Öz Gıda-iş Sendikası 12. Olağan Genel Kurulu
Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin, "Ülkemizde çalışma hayatının ve sendikal hareketin AB norm ve standartları doğrultusunda yeni bir revizyona ve geliştirilmeye ihtiyacı var" dedi.
Şahin, kıdem tazminatı konusunda ise tavırlarının net olduğunu belirterek, "Mevcut hakların geriye götürülmesinin kabul etmemiz mümkün değildir" ifadesini kullandı
Öz Gıda-İş Sendikası`nın 12 .Olağan Genel Kurulu Crown Plaza Otel`de başladı. Genel Kurul`un ilk gününe, AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Aslan ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Genel Kurul`da bir konuşma yapan Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Şahin, Türkiye`nin, çok yönlü politikalarıyla dünyada etkin bir küresel aktör olma yolunda ilerlediğini söyledi. Şahin, "Özellikle bölgemizde yaşanan ve `Arap Baharı` olarak adlandırılan hızlı ve olağanüstügelişmelerde Türkiye`nin belirleyici rolü tüm dünyanın gözleri önünde cereyan etmektedir. Kimilerinin yaptığı gibi Mısır`da, Libya`da, Tunus`ta, Suriye ve diğer ülkelerde rol ve rant kapma yarışına giren Batılılardan farklı olarak Türkiye; mazlum ve mağdur toplulukların sesi ve hamisi olmalıdır" dedi
Türkiye`de örgütlenme, sendikal haklar, iş güvencesi, ücretler, fırsat eşitliği, iş barışı, demokratik katılım ve benzeri birçok alanda birbiriyle ilgili ve birbirinden beslenen çeşitli sorunlar bulunduğuna işaret eden Şahin, "Bu çerçevede ülkemizde çalışma hayatının ve sendikal hareketin AB norm ve standartları doğrultusunda yeni bir revizyona ve geliştirilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulamaktayız" diye konuştu
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ Yaşanan küresel ekonomik krize değinen Mehmet Şahin, şunları söyledi: "Dünyayı kasıp kavuran küresel finans krizi şu anda giderek daha da yaygınlaşmaktadır. Öncelikle ABD`de başlayıp Avrupa`ya, giderek uzak doğuya sirayet eden bu krizi, ülkemizin az hasarla atlatması önemlidir. AB ülkelerinin aldıkları ekonomik tedbirler ve Avrupa sendikalarının gerçekleştirdiği yoğun eylemler krizin süreceğinin işaretidir. Temennimiz; ülkemizin sağlıklı yönetilecek bir süreçle ve alınacak tedbirlerle bu krize karşı hazırlıklı olmasıdır. Bu noktada emeğin küresel gücüne ve işbirliğineihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Sermayenin uluslar üstü dolaşımı ve ülke sınırları çizen ve iktidarları belirleyecek kadar tekelleşmesi ve çok uluslu şirketlerin milli ekonomileri, yerli girişimci ve emeği dışlayan tekebbürü ve yapılanması, küresel emek dayanışmasının her adımda tahkim edilmesinin kaçınılmazlığını göstermektedir. Küresel çapta emek göçü ve sermayenin kural tanımaz gücü sendikaların küresel birlikteliğini zorunlu kılmaktadır." Eski sendikal kalıpların yeni sendikal bünyeyi taşıyamadığını, yeni endüstri ilişkilerinin eski sendikal formatları yırttığını belirten Şahin, "Bilginin meta haline geldiği günümüzde işyeri tanımı, işçi tanımı değişmiştir. Artık kas işçilerinin yerini bilgi işçileri almaktadır. Eski endüstri ilişkilerindeki yerel sorunlar yerine global çapta büyük dalgalar gelmektedir. Sendikaların da bu yeni tanım ve işlevlere uygun yapılanma ve donanımla yenilenmelerinin vakti gelmiş hatta geçmektedir. Sendikalarınönünde tek yol vardır. Bu yol, giderek üretim ekonomisinden finans ekonomisine kayan dünya ve Türkiye şartlarında, sürece müdahil olmaktır. Üretimden vazgeçmek demek, hayattan, varlıktan vazgeçmek demektir. Sendikalar bu anlamda sivil toplum örgütü olmanın gereğini ve gücünü ortaya koymalıdırlar" diye konuştu
