Türk Metal Sendikası Karabük Temsilcisi Şahin Dikilitaş, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş.`de çalışırken iş akitleri fesih edilen işçileri ile ilgili bin 700 üyenin attığı imzaların arkasında durursa, değil 29`kişiye, 2 bin 900 kişiye sahip çıkacaklarını söyledi. KARDEMİR`de huzursuzluğun, Çelik-İş Sendikası`nın işverenle bir olup işçinin kazandığı haklarını geri alması ile başladığını anlatan Dikilitaş, "KARDEMİR`deki işçilerin huzursuzluğu 2001 yılında yapılan Toplu Sözleşmesinden sonra başladı. Bu yapılan sözleşme o dönem itibariyle mevcut sendika yöneticileri tarafından işçiye verilen hakların 10 aylığına geri alınmasından ve daha sonra hiç verilmemesinden kaynaklananmıştır. Sonuç itibariyle işçiye verilen maaşların yüzde 42`si geri alınmıştır ve ekonomik sıkıntılar başlamıştır. İşçinin maaşının yüzde 42`sini 10 ay sonra geri iade edeceğini söyleyen sendika ve işveren, bunu iade etmediği için işçi hareketinde zaman zaman dalgalanmalar oluşmuştur. Hatta bunlardan bir tanesi de ilk defa Karabük`te sendikasına karşı yürüyen işçi hareketidir. Bu işçi hareketleri dönem dönem devam etti ve sonunda 2009 yılında 6 arkadaşımızın iş akdi fesih oldu. 2010 yılında yetki süreci başladığında burada Türk Metal Sendikası tarafından teşkilatlanma sürecine girildi. Genel Başkanımızın talimatları doğrultusunda teşkilatlanma çalışmalarına başladık. Fabrikadaki 2 bin 644 sendikalı işçiden üç gün içinde, 2 bin 100 arkadaşımız sendikamızı tercih etmiştir. 2010 yılının Eylül ayında yargı süreci başlamıştır. Yargı süreci de devam etmektedir. Bu arada işveren baskısı, malum sendikanın baskısına rağmen arkadaşlarımız Türk Metal Sendikası`nda geldiği gibi durmuş ve sayıyı muhafaza etmiştir. Türk Metal Sendikası`na üye 266 arkadaşımız haksız yere işten atılmıştır. Anayasal bir hakkı olan sendika değiştirme hakkını kullandı diye işten atılan arkadaşlarımız yargı önünde de aklanarak haklılıklarını ortaya koymuşlardır. Karabük`te görülen iş mahkemesi 266 arkadaşımızın iş akit fesihlerini açık ve net bir şekilde sendikal sebeplere bağlamıştır. Şu anda yerel mahkemenin aldığı karar Yargıtay aşamasında olduğundan, fazla bir şey de söylemek istemiyoruz" dedi.Bir gazetecinin sendikalarına üye olan işçilerin ikiye bölündüğü konusundaki sorusuna Dikilitaş, "Bazı arkadaşlarımızın arasında ufak tefek çatlak sesler çıkabilir. Şahsımızı beğenmeyenler olabilir. Ama bölünmüşlük gibi bir şey söz konusu değildir. Türk Metal Sendikası üyeleri olarak bölünmüşler gibi bir kanıya asla katılmıyoruz. Şu anda bin 700 üyemiz var. 266`sının iş akdi fesh edildi, bin 200`ün üzerinde üyemiz KARDEMİR`de Bu bin 700 üyemiz attığı imzaların arkasında durursa, değil 29`kişiye, 2 bin 900 kişiye sahip çıkarız. Bu sözü Genel Başkanımız söylemiştir. Bu söz çarptırılmamalıdır. Sendikal yetki mücadelesi sırasında işten çıkarılan 29 arkadaşımız, Genel Başkanımızın, Ereğli Demir Çelik Fabrikası Genel Müdürü ile yaptığı görüşmeler sonrasında Ereğli`ye işe başlayacaklardır. Türk Metal Sendikası olarak işten çıkarılan 266 arkadaşımızın tüm yargı masraflarını karşılamıştır. Diğer taraftan başka sendikalar gibi biz üyelerimizi sokakta bırakmadık" diye konuştu.TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu`nun Türk Metal Sendikası ile ilgili talihsiz açıklamaları oldu sorusuna ise Dikilitaş, Uslu`nun açıklamalarını talihsiz bir açıklama olarak gördüğünü ve kendisini hala HAK-İŞ`in başında sandığını kaydederek, "Uslu hala kendisini Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı gibi görüyor ki, böyle talihsiz bir açıklama yapmıştır. Kaldı ki Türk Metal Sendikası olarak hiçbir yere gitmiş değiliz. Bir Genel Merkezi ve Karabük`te de aktif olan bir temsilcilik organı vardır. Sayın Uslu Karabük`teki sosyal barışın kim tarafından bozulduğunu iyi analiz etmelidir. İşten çıkarmalarda biz mi, KARDEMİR yönetimine çıkartılacak işçilerin isim listesini verdik, onlar mı?. Biz işten çıkarmalar durması için tepkilerimizi korken, Çelik - İş ve Hak - İş olarak ne yaptılar? Türk Metal Sendikası artık Karabük`ün bir gerçeğidir. Bunu herkes gibi Sayın Uslu`da kabul etmeli. "Ergenekoncu" gibi açıklamaları da muhatap kişiyi ilgilendirir. Salim Uslu`nun bu açıklamasına da muhatap kişi cevap vermelidir" dedi.
