Hasip Kaplan'dan Bakan Yazıcı'ya argolu yanıt

Hayati Yazıcı'nın BDP'lilerin 1 Ekim'de Meclis'e gelmelerini isteyerek, "Milletvekilleri olarak ya vekâleti yerine getirirsin ya da istifa eder çekilirsin" sözlerine BDP cephesinden çok sert yanıt geldi.

Hasip Kaplan'dan Bakan Yazıcı'ya argolu yanıt
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, "Ben de buradan bakana sesleniyorum. Sana ne lan" dedi.

BDP Grup Başkan Vekili ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ile Bingöl Milletvekili İdris Baluken, İdil’in ardından Cizre ve Silopi ilçelerine geçti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiriren Hasip Kaplan, Cizre BDP binası önünde toplananlara seslendi. Kaplan, Başbakan Erdoğan’ın sandıktan ve milletin iradesinden korktuğunu ileri sürüp, şöyle dedi:

"Şırnak’ta yüzde 80 oy alan partimize operasyon düzenleniyor sonra Başbakan Amerika’da konuşuyor, diyor ki PKK silahı bıraksın ben de operasyonları durduracağım. Sen Başbakan PKK silahı bıraksın diyorsun, operasyonu durduracağım diyor. Peki belediye başkanlarının, il genel meclis üyelerinin, belediye meclis üyelerinin parti başkanlarımın elinde silah mı var ki operasyon çekiyor. Yani Botan halkını bu operasyonlarla bütün seçilmişleri milletin iradesini zindana tıkayacaksın, kelepçeleyeceksin ve diyeceksin ben senin seçilmişlerini tanımıyorum, senin iradeni tanımıyorum. Ben merkezi hükümetim valiyi atayacağım, partizan kaymakamı atayacağım, partizan güvenlik güçlerinin amirini atayacağım ve bu halka zulüm edeceğim."

Kaplan, Başbakan’ı Şırnak halkının iradesini teslim alabilmesi için bu kadar yöneticiyi almasının yetmeyeceğini ve 500 bin kişiyi alması gerektiğini öne sürdü. Kaplan, "TOKİ’ye emir vermesi lazım, Botan halkına 500 bin kişilik bir cezaevi yapması lazım, o da gücü yetiyorsa. Öyle züğürt ağa gibi New York’ta, Washington’da konuşma, delikanlı ol bu alçakça saldırıları durduracaksın. Bu milletin iradesini teslim alamayacaksın. Bir halkın haklarını yok edecek silah daha icat edilmedi. Bir halkın haklı taleplerini yok edecek evlat daha anasından doğmamıştır."

GÜCÜNÜZ YETİYORSA GELİP BENİ ALIN
Silopi’de konuşan Kaplan, "Başbakanın yardımcılarından biri diyor ki, ’1 Ekim’den sonra Meclis’e gelmezseniz bu halk sizi azleder’ zaten bu halkın seçtiği vekilleri tutuklamışsınız, başkanlarını tutuklamışsınız gücünüz yetiyorsa gelin benide alın" dedi.

KAPLAN’DAN ÇOCUKLARA: TAŞ ATMAYIN!
Silopi’de bir grup çocuğun polislere taş attığını gören Hasip Kaplan hızla çocukların yanına giderek, taş atmamaları konusunda uyardı. Kaplan, "Büyüklerinizi dinleyeceksiniz. Siz kendi başınıza hareket ederseniz. Buraya milletvekilleri gelmiş. Şırnak’ta bir mağduriyet var. Belediye başkanı ilçe başkanı alınmış. Siz milletvekillerinizin yanında yanlış yapıyorsunuz. Sizden istediğimiz elbette ki Silopi halkı haklı tepkisini koyacak. Ama bu meşru hukuki zeminlerde olacak. Onun için hiçbir kişi tek başına hareket etmesin" dedi. Çocuklar da ’Silopi sizinle gurur duyuyor’ diye slogan attı.

KAPLAN’DAN BAKAN YAZICI’YA ’SANA NE LAN’
BDP Grup Başkan Vekili ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, tutuklanan Silopi Belediye Başkanı Emin Toğurlu’nu odasına girip boş olan makam koltuğunun cep telefonu ile fotoğrafını çekti ve "Bu fotoğrafı hükümete göndereceğim" dedi.

Hasip Kaplan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın BDP’lilerin 1 Ekim’de Meclis’e gelmelerini isteyerek, "Milletvekilleri olarak ya vekaleti yerine getirirsin ya da istifa eder çekilirsin. Ya da hukukun gereği işler azil süreci başlar" açıklamasına tepki gösterdi. Bakan Yazıcı için ağır sözler sarf eden Kaplan, şunları söyledi:

"Bende buradan bakana sesleniyorum. Sana ne lan. Sen kim oluyorsun sana mı soracağız Meclis’e girip girmeyeceğimizi. Ayrıca buradan Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum. Bu halkın iradesi ile seçilen milletvekillerini hapiste bıraktınız. Belediye başkanlarını yakalayıp cezaevine gönderdiniz. Şu anda Şırnak’ta seçilmiş olarak sadece ben kaldım. Gelin beni alın da kimse kalmasın. Kanunsuz uygulamalar yaşanırken sen orada pişkin pişkin konuşuyorsun. Şunu iyi bil ki hiçbir halkın iradesinden daha büyük değildir. Bu irade sana da diz çöktürecek.