Şahin, bugün tüm dünyada ve Türkiye`de sendikal hareketin kan kaybettiğini, sendikal örgütlenmenin ise çeşitli nedenlerle giderek zorlaştığını ifade etti. "2821 ve 2822 sayılı yasalar felsefe olarak da içerik olarak da iflas etmiştir" diyen Şahin, bugüne kadar güçlü sendikacılık, toplu sözleşme hakkının etkin kullanımı, sendikaların etkinliğinin artması, çalışma barışının sağlanması, sosyal dengelerin kurulması gibi iddiaların yasaların önsözü olmaktan öte hiçbir şekilde hayata geçmediğini söyledi
"KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA TAVRIMIZ AÇIKTIR" Kıdem tazminatının çözüm bekleyen bir sorun olduğunu belirten Şahin, sendika olarak bu konuda tavırlarının net olduğunu ifade etti. Şahin, "Kıdem tazminatı konusunda tavrımız açıktır. Mevcut hakların geriye götürülmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Kıdem tazminatı fonu kurulmasına karşı değiliz. Ancak çalışanların kıdem tazminatlarının garanti altına alınacağı bir düzenlemeyi tartışmamız gerekiyor. Türkiye`nin bu sorunların çözümü için ortak akıl, erdem, cesaret, hukuk, adalet, vicdan, sağduyu, bilgive diyalog anlayışı içinde yola devam etmesini diliyoruz" dedi
Gündemin ilk sırasında ise nispi olarak azalsa da işsizlik ve istihdam sorununun bulunduğunu belirten Şahin, "Her yıl önemli oranda büyüyen Türkiye ekonomisine rağmen hala istihdama dayalı bir büyüme trendi yakalanamamış, işsizlik tolere edebilir düzeye çekilememiştir" dedi
Hak-İş Genel Başkanı Aslan ise Somali`ye yardım kampanyası çerçevesinde 500 bin lira topladıklarını söyledi. Sendikacılığın önündeki Çin Seddi gibi duran engellerin kaldırılmasını isteyen Aslan, bu gerçekleştiği takdirde Hak-İş`in daha da büyüyeceğini söyledi.
Kaynak: İHA
Öz Gıda-İş Sendikası`nın 12 .Olağan Genel Kurulu Crown Plaza Otel`de başladı. Genel Kurul`un ilk gününe, AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Aslan ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Genel Kurul`da bir konuşma yapan Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Şahin, Türkiye`nin, çok yönlü politikalarıyla dünyada etkin bir küresel aktör olma yolunda ilerlediğini söyledi. Şahin, "Özellikle bölgemizde yaşanan ve `Arap Baharı` olarak adlandırılan hızlı ve olağanüstügelişmelerde Türkiye`nin belirleyici rolü tüm dünyanın gözleri önünde cereyan etmektedir. Kimilerinin yaptığı gibi Mısır`da, Libya`da, Tunus`ta, Suriye ve diğer ülkelerde rol ve rant kapma yarışına giren Batılılardan farklı olarak Türkiye; mazlum ve mağdur toplulukların sesi ve hamisi olmalıdır" dedi
Türkiye`de örgütlenme, sendikal haklar, iş güvencesi, ücretler, fırsat eşitliği, iş barışı, demokratik katılım ve benzeri birçok alanda birbiriyle ilgili ve birbirinden beslenen çeşitli sorunlar bulunduğuna işaret eden Şahin, "Bu çerçevede ülkemizde çalışma hayatının ve sendikal hareketin AB norm ve standartları doğrultusunda yeni bir revizyona ve geliştirilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulamaktayız" diye konuştu
