Vakad'ın 2011 Yılı Değerlendirme Toplantısı

Van Kadın Derneği, düzenlediği bir basın toplantısı ile 2011 yılının ilk 8 aylık kadın hak ihlallerini açıkladı.

Vakad'ın 2011 Yılı Değerlendirme Toplantısı
Yüzüncü Yıl İş Merkezi'nde bulunan dernek binasında yapılan değerlendirme toplantısında basın mensuplarına bilgi veren Dernek Danışmanı Gül Kıran, 2011 yılının ilk 8 aylık dönemi içerisinde 378'i kadın, 4'ü ise eşcinselden olmak üzere toplam 382 başvuru aldıklarını ifade etti. Kıran, 378 kadının 224'ü Afganistan, İran ve Suriye'den gelen mülteci ve sığınmacılar oluştururken, 154'ünün ise Türk vatandaşı olduğunu söyledi. Eşcinseller Türkiye'nin diğer illerinde olduğu gibi Van toplumunda da öteki konumda olduğunu ileri süren Kıran, derneğe yapılan 4 başvurunun Van'da eşcinsellere yönelik şiddetin olmadığı anlamına gelmediğini, aksine bu durum sessiz bir çığlık ve şiddeti kader olarak benimseyen bir eşcinsel nüfusun olduğunu gösterdiğini iddia etti. - İLK 8 AYDA 22 İNTİHARVan'da 2011 yılının ilk 8 ayında 22 kadının intihar ettiğini ve bunların büyük bir kısmının henüz çok genç yaşta olduğunu kaydeden Kıran, "Bu kadınlardan 10'u 18 yaş ve altı, 5'i 19 yaşında, diğerleri de 19 yaş üstüdür. Ölümle sonuçlanan intiharların en az 5 katı intihar teşebbüsü olduğunu da tespit etmiş bulunmaktayız. Yine 4 kadın öldürülmüş olup bir tane de şüpheli ölüm bulunmaktadır" dedi.Daha sonra derneğe başvuruda bulunan kadınların yaş, ekonomik ve eğitim gibi durumlarını gösteren istatistiki bilgiler hakkında bilgi veren Dernek Sosyologu Aylin Çelik ise kendilerine başvuran kadınların yaşlarına baktığımızda 378 kadından 204'ü 12-35 yaşlarında arasında olan ve genç diye tabir edilen kişilerden oluştuğunu söyledi. Kadınlardan 174'ünün ise 35 yaş üzerinde olduğunu vurgulayan Çelik, "Kadınların bağlı oldukları sosyal güvence türlerine baktığında da Türkiye vatandaşı olan 154 kadından 39'unun hiçbir sosyal güvencesi bulunmadığı, 18'i SSK'lı, 6'sı Bağ Kur'lu ve 91'inin ise Yeşil Kart'lı olduğunu gördük. Kadınların yüzde 25,3'ünün hiçbir sosyal güvencesinin olmaması ve yüzde 59'unun Yeşil Kartlı olması bize şunu gösteriyor ki, sosyal devlet anlayışı işlememektedir. Sosyal ve hukuk devleti olma konusunda iddialı olan ve Anayasa'da belirtilen bu ilke pratikte doğru işlememektedir. SGK sisteminde olan kadınların yani SSK'lı ve Bağkur'lu olan kadınlar ise genellikle kocaları veya babaları aracılığı ile bu sistemin içindeler" şeklinde konuştu. - KADINLARIN OKUMA YAZMA ORANI ARTMIŞTIRToplam 378 kadından 197'si okur-yazar olmadığını da ifade eden Çelik, özellikle mülteci ve sığınmacı kadınların büyük çoğunluğu kendi dillerinde de okur-yazar olmadığını belirtti. Türk vatandaşı olan 154 kadından 7'sinin yüksekokul ve fakülte mezunu, 25'i lise mezunu, 53'i ilköğretim mezunu, 36'ı okur-yazar olup, 33'ünün ise okur-yazar bile olmadığını anlatan Çelik, son yıllarda okuma yazma kurslarının sayısının artması, derneğe gelen kadınlardaki okur-yazar oranının artmasında etkili olduğu tarafımızca gözlenmiştir" diye belirtti. - BAŞVURUDA BULUNAN 378 KADININ BÜYÜK BÖLÜMÜ İŞSİZDerneğe danışmanlık hizmeti içi gelen 378 kadından sadece 19'u ev dışında bir işte gelir karşılığı çalıştığını vurgulayan Sosyolog Aylin Çelik, geri