"12 Eylül Darbesi" 31. Yılında Protesto Edildi
12 Eylül askeri darbesi, 31.
41 sivil toplum kuruluşu, darbenin 31. yılında Kadıköy'de miting düzenledi. Miting öncesi yaklaşık 800 kişilik grup, Acıbadem'de bulunan bir alışveriş merkezi önünde toplandı. Eylemciler, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, eski cumhurbaşkanı Turgut Özal, eski başbakanlardan Bülent Ulusu, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın "Sanık ayağa kalk" yazılı karton maketleri ile yürüyüşe geçti. BDPMilletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Sebahat Tuncel'in de destek verdiği yürüyüşte, "12 Eylül sürüyor", "Darbeciler yargılansın" ve "Gerçeğin ve adaletin peşindeyiz" yazılı döviz ve pankartlar taşındı. Yürüyüş sırasında polis geniş güvenlik önlemi aldı.
Kadıköy İskele Meydanı'ndaki miting alanında da önlemler üst seviyeye çıkartıldı. Miting alanına gelen eylemciler, üstleri arandıktan sonra alana alındı.
Alandaki konuşmalar öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Milletvekili Sebahat Tuncel, 31. yılında yine 12 Eylül darbesini protesto ettiklerini belirterek, Türkiye'de 31 yıldır 12 Eylül zihniyetinin iktidarda olduğunu iddia etti. 12 Eylül darbesinin gerçeklerinin gün yüzüne çıkartılması ve darbecilerin yargılanmasını istediklerini anlatan Tuncel, "Sadece darbecilerin yargılanması değil, aslında darbe zihniyetinin ortadan kalkması gerekiyor. Bugün AK Parti iktidarı bir şekilde '12 Eylül ileyüzleşiyorum' adı altında ne yazık ki aslında 12 Eylül'ün ortadan çıkarttığı tahribatı ve darbenin sonuçlarını görünmez kılıyor. Mesele, 12 Eylül ile yüzleşmekse o zaman 12 Eylül'ün bütün kurumlarını dağıtmak gerekir" dedi.
Tuncel, 12 Eylül ile yüzleşmek için önce Türkiye'de Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini savunarak, 12 Eylül'ün, Türkiye'nin çok kültürlü yapısına bir darbe olduğunu ifade etti. "En son MGK'da çıkan belge ve AK Parti'nin imzaladığı belge ne yazık ki 12 Eylül ile hesaplaşmak değil, 12 Eylül ile uzlaşmanın metniydi" diyen Tuncel, "Umarım Türkiye halkları bu gerçeği görüp, Türkiye'de gerçek anlamda demokrasinin inşa edilmesi konusunda bir süreç başlatacaktır" ifadelerini kullandı.
Anayasa tartışmalarından önce Kürt sorununun çözüme kavuşturulması gerektiğini anlatan Sebahat Tuncel, "Çünkü anayasa ancak bunun üzerine inşa edilirse demokratik olur. Anayasa, Türkiye'de Kürt sorunu çözülürse, işçilerin, emekçilerin hak ve özgürlük sorunu çözülürse, Türkiye gerçekten demokratikleşirse olur. Yoksa inkar politikaları üzerine gelişmiş bir anayasa olacak, kimsenin de faydasına değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkler adına bu savaşı yaptığını iddia ediyor. Türk halkı savaş istemiyor.Kürt halkı da savaş istemiyor. İstenilen şey birlikte yaşamak" dedi.
Mitingde konuşan BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de, "Başbakan 'Diyarbakır Cezaevi'nin dili olsa da konuşsa' dedi. Ben şimdi onu zahmetten kurtaracağım. Oradaki vatandaşlarımızın dili olmaya çalışacağım. Diyarbakır Cezaevlerinin dili olsa bize önce şunu hatırlatırdı. 'Vatandaş Türkçe konuş, çok konuş' yazıyordu görüş yerlerinde. Türkçe konuş çok konuş demek çok konuşanın az konuşması anlamına geliyordu. Bir gün KCK davasına gittik. Çok konuşan hiç konuşamıyor. İşte 12 Eylül, işte günümüz. Aradakifark bu. Hani propagandayla olmuyor, biz de propaganda yapmıyoruz. Diyarbakır cezaevlerinin dili olsa da konuşsa. O gün sıkıyönetim mahkemeleri vardı ve usule devrimciler orada çatır çatır savunuyorlardı. Devrimciler Kürt özgürlük hareketinin savunucuları gibi Kürtçe adını doğum yerini söylüyor. 'Kapatın mikrofonu' diyorlar. İşte aradaki fark bu" dedi
Konuşmaların ardından mitingde sanatçı İlkay Akaya konser verdi. Miting olaysız şekilde sona erdi.