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ Yaşanan küresel ekonomik krize değinen Mehmet Şahin, şunları söyledi: "Dünyayı kasıp kavuran küresel finans krizi şu anda giderek daha da yaygınlaşmaktadır. Öncelikle ABD`de başlayıp Avrupa`ya, giderek uzak doğuya sirayet eden bu krizi, ülkemizin az hasarla atlatması önemlidir. AB ülkelerinin aldıkları ekonomik tedbirler ve Avrupa sendikalarının gerçekleştirdiği yoğun eylemler krizin süreceğinin işaretidir. Temennimiz; ülkemizin sağlıklı yönetilecek bir süreçle ve alınacak tedbirlerle bu krize karşı hazırlıklı olmasıdır. Bu noktada emeğin küresel gücüne ve işbirliğineihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Sermayenin uluslar üstü dolaşımı ve ülke sınırları çizen ve iktidarları belirleyecek kadar tekelleşmesi ve çok uluslu şirketlerin milli ekonomileri, yerli girişimci ve emeği dışlayan tekebbürü ve yapılanması, küresel emek dayanışmasının her adımda tahkim edilmesinin kaçınılmazlığını göstermektedir. Küresel çapta emek göçü ve sermayenin kural tanımaz gücü sendikaların küresel birlikteliğini zorunlu kılmaktadır." Eski sendikal kalıpların yeni sendikal bünyeyi taşıyamadığını, yeni endüstri ilişkilerinin eski sendikal formatları yırttığını belirten Şahin, "Bilginin meta haline geldiği günümüzde işyeri tanımı, işçi tanımı değişmiştir. Artık kas işçilerinin yerini bilgi işçileri almaktadır. Eski endüstri ilişkilerindeki yerel sorunlar yerine global çapta büyük dalgalar gelmektedir. Sendikaların da bu yeni tanım ve işlevlere uygun yapılanma ve donanımla yenilenmelerinin vakti gelmiş hatta geçmektedir. Sendikalarınönünde tek yol vardır. Bu yol, giderek üretim ekonomisinden finans ekonomisine kayan dünya ve Türkiye şartlarında, sürece müdahil olmaktır. Üretimden vazgeçmek demek, hayattan, varlıktan vazgeçmek demektir. Sendikalar bu anlamda sivil toplum örgütü olmanın gereğini ve gücünü ortaya koymalıdırlar" diye konuştu
Şahin, bugün tüm dünyada ve Türkiye`de sendikal hareketin kan kaybettiğini, sendikal örgütlenmenin ise çeşitli nedenlerle giderek zorlaştığını ifade etti. "2821 ve 2822 sayılı yasalar felsefe olarak da içerik olarak da iflas etmiştir" diyen Şahin, bugüne kadar güçlü sendikacılık, toplu sözleşme hakkının etkin kullanımı, sendikaların etkinliğinin artması, çalışma barışının sağlanması, sosyal dengelerin kurulması gibi iddiaların yasaların önsözü olmaktan öte hiçbir şekilde hayata geçmediğini söyledi
"KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA TAVRIMIZ AÇIKTIR" Kıdem tazminatının çözüm bekleyen bir sorun olduğunu belirten Şahin, sendika olarak bu konuda tavırlarının net olduğunu ifade etti. Şahin, "Kıdem tazminatı konusunda tavrımız açıktır. Mevcut hakların geriye götürülmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Kıdem tazminatı fonu kurulmasına karşı değiliz. Ancak çalışanların kıdem tazminatlarının garanti altına alınacağı bir düzenlemeyi tartışmamız gerekiyor. Türkiye`nin bu sorunların çözümü için ortak akıl, erdem, cesaret, hukuk, adalet, vicdan, sağduyu, bilgive diyalog anlayışı içinde yola devam etmesini diliyoruz" dedi
Gündemin ilk sırasında ise nispi olarak azalsa da işsizlik ve istihdam sorununun bulunduğunu belirten Şahin, "Her yıl önemli oranda büyüyen Türkiye ekonomisine rağmen hala istihdama dayalı bir büyüme trendi yakalanamamış, işsizlik tolere edebilir düzeye çekilememiştir" dedi
Hak-İş Genel Başkanı Aslan ise Somali`ye yardım kampanyası çerçevesinde 500 bin lira topladıklarını söyledi. Sendikacılığın önündeki Çin Seddi gibi duran engellerin kaldırılmasını isteyen Aslan, bu gerçekleştiği takdirde Hak-İş`in daha da büyüyeceğini söyledi.