''Hiçbir siyasi müdahalede bulunmadık''
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dün gece Türkiye lehine sonuçlanan Libananco Davasını değerlendirirken, "Hiçbir siyasi müdahalede bulunmadık, siyaseten hiçbir şekilde müdahil olmadık" dedi.
Bakan Yıldız, Bolu'da düzenlediği basın toplantısında, dün gece ABD'de altı yıldan beri süren Libananco davasının sonuçlandığını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uzan Grubu arasında ciddi bir problem olarak uluslararası Hakem Heyetine taşınan davada Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin haklı bulunduğunu söyledi.
Bakan Yıldız, buradan çıkartılması gereken bir çok sonuç olduğunu, özellikle söz konusu grup tarafından konunun uluslararası arenaya taşındığı bir ortamda bizim hukuk kurallarımızın son derece isabetli bir karar verdiğinin uluslararası platformda da açığa çıkmış olduğunu ifade etti.
2003 yılında söz konusu şirkete ya da hisselerine herhangi bir el koymanın olmadığını, ÇEAŞ ve Kepez şirketlerin imtiyaz haklarının feshedildiğini anlatan Yıldız, Danıştay'da davanın görüldüğünü ve kurumun kendilerini haklı bulduğunu söyledi.
''Biz hiçbir siyasi müdahalede bulunmadık. Siyaseten hiçbir şekilde müdahil olmadık'' diyen Yıldız, sürecin tamamen hukuk kuralları içinde devam ettiğini bildirdi.
Yıldız, şöyle devam etti.
''Özellikle Cem Uzan'ın sayın Başbakanımıza yönelik, siyasi linç kampanyasına alet etmek üzere kullandığı bu dava böylece sonuçlanmış oldu. AK Parti hükümetlerinden önce bu arkadaşların sahtekarlıkları, yolsuzlukları, evrakta sahtecilik yaptıkları bilinmiyor değildi ama devletin, milletin haklarını koruyacak irade oluşmamıştı. Uzanlarla alakalı bu konu onların sıkça kullanmaya çalıştıkları gibi siyasi bir hareket değildir, siyasi bir üslupta değildir.''
Uluslararası platformda görülen beş davada Türkiye'den talep edilen toplam tutarın 230 milyar dolar olduğunu anımsatan Yıldız, 2003 yılında Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) toplam tutarının 230-235 milyar dolar olduğuna dikkati çekti.
''Vatandaşımız başına yaklaşık 3 bin dolarlık gelir talep ettiler'' diyen Yıldız, ''sahtecilik'' ifadesinin kendisinin ifadesi olmadığını, özellikle Polonya'da görülen iki davada hileli evrak kullanmakla ve sahtecilik yapmakla alakalı, suiistimal yapmakla ilgili resmi belgeler oluştuğunu bildirdi.
Yıldız, bir çok arkadaşının, bir çok insanın bu davalarla ilgili çok fazla çaba sarf ettiğini belirtti ve başta Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere emeği geçen herkese vatandaşlar adına teşekkür etti.
Enerji Bakanı Yıldız, ''Vatandaşımız başına, kişi başına düşen milli gelirden hemen hemen tamamını isteyen bir davadır bu. Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin en büyük uluslararası davasıdır'' dedi.
Davayla ilgili olarak temyiz yolunun da bulunduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:
'' Ama biz bu manada başta Uluslararası Hakem Heyetine, Tahkim Kuruluna sağduyularından dolayı teşekkür ediyoruz. Daha önceki açıklamalarımızda da kendilerinin sağduyularına ve her zamanki yaklaşımlarına güveniyoruz demiştik. Bu güvenimiz boşa çıkmadı. Çünkü bu, uluslararası soygun tarzında düzenlenmiş bir yapıydı. Sağ olsunlar onlar da buna göz yummadılar. Yine emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.''
Kaynak: AA
Bakan Yıldız, buradan çıkartılması gereken bir çok sonuç olduğunu, özellikle söz konusu grup tarafından konunun uluslararası arenaya taşındığı bir ortamda bizim hukuk kurallarımızın son derece isabetli bir karar verdiğinin uluslararası platformda da açığa çıkmış olduğunu ifade etti.
2003 yılında söz konusu şirkete ya da hisselerine herhangi bir el koymanın olmadığını, ÇEAŞ ve Kepez şirketlerin imtiyaz haklarının feshedildiğini anlatan Yıldız, Danıştay'da davanın görüldüğünü ve kurumun kendilerini haklı bulduğunu söyledi.
''Biz hiçbir siyasi müdahalede bulunmadık. Siyaseten hiçbir şekilde müdahil olmadık'' diyen Yıldız, sürecin tamamen hukuk kuralları içinde devam ettiğini bildirdi.
Yıldız, şöyle devam etti.
''Özellikle Cem Uzan'ın sayın Başbakanımıza yönelik, siyasi linç kampanyasına alet etmek üzere kullandığı bu dava böylece sonuçlanmış oldu. AK Parti hükümetlerinden önce bu arkadaşların sahtekarlıkları, yolsuzlukları, evrakta sahtecilik yaptıkları bilinmiyor değildi ama devletin, milletin haklarını koruyacak irade oluşmamıştı. Uzanlarla alakalı bu konu onların sıkça kullanmaya çalıştıkları gibi siyasi bir hareket değildir, siyasi bir üslupta değildir.''
Uluslararası platformda görülen beş davada Türkiye'den talep edilen toplam tutarın 230 milyar dolar olduğunu anımsatan Yıldız, 2003 yılında Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) toplam tutarının 230-235 milyar dolar olduğuna dikkati çekti.
''Vatandaşımız başına yaklaşık 3 bin dolarlık gelir talep ettiler'' diyen Yıldız, ''sahtecilik'' ifadesinin kendisinin ifadesi olmadığını, özellikle Polonya'da görülen iki davada hileli evrak kullanmakla ve sahtecilik yapmakla alakalı, suiistimal yapmakla ilgili resmi belgeler oluştuğunu bildirdi.
Yıldız, bir çok arkadaşının, bir çok insanın bu davalarla ilgili çok fazla çaba sarf ettiğini belirtti ve başta Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere emeği geçen herkese vatandaşlar adına teşekkür etti.
Enerji Bakanı Yıldız, ''Vatandaşımız başına, kişi başına düşen milli gelirden hemen hemen tamamını isteyen bir davadır bu. Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin en büyük uluslararası davasıdır'' dedi.
Davayla ilgili olarak temyiz yolunun da bulunduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:
'' Ama biz bu manada başta Uluslararası Hakem Heyetine, Tahkim Kuruluna sağduyularından dolayı teşekkür ediyoruz. Daha önceki açıklamalarımızda da kendilerinin sağduyularına ve her zamanki yaklaşımlarına güveniyoruz demiştik. Bu güvenimiz boşa çıkmadı. Çünkü bu, uluslararası soygun tarzında düzenlenmiş bir yapıydı. Sağ olsunlar onlar da buna göz yummadılar. Yine emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.''