da, "Böyle bir randevu talebi gelmedi. Geldiğinde değerlendirilecektir mutlaka" cevabını verdi. Güler ayrıca bir gazetecinin Ankara İl Kongresi'nin toplanması için Genel Merkeze imzalar toplanarak başvurular yapıldığını, CHP'nin ise il kongresini olağanüstü toplantıya çağırmayı düşünüp düşünmediğini sorması üzerine CHPSözcüsü Birgül Ayman Güler, "Bu konu Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda bu gündeme gelmedi. Biliyorsunuz, Ankara İl Başkanlığı'na yeni bir atamamız var. İl yönetimin oluşturulması gündemde. Çalışmalar sürüyor hala. O yüzden belli bir takvim ve belli karar yok" diye konuştu.
Kaynak: İHA
"Adli Yılın açılışı pek çok davanın hukuksuz görülmesi nedeniyle gölgelidir ama bunların içinde en önemlisi Deniz Feneri davasıdır" diyen CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, Deniz Feneri davasına bakan savcıların görevden alınmasıyla ilgili olarak "Ve görevden alınan savcılar hakkında değerlendirme henüz Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yapılmamışken, bu kurulun başkanı olan Adalet Bakanı tarafından mahkum edildiler" diye konuştu. Bu durumun HSYK'nın Adalet Bakanı'nın gölgesi altında çalıştığınason günlerde verilmiş somut bir örnek olduğunu belirten Güler, Deniz Feneri Davası'na ilişkin olarak Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun hükümete sorduğu bir takım soruların yanıtlanmadan ortada durduğunu belirtti
Bu sorulardan bir kısmını tekrar hükümete sormak istediğini belirten Güler, şu soruları tekrarladı: "Vaktiyle Deniz Feneri Derneği üzerinden oluşturulan fonlarla sayın Başbakan bir ilişkiniz var mıydı, yok muydu? Savcılar görevden alınmasının, davanın sanıklarından birisinin bir şeyler yapılmazsa konuşacağı tehdidiyle bir ilgisi var mı, yok mu? Bu davada kapsamındaki tedarikçi firmalar kimler? Bu firmalardan hangi fiyatlarla mal alındı? Bu firmalarla dernek yöneticileri arasında nasıl bir ilişki var? İşin arkasında başka kimler var?" "KHK'LARLA YASAMA ORGANI BAY-PAS EDİLİYOR" Hükümete 6 aylık süre için verilen Kanun Hükmünde Kararname(KHK) yetkisiyle yasama organının bay-pas edildiğini iddia eden Güler, şunları kaydetti: "Adli yılın açılışında yargı sistemi çökerken aynı tarihlere denk gelen ikinci büyük gelişme, Kanun Hükmünde Kararnamelerle yasama organın bay-pas edilmesidir. Son olarak 27 Ağustos tarihinde Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayınlanan yeni bir Kanun Hükmünde Kararname, Gıda , Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nı, TÜBİTAK'ı, cemaat vakıflarını, Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nü bunların örgütlenmelerini ve politikalarını değiştirdi. 6 Ay süreli Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi konusu bakımındanhem de içeriği bakımından hükümet tarafından, Haziran'ın daha ilk günlerinde çıkardığı kararnamelerden bu yana sürekli olarak aşıldı. Kanun Hükmünde Kararnamelerle bir taraftan yasama organı bay-pas edilirken, öbür taraftan Anayasa sürekli ihlal edilmektedir. Hükümeti, kamu yönetimini, kamu politikalarını yetkisiz bir şekilde Anayasa'ya aykırı olarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle düzenleme çabasına artık son vermeye bir kez daha çağırıyoruz." "HÜKÜMETİ TÜRKİYE'NİN ONURUNU YÜKSELTMEYE DAVET EDİYORUZ" Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerini de ele alan Birgül Ayman Güler, CHP'nin sürekli İsrail'in özür dilemesi gerektiğini, tazminat ödemesi gerektiğini daha önceden söylediğini belirterek, "Ancak Birleşmiş Milletler'e başvurup, Birleşmiş Milletler'den kendisini, Türkiye'yi mahkum eden kararlar alınmasını sağlayan bir hükümet Türkiye'yi dış dünya'da temsil edemez" dedi. AK Parti'nin bu raporla Gazze ablukasına meşruluk süreci kazandırmanın başlıca nedeni olduğunu iddia eden Güler, daha sonraBaşbakan'ın İsrail ile her türlü ilişkileri donduracaklarını söylediğini, fakat 2 gün sonra ise bu dondurulacak ilişkilerin savunma sanayi ile ilgili olan ilişkilerden ibaret olduğunu söylediğini belirtti. "Yani dedi ki, 'yanlış anlaşıldık.' Yaptırım gücünü kullanamayacağını bizzat kendisi dile getirdi" diyen Güler, "Böylece İsrail sorununu iç politika malzemesi olarak elinde evirip çevirdiğini ilan etti" diye konuştu
Dış politakının çok ciddi bir konu olduğunu belirten Güler, "Hükümeti yargıdan, yasamadan ve dış politikadan daha büyük bir ciddiyetle davranarak Türkiye'nin onurunu yükseltmeye davet ediyoruz" şeklinde konuştu
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Güler, bir gazetecinin bundan sonra Deniz Feneri ile ilgili olarak nasıl bir yol izleyeceklerini sorması üzerine, "Eldeki bütün hukuki ve siyasi araçları kullanacağız. Bunlardan bir tanesini somut olarak söyleyebilirim; yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nden yapılan açıklamalarla yetinmeyeceğiz, aynı zamanda il başkanlıklarımız da adliyelerin önüne giderek yapılan bu hukuksuzluğu ve yargının üzerine düşürülen lekeyi kendi il halklarınaşikayet edecekler. Yani tüm örgüt olarak bir protesto dalgası içerisinde yürüyoruz" diye konuştu
"FÜZEL KALKANI İSRAİL'İ KORUMAK İÇİN KURULUYOR" Başka bir gazetecinin ise, Türkiye'ye yerleştirilecek olan Füze Kalkanı'nın özellikle İsrail'i İran'ın füzelerinden korumak için kurulacağı yönünde iddialar olduğunu, CHP'nin bu iddiaları nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine CHP Sözcüsü, "Füze Kalkanı'nın olası mümkün, çok tartışılır ama evet İran'dan hareket edebilecek füzelere karşı İsrail'i savunmak amacıyla kurulduğunu ve bunun da Türkiye toprakları üzerinde kurulma izninin iktidar partisine ait olduğunu vurgulamak istiyorum" diyerek cevapladı. Güler, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Kılıçdaroğlu'ndan bir randevu talep edeceğini ifade ettiği ve böyle bir randevunun kendilerine ulaşıp ulaşmadığı yönündeki bir soruya da, "Böyle bir randevu talebi gelmedi. Geldiğinde değerlendirilecektir mutlaka" cevabını verdi. Güler ayrıca bir gazetecinin Ankara İl Kongresi'nin toplanması için Genel Merkeze imzalar toplanarak başvurular yapıldığını, CHP'nin ise il kongresini olağanüstü toplantıya çağırmayı düşünüp düşünmediğini sorması üzerine CHPSözcüsü Birgül Ayman Güler, "Bu konu Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda bu gündeme gelmedi. Biliyorsunuz, Ankara İl Başkanlığı'na yeni bir atamamız var. İl yönetimin oluşturulması gündemde. Çalışmalar sürüyor hala. O yüzden belli bir takvim ve belli karar yok" diye konuştu.