kalan 359 kadının herhangi bir geliri bulunmadığını altını çizdi. Çelik, "Yani bizim karşılaştığımız kadınların yüzde 95'inin hiçbir geliri yok iken sadece yüzde 5'i bir ücret karşılığında ev dışında çalışmaktadır. Bu yüzde 5'lik kısım da daha çok cinsiyete dayalı olan temizlik, aşçılık, kat görevlisi gibi daha çok hizmet sektöründe çalışmaktadırlar. Kadınların ekonomik olarak bağımsız olmamaları erkek egemen zihniyetin işine yaramaktadır. Kadına yüklenen toplumsal cinsiyet rollerine göre iş dağılımı kadınları erkeklere bağımlı kılmaktadır. Ekonomik bağımlılık kadınların kendi yaşamlarında kendilerine dair kararları alamamalarına neden olmaktadır. Kadınlar tüm özel ihtiyaçlarını almak için erkeklerin eline bakmaktadırlar. Kadının ev içindeki emeği görünür değildir" vurgusunu yaptı.VAKAD'ın kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık konu odaklı çalıştığı için çoğunlukla kadınlar hukuki destek ve hakları konusunda bilgi edinme amacı ile geldiğini anlatan Aylin Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü;"Gelen kadınların yüzde 42,6'sı hukuki destek ve haklar konusunda destek almak için, yüzde 31,7'si ekonomik, yüzde 8,6'sı medikal, yüzde 6,7'si iş talebi, yüzde 1,9'u eğitim-kurs ve yüzde 1,4'ü psikolojik destek için gelmiştir. Derneğimiz 2011 yılının ilk 8 ayında 378 kadına 570 konuda destek vermiştir. Sığınağımızda kalan kadınlardan 15'ine mesleki eğitim kursu vermiştir. Ekonomik, psikolojik ve medikal destek isteyen kadınlar bu konuda çalışan kamu kurumlarına yönlendirilmiş olup talep ettikleri desteklere ulaşmışlardır. İş talebinde bulunan kadınları işverenler ile buluşturulmuştur. Eğitim ve kurs talebinde bulunan kadınlar istedikleri konularda çalışma yapan kuruluşlar ile ilişkilendirilmiştir." - 378 KADINDAN 167'Sİ YAŞADIĞI AİLE İÇİ ŞİDDETTEN DOLAYI BİZE GELDİÇelik, kendilerine başvuruda bulunan 378 kadından 167'sinin aile içi şiddet gördüğünü beyan ettiğini anlattı. Başvuru nedenleri ekonomik destek veya iş talebi olan kadınların büyük bir bölümünün de yaşadığı aile içi şiddetten kurtulmak için iş talebinde bulunduklarını belirten Çelik, "Gelen 167 kadın boşanma, ayrılma, taciz, cinsel saldırı, ensest sebebi ile gelmişlerdir. Ancak 378 başvurucu kadının 291'i aile içinde şiddet gördüğünü ifade etmiştir. Aile içi şiddet yaşayan 291 kadından ve mülteci sığınmacı kadınlardan 40'ı derneğimizin sığınma evinde veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun konukevinde kalmayı talep etmiştir. Burada dikkati çekmek istediğimiz konu ise 13 kız çocuğu ve ileriki yaşlarda gelen kadınlar aile içinde küçük yaşta enseste maruz kaldığını bize ifade etmiştir. Ensest konusunda ilimizde çalışma neredeyse yok denecek kadar azdır. Yaşadıkları ensesti anlatmakta oldukça zorlanan kadınlar bu sorunlarını yetkili mercilere taşıma konusunda da endişe taşımaktadırlar. Derneğe gelen kadınlardan yüzde 26,4'ünün enseste uğradığını beyan etmesi bizim açımızdan oldukça kaygı verici bir durumdur. Ensest ile birlikte cinsel şiddet oranının yüzde 30,9 olması bu yılki verilerimiz arasında en dikkat çeken durumdur. Cinsel şiddete maruz kalan kadınlardan neredeyse her 5 kadından biri ensest mağdurudur" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA