Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT-PKK arasında geçtiği iddia edilen görüşmenin olduğu dönemde MİT Müsteşar`ı Hakan Fidan`ın Başbakan`ın Özel Temsilcisi olduğunu hatırlatarak, "O dönemde Hakan Fidan Başbakan`ın yakın çalışma arkadaşıdır ve görüşmeye başbakan`ın özel temsilcisi sıfatıyla gitmiştir" dedi.

Daha sonra hükümetin dış politikasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, bir süredir dış politika da yaşanan olumsuzluklara dikkat çektiklerini belirterek, "Halka saygısı olan bir hükümet, oturur adam gibi bu eleştirilere, bu sorulara yanıt verir. Peki onlar ne yapıyorlar? Hakaret ediyorlar. Sadece bana hakaret etmiş olmuyorlar. Bizim gibi düşünen milyonlarca insana da hakaret etmiş oluyorlar" diye konuştu
Hükümetin sıfır sorun politikasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Üzülerek ifade edeyim ki, sıfır sorun politikası, sıfır siyaset politikasına, o da nihayet sıfır terbiye politikasına dönüşmüştür" dedi
"UMARIM Kİ, BİR DAHA O İFADELER BİZİM SİYASETİMİZDE HİÇ KULLANILMAZ" Terör örgütü ile görüşmeler yapıldığının gündeme gelmesiyle birlikte Başbakan ve diğer hükümet yöneticilerinin ağır bir üslup kullanarak iddia sahiplerine saldırdıklarını savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Umarım ki, bir daha o ifadeler bizim siyasetimizde hiç kullanılmaz. Biz o zaman dedik ki, `devletin güvenlik birimleri, bu tür görüşmeler yapabilir.` Biz bugün de bu sözümüzün arkasındayız. Amacımız, terörün sonlandırılmasıydı. Terör bitecekse, devletin güvenlik birimleri bu görüşmeleri yapabilirdi. Ancak ortaya bir kaset çıktı. Bu kasetten anladığımıza göre o dönemde Başbakan`ın Müsteşar Yardımcısı olan bir kişi, terör örgütüyle de, örgüt lideriyle de, örgütün Avrupa`daki temsilcileriyle de defalarcagörüşmüş. Bunun adına hemen MİT-PKK görüşmesi dendi. Bu doğru değildir. Görüşen kişinin MİT Müsteşarlığı çok sonraki hadisedir. Bu kişi o tarihte, Başbakan`ın yakın çalışma arkadaşıdır ve bu görüşmelere Başbakan`ın özel yetkilendirmesiyle gitmiştir. Yani Sayın Erdoğan`ın özel temsilcisi sıfatıyla gitmiştir. Bunu söz konusu kasetteki kişi kendisi de itiraf etmektedir. Başbakanın özel temsilcisi olarak başka görevlere gittiğini de kasette söylemektedir. Bu görüşmeler PKK-MİT görüşmesi değil, Başbakanla PKKarasında yapılmış siyasi görüşmelerdir. Bazıları `ne fark eder?` diyebilirler. Bu yapılan, terör örgütüyle siyasi müzakereye oturmaktır. Sayın Başbakan`ın suçüstü yakalandığı yer işte burasıdır. Nitekim örgüt lideriyle olgunlaştırıldıktan sonra, örgüt temsilcileriyle müzakere edilen konular tamamen siyasi konulardır. Tek başına MİT`in görev kapsamını aşan konulardır." Başbakan Erdoğan`a MİT-PKK görüşmesine ilişkin olarak bir takım sorular yönelten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Özel temsilcinizin ifade ettiği gibi, Abdullah Öcalan ile hala yüzde 95 mutabık mısınız? Bu mutabakat konularını kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz? Özel temsilcinizin itiraf ettiği gibi, o müzakere sürecinde terör örgütüne karşı planlı operasyonları durdurdunuz mu, durdurmadınız mı? Önemli olan netice almaktır diyorsunuz. Netice almaktan kastınız, seçim süreci geçene kadar terör örgütünün eylem yapmamasını sağlamak olabilir mi? Abdullah Öcalan `beni kullanıyorlar` derken, bunu söylemek istemişolabilir mi? Aldığınız sonuç ortada olduğuna göre sonraki süreçte yaşanan can kayıplarından kendinizi sorumlu tutuyor musunuz?" Açıklamaları sırasında MİT-PKK görüşmesinin aslında "Recep Tayyip Erdoğan-PKK görüşmesi" olduğu iddiasını tekrarlayan Kılıçdaroğlu, "Görüşmenin patronu, Recep Tayyip Erdoğan`ın bizzat yetkilendirdiği özel temsilcisidir. Kaldı ki, bu görüşmeler AK Parti`ye seçimde avantaj sağlamak için suistimal edilmiştir. Terörün son aylardaki çılgınca tırmanışının sebebi budur" şeklinde konuştu
FÜZE KALKANI Malatya`ya kurulacak olan Füze Savunma Sistemi`ne de değinen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan`ın bu konuda doğruları söylemediğini iddia etti. "Başbakan Halkın zekasıyla alay eden açıklamalar yapıyor" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Sayın Başbakan diyor ki; `daha önce Malatya Kürecik`te Nato`nun böyle bir üssü var mıydı? Vardı. Şimdi aynı yerde böyle bir radar üssü kuruluyor.` İyi de sayın beyefendi, o senin dediğin soğuk savaş dönemiydi. İhtiyaç kalmayınca da kaldırıldı. Bir yıl önce müttefiklerin bunu senden istediklerinde şiddetle reddettin. `Dost ve kardeş İran`ı hedef alan böyle bir projeye izin vermeyiz` dedin. Şimdi diyorsun ki `bu iki taraflı bir anlaşma değildir. Tamamen NATO`ya yönelik, NATO`nun bir programıdır.` Pesdoğrusu, Ne zamandan beri NATO elini kolunu sallayarak gelip Türkiye`nin dilediği noktasında dilediği askeri tesisi kurabiliyor? Türkiye`yi sen mi yönetiyorsun, NATO mu yönetiyor? Ne zamandan beri NATO, üye ülkelerin topraklarını tek yannlı bir iradeyle kullanır oldu?" ABD`li yetkililerin Malatya`ya kurulacak olan Füze Savunma Sistemi`nin İran`a karşı kurulacağını söylediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Bir yıl önce İran`ı hedef alıyor diye reddettiğiniz bu projeyi şimdi neden kabul ettiniz?" dedi
Mavi Marmara raporunun bu süreçte basına sızdırıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "Mavi Marmara ile ilgili Birleşmiş Milletler`deki Türkiye aleyhtarı rapor bu süreçte basına sızdırılıyor ve Başbakan bütün dikkatleri başka yöne çeken bir gürültü koparıyor. Oysa o rapor 5 aydır ellerindeydi ve hükümetin `gık`ı çıkmamıştı. Bu, tam bir `cambaza bak` numarasıdır. Araplara nasihat, İsrail`e güvenlik kalkanı...Böyle bir ikiyüzlülük bizim dış politikamızda görülmemiştir" diye konuştu. "DOĞU AKDENİZ`DE YAPILACAK GİRİŞİMLERİ DESTEKLEYECEĞİZ" Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin MİT-PKK görüşmesine ilişkin CHP Milletvekili Tanju Özcan`ın suç duyurusunda bulunduğunu, bu konudaki düşüncelerinin ne olduğunu sorması üzerine, "Savcılar zaten harekete geçmişlerdi, umarım değerlendirirler. Yani görüşmeler medyaya yansıdığı sırada zaten savcılıkta harekete geçmişti" dedi
Başka bir gazetecinin ise Füze Kalkanı`nı korumak için Doğu Akdeniz`de bir NATO gemisinin konuşlanacağını ve Akdeniz`de suların ısındığı dönemde bunun nasıl bir etki yapacağını sorması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Radarın varlık nedeni, İran`dan bir füzeyi anında tespit etmek ve bir başka füzeyle onu karşılamak, yok etmek. Onu sağlayacak da gemilerde yer alan füzeler olacak. Dolayısıyla, onlar da Doğu Akdeniz`de gezecekler. Yani o işin bir parçası aslında. Ama Doğu Akdeniz`de bir sıcak hava var. Türkiye`ninhakları gaspediliyor, bu konuda hükümetin duyarlılığı sürdüğü sürece biz bu duyarlılıkları destekleyeceğiz" cevabını verdi
Doğu Akdeniz`de Rumların sondaj çalışmalarının dün başladığı hatırlatılarak, hükümetin karşı atağını nasıl değerlendirdikleri sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, hükümeti destekledikleri mesajını vererek, "Bizim o bölgede haklarımız var. Londra ve Zürih anlaşmalarına dayanıyor haklarımız. Dolayısıyla o haklarımızın korunması lazım. Bu konuda yapılacak bütün girişimleri destekleyeceğiz" şeklinde konuştu
AK Parti`nin dün açıkladığı ve yeni Anayasa çalışmaları kapsamında partilerden bir randevu talep edecekleri konusuyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, AK Parti`den böyle bir talep geldiğinde görüşeceklerini belirterek, "Bizim düşüncelerimizi aktarırız, düşüncelerimizi paylaşmış oluruz" diye konuştu
Kılıçdaroğlu ayrıca, AK Parti`den bu yönde kendilerine henüz bir talebin ulaşmadığını da kaydetti.
