Ağar'a çeteden beş yıl hapis

Susurluk Davası'nın son sanığı Mehmet Ağar, silahlı çete kurmak ve yönetmek suçundan 5 yıl hapse mahkûm oldu. Avukaları tarafından temyize götürülecek olan mahkeme kararını Yargıtay da onarsa Ağar 3 yıl 9 ay hapis yatacak

Ağar'a çeteden beş yıl hapis
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, parti liderliği, Valilik ve Emniyet Genel Müdürlüğü yapan Mehmet Ağar'ı "silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek"ten suçlu bulan mahkeme, 5 yıl hapis cezası verdi. Dün, Ağar'ın 15 yıldır devam eden Susurluk Davası'nda karar günüydü. Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 12. duruşmasına Ağar katılmadı. Ağar'ın 'suç örgütüne yardım ve yataklık'tan cezalandırılmasını isteyen savcı, eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme talebi, 'Sonuca etki etmez' diyerek reddetti. Esas hakkındaki savunmaları ve son sözleri sorulan Ağar'ın iki avukatı 'öncelikle beraat', 'mümkün olmayacaksa verilecek cezanın paraya çevrilip ertelenmesini' talep etti. Ağar'ın "silahlı suç örgütü kurduğu ve yönettiği" sonucuna varan mahkeme, suçun işlediği 1993-1996 arasında yürürlükte ve lehine olan eski TCK'ya göre 6 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, sabıkasız olmasını ve iyi hali dikkate alıp cezayı 5 yıla indirdi. Karar, Yargıtay tarafından da onanırsa, Ağar İnfaz Yasası'na göre 3 yıl 9 ay cezaevinde kalacak. Karar bozulursa dava yeniden görülecek.

'VİCDANEN RAHATIM'
Ağar kararla ilgili yaptığı yazılı açıklamada "Mahkeme kararlarında hüküm cümlesi şu sözle başlar, 'Türk Milleti adına'. Bizim için o sözle başlayan cümlenin nasıl devam ettiği veya edeceği önemli değildir. Bizim aşık olduğumuz, bir ömrü adadığımız o kelimedir. Benden kimse buğz etmemi beklemesin. Kendimden eminim ve vicdanen rahatım. Deliller ve dosya müktesebatı ile paralellik arz etmeyen bu kararın Yargıtay da düzeleceğine eminim" dedi.

DOKUNULMAZLIKTAN İKİ KEZ YARARLANDI

Susurluk'ta 3 Kasım 1996'da Mercedes marka otomobil bir kamyona arkadan çarptı. Kazada otomobilde bulunan eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, 'katliam sanığı' Abdullah Çatlı ve sevgilisi Gonca Us öldü, dönemin DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak da yaralandı. Kazanın ardından ortaya atılan iddialar üzerine İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 Kasım'da soruşturma başlattı. İstanbul 6 No'lu DGM'de 2 Haziran 1997'de görülmeye başlanan ve Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin ve MİT eski görevlisi Korkut Eken'in 6'şar yıl, diğer 12 sanığın da 4'er yıllık ağır hapis cezasının, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce onandığı yargı süreci 4 yıl 7 ay sürdü. Soruşturma kapsamında Ağar hakkında ise "Cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek, gıyabi tutuklu sanık Abdullah Çatlı'nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek. Yasalara aykırı olarak Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz'e silah taşıma izin belgesi vermek suretiyle görevi kötüye kullanmak. Yasalara aykırı olarak Abdullah Çatlı ve uyuşturucu kaçakçısı Yaşar Öz'e hususi damgalı (yeşil) pasaport verilmesini sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak" şeklinde sıralandı. Ancak Ağar yargılanması tam bir yılan hikayesine döndü. Emniyet Genel Müdürlüğü görevinden, kızının sağlık sorunlarını gerekçe gösterip istifa eden Ağar hakkındaki ilk dava, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı'nca açıldı. DYP'den milletvekili seçilince önce yargılaması durduruldu. Ardından dokunulmazlığı kaldırıldı ama bu kez 'vali' sıfatıyla mı 'emniyet müdürü' sıfatıyla mı yargılanacağı tartışması başladı. Danıştay 'vali' olarak yargılanmalı dedi. Ancak Yargıtay suçun işlendiği tarihlerde Ağar'ın emniyet müdürü olduğunu belirterek dosyayı Ankara 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu sürece kadar iki kez milletvekili dokunulmazlığından yararlanan Ağar'ın dosyası en son Ankara Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nin önüne geldi.