730 Yıllık Söğüt Şenliklerinde Kardeşlik Coşkusu
730.
Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenliklerinin 3. günü programı Hükümet Konağı'nda start aldı. Yürüyüş programına, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı. İlk önce alana Bakan Bozdağ geldi. Ardından Başkan Destici, partililer ile birlikte vatandaşlarla selamlaştı. Kısa bir süre sonra yürüyüş alanına gelen Bahçeli, çok sayıda partili tarafından karşılandı. Bakan Bozdağ ileBahçeli, yürüyüşte ayrı ayrı yer aldı. Mehter takımı, halk oyunları ekipleri, atlı birlikler, yörüklerin ayrı bir renk kattığı yürüyüşte, vatandaşlar da balkonlardan alkışlarla destek verdi. Çok sayıda iktidar ve muhalefet partisi milletvekillerinin katıldığı yürüyüşün sonunda Bozdağ, Ertuğrul Gazi'nin türbesine geçerek dua etti. Bozdağ çıktıktan sonra Bahçeli, türbeyi ziyaret etti. 2. Abdulhamit'in torunu Abdulhamit Kayıhan Osmanoğlu ve Kadiroğlu soyundan gelen Hakan Dulkadiroğlu ile görüşen Bahçeli,dua okuduktan sonra türbeden ayrıldı
BOZDAĞ VE BAHÇELİ SELAMLAŞTI Türbe ziyaretinden sonra Bahçeli, yoğun bir kalabalıkla tören alınan geçti. Bozdağ ise yörük çadırlarını ziyaret ederek vatandaşlarla sohbet etti. Bir yörük çadırında bir grup yufka yoğuran ve gözleme yapan bayanların seslendirdiği türküyü beğeniyle dinleyen Bozdağ, bayanları tebrik ettikten sonra tören alanına geldi. Geçtiğimiz sene olduğu gibi MHP grubu ve AK Parti grubu ayrı bölümlerde programı takip etti. Tören alanına gelen Bozdağ, ilk önce Destici ile tokalaşarak konuştu. Ardından Bozdağ,Bahçeli'nin yanına geldi. MHP'li vekillerle tokalaşan Bozdağ, Bahçeli ile el sıkışarak bir süre sohbet etti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Sögüt Belediye Başkanı Osman Güneş, şenliğin dostluk ve kardeşlik havasında geçtiğini belirterek, bu geleneğin asırlar boyunca geçmesini temenni etti
Sögüt Kaymakamı Murat Karagül, günül anlam ve önemine yönelik bir konuşma yaptı. "SÖGÜT'TEKİ ECDADIN YOL İŞARETLERİNİ TAKİP ETMELİYİZ" BBP Genel Başkanı Destici, Ertuğrul Gazi, Orhan Gazi, Osman Gazi ve Şeyh Edebali'nin çizdiği yolda herkesin yürümesi gerektiğini ifade ederek, "Güçlünün haklı değil, haklı güçlü olması gerektiğini anlamayanlara karşı mücadele etmek istiyorsak, bu memleketi bölüp ayrı bir millet oluşturma sevdasına kapılıp, geleceğimizi çalan kardeşliğimize kurşun sıkan coğrafyamızda ve dünyada güçlü ülke olmamızın önünde set oluşturanlara bertaraf etmeliyiz. 700 küsür sene evveb bu beldede yola çıkanların takip ettiğiyol işaretlerini bizim de takip etmemiz gerektedir" diye konuştu. "ECDADIMIZI EFTİHARLA VE HAYRANLIKLA ANIYORUZ" Bahçeli, bu anlamlı günde tarihin derinliklerinden süzülüp gelen kutlu ceddimizin hatıralarını dualarla, hayranlıkla ve iftiharla hatırladıklarını ifade eden Bahçeli, "Türkmen varlığını sınırları aşarak kalıplarını kırarak, bendini yararak cihana hükmet eden sıradan bir hadise değildir. Yad ettiğmz Ertuğrul Gazi'nin attığı adımların ne kadar muhteşem olduğunu görüyoruz. Uç beyliğinden imparatorluk seviyesine giden yolun kavşak noktasında şüphesiz Ertuğrul Gazi'nin imtihanı ve, ufku ve uzağı görebilengeni öngörüsü belirleyici oldu. Anadolu'nun siyasi birliğini parçalandığı bir dönemde dikkatini ve yönünü batıya çeviren bu güç, hedefline ulaşmıştır. Türk'ün hükümdarlığa da zirve yaptı.. Moğal ve Haçlı baskısı altında inleyen Anadolu coğrafyası, Söğüt'teki kutlu ateşte kendine geldi. Dağılan ve örselenmiş zaafa düşmüş fermanı tükenmiş Anadolu, Ertuğrul Gazi'nin rehberliğinde kaos ve buhrandan kurtuldu. Büyük onurla taşıdığımız Türkmlenlik ruhu birliği ve bütünlüğü dayanışmayı yaşattı. Ertuğrul gazifelsefesi, 1071 Malazgirt şuuruyla yek vücut oldu. Viyana kapılarına dayanan cüretin İtalya'ya uzanan azmin, Afrika'yı kuşatan heyecanın arkasında bu hususların önemli yeri vardır" şeklinde konuştu.
