Türkiye'de turizmin önemli duraklarından olan Fethiye'deki bir çok tarihi eser ve yapı ilgizilik nedeniyle talan edilmeye devam ediliyor. Bu ilgisizlik ve kaderine terkedilmişliğin son örneği Fethiye Kayaköy'de bulunan eşsiz güzellikteki Afkule Manastırı oldu. Kayaköy'den Gemiler Adası'na ulaşan yol üzerinden gidilen tarihi Afkule manastırı, denizden 400 metre yüksekliği, yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte binlerce yıllık geçmişi, 2 katlı tarihi taş yapısı, yanıbaşındaki tarihi şapel ve bu şapelde bulunan süslemeleriyle kendisini görmeye gelen herkesin hayranlığını kazanıyor. Orman içerisindeki işaretlenmiş patika yollardan ulaşılan Afkule Manastırı tanıtımı yapılmadığı için güzelliği ve tarihi geçmişine yakışır sayıda ziyaretçiyi ağırlayamadığı gibi ziyarete gelenleri de hayal kırıklığına uğratıyor. Ağaç yapraklarıyla gölgelenen orman patikasından ulaşılan Afkule Manastırı uçsuz bucaksız deniz manzarasıyla insanı başka bir dünyaya çekerken, masmavi duvarlarına karalanan yazılar nedeniyle ziyaretçiler bu güzel dünyada çok fazla kalamayarak gerçek dünyanın çirkinliğine geri dönüyorlar. Rengini denizin rengi olan maviden alan duvarlarıyla 2 katlı olarak inşa edilen, taşlardan örülen basit bir merdivenle ulaşılan ve yağmur sularının toplanması için yapılan sarnıcıyla hayranlık uyandıran bu yapının duvarına karalanan çirkin yazılar insanı kapıldığı rüyadan çabuk uyandırıyor. Binlerce yıldır ayakta kalan masmavi duvarlara sözde aşk mesajlarından doğum günü mesajlarına kadar her türlü karalamanın onlarca farklı dilde yapıldığının görülmesi Afkule'yi ziyarete gelenleride hayal kırıklığına uğratıyor. Hagios Elefterios adlı keşişin dilenerek topladığı malzemelerle kayayı oyarak yaptığı söylenen manastırın bugünkü halini görenler, kısmen yıkılmış, duvarları çirkin yazılarla karalanmış ve ilgisiz kalmış yapıya yürekleri burkularak bakıyorlar.
