MHP Mersin İl binasında düzenlenen bayramlaşma programına MHP Mersin Milletvekili Ali Öz, İl Başkanı Mahmut Tat, ilçe başkanları, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri, belediye başkanları ve partililer katıldı. Geçmiş bayramlardaki yoğun katılımın gözlenmediği bayramlaşmada konuşan MHP Milletvekili Ali Öz, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Ramazan Bayramı`nı kutladı. MHP olarak Mersin`de son yapılan seçimlerden sonra gerçekten bayramların ne anlama geldiğini, ülkücülüğün ne anlama geldiğini tümMHP`lilerin yeniden idrak etmek zorunda olduklarını belirten Öz, "Birbirimize olan sevgi ve saygımızı, hürmetimizi, gönüldaşlığımızı, ülküdaşlığımızı yeniden pekiştirerek bu ilde yine zirvede olmak, en yüksek yere ulaşmak bizim elimizde. Göstereceğimiz gayretle birbirimizin sevgi ve saygı içerisinde eksiklerimizi kapatarak, birbirimize karşı kusurlarımız varsa onu örterek yeniden en yüksek seviyeye ulaşacağımıza canı gönülden inanıyorum. Ülkücü hareket, Mersin`de vermiş olduğu yılların mücadelesininarifesinde böyle bir günde belki buruk bir bayram sevinci yaşıyor, ama hiç kimse ümitsizliğe kapılmasın ki, önümüzdeki süreçte Anamur`dan Çamlıyayla`ya kadar zafer inananların, ülkücülerin, milliyetçi hareketin olacaktır. 30 Ağustos Zafer Bayramımız, bu ülkenin gerçek sevenlerinin bir araya geldiği zaman tüm dünya karşısında nasıl müthiş bir galibiyetle neticelenmiş bir zaferin adıdır. Dolayısıyla bu güzel gün, bizlere ümit olmalı, ışık olmalı" dedi. MHP Mersin İl Başkanı Mahmut Tat da, konuşmasına iki bayramı kutlayarak başladı. Tat, Milliyetçi Hareket`in, yıllardır Türk siyasi hayatında, inişli-çıkışlı, acılı, belki de çok az yaşadıkları sevinciyle 42 yılını doldurduğunu söyledi. Artık harekete inananların, `bu ülkeyi Türk milliyetçileri yönetmelidir` dediklerini ve bunun için seçimlerde alınan sonucun tatmin edici olmadığını kaydeden Tat, "İşte bu feveran da bunun neticesi. Yoksa yüzde 1,5-3-5-8 aldığımız yıllarda da bu mücadele içindeydik.Dünümüzü hiç unutmadık ama harekete inanan arkadaşlarımızın, bu hareketi sahiplenerek yaşantılarını da ona göre idame ettirmesi, özellikle teşkilatta görev alan, bu hareketin simgesi haline gelmiş tüm arkadaşlarımızın bunu yaşaması gerekir. Doğaldır, eksiklerimiz tabii ki olacak, yanlışlar olabilir, stratejide eksik hesap olabilir fakat alınan tatmin edici olmayan sonuçlardan sonra hareketin kendi içinde dalgalanması, kendi içinde suçlular arıyor gibi gezinmesi; işte harekete vurulacak en büyük darbedir.Ama buradaki amaç kabullenme ve hedefe kilitlenmektir. Yarınlardan asla endişemiz yoktur" diye konuştu. Siyasette inişler çıkışlar olabileceğini, MHP olarak daha kötü günleri de yaşadıklarını vurgulayan Tat, MHP güçlendikçe saldırıların artacağını belirterek, partilileri bunlara karşı uyardı. Tat, "Biz güçlendikçe bilesiniz ki bize saldıran odakların, kişi ve kuruluşların sayısı da artıyor, stratejileri de çoğalıyor. Bunlara dikkat etmemiz gerekir. Kendi içimizdeki problemleri aşarız, bundan hiç endişeniz olmasın ama doğru yapmak için de bazı mücadeleleri kendi içimizde yapıyoruz, bundan sonra dayapacağız. Türkiye`de milyonlarca, bölgemizde 223 bin kişi son seçimlerde bize destek verdi. Türk milletinin bizden beklentilerini asla unutmayacağız. Önümüzdeki süreçte Türkiye`de çok önemli gündem maddeleri tartışılacak. Yeni Anayasa, Cumhurbaşkanı seçimi ve yerel seçimler bu süreçte gerçekleşecek. MHP olarak, bayramdan hemen sonra yoğun bir çalışma temposu içerisinde biz de bu süreçteki yerimi alacağız" ifadelerini kullandı
AK Parti Hükümeti`nin özellikle dış politika stratejilerine eleştiri getiren Tat, şunları söyledi: "Etrafımıza ve dünyada neler olduğuna baktığımız zaman AKP siyasetinin neden var olduğunu, neden desteklendiğini, Türkiye`de ve bölgemizdeki görevlerinin ne olduğunu çok net görüyorsunuz. Demek ki, bunlar da yaşanacakmış. Ecdatlarımız yaptığı her işte adaletli olmuştur. Eğer biz de birilerine mahkum değilsek, birilerine farklı söz vermediysek önce içeride Somali`deki gibi kıvranan insanlarımız var; ondan sonra Filistin`de, Suriye`de, Libya`da, Mısır`daki çatışmalara hedef olur gibi olan yavrularımız var.Bunların tedbirini almadan, devlet olarak yapmamız gerekeni yapamadan veya yapmadan çevremizdekilere fetva vermeye çalışıyoruz. Tabi ki fetva vereceğiz, Türk milleti kabuğuna çekilmiş, çevresindeki insanlara zulmeden iktidarlara tabii ki sessiz kalmayacak. Bu millet kendi bütünlüğünü sağladıktan sonra önce çevresindeki ülkelere ve dünyaya nizam vermelidir. Türkiye`nin rızası alınmadan, Türklerin onayı alınmadan hiçbir dünya ülkesi bir başka ülkeyi işgal edici faaliyetlerde bulunamamalı. Biz öyle olmalıyız,bu da bizim hakkımız ama Türkiye tabii ki sancılı günler geçiriyor. Türkiye siyasetinin detayını biraz geri çekilince daha iyi görürüz. Onun için asla endişeye kapılmayın. Mücadelemiz tabi ki devam edecek, mücadelemiz daha derli toplu, daha akıllı, daha sahiplenici ve gelişen olaylar karşısında görüşlerimizi net ifade ederek Türk milletinin yarınlardaki yüzyıllara taşınmasındaki tek siyasi parti olduğunu asla biz de unutmayacağız, Türk milletine de bunu her zaman hatırlatacağız. Bu Türk milliyetçileriningörevidir. Bundan kimsenin endişesi olmasın."