Osmanlı Devleti'nin sevginin ve merhametin bayraktarlığını yaptığını, ecdadın tarihe mührünü vurduğu sırrın, bağımsız yaşamaya duyulan tutkunun bileşkesinden aranması gerektiğini ifade eden Bahçeli, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Atılganlık ve kararlılık bir başarıya ulaşmışsa, zulme karşı şefkatin ihanete karşı sadakatin, korkaklığa karşı yiğitliğin, ayrılığa karşı kardeşliğin üstün gelmesinin büyük bir payı vardır. Bu topraklarda şehit kanlarıyla kardeşlik hukukunun sayfaları yazıldı. Millet olmanın güzellikleri Anadolu'nun her köşesinde meyvelerini verdi. Ertuğrul Gazi ile biçilen filiz, Osmangazi ile kökleşmiş, Orhan Gazi ile dal vermiş, Fatih ile büyümüş, Yavuz ile gürleşmiş, Kanuni ile çınarlaştı. Sögüt'ten başlayan tarihiyolculuk bütün kıtalara yönelerek makas değiştirdi. Bin yıllık kardeşlik hissiyatı, çağlar boyunca güçlenerek bugünlere geldi. Ecdadımızın emanetine sahip çıkmak ve yaşatmak bizim boynumuzun borcudur. Buna hıyanetlik edene, değersizleştirmek edene de emellerini boşa çıkartmak Türk tarihinin omuzlarımıza yüklediği büyük bir vazifedir. Kimse azız diye üzülmesin. Çoğuz dile sevinmesin. Bir şeyi yapabilmek için sayısal çoğunluk mağrifet olsaydı, 400 çadırlık Türkmen topluluğuyla mesafe almak mümkün olmazdı. Buanlamlı günde Türk milletinin dirliği ve birliği bütünlüğü için ecdadımızın vasiyeti neyi gerektiriyorsa, onu yapmaya yeminli olduğumuzu söylemek isterim" Sögüt'ün Türkiye için parçalanmayı durduran özverinin adı olduğunu kaydeden Bahçeli, Balkanlar'dan Ortadoğu'ya kadar her alanda dram ve travmaların yaşandığını söyledi. Bahçeli, "Dün ecdadımızın yönetimi altında huzur ve barış içerisinde yaşayan milletler, bugün çilenin ve kargaşanın dibine kadar basmışlardır. Dün kuvvetin ve itibarın çevrelediği toplumlar, bugün ezilmişliğin ve dışlanmışlığın çıkmazına saplandı. Balkanlar'dan Ortadoğu'ya kadar yaşanan dram ve travmalar bunun açık kanıtıdır. Eskihakimiyet havzalarımız bugün kontrollü ve sistemli saldırı altındadır. Emperyalizmin tuzaklarına aldanarak bize sırt çevirenler, vahim ve içler acısı bir durumun içerisindedir. Bu çağın tekfurları ve onların işbirlikçileri, Türk-İslam dünyasını deney tüpü haline getirmiş, kanın, gözyaşının ve acının çığ gibi büyümesine neden oldu" İfadelerini kullandı.
