Ösym`ye Tofel Sistemi

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.

Ösym`ye Tofel Sistemi
Dr. Yusuf Ziya Özcan, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) ilerleyen yıllarda TOFEL sistemini Türkiye`de kurmak için çalışma başlattığını söyledi. Ayrıca Özcan, sınav güvenliği konusunda müthiş ilerleme kaydedildiğini belirterek, son iki sınavda sıfır kopya ile tamamlandığını açıkladı

Kastamonu Valiliği ziyaretinde önemli açıklamalarda bulunan Özcan, sınav güvenliği konusunda hem ÖSYM hem YÖK birlikte çalıştığını kaydetti. Son iki sınavda sıfır kopya ile tamamlandığını kaydeden Özcan, bunun büyük başarı olduğunu vurguladı. Özcan, "Sınav güvenliği konusunda hem ÖSYM hem de YÖK birlikte çalışıyor. Esasında bu iş ÖSYM`nin işidir. Şimdi bunlar YÖK`ten de tamamen bağımsız bir kuruluş oldu. YÖK`e iş yapan bir kuruluş haline geldiler. Zaman zaman da bu kopya meseleleri Türkiye`de ayyuka çıktıki Ali Beyin başkanlığındaki ÖSYM, bunu önleyebilmek için bazen öğrencilerimizi ve insanlarımızı rahatsız eden, birazcık abartılı tedbirlere dahi başvuruyor. Amaç sonunda gerçekten emniyetli, güzel, kopyanın olmadığı bir sınav gerçekleştirmek. Bu son iki sınavda hem ÖSS`nin 1.ayağında hem 2.ayağında performans gerçekten mükemmel. Sıfır kopya ile bitirdi. Bu arada öğrencilerimiz üstleri çok fena arandı, kız öğrencilerin her tarafına değildi. Bunlar ne kadar hoş olmayan bir şeyler olsa da rahatsız edicioldu." Öğrencilerin üstlerinin aranması veya diğer uygulamaları zamanla bir kenara bırakıp daha modern ve teknik tedbirlere başvurulacağını anlatan Özcan, "Mesela barkod gibi, birisinin yerine başkasının girmesini önlemek için. Bunu önlemek için barkod kontrolü yapıyorlar. Bunlar devam edecek bu sınavlarda hiçbir kopya olayının yaşanmaması için çalışılacak. Ama bu arada da bu öğrencilerimi çok fazla rahatsız etmemeliyiz. Ona da dikkat edilmesi gerekiyor. YÖK olarak biz bazı konularda kendilerin uyarıyoruz. Amabunlar hemen olmuyor. Jammer kullanılması çok zor. Çünkü, bilmem kaç tane sınıfta sınav yapıyor. Yüz bine yakın okulda imtihan oluyor. Her birine jammer alma, kontrol aleti alma kolay işler değil. Biraz zaman isteyen şeyler bunlar" dedi

ÖSYM `TOFEL` SİSTEMİNİ GETİRMEK İSTİYOR ÖSYM`nin kopyasız bir sınav gerçekleştirebilmek için yoğun çaba içerisinde olduğunu ifade eden Özcan, yurt dışında gelişmiş ülkelerin kullandığı `TOFEL` adıyla bilinen sınav sisteminin de Türkiye`de kullanılması için çalışma başlattığını kaydetti. Özcan şöyle dedi: "Yakında TOFEL gibi yine herkesin kendi adına soruların çıktığı, kolaydan zora giden bir sistem getirilebilir. Onun içinde ÖSYM çalışıyor. Başladılar ama bu 7-8 yılda olabilecek bir iş. Ama olduğu zaman öğrenciler randevu alıp biz sınava şu zamanda girmek istiyoruz. Bir öğrenci ben sınava şu zamanda girmek istiyorum diye randevu alacak. Gidecek orada bilgisayarın başına oturacak. İşte matematikse matematik, fen bilimleri ise fen bilimleri neyse onu alacak. Hatta memnun kalmazsa sonucu aldıktan sonragelip bir daha imtihanını tekrarlayacak. Aynı TOFEL gibi yurt dışında yapılan sınavlar gibi olacak. ESSET gibi CEARE gibi istediğiniz zaman alabilirsiniz o imtihanları. Nerede en yüksek başarıyı tutturursanız burada duruyorsunuz. Böyle bir sistem düşünülüyor. Ali beyin böyle bir sistem için çalışması var. Bunlar güzel bir şeyler. Yapıldığı zaman imtihanlar sıfır hata ile kopyasız bir şekilde yapılacak. Bunlar ÖSYM`nin ileriye dönük planları. TOFEL`de yani dış dünyada nasıl yapılıyor bu sınavlar. Bu şekilde.Türkiye`de de böyle bir sistem getirilerek ileriki zamanlarda yapılacak. Bilgisayarın başına oturup dinliyorsunuz, sonra klavyeden veya başka bir şeyden cevap veriyorsunuz. Biz sınavları o zamana kadar sıfır kopya ile yapmayı hedef edindik. Bunu başarmış gibi görünüyorlar. İlerleyen günlerde gelişmeleri beraber yeniden göreceğiz." ÜNİVERSİTELER ARASINDA TATLI REKABET BAŞLADI Türkiye`de bulunan üniversitelerin son yıllarda kendi aralarında tatlı bir rekabete giriştiğini belirten Özcan, "Bizim dünya çapında üniversitelerimizin yapılan listelere illa girsin diye bir çalışmamız yok. Ama bizim üniversitelerin kalitesini arttırmak için ciddi bir çalışmamız var. Üniversitelerin index dediğimiz dergilerde yazı yazmaya zorluyoruz. Bir taraftan patent almaya zorluyoruz, yazı yazmak, makale yayınlamak çok fazla yetmiyor. Bunları patente dönüştürmemiz lazım. Patentten de teknolojiyedönüştürmemiz lazım. Biz artık üniversitelerden bu tür çalışmalar beklediğimizi her konuşmamızda tekrarlayıp bu noktada kendileri tarafından anlaşılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Onlarda biliyor zaten bunları. Ama birazda maddiyat meselesi. Bir gerçek var ne kadar koyarsanız en kadar finans sağlarsanız o kadar iyi sonuçlar elde ediyorsunuz. Bütün gelişmiş ülkelere bakın AR-GE`ye harcadıkları para bizim kat kat üstümüzdedir. Bu yüzden AR-GE çalışmalarına ayırdığımız rakamları yükseltmemiz lazım. Busefer taleplerimiz yükselecek. Böyle bir finanse veriyoruz karşılığını da almak isteyeceğiz. Üniversiteler olmazsa zannetmiyorum ülkeler kalkınsın. Biz ülkelerin motor görevini yapıyoruz. Onun için bu motoru ne kadar etkin kullanırsanız o kadar da yatırım yapmalısınız. Yatırım yaptıkça çıtada yükselecektir. Şimdi üniversitelerimiz bu yola girdiler. Güzel bir yolda devam ediyoruz şuanda. Aralarında tatlı bir rekabet başladı. Üniversiteler her konuda artık birbirlerini araştırıp kollamaya başladı" şeklindekonuştu.
Kaynak: İHA