Kıkırdak Kendini Yenilemiyor

Genelde sporcu ve orta yaşlılarda görülen diz kapağı kırkırdak hasarının artık ameliyatla giderildiği bildirildi. Hasarlı kıkırdağın kendisini yenileyememesi nedeniyle, son zamanlarda yurt dışında çoğaltılmış kıkırdak hücreleriyle rejenerasyon (kıkırdak yenileme) yönteminin Türkiye`de bazı merkezlerde olduğu gibi Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi`nde de uygulandığıaçıklandı. Malatya İnönü Üniversitesi Tip Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurzat Elmalı, eklem kıkırdağının, eklemin ağrısız ve rahat hareket etmesini sağlamak için kemiklerin eklem yüzeyini kaplayan bir doku olduğunu, vücuttaki pek çok dokunun hasarlanması veya yaralanması durumunda kendini yenileyebildiğini, ancak çeşitli etkenler sonucunda hasarlanan kıkırdağın kendisini tamir etme veya yenileme özelliğine sahip olmadığını, ilerleyen kıkırdak harabiyetine bağlı olarak yıllariçinde eklemin iş göremez hale geldiğini ve kalıcı sakatlıkların oluştuğunu belirtti. Kıkırdak yaralanmalarında daha önceleri çeşitli yöntemlerin denendiğini, ancak bu yöntemlerden hiçbirinde oluşturulan kıkırdağın, orijinal kıkırdak yapısına sahip olmadığı için yıllar içinde tekrar bozulup işlev göremez hale geldiğini belirten Prof. Dr. Elmalı, bu tür vakalarda hasarlı kıkırdağın kendisini yenileyememesi nedeni ile, son zamanlarda yurt dışında çoğaltılmış kıkırdak hücreleriyle rejenerasyon (kıkırdak yenileme) yönteminin uygulandığını söyledi

Prof. Dr. Elmalı, daha önce uygulanan tedavilere göre önemli avantajlar sağlayan bu yöntem sayesinde, hastaların yürüme sonrası dizinde ağrı ve şişlik şikayetinin ortadan kalktığını ve ileride gelişecek artrozun (kireçlenmenin) önlenerek dize protez ihtiyacı ihtimalinin azaldığını belirtti. Büyük çaptaki kıkırdak hasarlarının tedavisinde uygulanan `kıkırdak yenileme yöntemi` yöntemi ile yüzde 80-85 gibi oldukça başarılı sonuçlar alındığını ifade eden Pof. Dr. Elmalı, ``İlk olarak kişinin kendi dizinden hasarlı olmayan kıkırdak dokudan kapalı ameliyat yöntemiyle (artroskopi) biyopsi ile az bir miktar alınıyor ve o dokudaki hücreler Ankara da bir merkezdeki laboratuvarda çoğaltılıyor. 2 haftalık işlemin ardından çoğaltılan kıkırdak dokusu geri gönderilerek ikinci bir operasyonla hastanındizindeki hasarlı bölgeye naklediliyor. Prof. Dr.Elmalı, bu yöntem diz eklemi dışında omuz ve ayakbileğindeki kıkırdak harabiyetinde de uygulanabiliyor" dedi. ``GENÇ-ORTA YAŞTA OLMAK ŞART`` Prof. Dr. Elmalı, tekniğin uygulanabilmesi için hastanın 50 yaşının altında olması, hasarlanan kıkırdak bölgesinin etrafının sağlıklı kıkırdak dokusuna sahip bulunması gerektiğini vurgulayarak, yöntemin osteoatroz (ileri kireçlenme) olarak bilinen yaygın kıkırdak hastalığı bulunan hastalara uygulanmasının bugün için mümkün olmadığını belirtti. ``TÜRKİYE`DE BİRKAÇ MERKEZDE YAPILIYOR`` Prof. Dr. Elmalı, önceki tekniklerinin uygulandığı hastalara göre önemli avantajlara sahip olan "kıkırdak hücre nakli" yöntemin ülkemizde henüz çok yeni olduğunu, son bir-iki yıldır bu alanda kendini yetiştiren sayılı hekim tarafından belli merkezlerde uygulandığını, Avrupa va ABD`de ise 10 yıldır başarılı bir şekilde uygulandığını söyledi. Tekniğin doğru ellerde, doğru biçimde yapılmasının çok önemli olduğuna dikkati çeken Elmalı, ``Kıkırdak zedelenmesi dendiğinde, birçok insan başvuruda bulunuyor. Doğru endikasyonlar, doğru olguda kullanılmalı. Belirli koşullar sağlandığı takdirde yapılan işlemin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme kapsamındadır" ifadelerini kullandı.