Ertuğrul Gazi, Şeyh Edebali ve Osmangazi'nin bıraktığı mirası gelecek nesillere taşımakla görevli olduklarını belirten Bahçeli, "Geçmişteki yüksek yönetim erdeminden sonra içinde bulunduğumuz zamanki felaket tablosunu vicdanlı kimse kabul edemeyecektir. Türkiye'nin artan sıkıntıları, İslam aleminin çeşitlenen sorunlarla boğuşması milletimiz açısından kaygı ve üzüntü vericidir. Silkenip ve titreyip, aslımıza dönmemiz, Ertuğrul neslinin sorumluluğundan ve kılavuzluğundan bir an olsun ayrılmamızgerekmektedir. Türk milletinin bağımsız içerisinde yaşayabilmesi, jeopolitiğinin ve jeo stratejisinin görüş alanına giren coğrafyaların istikrar düzeni ile yakından ilgilidir. Başka coğrafyadaki gelişmelere müdahil ve taraf olunurken, temkinli olunması, kendi tarih ve coğrafyamızın politikalarına göre hareket etmelidir. Ecdadımızın hedeflerine uyabilirsek, burada hem ülkemizin hem de komşu coğrafyaların beklediği çareyi kolaylıkla bulabiliriz. İnsanlık tarihi değerlerinden uzaklaşan, kültürünü vemedeniyetini sürekli kılamayan birçok milletin zaman içerisinde ortadan kalktığını görmekteyiz. Sorumluluklarımız fazla. Yapacağımız işler çoktur. Tarihi mirası gelecek nesillere devretmeliyiz. Daha nice yıllar, burada toplanarak birbirimizle uğraşmak yerine tam olarak kenetlenelim. Türk milletinin çağlara damga vurması için bu zorunludur" açıklamalarında bulundu. "ÖĞÜTLERİ BÜYÜK BİR ŞUURLA YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞALIM" Bahçeli'den sonra söz alan Bozdağ, Anadolu'daki her karış toprağın şehit kanlarıyla sulandığını ve Anadolu'yu bizlere vatan yapmak için gözünü kırpmadan şehadet şerbetini içen şehitlere rahmet ve şükranla yad ettiklerini ifade etti. Söğüt şenliklerini sadece tarihi bir olayın bir vakası olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, "Hata yaparız. Bugün anlamlıdır ve önemlidir. Milletimiz ve devletimiz için tarihi bir gündür. Bugünün anlamını, önemini gelecek nesillere doğru aktardığımızdaşehitlerimizin ve gazilerimizin ruhları şad olacaktır. Biz onları anlatıp, milletimiz onlar olın koyduğu anlayışlarla yaşadı. Büyük bir vazifeyi şuurla yerine getirmezsek., aksi takdirde bir tören yapmış oluruz. Bugünün anlamını ve manasını önemini anlamamış oluruz. Ortadoğu ve Kafkasya bu medeniyetin izleriyle dolu. Biz medeniyetimizin ve ecdadımızın bu izleri ve eserlerine sahip çıkmalıyız. Sahip çıktık ve çıkıyoruz. Bundan sonra da nesillere sahip çıkacağız" mesajını verdi. "ECDADI İYİ ANLAMALIYIZ" Büyük ülke ve millet olmanın ancak ecdadın tarihini iyi anlamak, bilmek ve geleceğe doğru aktarmakla olabileceğini söyleyen Bozdağ, "Osmanlı adına ilk hutbeyi okuyan Dursun Fakıh da manevi büyüklerimizden bir tanesi. Bu ilişki baktığınız zaman Osmanlı sultanlarının hepsinde benzer olarak görülebilir. Birinci murat Hüdavendigar Kosova meydan muharebesinde yaptığı duada vasiyetleri görebilirsiniz. O duanın arkasında şehadet şerbetine içince duamız kabul oldu diye tebessümle seslenişini görürsünüz. Büyükdevlet olmanın yollarında en önemli bölüm ilim ve sanat insanlarına, maneviyat önderlerine sahip olmak ve onlar için ortam hazırlamak devletin ve milletin görevidir" dedi "BÜYÜK TÜRKİYE ECDADIN YOLUNDAN GEÇİYOR" Büyük Türkiye rüyasını gerçekleştirmek ve Türkiye'yi bölgesinde lider ülke yapmak için ecdadın yolundan gitmek gerektiğini vurgulayan Bozdağ., "Herkes büyük Türkiye diye bahsediyor. Hakikate dönüşmesinden bahsediyorlar. Bu hakikat dönecektir. Osmangazi'nin rüyası burada görüldü. Bu rüya büyük bir hakikate büründü. Büyük bir millet ortaya çıktı. Hala bugün Osmanlı ruhu, bütün dünlada anılıyor. Bugün ülkemizden orayı ziyaret edenler bağrına basılıyor. O bizim ecdadımızın medeniyet anlayışının o yörelerdeyeşerttiği düşünceden başka bir şey değildir. Bu ilkeler, birliği ve beraberliği güçlü bir milletin nasıl olduğunu açıkça ortaya koyuyor" mesajını verdi.
Konuşmaların ardında Bozdağ, Bahçeli ve Destici'lye plaket verildi. Ardından temsili olarak kız alma verme sergilenirken, Bakan Bozdağ, çadıra Türk bayrağını dikti. Halk oyunları ekiplerinin gösterileri herkesin beğenisini topladı. Protokol üyeleri, tören alanındaki ulusal ve uluslararası ekiplerin oyunlarını dikkatle izledi ve alkışlarla destek verdi.