Bdp`li Demirtaş: Ergenekon Denen Derin Yapılanma Bizim Katilimizdir

BDP Hakkari Milletvekili ve eşbaşkan adayı Selahattin Demirtaş, Ergenekon denen derin yapılanmanın kendi katilleri olduğunu söyledi.

Hesap sorulmasını istediklerini belirten Demirtaş, Ergenekon yerine yeni bir Ergenekon`un devreye girdiğini iddia etti.
BDP kongresinde bir konuşma yapan Demirtaş, arkadaşlarından kendi ana dillerini öğrenmek, bunun yanında diğer dilleri de öğrenmek için çaba göstermesini istedi. Teknolojiyi ve medyayı iyi takip etmeleri gerektiğini anlatan Demirtaş, `genç siyasetçi ve devrimci arkadaşları`na başarılar diledi. Töre adı altındaki kadın katliamlarına karşı gelinmesini isteyen Demirtaş, 1980 darbesiyle yapılmak istenen politik sonuçların bu hükümet döneminde kurumsallaştırılarak kalıcı hale getirilmek istendiğini iddia etti. Her askeri darbenin arkasında politik hedefler olduğunu ve bunun gerçekleşmesi halinde darbelerin başarılı olacağını savunan Demirtaş, AK Parti hükümetlerinin Kürt hareketlerinin tasfiyesini başaramadığını söyledi.
1980`lerden itibaren sol hareketlerin tasfiye edildiğini, Alevi hareketlerin CHP eliyle sisteme entegre edildiğini, demokratik İslam hareketlerinin 28 Şubat sonrası AK Parti eliyle devletin yedeğine düşürüldüğünü ileri süren Demirtaş, askeri müdahalenin sonuçlarını ortadan kaldıran bir hükümet ifadesinin koca bir yalan olduğunu savundu.
Kürtlerin kendi ana dillerinde eğitim yapamadığını, Hakkari`de yürüyüş yapanlara kurşun yağdırıldığını iddia eden Demirtaş, 80 darbesini gerçekleştiren cuntanın hedefiyle hükümetin yaptıklarının örtüştüğünü ileri sürdü.
Selahattin Demirtaş, "Buradan bir kez daha açıkça belirtiyorum. Ergenekon denen derin yapılanma bizim katilimizdir. Ergenekon`un tasfiye edilerek sorumlularından hesap sorulmasını istemek belki de en çok bizim hakkımızdır. Ancak Ergenekon ve ondan önceki bütün derin yapılanmalar NATO`nun gizli teşkilatları olarak misyonları tamamlamış ve görevi yeni yapılanmalara devretmiştir. Evet bir teşkilatlanma olarak Ergenekon feshedilmiştir, doğrudur ama bir zihniyet olarak Ergenekon şu an iktidardadır. Mesele budur. YAŞ toplantılarından, oturma düzeninden, 27 Nisan bildirisinin kaldırılmasına, Cumhurbaşkanı`nın tebrikleri kabul etmesinden Başbakan`ın esip gürlemesine, İsrail`e çekilen restlerden Libya`daki muhaliflere bavullar dolusu para aktarılmasına kadar her şey işte bu yeni Ergenekon`un inşası ile ilgilidir." dedi.
Savaş ve şiddetin hiçbir sorunu çözmeyeceğini, yüz yıl daha savaşılsa çözümün yine siyaset olacağını vurgulayan Demirtaş, buradaki maharetin ise bu dakikadan itibaren hiç kimsenin burnu dahi kanamadan sorunu çözme gücünün gösterilmesi olduğunu ifade etti. Hayatını kaybeden askere de, polise de, sivile de yazık olduğunu dile getiren Demirtaş, hükümetin sunulan protokollere cevap vermesi, Öcalan ile başlatılan sürecin devam etmesi, İmralı`daki hukuksuzluğun sona ermesi ve avukatlarla ile görüşmesine devam edilmesi ve sivillerin de görüşmelerine izin verilmesini istedi.
Parlemantodan kaçmadıklarını, AK Parti`nin yeni anayasa yapma niyetinin olmadığını savunan Demirtaş, "Biz parlamentodan çekilmiş değiliz ancak genel kurul çalışmalarına katılabilmemiz için asgari demokratik siyaset ortamının oluşturulması gerekir. Bugün itibariyle bu koşulların olgunlaştığını görmüyoruz. Bu tavrımızın doğru anlaşılması gerekir." şeklinde konuştu.
Ateşkes yapan terör örgütüne operasyon yapılmamasını istediklerini hatırlatan Demirtaş, "En azından PKK saldırıyı durdurduysa askeri operasyonlar da dursun dedik. Bu savaş durmalı. Askeri operasyonlar da PKK eylemleri de bitmeli. Hükümet PKK`yı dağdan indirebilir. Dolayısıyla bu çağrımızın ilk muhatabı hükümettir, bu adımdan kaçamaz. Eğer bu adım atılır, bu irade konursa akil insanlar, hakikatler komisyonu ve Anayasa çalışmalarındaki komisyonda biz varız. Bunun için yemin etmeye, Meclis`e gelmeye de gerek yok. Bu zaman kaybı olur." dedi.
PKK`yı dağa çıkaranın BDP değil devletin hatalı politikaları olduğunu savunan Selahattin Demirtaş, BDP`nin ise devletin hatalı politikalarını düzeltilmesine yardımcı olacağını ve PKK`nın dağdan inişini sağlayabileceğini ileri sürdü. Türkiye`nin komşularıyla sıfır politikasını eleştiren Demirtaş, içeriden ve dışarıdan dayatılan her türlü savaşa karşı çakacaklarını ifade etti.

Demirtaş, şöyle devam etti: "AKP ile tarihteki ilk karşılaşmamız değil. Roma`da arenadaki Spartaküs bizdik, demiri döven Kavaydık biz, yeri geldi Köroğlu olduk bazen Şeyh Bedrettin, Şeyh Sait de Seyit Rıza da bizdik, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı bizdik. İşkence tezgahında insanlık onurunu kurtaran İbrahim Kaypakkayaydık biz, Diyarbakır zindanını direnişin kalesine çeviren Mazlum Doğan, Haki Karer bizdik işte, Orhan Doğan da bizdik."
BDP olarak şiddetin durması için her koşulda çalışmaya devam edeceklerini ama AK Parti önünde diz çökmeyeceklerini dile getiren Demirtaş, tehdidin bedeli neyse, oluşturulacak zulmün düzeyi neyse karşılamaya hazır olduklarını ifade etti.